Paylaş
“AKP’li herkesten nefret ediyorum. Tahammülüm yok.”
*
Baktım.
Bu paylaşım sahibine karşı...
AK Parti’ye yakın duranlar laf ediyorlar.
“Kutuplaştırma bu değilse nedir” falan diye...
*
Muhalefet cephesinden ise tık yok.
Oysa bu paylaşım sahibinin zihniyetiyle esas mücadele etmesi gerekenler, muhalefet partileridir.
*
Eğer bu zihniyete karşı...
Sağlam bir duruş sergilemezlerse...
Bütün kararsızların, AK Parti’ye doğru koşmalarına asla engel olamazlar.
*
Ve fakat görebildiğim acı gerçek şudur:
*
Muhalefet kendisini zafer rüyasına öylesine kaptırmış ki...
Böyle şeyler artık umurlarında bile değil.
İKTİDARIN ÜÇ MESELESİ
BİRİNCİ MESELE: Mega projeler tamam ama minik projelere ne zaman sıra gelecek? Köprüler, otoyollar, havalimanları, şehir hastaneleri... Mega projelere doyuldu. İktidarın artık hızla vatandaşın gündelik hayatına dokunacak projeler geliştirmesi gerekiyor.
İKİNCİ MESELE: İhracat şampiyonluğu tamam ama hayat pahalılığıyla mücadele konusu ne olacak? İhracatta elde edilen başarılar anlatılırken vatandaşın aklına “İyi ama hayat pahalılığı ne olacak?” diye bir soru gelmemeli. İktidarın hızla bu konuya eğilmesi şart.
ÜÇÜNCÜ MESELE: Büyüme rakamları ve tahminleri iyi ama ahalinin büyümesi ne olacak? “Türkiye geçen yıl şu kadar büyüdü, bu yıl şu kadar büyüyecek” cümlelerinin vatandaşta bir etki yaratması isteniyorsa... Vatandaşın kişisel büyümesini dikkate almak gerekiyor.
KEMAL KILIÇDAROĞLU NEREYE KOŞUYOR
ZATEN belliydi ama şaşırtıcı ve etkileyici Merkez Bankası ziyaretiyle daha da belirginleşti:
*
Kemal Kılıçdaroğlu, resmen ve alenen cumhurbaşkanlığı adaylığına koşuyor. Hem de son sürat.
Hem de muhalif kesimlere adaylığını benimseterek...
Fakat şöyle bir sorun var:
*
Kemal Kılıçdaroğlu, muhalif kesimlere kendisini benimsetmek için...
Dilini gitgide daha çok sivriltmekte...
Üslubunu gitgide daha çok sertleştirmekte...
Kutuplaştırıcı bir yaklaşıma gitgide daha çok omuz vermekte...
*
Kılıçdaroğlu’nun temel amacı...
İktidara muhalif kesimlerin kendisinin cumhurbaşkanlığı adaylığını kolayca benimsemesini sağlamaksa...
Bu stratejisi kesinlikle iş yapar.
Yapıyor da nitekim.
*
Ama Kılıçdaroğlu’nun temel amacı...
Seçimi kazanmaksa...
İşte o zaman bu stratejisi, kendisini ters köşeye yatırabilir.
ELAZIĞ’DAN ÇOK ESASLI BİR MAĞDURİYET ÇIKMAYINCA
EKREM İmamoğlu, belediye başkanlığı adaylığı sırasında Karadeniz gezisine çıkmıştı.
Dönüşte Ordu-Giresun Havalimanı’ndaki VIP Salonu’nu kullanmasına izin verilmemişti.
Esaslı bir mağduriyetti yaşadığı İmamoğlu’nun.
Yapılan çok yanlıştı.
İmamoğlu da bu yanlışın ekmeğini bolca yemişti.
Gerçi sinirlenip Vali’ye ağır hakaret ettiği iddiaları da gündemi sarsmıştı ama neyse...
*
Ekrem İmamoğlu, bugünlerde yeniden yurt gezisinde.
Bu kez yolu Elazığ’a düşmüş.
*
Fakat ne yazık ki Elazığ’da...
İmamoğlu’na dişe dokunur, ses getirecek, şöyle esaslı bir mağduriyet çıkmamış olacak ki...
Kullanabildiği tek argüman şu olmuş:
*
“Elazığ Valisi ve Belediye Başkanı bana randevu vermedi.”
*
Bir dileğim var:
*
Keşke milletçe hepimizin yaşadığı ve yaşayacağı mağduriyetler, “belediye başkanı ve validen randevu alamamak” tarzı mağduriyetler olsa.
BERGÜZAR KOREL’İN ‘SQUİD GAME’ UYARISI
BERGÜZAR Korel’in bir uyarısına denk geldim.
Diyor ki:
*
“Squid Game izlemeyen çocuk yok. Bu dizi asla çocuklara uygun değil. Anne ve babalara sesleniyorum: Çocuklarınıza bu diziyi izletmeyin.”
*
Yerden göğe kadar haklı Bergüzar Korel.
Bu dizi, gerçekten de çocukların maneviyatını bozacak nitelikte. Zaten dizi, “artı 18” kategorisinde. Çocukların taklidine yönelebilecekleri çok vahşi bir yarışma var dizide.
İntihar var.
Çocukların psikolojisini derinden etkileyecek yönler var.
*
Anneler, babalar, bacılar. Aman dikkat!
AJDA PEKKAN DENDİ Mİ ŞÖYLE BİR DURACAKSIN
68 kuşağı... 78 kuşağı... Y kuşağı... Z kuşağı... G kuşağı...
Kuşaklar gelip geçiyor ama Ajda Pekkan hep orada öylece duruyor.
Son albümü nedeniyle çektirdiği fotoğraflara baktım.
Ve şöyle dedim:
*
Gelecek kuşaklara ne tür isimler verilecek?
Bilmiyorum.
Ama bildiğim şudur:
Galiba en az sekiz kuşak daha ömrünü Ajda Pekkan’la geçirecek.
Paylaş