Ressam Ömür Eke'nin Narsist Kitap'tan çıkan 'Ben, Kendim, Şahsen'i iç sesini dinleyen bir kadının üç farklı karakterini yansıtıyor. Eke, "(Kitap) Kendi iç seslerimin farkına fazlasıyla vardığım, kah yalnızlığıma merhem, kah kendi kendime terapi özelliğinde, psikolojik derinliği olan, kendimi tanıma niteliğinde yazılarımdan oluşuyor. Ortaya, yüzeye çıkan üç farklı karakterimle, kendi aramda yaptığım monologlarımla, pandemi ve sonrası süreci, aslında alışmaya çalıştığımız yeni çağı değerlendiriyorum" diyor.
#Ömür Eke6 Şubat depremleri nedeniyle bu yıl ülkece yastaydık. Yaza doğru canlanmaya başlayan kültür-sanat ve spor etkinliklerinde bir arada olmak bir nebze de olsa iyi geldi. Sinemaya gittik; ‘Hayat’, ‘Tanrının Unuttuğu Yer’ gibi başyapıtları izledik. Konserlere, festivallere katıldık; Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için özel bir şov hazırlayan Edis’le coştuk. Tiyatroyu da ihmal etmedik, Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay’ın 20 yıl sonra ‘Kel Diva’da buluşmasına tanık olduk. Brieflyart’taki sergisini gezerken değerli sanatçı Şenol Yorozlu’nun kısa bir süre sonra aramızdan ayrılacağı aklımıza bile gelmedi. Canımız evde oturmak istedi, açtık Murathan Mungan’ın ‘995 km’sini okuduk, Mert Demir’in ‘Ateşe Düştüm’ şarkısıyla hüzünlendik. Akşam olunca Gallada’da güzel bir yemek yiyip arkasından Frankie’de müzik dinledik. İstanbul Modern’in önünden geçerken Renzo Piano imzalı binasını hayranlıkla inceledik. Bu arada spordaki başarılarımız bizi mutluluktan ağlattı. Antalya yine tatil için ilk tercihimiz oldu. Barbie çılgınlığı modayı esir alırken herkesin dilinde iklim değişikliği vardı… Ve elbette bir de şu soru: “Yapay zekâ dost musun, düşman mısın?”
#Melis YılmazBeyazperdede John Wick’in sisteme karşı verdiği mücadele devam edecek. Zuhal Olcay ve Haluk Bilginer 20 yıl sonra yeniden aynı sahneyi paylaşacak. Konser salonlarına yıldız yağmuru beklenirken MFÖ ve Nazan Öncel gibi usta isimler yeni albümleriyle geliyor. Belli oldu, bu yıl yine ödüllü restoranların peşine düşeceğiz. Sonra da ruhumuzu doyurmak için müze, galeri gezeceğiz. 2023’te kültür-sanatla dopdolu günler bizi bekliyor.
#Kültür-Sanat2 seneden fazladır hayatımızda olan koronavirüsün salgın haline geldiği ve dünyaya yayıldığı Çin, hastalıkla mücadelede sert ve tuhaf yöntemler uygulamaya devam ediyor. Tüm dünya Covid-19’u unutmuşken sürekli karantinalara devam eden ülkede yeni bir yasak daha gündemde…
#ÇinBirkaç kez gitmeye niyetlenip gidemediğim Amasya’ya nihayet yolumu düşürdüm ve şehir gezmeyi sevmeyen ben, bu defa hayran oldum. Kral mezarları, Yeşilırmak kenarındaki meşhur Yalıboyu evleri, Ferhat ile Şirin’in aşk sahnesi ve çok daha fazlası… Adım adım, yürüyerek, kaybolmadan gezebileceğiniz bu şehre ben yine gideceğim.
#Hürriyet79 yaşında üretmeye devam eden Türkiye’de figür resmin büyük ismi Neş’e Erdok, koronavirüsle ilgili iki resim yaptı. Erdok, “Dünyanın istediğimiz şekilde değişmesi için koronavirüs salgınının gerekmesi çok acıklı. Aklımızı kullanıp ders çıkarmak zorundayız. Sanatçı, eğer sağlığı yerindeyse üretmeye devam edecek. O sırada dışarı çıkamıyor olabilir ama görsel bir hafızası vardır sanatçının” diyor.
#Neş'e ErdokHakan Tütüncü, geçmişi arşivlemeye verdiği önem, modern yaklaşımla kurduğu müzeler ve sanatta özgün beğenileriyle öne çıkan bir belediye başkanı…Kepez Belediye Başkanı olduğunda “Bu kentin insanlarının akşamları katılabileceği etkinlikler, sanatla buluşabilecekleri mekanlar olmalı” diyerek işe koyulduğunu anlatan Tütüncü’yle nostaljik binlerce anının bombardımanında Yeşilçamlı günlerin güzelliğine ve sanata dair keyifli bir söyleşi yaptık.
