Güncelleme Tarihi:
İnternet fenomeni olan 'Kedili tabloları' internet ortamından çıkarıp sergi salonuna taşıyan Rus sanatçı Petrova, "neden böyle bir çalışmaya imza attığını" ve dijital teknolojinin yaratıcılığına nasıl bir katkı sağladığını BBC'ye anlattı:
"Annemi 2008'de kaybettim. Beni Zarahustra'yla baş başa bıraktı. Annemin ölümünden sonra depresyona girdim ve iki sene boyunca yaratıcı hiçbir şey yapamaz oldum. Bir arkadaşım şans eseri 'neden kedinle bir sanat projesi yapmıyorsun, çok komik' dedi."
"Daha önce de kedilerim vardı. Tiyatro oyunları bazı çalışmalarıma kedilerimi de dâhil ettim, onlara kostümler yaptım. Ama 'Zarahustra'yla ilgili ne yapabilirim' diye düşünüyordum. Annem onu çok şımarttı, çok da şişman."
"Zarathustra poz vermeyi çok seviyor ve gerçekten çok akıllı bir kedi. Sırt üstü yatıp sanki biriyle konuşuyormuş gibi tuhaf surat ifadeleri yapıyor. Ben de fotoğraflarını çekmeye başladım ve tablolara ekledim."
"Çıkan sonucu da beğendim, arkadaşlarıma diğer sanatçılara ve galerilere gönderdim. Herkes çok güldü, ben de bir internet sitesi hazırladım, sonra da unuttum çünkü başka projelerim vardı."
"Birkaç ay sonra başka bir arkadaşım albümlerimde kediyle yaptığım çalışmalarımı gördü ve neden bunları sakladığımı sordu. Ben de kedinin benim kedim olduğumu söyleyince o da, 'Kedin internetin dört bir köşesinde!' dedi."
"Şimdi profesyonel bir fotoğrafçıyla özel çekimler yapıyoruz ve Zarathustra'yı eğlendiren özel bir ekip var. Ama bazen havasında olmuyor ve doğru surat ifadesini yapmaya ikna olması için aylarca beklememiz gerekiyor."
"Pozunu görüyorum ve hangi tabloya girebileceğini hayal etmeye çalışıyorum veya bir tablo buluyorum ve resimdeki karaktere bürünmesi için uğraşıyorum."
"Bazen resimdeki ana karakter oluyor, bazen de ek bir karakter olarak tabloya giriyor."
"Mona Lisa tablosuna yerleştirilen görüntüsü gibi orijinal fotoğrafta da Zarathustra kucağımda ellerime gömülmüştü, çünkü kocaman. Resimde Mona Lisa, kedisiyle selfie çeken modern bir kız gibi görünüyor."
"Şimdi de dijital resimler yapıyorum. Sanat eserlerinin yüksek çözünürlüklü dijital röprodüksiyonlarını yapıyorum ve kediyi de resmin tarzına uygun şekilde yerleştiriyorum."
"Sonra orijinal boyutlarına uygun şekilde doğal kanaviçelere yerleştiriyorum sonra da yoğun jel ve yağlı boyayla orijinaline mümkün olan en yakın renkte boyuyorum."
"Bazen insanlar orijinal olmadığını anlayamıyorlar. Müzelerde kullanılan çerçeveyle yaptığım tablolardan birini hediye ettiğim bir arkadaşım havaalanında gümrük kontrolünden geçerken yetkililere resmin eski bir tablo olmadığını kanıtlamakta çok zorlandı."
"Arkadaşım gümrük görevlilerine '18'inci yüzyıl ressamının at yerine kedi çizebileceğine gerçekten inanıyor musunuz?' demiş. Sonra da tablonun aslında baskı olduğunu göstermek için tırnaklarıyla çizmek zorunda kalmış."
"İnsanlar genellikle sanatın dokunamayacakları bir şey olduğunu düşünüyor. Ama internet fenomenleri gibi sanal ortamda dolaşan çok sayıda sanat eseri var. Bunlar hakkında kafa yoran yeni akım ve yeni kuşak sanatçılar, eleştirmenler var."
"Benim için güzel bir şey yaratma ve insanların sorgulamalarını, kendi sanat eserlerini yaratmalarını sağlayacak bir imkân vardı."
"Dijital teknoloji insanlara sanat yapabilme fırsatı tanıyor ve müzeler buna daha çok özen göstermeli."