Yasemin Boran

Ay düğümleri ile Uranüs arasındaki etkileşim, kaderinizdeki kişilerle karşılaşacağınızı işaret ediyor. Jüpiter’in etkisiyle bu tip karşılaşmalar yabancı ortamlarda meydana gelebilir ve daha da önemlisi kaderi buluşmalar ve toplantılar yapılabilir. Gökyüzünün bu konumu farklı kültürlerin ve şimdiye kadar kabul görmüş felsefe ve yaşam biçimlerinin, adalet sisteminin ve kararların bu ilginç karşılaşmalarla veya yapılacak toplantılarla aniden değişebileceğini işaret ediyor.

Mevsimler ve tipler

Şimdi Sonbahar’ın başlangıç dönemindeyiz. Bu dönemi Terazi burcu yönetiyor ve Terazi’nin elementi Hava. Yazın bitişi ve kışın sert esintilerinin birbirine karıştığı bu dönemin tüm etkileri hem metabolizmamızı, hem de duygularımızı belirgin biçimde etkiliyor ve astroloji değişen mevsim dönemleriyle insan özelliklerini bütünleştiriyor.

Sıcak hava ile gevşiyoruz, sertleşen dış koşullarla birlikte biz de sertleşiyoruz. Bu nedenle kışın doğan çocuklar sert mizaçlı, inatçı ve dirençli olurken yaz çocukları neşeli, eğlenceli ve rahat oluyorlar.

Mevsim geçişlerinde doğanlar ise her iki tabiatın özelliklerini içlerinde barındırıyorlar. Yani duyguları hareketli oluyor ve bu durum tabii davranışlarına yansıyor. Çünkü davranışlarımızı, duygularımız yönetiyor. Duygularımızı ise dış koşullar yönetiyor.

İçine doğduğumuz coğrafya, kültür ve mevsimsel özellikler düşünce biçimimizden duygularımızın nasıl olacağına kadar bizi belirliyor.

Ilıman koşullar içine doğmuş olanlar, ılımlı ve uyumlu bir tabiat sergilerken, sert koşullar içine doğmuş olanlar inatçı ve sert bir tutum içinde bulunuyor. Hatta bu durum fiziksel özelliklerini bile belirliyor.

Uzun kış dönemleri yaşayan, dağlık ve sert coğrafyada doğmuş kişilerin tipine baktığınız zaman kuvvetli yapıları, sert hatları ve yüz çizgilerine oturmuş sert ifadeleriyle dikkat çekiyor.

Ilıman iklim süren ve rahat koşullar içine doğmuş olanlar ise sakin, dingin ve gülümseyen ifadeleriyle kolay yaşadıklarını gösteriyor.

Literatüre geçmiş değerli çalışmalarıyla bilinen İbn-i Sina’nın mevsim özellikleriyle bütünleşen tipler üzerinde yaptığı çalışmaları böylece daha iyi anlayabiliyoruz.

Burçların yönettiği mevsim dönemlerinin içine doğan kişilerin tipini ve sağlıklarıyla ilgili belirleyici özelliklerin son derece tutarlı olduğunu görüyoruz.

Astrolojik ilişkiler

Sizin yükselen burcunuz Koç. Sorduğunuz kişinin doğum saatini belirtmediğiniz için yükselen burcunu belirleyemiyorum. Bu nedenle aranızdaki uyumluluk hakkında da çok belirgin açıklamalar yapmam mümkün değil. Fakat burçlarınız arasında uyumluluk var. Sizin Toprak burçlusunuz o da Su burcu olan Akrep. Toprak Suyu sever ve aralarında uyumlu bir ilişki olur. Fakat siz radikal değişimler döneminde bulunuyorsunuz ve hem kendinizi, hem de onu zorluyorsunuz. Aranızda çıkan anlaşmazlıkların nedeni sizin değişen enerjinizin yarattığı beklentilerden kaynaklanıyor. Aslında duygularınızı ona anlatacak olursanız ilişkinizle ilgili değişimi birlikte yapabilirsiniz. Fakat fazla zorlamayın.

