Psikolojik romanlarda betimlemelerden çok karakter analizlerine yer verilir. Olay örgüsü içerisindeki karakterlerin fikirleri, duygu değişimleri ve tepkileri okurlara detaylı bir şekilde aktarılır. Psikolojik dram ve psikolojik gerilim gibi birçok türü bulunan bu romanlarda sıklıkla bilinç akışı tekniği kullanılır. Türk edebiyatındaki ilk psikolojik roman hakkında tüm detayları derledik.
#İlk Psikolojik Roman Nedir?İnsanın kafasını karıştıran, hatta allak bullak eden, kendi formlarını yaratıp yarattığı teknikle kendisini karşı karşıya getiren, yenilikçi, zorlayıcı bu sayede de okuyucunun sınırlarını zihni sinir zekasıyla genişleten yazar Murat Menteş ile bir araya geldik. Vefat etmiş yazarlarla söyleşilerden oluşan ‘Derde Deva Randevu’nun dördüncü serisi için bir araya geldiğim ve hemen hemen tüm kitaplarını okuduğum Murat Menteş, Türk edebiyatında adını sağlam ve dikkat çekici puntolarla yazdı bile… Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de en çok üreten ve benzeri olmayan yazar Murat Menteş’in yanıtlarının sizlere ilham olacağına inanıyorum.
#Sponsorlu İçerikİnsanın kafasını karıştıran, hatta allak bullak eden, kendi formlarını yaratıp yarattığı teknikle kendisini karşı karşıya getiren, yenilikçi, zorlayıcı bu sayede de okuyucunun sınırlarını zihni sinir zekasıyla genişleten yazar Murat Menteş ile bir araya geldik. Vefat etmiş yazarlarla söyleşilerden oluşan ‘Derde Deva Randevu’nun dördüncü serisi için bir araya geldiğim ve hemen hemen tüm kitaplarını okuduğum Murat Menteş, Türk edebiyatında adını sağlam ve dikkat çekici puntolarla yazdı bile… Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de en çok üreten ve benzeri olmayan yazar Murat Menteş’in yanıtlarının sizlere ilham olacağına inanıyorum.
#1Özgün ve özgür bir yazar Mine Söğüt. Yazıları ile okuyucuyu sarsan, kurulu sistemlerin, dayatılan düzenlerin ve şablonların dışından bakan, tutarlılık peşinde olan, çok düşünen, irdeleyen ve çoğu zaman pek de hoşa gitmeyen tespitlerde bulunmaktan çekinmeyen, ‘kim ne der’ e bakmayan, müthiş bir yazar kendisi.
#Sponsorlu İçerikÖzgün ve özgür bir yazar Mine Söğüt. Yazıları ile okuyucuyu sarsan, kurulu sistemlerin, dayatılan düzenlerin ve şablonların dışından bakan, tutarlılık peşinde olan, çok düşünen, irdeleyen ve çoğu zaman pek de hoşa gitmeyen tespitlerde bulunmaktan çekinmeyen, ‘kim ne der’ e bakmayan, müthiş bir yazar kendisi.
#113 yıldır öyle karakterleri öyle ustalıkla canlandırdı ki; hafızamıza kazıdı. Adını Türkiye’nin en iyi kadın oyuncuları arasına yazdırdı. Sosyal medyada yaptığı paylaşımlar ve açıklamalarla gündemden hiç düşmemesi konusunda “Sosyal medyada biraz kafama göre takılmak istiyorum, öyle de takılacağım. Altı üstü uygulama bunlar ya” diyor. Şimdi ‘Bihter’ filmiyle karşımızda Farah Zeynep Abdullah. Onunla zorla botoks yaptırmasını isteyen yönetmenden Hande Ataizi ile yaşadıklarına, “Sadece ben değil, ailem de dahil olmak üzere, tehdit edildim, hakarete uğradım” dediği Yılmaz Güney olayından Nur Sürer’e ve galada gündem yaratan kıyafetine uzanıyoruz: “Anasına küfretmişimcesine giydiklerimden nefret eden insanlar bana komik geliyor.”
#Farah Zeynep AbdullahÜlkemizde doğum kontrolü yöntemlerinin kadınlar tarafından kullanılması gerektiği kanısı hâlâ çok yaygın olsa da erkeklerin de en az kadınlar kadar sorumlu olması gerekiyor. Erkeklerin geçici yöntemler dışında uygulayabilecekleri kalıcı doğum kontrol yöntemleri de var. Bunlardan biri de vazektomi. Biz de ünlü sanatçı Rafet El Roman’ın "Artık çocuğum olmayacak" açıklamasından sonra konuşulmaya başlanan vazektomi ameliyatı ile ilgili merak edilenleri Üroloji ve Androloji Uzmanı Prof. Dr. Ege Can Şerefoğlu ile konuştuk.