#Hakan TütüncüBarselona’ya ilk kez yeni evliyken gitmiştim. O geziden hatırlayabildiklerim; La Sagrada’ya giriş kuyruğundan yılıp yakındaki bir parkta o zamanların gözde cep telefonu oyunu ‘yılan’la cebelleştiğim, bir deniz mahsulleri lokantasında geciktiği için garsona arıza çıkardığım, bir tapas bar’da kafayı bulup otele kadar yürümeye kalktığım için ayıldığım gibi pek de ‘Yav ne geziydi be’ denilmeyecek enstantaneler... Yıllar sonra Motosiklet camiası için Formula 1 anlamına gelen Moto GP’yi izlemek için yolum tekrar Barselona’ya düştü. Tabii iki büyük farkla: Artık bekârdım ve 20 yıl kadar da yaşlı…
#İspanyaKendi donanımına bakmadan, müzelerimizi derleyip toplamaya, yeniden kurmaya, başka müzelerle değiş tokuşa girmeye niyetlenen isimler türedi. Ama unutmamalı, bazı şeyler maalesef İngiliz çimeni gibidir, üretmek için paranız ve cevvaliyetiniz yetmez, arkanızda bilginizi ve görüşlerinizi olgunlaştıracak zaman ve hayatın bulunması gerekir.
#İlber OrtaylıEminim birçoğumuzun akrabası ya da bir tanıdığı Almanya’da yaşıyordur. Ağırlıklı olarak Türkler’in yaşadığı bölge olan Kreuzberg, sizi Türkiye'de hissettirecek bir yer. 'Küçük İstanbul' olarak anılan semtte, pazara, pazar arabasıyla giden Ayşe teyzeler, pazarcı Ahmet abiler, marketler, tabelalar, dönerciler, kafeler, herkes, her yer Türk.
#Dünyanın İziOrta ve batı Afrika’nın en maharetli sanatçıları Kamerun’un kuzeybatısındaki yüksek yaylalarda yaşıyor. Babungo Krallığı’nı kuran Vergo halkı 600 yıldır demirden iş ve müzik aleti, ahşaptan heykel ve dini ritüel maskları yapıyor. Heykeltraşlık kral mesleği, sarayları adeta sanat galerisi. Yılda bir, erkek çocukların ergenliğe geçiş festivalinde masklar ortaya çıkıyor, saray ziyarete açılıyor. Gezgin kral 3. Zofua “Türkiye’yi çok merak ediyorum, gitmek istiyorum. 14 Mart’taki festivalimize Türkleri de bekliyoruz” diyor.
Fetihlerin yıkıntıları üzerine kurulan Mexico City, hem hızlı gelişme dalgasının hem de Pasifik Fay Hattı’nın sarsıntılarına karşın dimdik ayakta. 21 milyon nüfuslu şehir, antik kalıntılar, parlak camlı gökdelenler, sömürge mimarisi ve yerel mimarinin iç içe geçtiği bir kültür potası.
Şamanların, efsanelerin gölü Baykal, Rusya’nın Sibirya bölgesinde 600 kilometre uzunluğundaki bir doğa anıtı. Yüksek dağların arasındaki yeryüzünün en büyük tatlısu kaynağı nisan sonuna kadar buzla kaplı. Temmuz, ağustosta doğa canlanıyor; kıyıları cennete dönüşüyor. Trans-Sibirya Demiryolu’nun en güzel manzaraları gölün güney kıyısındaki 250 kilometrelik rotada.
Frankfurt’un şubattaki karnavaldan sonra en büyük açık hava festivali bu hafta sonunda düzenleniyor. Main Nehri’nin Müzeler Sahili’nde üç günde 300’e yakın etkinlik gerçekleştirilecek. Klasikten reggae’ye konserler, nehirde havai fişek gösterileri ücretsiz, müzelerdeki özel sergiler indirimli. Gastronomi etkinlikleri dünya mutfağını Main kıyısına taşıyacak. Üç hafta önce sıcak bir pazar ikindisinde Müzeler Sahili’ni, Frankfurt’lu Gabriel’in bisikletiyle, Kennedy Köşkü’nden Goethe Evi’ne turladım. Gabriel “Kenti keşfetmenin en keyifli yöntemi Main kıyısında bisiklet turudur” diyordu. Ona hak verdim.