RUMUZ: GÜLSÜM

Ay düğümleri ile Uranüs arasındaki etkileşim, kaderinizdeki kişilerle karşılaşacağınızı işaret ediyor.Jüpiter’in etkisiyle bu tip karşılaşmalar yabancı ortamlarda meydana gelebilir ve daha da önemlisi kaderi buluşmalar ve toplantılar yapılabilir. Gökyüzünün bu konumu farklı kültürlerin ve şimdiye kadar kabul görmüş felsefe ve yaşam biçimlerinin, adalet sisteminin ve kararların bu ilginç karşılaşmalarla veya yapılacak toplantılarla aniden değişebileceğini işaret ediyor. Mevsimler ve tiplerŞimdi Sonbahar’ın başlangıç dönemindeyiz. Bu dönemi Terazi burcu yönetiyor ve Terazi’nin elementi Hava. Yazın bitişi ve kışın sert esintilerinin birbirine karıştığı bu dönemin tüm etkileri hem metabolizmamızı, hem de duygularımızı belirgin biçimde etkiliyor ve astroloji değişen mevsim dönemleriyle insan özelliklerini bütünleştiriyor. Sıcak hava ile gevşiyoruz, sertleşen dış koşullarla birlikte biz de sertleşiyoruz. Bu nedenle kışın doğan çocuklar sert mizaçlı, inatçı ve dirençli olurken yaz çocukları neşeli, eğlenceli ve rahat oluyorlar. Mevsim geçişlerinde doğanlar ise her iki tabiatın özelliklerini içlerinde barındırıyorlar. Yani duyguları hareketli oluyor ve bu durum tabii davranışlarına yansıyor. Çünkü davranışlarımızı, duygularımız yönetiyor. Duygularımızı ise dış koşullar yönetiyor. İçine doğduğumuz coğrafya, kültür ve mevsimsel özellikler düşünce biçimimizden duygularımızın nasıl olacağına kadar bizi belirliyor. Ilıman koşullar içine doğmuş olanlar, ılımlı ve uyumlu bir tabiat sergilerken, sert koşullar içine doğmuş olanlar inatçı ve sert bir tutum içinde bulunuyor. Hatta bu durum fiziksel özelliklerini bile belirliyor. Uzun kış dönemleri yaşayan, dağlık ve sert coğrafyada doğmuş kişilerin tipine baktığınız zaman kuvvetli yapıları, sert hatları ve yüz çizgilerine oturmuş sert ifadeleriyle dikkat çekiyor. Ilıman iklim süren ve rahat koşullar içine doğmuş olanlar ise sakin, dingin ve gülümseyen ifadeleriyle kolay yaşadıklarını gösteriyor. Literatüre geçmiş değerli çalışmalarıyla bilinen İbn-i Sina’nın mevsim özellikleriyle bütünleşen tipler üzerinde yaptığı çalışmaları böylece daha iyi anlayabiliyoruz. Burçların yönettiği mevsim dönemlerinin içine doğan kişilerin tipini ve sağlıklarıyla ilgili belirleyici özelliklerin son derece tutarlı olduğunu görüyoruz.Astrolojik ilişkilerSizin yükselen burcunuz Koç. Sorduğunuz kişinin doğum saatini belirtmediğiniz için yükselen burcunu belirleyemiyorum. Bu nedenle aranızdaki uyumluluk hakkında da çok belirgin açıklamalar yapmam mümkün değil. Fakat burçlarınız arasında uyumluluk var. Sizin Toprak burçlusunuz o da Su burcu olan Akrep. Toprak Suyu sever ve aralarında uyumlu bir ilişki olur. Fakat siz radikal değişimler döneminde bulunuyorsunuz ve hem kendinizi, hem de onu zorluyorsunuz. Aranızda çıkan anlaşmazlıkların nedeni sizin değişen enerjinizin yarattığı beklentilerden kaynaklanıyor. Aslında duygularınızı ona anlatacak olursanız ilişkinizle ilgili değişimi birlikte yapabilirsiniz. Fakat fazla zorlamayın.RUMUZ: GÜLSÜM

Aslan burcunda dolaşmaya başlayan Ay, Terazi burcundaki Jüpiter ve Mars’ı harekete geçiriyor. Büyük arzular uyandıracak olan bu etki olabileceklerin üzerinde beklentiler de doğurabilir. Birbirine yabancı kişilerin veya konuların biraraya geleceğini ve uzlaşma ortamına ihtiyaç duyulan durumların açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün bu konumu ayrıca sanat, estetik duygular ve müzik alanında iddialı gelişmelerin olabileceğini gösteriyor.