#Sağlık2022’de Nobel Ödülü’nü alan, cesur ve sarsıcı dili, feminist ve politik duruşuyla apayrı bir yere sahip olan Annie Ernaux, İstanbul Film Festivali’nde gösterilen, oğlu David-Ernaux-Briot’yla gerçekleştirdiği belgesel filmi ‘Les années Super 8’in gösterimi için İstanbul’daydı. Ernaux ile kadın ve yazar kimliğini anlamak için olsa olsa giriş niteliğinde bir söyleşi yaptık... ‘Bir Kadın’ ve ‘Olay’ adlı iki kitabı Can Yayınları tarafından eşzamanlı yayımlanan Annie Ernaux, "Utancı yenmenin yegâne yolu benim için yazı" diyor.
#Annie ErnauxAlfa Yayınları’nın yeni edisyonu sayesinde Michael Dibdin’in yeni bir ‘Komiser Zen’ macerasını daha okuma fırsatı bulduk; ‘Ölü Lagün’ hem Zen dizisinin dördüncü kitabı hem de yazarın bütün eserleri arasındaki en başarılı üç romanından biri. ‘Zen’ polisiyeleri, ‘Siyasi polisiye nedir?’ sorusuna net bir yanıt veriyor.
#Michael DibdinHayatında sinemanın her daim yeri olmuş bir kalem ustasıdır Murathan Mungan. Son kitabı 'Işığına Tavşan Olduğum Filmler’ izlediğimiz birçok yapıma farklı merceklerle bakmanın, ele almanın, sevmenin, katmanlarına ayırarak değerlendirmenin ipuçlarıyla dolu, zevkli ve öğretici bir okuma serüveni sunuyor. Mungan’la kitabından yola çıkarak sinema ve yedinci sanatın çeşitli koridorları üzerine söyleştik…
#Murathan MunganMensur eserler, olay, bildirme ve düşünce yazıları olarak üç ana başlıkta toplanır. Olay yazılarından biri olan romanlar ise üsluplarına ve konularına göre ikiye ayrılır. Konularına göre roman türleri şu şekilde sıralanabilir: 1- Gotik / Fantastik 2- Polisiye 3- Korku & Gerilim 4- Tarihi 5- Sürrealist & Pikaresk roman. Polisiye roman nedir ve özellikleri nelerdir tüm detayları ile derledik.
#EğitimDuyguları, izlenimleri ve fikirleri okurlara aktarmak için kaleme alınan eserlere edebi metin denir. Bir metinde anlatımı zenginleştirmek için başta tezat, aliterasyon, mecaz-ı mürsel ve istiare olmak üzere birçok söz sanatı kullanılır. Fıkra, makale ve deneme gibi yazılarda ise düşünceyi geliştirme yollarına yer verilir. Edebi metin nedir, özellikleri ve türleri nelerdir? İşte, merak edilen tüm detaylar.
#Edebi Metin Nedir?Yuval Noah Harari bir tarihçi ama ona geçmişten çok gelecek soruluyor. Salgın patlak verdiğinde CNN, Financial Times, Time hemen onun kapısını çaldı, pandemiyle ilgili görüşlerini öğrenmek istedi. Biz de Harari’yle yeni kitabı vesilesiyle konuştuk. COVID-19’un bırakacağı izlere ilişkin sorularımızı her yıl girdiği iki aylık sessizlik inzivasından hemen önce yanıtladı.
#Yuval Noah HarariKanal D’nin fenomen dizisi “Arka Sokaklar”a başladığında henüz çocuk yaştaydı. 15 sezondur devam eden dizinin setinde büyüdü. O artık 29 yaşında ve ‘Zeliş’ rolüyle evlerimize konuk olmaya devam ediyor. Yüsra Geyik’le diziyi, hayallerini ve yeni yıldan beklentilerini konuştuk.
#Yüsra GeyikGünümüzde sinema ve dizi sektörünün ilerlemesiyle kitaplar ve çizgi romanlar da dizi ve filmlere uyarlanıyor. Bir çizgi roman serisi olan X-Men de televizyona Legion olarak uyarlanmıştır. İzleyicisiyle ilk defa 8 Şubat 2017 tarihinde buluşmuştur. İşte, Legion dizisine ait tüm detaylar.
#Legion Dizisinin Konusu Nedir?Tanzimat dönemi, Osmanlı tarihine damgasını vuran yenilikçi uygulamaların yapıldığı bir dönemdir. Bu batılılaşma ve yenilik hareketinin en çok kendisini hissettirdiği alanlardan biri de idari, hukuki, askeri ve eğitim alanlarının dışında edebiyat alanıdır. Diğer edebiyat dönemlerinden farklı olan Birinci ve ikinci dönem Tanzimat edebiyatını özellikleri ve sanatçıları ile bilgileri hazırladık.
