1970’li yılların sonlarına doğruydu. Arnavutluk, Bulgaristan, Çekoslovakya, Doğu Almanya, Macaristan, Polonya, Romanya ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) 14 Mayıs 1955’te oluşturduğu ‘Doğu Blok’ (Varşova Paktı ülkeleri) ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Belçika, Birleşik Krallık (İngiltere), Danimarka, Fransa, Hollanda, İtalya, İzlanda, Lüksemburg, Norveç, Portekiz’in 4 Nisan 1949 tarihinde imzaladığı Kuzey Atlantik Anlaşması’yla kurdukları ve 1952’de Türkiye ile Yunanistan’ın 1955’te de Almanya Federal Cumhuriyeti olarak bilinen Batı Almanya’nın katıldığı NATO ülkeleri arasında ciddi bir silahlanma tedirginliği yaşanmaya başlamıştı.
#AlmanyaCHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci Uğur Dündar’a sert sözlerle yüklendi. "Geçmişe ve Geleceğe Not düşelim! Sayın Uğur Dündar'a açık mektubumdur" notuyla sosyal medya hesabından paylaşım yapan Kılıçdaroğlu, "Sizin çarkınız yine 'şanlı şanlı' döner Uğur Bey. Kendi adaylığımı dayatmak için siyasi rüşvet dağıttım iddialarınıza susarım ama 6'lı masa bileşenlerine 'siyasi rüşvet aldınız' imasına susmam, bu birlikteliği bozdurmam! Toplumu kutuplaştırma, ayrıştırma, partimi yeniden halktan koparma çabaları ve çalışmaları olduğunu hissettiğim zaman Uğur Bey, siyasi arenada makosenlerimi tekrar giyerim ve bedeli ne olursa olsun bu uğurda mücadelemi veririm." ifadelerini kullandı.
#Kemal KılıçdaroğluDUYDUM ki Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye’deki gelir ve kurumlar vergisi istatistiklerini açıklarken İzmir’de sürpriz bir gelişme yaşanmış.Kentte en çok gelir vergisi ödeyen 100 rekortmen arasında Çeşme Ilıca’daki Dost Pide’nin sahibi Reşat Akbaykal da yer almış.Tek şubeli işletmenin sahibi Akbaykal, vergi dairesinden gelen habere hem şaşırmış, hem onur duymuş, hem de çarpıcı açıklamalar yapmış.“Olur olmadık şeyleri masraf gösterip vergiden düşenler var.
#1Almanya’da 2025 yılında yapılacak genel seçimlere daha iki yılı aşkın bir süre olduğu halde ‘ortak kavgası’ şimdiden başladı. CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, “Federal hükümette asıl rakibimiz Yeşiller’dir” diyerek şimdiden kapılarını Yeşiller’e kapattı. ‘Kardeş parti’ CSU Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder de...
#AlmanyaSiyaset, gündemimizi meşgul etse de seçimler geride kaldı… Peki toplum olarak nasıl bir ruh halindeyiz? Önümüzdeki günlerde bizi ve dünyayı neler bekliyor? Hem bu sorulara yanıt almak hem de Everest Yayınları’ndan çıkan yeni kitabı ‘Ressamın İsyanı’ vesilesiyle psikolog-yazar Gündüz Vassaf’ın kapısını çaldık… Önce hayatının psikolojiyle haşır neşir olan kısmına eğildik. Sonra perspektifi bugüne çevirdik...
#Gündüz VassafÇarşamba günkü ‘AfD ile asla mı?’ başlıklı yazımda, Almanya’da köklü partilerin “AfD ile bugün de yarın da gelecekte de asla iş birliği yapmayacağız” dedikleri halde, bazen buna riayet edilmediğine yer vermiştim. Ama biz Almanya’da benzer söylemlerin daha önceki yıllarda başka partiler için söylendiğine de tanık olduk.
#AlmanyaAmerika Birleşik Devleri’nde (ABD) siyahilerin eşit haklara sahip olması için insan hakları sevdalısı din adamı Martin Luther King’in bir hayali, bir rüyası vardı. 28 Ağustos 1963 tarihinde Washington’da 60 bine yakını beyaz olmak üzere 250 binden fazla kişinin katıldığı ‘özgürlük yürüşü’ sırasında, Lincoln Anıtı önünde Martin Luther King, “I have a dream” (Bir hayalim var-Bir rüyam var” başlıklı tarihi bir konuşma yaptı.
#Almanyaİkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 23 Mayıs 1949 tarihinde Alman Anayasası’nın kabulüyle resmen kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti’nde muhafazakâr kanadı oluşturan Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hür Demokrat Parti (FDP) iktidarda söz sahibi olup ülkenin geleceğine yön verdi. Ancak zamanla durum değişti.