Müthiş hikayeler

Hiç ölmeyecekmiş gibi projeler yapabilir ve bunları gerçekleştirmek için çok çalışabilirim ama yarın ölecekmiş gibi yaşarım. Bu durumu yaratan duygu benim yaşamayı, dünyayı, insanı, kendimi sevmemden kaynaklanıyor, ölüm korkusundan değil. Ölmekten korktuğunuz zaman yaşayamazsınız.

Şimdi bütün bunları niye anlatıyorum, çünkü gelen mektuplardan biri korkularını öyle şiddetli bir biçimde ifade etmiş ki, intihar etmeyi bile düşünüyor. Okurken tüylerim diken diken oldu ve bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Yazdıklarını ne yazık burada anlatamıyorum çünkü yazılmamasını istemiş. Halbuki herkesle paylaşılması ve benzer duyguları yaşayanlara yardımcı olması açısından çok önemli açıklamalar içeriyor. Fakat şu kadarını söyleyebilirim, bu kadar genç yaşta her şeyi yaşayıp bitirmişlik duygusunu yansıtan mektup ölümden söz ederken cesaretini vurguluyor. ‘Ölmekten korkmuyorum’ diyor. Yaşadıklarını anlatıyor.

Evet, gerçekten müthiş hikayeler, kısa zamana sıkıştırılmış birkaç kişilik hayatlar. Fakat en önemlisi kişinin yaşadıklarına hangi açıdan bakıyor olduğu. Yaşamaya devam ediyorsak, yaşanacak daha çok şeyler var demektir. Böylesine hızlı yaşamak da her kişiye nasip olmaz.

Bunun kıymetini anlamak için düşünce biçimini değiştirmek, başka açılardan bakabilmek gerek. Zor tecrübeleri güçlü karakterler yaşar.

KİTAP

‘Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı’ adlı kitap Carl Sagan’ın keyifli anlatımıyla bilimsel konulara bilimden uzak olanların ilgi duymasını sağlıyor.

Pulitzer Ödüllü Dr. Sagan yaptığı çalışmalarla ve özellikle yazdığı kitaplarla en iyi yazınsal üsluba sahip bilim yazarı olarak tanınıyor.

Emmy ve Peabody Ödülü alan ‘Kozmos’ adlı kitabı okumamış olanlar varsa mutlaka bulup okumalarını tavsiye ediyorum.

Kitabın çevirisi ‘Miyase Göktepeli’ye ait.

CARL SAGAN

Başak burcundaki Venüs ile Balık burcundaki Uranüs zıt etkileşim içinde bulunuyorlar. Terazi burcundaki Güneş, Merkür ile kavuşum konumunda bulunuyor ve Kova’daki Neptün ile uyumlu açı yapıyorlar. Gökyüzünün bu konumu sanat ve estetik duyguların açığa çıkacağını işaret ediyor. Yaratıcılığı tetikleyen sürprizler meydana gelebilir. Sürpriz aşkların ve farklı duyguların keşfedileceğini işaret eden gökyüzünün bu konumu finans sektöründe beklenmedik gelişmelerin olacağını da gösteriyor.

Her gün çok özeldir

Birbirini takip eden, uzayıp giden dakikalar. Ufuk çizgisinde kaybolan gün ile birlikte başlayan gecenin ardından doğan güneşin ışıkları yeni bir günü müjdeler. Fakat insan için her başlayan yeni gün, diğer günlerin tekrarından öte bir durum değil. Bir gün önce bıraktığı işleri düşünerek uyanır. Gün içinde yapacaklarını planlar ve zihni böylesine meşgulken yeni doğan günün farkında bile olmaz.

Her gün yeni bir gündür ve insan, her yeni günle birlikte yeniden doğar. Fakat ne yazık! Bu mucizenin farkında değildir. Çoğu kez huysuz, mutsuz ve isteksiz uyanır. Tabii bunun sonucunda ışıldayan yeni günün vaadettiklerinden mahrum kalır.

Kendinizi yenilemek, canlanmak ve içinizdeki yaşam enerjisini uyandırmak için doğanın mucizesini anlamaya çalışın. Bunun için akşam yatarken gün ışığının sizi uyandırmasına izin verin ve yatak odanızın perdesini hafif aralayın.

Sabah uyandığınız zaman hemen yataktan fırlamayın. Kendinize biraz izin verin ve dikkatinizi bedeninize yöneltin. İçinizdeki canlılığı, kaslarınızı, cildinizi, organlarınızı hissetmeye çalışın ve bedeninizi sevgiyle algılayın.