#Tanzimat Dönemi Nedir?‘Öyle Güzel Bir Yer ki’de dünün hikâyelerinin günümüzü nasıl yarattığını görüyoruz. Bu değişime İstanbul da eşlik edince hem şehrin hem de kahramanların hikâyeleri katman katman gelişip içinde pek çok duyguyu barındıran bir kitaba dönüşüveriyor. Söz, yazarı Murat Gülsoy’da...
#KitapsanatNorveç’in hikâyesi bir nevi peri masalı... Kendi halinde, dışa kapalı, her yere uzak ve fakir bir ülkenin sınırları içinde bir gün petrol bulunur... Ve herkes mutlu olur... Peki ya sonra? Norveç, bugün eşitlikçi, mutlu, zengin bir ülke... İskandinav refahının, refah toplumunun tipik bir üyesi. Ama dünyayı, bugün İskandinav modeline çeken unsur bu refah meselesi değil! Bu ülkelerden son yıllarda fışkıran edebiyat ve dizi furyası, daha çok konuşuluyor... Bunlar akla hayale gelmeyecek vahşilikte şiddet, cinayet, suç öyküleri... Tüm dünya ‘Ejderha Dövmeli Kız’ı biliyor. ‘Köprü’ isimli televizyon dizisini de izlemişsinizdir... İşte refah, mutluluk ve özgürlük sıralamalarında illaki ilk beşe yerleşen İsveç, Danimarka, Norveç, Finlandiya’dan çıkan böyle nice eser var. En büyük ihraç ürünleri, ödünüzü koparacak şiddet öyküleri... Ve bu türün kralı da Norveçli Jo Nesbo... ‘Ejderha Dövmeli Kız’ın yazarı Stieg Larsson esrarengiz biçimde öldükten sonra İskandinav Noir’ı (kara polisiye) denilen bu türün tahtına Nesbo oturdu. İlginç bir hikâyesi var Nesbo’nun. Norveçli eski bir futbolcu ve rock yıldızıyken, evine kapanıp suç öyküleri yazmaya başlamış ve artık tüm dünyanın tanıdığı büyük bir kahraman ortaya çıkarmış. Harry Hole isimli, biraz serseri bir polis dedektifi bu... Harry Hole’un son maceralarından ‘Hayalet’ Türkçede henüz yayımlandı. Ve bana da, Nesbo’nun Türkçedeki yayıncısı Doğan Kitap’tan “Jo Nesbo seni Oslo’ya akşam yemeğine davet ediyor” diye bir öneri geldi. ‘Dünyanın en korkutucu adamıyla’ akşam yemeğine hayır diyemezdim. Hem bakalım orası gerçekten ‘periler ülkesi’ mi yoksa ‘karanlıklar diyarı’ mıydı? İskandinavya, onca aydınlık ve iyiliğin gizlediği, kasvetli bir bilinçaltının yansıması mıydı? Bunu en iyi yanıtlayacak kişi, ülkesinin en tanınan temsilcisi Nesbo... Ona göre ‘dünyada masumiyetini hâlâ koruyan bir adacık’ olan Norveç’in, dünyaya aslında neyi anlattığını konuşmaya işte böyle başladık...
#Jo NesboÖnce, “Kim okuyacak bu tuğlaları?” dedim... Ama o kadar çok methini duydum ki... Okumadan edemedim. Fi, Çi ve Pi. 2015 yazımı şenlendirdi. Su gibi aktı, gitti. Baştan çıkaran, insanı içine alan, “Boşver ya gel takılalım birlikte” diyen bir dil... Sıkmıyor, kolay okunuyor, bir sürü de bilgi veriyor. Varoluşu okuyorsunuz aslında. Hayatı okuyorsunuz. Roman örgüsünde yazılmış, bugüne kadar okuduklarımızdan farklı bir kişisel gelişim kitabı. İlginç olan şu: Daha önce hiç kitap yazmamış biri tarafından kaleme alındı.Bir şekilde insanlar deli gibi okudu, ilk kitap 130 bin sattı, ikinci kitap 100 binde, geçen ay piyasaya çıkan üçüncü kitap Pi ise 90 binde... Üçleme hâlâ en çok satanlar listesinde. Yazarın yarattığı karakterler de dedikodu konusu oldu, romanın kahramanı terapist o mu, şu mu, bu mu diye... Roman, sinema senaryosu gibi yazılmış, sekiz seks sahnesi var, onlar da çok konuşuldu, tartışıldı. Esas olarak yazarın dilediği kavramlar insanı çarpıyor. “Kim bu kadın?” dedim.