Güncelleme Tarihi:
TUTUM DEĞİŞTİRDİLER
Ve 1985 yılında ‘beklenmeyen ilk’ gerçekleşti.
‘Öcü’ gözüyle bakılan Yeşiller’le Hessen Eyaleti’nde Sosyal Demokrat Parti (SPD) Almanya genelinde ilk ‘kırmızı-yeşil koalisyonu’ 12 Aralık 1985 tarihinde kurdu.
1998 yılında ise SPD’li Gerhard Schröder, Yeşiller’i federal düzeyde iktidara taşıdı.
Gerhard Schröder başbakanlık koltuğuna otururken, Yeşiller de ülkenin geleceğinin şekillendirilmesinde söz sahibi oldu.
Tabii iktidarda söz sahibi olup sorumluluk üstlenen Yeşiller, silahlanma ve savaş karşıtı politikalarında ‘tutum değiştirmek’ zorunda kaldılar.
Yugoslavya’nın Kosova’da giriştiği savaşa müdahale etmesi için 1999 yılında gönderilen NATO birliklerinde Alman askerlerin de görev almasına hükümet ortağı Yeşiller’in de destek vermesi, partide sıkıntı yarattı.
Hatta Yeşiller’i ‘yeşerten’ bazı üyeler partiyi terk ederken, 13 Mayıs 1999’da Bielefeld’de yapılan kurultayda, “Biz yeni Auschwitzler (Gaz odalı Nazi Toplama Kampları) yaşanmasını istemiyoruz” diyen dönemin Yeşiller’li Federal Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, içi kırmızı boya dolu plastik torbalı saldırıya bile uğradı.
YİNE SIKINTILAR YAŞANIYOR
İşte 26 Eylül 2021 tarihinde yapılan genel seçimlerden sonra SPD ve FDP ile koalisyon hükümeti kurarak yeniden iktidara ortak olan Yeşiller’de son dönemlerde yeniden sıkıntılar yaşanmaya başlandı.
Hem de ciddi sıkıntılar.
Başlangıçta, Almanya’nın Ukrayna’ya silah göndermesine karşı olan Yeşiller, zamanla Kiev’e Alman tankları gönderilmesine “Evet” dedi.
Yapılan kamuoyu yoklamaları Yeşiller’in bu yöndeki tutumuna seçmenlerinin büyük bir bölümünün de tam destek verdiğini ortaya koydu.
Ancak Yeşiller’i ‘yeşerten’ çevrelerin bazı konularda verilen kararlarla hemfikir olmadığı da ortaya çıktı.
Rusya’nın Almanya’ya petrol ve doğal gaz akışını kesmesine ve enerji krizi yaşanması tehlikesine rağmen, Yeşiller’in iklim koruma politikasında ısrar ederek, Almanya’da üretime devam eden son 3 nükleer santralın da kapatılmasında ısrar etmesi partilileri küstürdü.
Yeşiller’i ‘yeşerten’ seçmenlerin yarıdan fazlasının Yeşiller’in ısrarı yüzünden SPD’li Başbakan Olaf Scholz’un ağırlığını koyarak nükleer santralların 15 Nisan 2023’te kapatılması kararını doğru bulmadığı saptandı.
Yeşiller’in 2035 yılı itibariyle dizel ve benzinli yeni araçların trafiğe çıkmasına izin verilmemesini savunmasına Almanya’da halkın yüzde 80’e yakınının ve ‘yeşil seçmenlerin’ yüzde 60’ından fazlasının karşı olduğu belirlendi.
Yeşiller’li Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, 2024 yılı itibariyle konutlarda gaz ve petrol ısıtma sistemlerinin değiştirilerek yenilenebilir enerji sistemine geçme planlarıyla halkı küplere bindirdi.
Alman halkının yüzde 80’inin Yeşiller’li seçmenlerin de yüzde 60’a yakınının buna karşı olduğu saptandı.
*
Bu tutum son kamuoyu yoklamalarına da yansıdı.
Almanya’da bu hafta sonu genel seçim olsa CDU/CDU’nun yüzde 30, SPD’nin yüzde 18, Yeşiller’in yüzde 16, AfD’nin yüzde 14, FDP’nin yüzde 5 ve Sol Parti’nin yüzde 5 oy alacağı ortaya çıktı.
Yani sağ popülist AfD bile Yeşiller’in önüne geçti.
Bu son gelişmeler de akıllarını başlarına toplamamaları halinde, çevrenin ve doğanın yeşerttiği Yeşiller’i iklimin eriteceği sinyallerini artırdı.