Sonra kalkın, odanızın pencerelerini açın ve derin bir soluk alın. Bu bir doğum ritüelidir. Güneş’i selamlayarak güne başlayın. İçinizdeki iyi duyguların yükselmesine izin verin. Kendinize keyifli bir gün yaşamak için izin verin. Çalışıyorsanız, acele etmeden işe gidin ve yol boyunca yapacağınız işleri düşünerek kendinizi kaptırmayın. Gittiğiniz yolu ve değişiklikleri görmeye çalışın.

Şayet çalışmıyorsanız, yürüyüşe çıkın ve çevrenize ilgiyle, sevgiyle, anlamaya çalışarak bakın. Kaygı ve sıkıntılarınızı bir kenara bırakın ve dikkatinizi sadece kendinize yöneltin ve bulunduğunuz yeri hissetmeye çalışın. Sonra yapmanız gereken işlere ve çözmeniz gereken problemlere konsantre olabilirsiniz. Üstelik bu kez gününüz çok daha keyifli ve başarılı geçecek. Güne başlama şekliniz günü nasıl yaşayacağınızı belirler, unutmayın.

Astrolojik ilişkiler

Yükselen burcunuz Balık. Bu nedenle astroloji kitaplarındaki Aslan burcu tarifine uymadığınız duygusunu taşıyorsunuz. Üstelik Ay, Koç burcunda iken doğmuşsunuz. Doğum anındaki diğer gezegen etkileri de içine doğduğunuz Aslan özelliklerini farklı biçimde sergilemenize neden oluyor. Fakat siz bir Aslan’sınız ve mutlaka kendinizi gösterme ihtiyacınız var. Sözünü ettiğiniz bunalımlı durumun ortaya çıkmasının nedeni bu. Yaşınız ilerledikçe kendinizle ilişkiniz daha güçlü olacak ve arzu ettiğiniz kararlı tavrı sergileyebileceksiniz. Ayrıca bu sene sizin için çok verimli ve olumlu gelişmeler yılı olacak. Sözünü ettiğiniz kaygılardan tamamen uzaklaşacak ve isteklerinizi gerçekleştirmeyi başaracaksınız.

RUMUZ: ASLAN

Bugünden itibaren bir haftalık dönem, yeni bir girişimde bulunmak için pek uygun zaman değil. Çünkü Ay, son dördün konumuna giriyor. ‘Eski Ay’ olarak bilinen Ay’ın küçüldüğü bu dönem yeni bir başlangıç için pek uygun değil. Sadece yatırıma yönelik çalışmaları başlatmak olarak değerlendirmeyin. Evlilik veya ortaklık gibi alınacak her türlü kararlar konusunda da bu dönemde tedbirli davranmakta fayda var.

Ay hareketlerine dikkat edin

Yeni Ay, İlk dördün, Dolunay ve Son dördün olarak bilinen Ay’ın görünür hareketleri nasıl bir süreç içine girildiğini işaret eden en eski bilgilerdir. Doğayla bütünlük içinde yaşayan insan, Ay’ın hareketlerine bakarak ne yapması ve nasıl davranması gerektiğine karar veriyor.

Üstelik zaman içinde bu bilgiler unutulmadığı gibi aynı zamanda çağımız insanı için araştırma konusu oluyor.

Bu araştırmalar pek fazla gündeme gelmese bile doğayı inceleyerek tekrarlayan doğal olaylar arasında bağlantı kurmaya çalışan bilim insanları için en değerli işaretlerden biri Ay’ın devinimleri. Çünkü görünür biçimde Ay’ın 28 günlük periyodları sırasında her biri yedi gün süren dört ayrı dönemi izlenebilir işaretler olarak karşımızda duruyor.

Siz de hiçbir araca ihtiyaç duymadan Ay’ın hareketlerini izleyerek pratik hayatınızı kolaylaştıracak bilgilere ulaşabilirsiniz.

Girişimleriniz ve davranışlarınızı Ay’ın hareketlerine uyumlu olarak belirlediğiniz zaman daha kolay yaşayabilirsiniz.

Yeni Ay döneminde, başlamak istediğiniz işler için uygun bir zaman olduğunu kendiniz için belirleyebilirsiniz.