#AlmanyaAlmanya’da Yeşiller Partisi (Die Grünen) yeni bir dünya yaratılması için kuruldu. Çoğu ‘68 kuşağı’ olarak bilinen yüksek öğrenim gören sol eğilimli gençler, entelektüeller, çevreciler, savaş, silahlanma, nükleer enerji karşıtları, barış, kadın ve eşcinsel hakları savunucuları, sosyal eşitlik sevdalıları 1970’li yıllarda ülke genelinde ‘Yeşil Hareket’i başlattılar. Aynı görüşü paylaşanlar, aynı rüyayı görenler, 12-13 Şubat 1980’de Almanya’nın Karlsruhe kentinde bir araya gelerek Yeşiller Partisi’ni kurdular. Ve 6 Mart 1983’te yapılan genel seçimlerde toplam oyların yüzde 5.6’sını alarak Federal Meclis’e girdiler.
#AlmanyaKulaklarımızda tele akustik seslerimiz, ekran karşısındayız. O Çeşme’de bir beach’te. Ben İstanbul, ev... Çok eğlenceli biri. Üç-beş sorudan sonra röportaj yapar gibi değil de dertleşiyoruz. Ben işin ucunu bıraktım, uzun uzun o anlatıyor. Sadece aralara girip anlamadığım yerleri biraz açmasını istiyorum. Bu okuyacaklarınız Edis’ten bir çeşit mektup yani. Daha kolay okunması için bölümlere ayırdım, o kadar. Sohbet tabii ki yeni şarkısı “Yalancı”yla başladı ama oradan burçlara, seyahate, sosyal medyaya nasıl geldi, ben de anlamadım.
#EdisGüvenilir kamuoyu araştırmalarını yansıtmaya çalışıyorum. Kamuoyu araştırmaları bir anlamda gece görüş dürbünü gibi bir görev yapıyor. Bir anlamda da siyasetin yüzüne ayna tutuyor. İşini ciddi olarak yapan anket firmalarımız var. Ama içlerinde muhalefetin algı operasyonuna soyunanlar da var. Hatta onların önemli bir kısmı işi kampanyaya dönüştürdü. Hisseli harikalar kumpanyası gibi bir oy verene iktidar garantili anket servis edenler piyasayı kapladı. Yakında şapkadan tavşan çıkaracaklar. Onların araştırmalarına ise mesafeli duruyorum.
#SeçimAlmanya’da ‘yeşil hareket’ 1970’li yıllarda başladı. Büyük bir bölümünü ‘68 kuşağı’ olarak bilinen gençlerin oluşturduğu çevre ve barış hareketi yanlıları, atom santralleri karşıtları ile kadın ve eşcinsel hakları savunucuları ‘yeni bir dünya’ yaratılması için yollara düştü. Sokaklara döküldü. Ve 13 Ocak 1980 tarihinde Yeşiller (Die Grünen) Karlsruhe’de resmen kuruldu.
#AlmanyaGeniş paçalı pantolonlar, geometrik desenli gömlekler, renkli camlı güneş gözlükleri, eşarplar... Ne varsa 70’lerde var! Moda dünyası da ilhamını dönüp dönüp boşuna bu yıllarda aramıyor. Rahatlık ve doğallık sizin için de önemliyse bu trendi gardıroplarınıza taşıyabilirsiniz.
#GazetehaberleriPerinçek’in, 68 kuşağının ünlü gençlik liderleri Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan ile ilgili, “Emrimdeki kişilerdi” sözleri Türk solunda yeni bir tartışma yarattı. Eski ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, “En büyük özellikleri bir şeflerinin olmamasıydı” derken, yazar Oğuzhan Müftüoğlu da “İlgi çekmek, hava atmak için mi söyleniyor?” diye tepki gösterdi.
#Gazetehaberleri68 kuşağının tanınan yazarlarından Muzaffer Oruçoğlu’nun ‘me too’ hareketini yorumlarken söylediği “Oruçoğlu kadın düşmanıdır diyen kadını fırsat bulursam dudağından ya da başka yerinden öperim” sözleri büyük tepki topladı. Oruçoğlu’nun eski yoldaşı yazar Emrah Cilasun, “Ben 68’den geldim, diyen adamların kadınlara böyle iğrenç şeyler söylemesi kabul edilemez” dedi.
#GazetehaberleriYeni doğan bebek üzerinden ailesine yapılan çirkin saldırı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı isyan ettirmişti. Erdoğan’ın insanların şeref ve haysiyetlerine yönelik saldırıları önlemek için sosyal medyada düzenleme yapılmasına yönelik talimatı üzerine kollar sıvandı. AK Parti bu hafta çalışmalara başlıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, düzenlemeye güçlü bir şekilde destek vermişti. Sosyal medya düzenlemesinde MHP’nin görüşlerinden de yararlanacak.
#Yazar