Ay’ın büyüme devresine denk gelen bu dönem yapılan çalışmaların verimli olduğu eskiler tarafından biliniyor fakat çağımız araştırmacıları da bu konuda ilginç sonuçlara ulaşmışlar.

Yeni Ay ile Dolunay dönemi arasındaki süreç verimli çalışmalar için çok uygun olmakla birlikte Dolunay dönemi girişimler, kararlar, anlaşmalar ve yapılacak işler için uygun değil.

Çünkü duyguların en yoğun olduğu bir sırada hata payının büyük olduğu biliniyor. Çünkü davranışlarımızı duygular yönetiyor.

Dolunay’dan sonraki Son Dördün konumuna gelinceye kadar yapılan işler yine verimli fakat vasat ölçüde oluyor.

Son Dördün döneminde bulunulan girişimler ise vasatın altına iniyor.

Astrolojik ilişkiler

Yükselen burcunuz Yengeç. Ay ise İkizler burcundayken doğmuşsunuz. Sezgileriniz çok kuvvetli ve algılama yeteneğiniz yüksek. Ay’ın konumu sizi meraklı yapıyor fakat Yükselen burcunuz Yengeç olduğu için kendinizi çok fazla göstermekten hoşlanmıyorsunuz. Çünkü kendinizi ortaya koymanın pek güvenli olmadığı duygusuna sahipsiniz. İki yıldır devam eden değişim süreci sizi bir hayli zorlamış fakat bu duruma fazla direnç göstermediğiniz için büyük bir aşama yapacaksınız. Özellikle 2005 yılı burada söz edilmesini istemediğiniz beklentilerinizle karşılaşacağınız bir yıl olacak. Sorduğunuz kişiyle 2005’in ikinci yarısı evlenebilirsiniz.

RUMUZ: MERAKLI

Bugün Ay yöneticisi olduğu Yengeç burcuna geçiyor. Öğleden sonra Venüs ve Uranüs ile uyumlu etkileşim içine girecek. Bilinçaltının derinlerinden yükselen farklı duygular en güzel biçimiyle açığa çıkabilir. Finans konularına yönelik yaratıcı çalışmalar yapılabilir. Alım, satım ve yatırıma yönelik yapılacak çalışmalar sırasında sürpriz fırsatlar çıkabilir ve isteklerinizi gerçekleştirmek için harekete geçebilirsiniz. Hem aşk, hem de parasal konulara yönelik ilginç gelişmelerin meydana geleceği bir gün.

Güneş ve ay tutulmaları

Bu ay astrolojik açıdan çok önemli iki gökyüzü fenomeni meydana geliyor. İlki 14 Ekim günü meydana gelecek Güneş Tutulması, ikincisi ise, 28 Ekim günü meydana gelecek olan Ay Tutulması. Özellikle ikinci tutulma Türkiye açısından çok önemli. Çünkü Astrolojik açıdan Türkiye’nin yıldız haritasındaki Güneş üzerinde meydana geliyor ve önemli değişimleri işaret ediyor. Fakat bu tutulmayı destekleyen ve zorlayan gerilimli başka bir etki olmadığı için bu kez meydana gelen Ay Tutulması’nın Türkiye’nin ihtiyacı olan değişimi gerçekleştirmek için zorlayacağını söyleyebilirim.

Güneş ve Ay Tutulmaları kişilerden çok kitleler üzerinde şuur değişiklikleri dönemini işaret eder. Genellikle halk ihtiyacı olan değişimi şuurlu iradesiyle gerçekleştiremediği için, meydana gelen olaylar aracılığı ile içinde bulunduğu koşulları anlayabiliyor ve mevcut olan koşullarını değiştirmeyi başarabiliyor.

Bu açıdan baktığınız zaman Tutulma dönemlerinin kitlesel aşama yapmak için aslında bir fırsat dönemi olduğunu anlayabilirsiniz. Fakat kaba düzeyde ve sadece yaşanılan olaylara takılıp kaldığınız zaman olaylar sanki üzerinize geliyormuş ve çok fazla sizi zorluyormuş duygusuna kapılırsınız. Tabii o zaman da aşama yapmanız zor olur.

Türkiye ve Türkiye’yi meydana getiren halk, büyük bir aşamanın eşiğinde bulunuyor ve gelişmek için bir süredir bunun hazırlığını yapıyor. Fakat bunu yapabilmek için önce zorlayıcı bir süreçten geçmesi gerek.

14 Ekim günü meydana gelen Güneş Tutulması’nı ise radikal değişimlerin gerçekleşmesi için dünyada meydana gelecek yenileyici olayların işareti olarak yorumlayabilirim. Ve tabii dünyanın bir parçası olan Türkiye açısından gençliğin uyanışı ve var olan yasalarla ilgili değişikliğe zorlayan olayları açığa çıkarabilir. Ve bütün bunlar 28 Ekim’de meydana gelecek Ay Tutulması ile tetiklenebilir.

Astrolojik ilişkiler

Karamsar duygulardan sıyrılmak için gayret göstermelisiniz. İnsanın hayatında dönemler vardır. Bazı dönemler her şey yolunda gider, sonra terslikler başlar ve bunu şanssızlık olarak yorumlarız. Fakat bütün bunlar değişim ve dönüşüm için ihtiyacımız olan geçiş dönemleridir ve eskiler bu durumu hiçbir şeyin aynı gitmeyeceği, kışın ardından baharın geleceği, gecenin ardından güneşin doğacağı şeklindeki benzetmelerle yorumlarlar. Siz de bir süredir Satürn döngüsü yaşamışsınız. Bunu şanssızlık olarak değerlendirmekten vazgeçip öğretici bir dönem olarak algılayın ve moralinizi yükseltin. Çünkü şimdi sizin için şansınızın yükseldiği bir dönem başlıyor. Fakat bunu kullanabilmek için sizin de gayret göstermeniz gerekiyor.

RUMUZ: ŞANSSIZ

<B>D</B>eniz, kadın gibidir diyorlar. Peki bu sözü çıkaran kim? Erkekler olsa gerek. Aslında bu sözcüğün çıkış kaynağını araştırmak gerekiyor ama denizin kadın gibi olduğunu ben de iddia edeceğim. Hem de bir kadın olarak.

İşte, bir haftadır denizin üzerindeyim ve değişen hallerini kendime benzetiyorum. Tabii kendimde tüm kadınların ortak özelliklerini birleştirmiş olduğumu düşünüyorum ve ‘deniz kadın gibidir’ diyen her kim ise, ona canı yürekten katılıyorum.

Bir defa dışardan gelen tüm etkilere açık ve hemen tepki gösteriyor. Bazen köpürüyor, hırçınlaşıyor ve ürkütücü oluyor. Hava sakin ve güneş parlaksa yumuşak bir sukunetle davetkar oluyor.

Kadınlar da tıpkı deniz gibi. Değişen halleri anlaşılmaz görünse de dış koşulların etkisine bağlı olarak değişiyor. Hırçın ve huysuz bir kadın, partnerinin davranışlarına ve onun sunduklarına bağlı olarak huysuzlaşıyor. Tıpkı denizi dalgalandıran hava koşulları gibi.

Deniz sadece havadan değil ayrıca Ay’dan da etkileniyor. Ay’ın değişen haliyle birlikte deniz de değişiyor.

Kabarıyor, alçalıyor, yükseliyor, çekiliyor, Ay’ın değişen görünümüyle deniz de değişiyor.

Ve kadın da Ay’dan aynı şekilde etkileniyor. Ay’ın 28 günlük periyodu ile tam bir uyum içinde bulunan kadın, Ay ile birlikte kendini yeniliyor ve yeni bir başlangıç gerilimi içine giriyor.

Ay Tanrıçası Anadolu’da Kibele, Mısır’da İsis, Yunan’da Phersefone, Hint’de Kali ve daha başka kültürlerde değişen isimlerle adlandırılırken kadının rolü değişmiyor.

Deniz, kadın ve Ay üçlemesi efsanelere, romanlara, filmlere konu olurken çağımız insanı bu bilgiden habersiz yaşıyor ve duyguları yöneten Ay’ın değişen halini deniz, kadın ve Ay ile bütünleştirirken pratik hayatın içinde bu değişimi anlayamıyor.

Duygularınızı denetime alın

İİkizler burcunda dolaşan Ay öğle saatlerinde Pluton’u tetikleyecek. Radikal değişiklikler için uygun koşullar olabileceği gibi, zorlayıcı olaylar da açığa çıkabilir. Mobil burçların (Hareketli) yani İkizler, Yay, Başak ve Balık burçlarının ikinci yarısında doğanlar gökyüzünün bu konumundan etkilenecekler. Özellikle 10-14 Aralık, 10-14 Haziran, 9-13 Mart ve 11-15 Eylül günlerinde doğanlar kendilerinde ve yaşantılarında önemli değişiklikler yapabilirler. Bugün duygularınızı denetim altına almanız gerekiyor.

Astrolojik ilişkiler

RUMUZ: LEBİBE ÖZÇAĞLAR

Bir astrologdan duymuş olduğunuz ‘Bu yıl Balık burçları için ayrılık görünüyor’ şeklindeki yorum çok genel bir açıklama. Pluton ve Uranüs’ün değiştirici etkilerine bir de Jüpiter’in büyüteç etkisini dahil edersek bir ayrılık yorumu yapabiliriz. Fakat değişim ille de ayrılmak şeklinde olmaz. Çok daha farklı boyutlarda da yaşanabilir. Ancak bu değişimi hangi yönde yaşayacağınızı sadece burcunuza bakarak söylemek mümkün değil. Doğum anındaki etkiler önemli. Belirttiğiniz doğum gününe göre siz Uranüs’ün değiştirici etkisi altında bulunuyorsunuz. Fakat değişiminizi hangi yönde gerçekleştireceğinizi bilemiyorum çünkü doğum saatinizi ve yerinizi de belirtmeniz gerekiyor.

Bugün Boğa Burcundaki Ay, Kova burcundaki Neptün’ü tetikliyor. Endişe uyandıran hayaller ve kaybetme duygusu açığa çıkabilir. Fakat bu duyguyu besleyecek başka bir etki daha olmadığı için çok önemli olaylar meydana gelmeyecek. Sadece kuruntulardan kaynaklanan endişeler duyulacak. Aslında hayal gücünü yaratıcı alana yöneltecek olursanız, bu enerjiyi verimli biçimde kullanabilirsiniz.

Gerçekler ve yaşadıklarımız

Gerçekleri araştıranlar her yeni gün keşfettikleri yeniliklerle gerçeklerin görünümünü değiştiriyor, yeni tarifler yapıyorlar. Peki bilimsel açıdan gerçekler değişirken bizim gerçeklerimize ne oluyor? Gerçeklerimizle, yaşadıklarımız ne derece örtüşüyor ve yaşadığımız hayatı belirleyen değerler nelerdir?

Değer verdiğimiz her şey, gerçek olarak kabul gösterdiklerimiz olduğuna göre değişen gerçeklerle birlikte değerlerimiz de değişmeyecek mi? Bu durumda yaşadıklarımız nedir? Efendim, aslında gerçek dediğimiz ne varsa, her şeyi düşüncelerimizle yaratıyoruz. Hepimiz kendi gerçeklerimizi yaşıyoruz.

Fakat dışardan gelen bilgiler, algılama yeteneğimiz ve değişen dış koşulların etkisiyle gerçeklerimizi değiştiriyoruz. Fakat, yaşadıklarımız ile zihnimizin değişen gerçekleri birbiri ile örtüşmüyor. Daha doğrusu aynı hıza ulaşamıyor ve yaşadıklarımızı oluşturduğumuz değerler hep geride kalıyor.

Zihnimizin ürettiklerine ise yetişemiyoruz. Bunun sonucunda doğan bunalım isteyip de yarattığımız ve gerçek dediğimiz yaşadıklarımızın keyfini çıkarmamıza izin vermiyor. Fakat gelişmek bu sayede oluyor. Daima yeni beklentiler ve istekler içine girmemize ve çalışmamıza neden oluyor. Buna karşılık hep mutsuz oluyoruz. Çünkü yaşadıklarımız eski gerçeklerimizin ürünü, bugün istediğimiz ve beklediğimiz durum değil.

KİTAP

CAN Yayınları’ndan çıkan ve ‘Şadan Karadeniz’in çok başarılı bir çevirisi olan ‘FOUCAULT SARKACI’ adlı kitap ‘Umberto Eco’nun bir şaheseri bence.

Ve bence bir daha bir daha okumaya değer kitaplardan biri...

Gizli bilimleri araştıran birinin kaleminden çıkan bu roman beni hala etkiliyor ama ilk okuduğum ölçüde değil.

Fakat yine de tavsiye ediyorum.

En azından aşama yapmak isteyenler için.

FOUCAULT SARKACI