Yasemin Boran

Alım-satım kararlarında hız var

14 Haziran 2005
Bugün Yengeç Burcundaki Venüs, Balık Burcundaki Uranüs’ü harekete geçiriyor. Sabahın erken saatlerinde Ay, Uranüs’ü tetikleyecek ve aşk potansiyelini uyandıracak. Hem aşk, hem de parasal açıdan sürprizlerin açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün bu konumu farklı isteklerin uyanmasına da neden olacak. Mars-Merkür arasındaki sert etkileşim ise tartışma ortamlarının açığa çıkacağını işaret ediyor. Ayrıca alım-satım konularının da hız kazanacağını ancak kararların hızla değişiklik gösterebileceğini de vurguluyor. İyi düşünülmeden verilen kararlar işleri zorlaştırabilir.

Savaş Tanrısı Mars

Cesaret, güç, macera ve kuvvetli istekler... Mars, Koç burcunda dolaşmaya başladı. Koç burcunun yönetici gezegeni olan Mars’ın Koç burcunda dolaşmasıyla birlikte fazla düşünmeden isteklerin ortaya konulacağını ve gerçekleştirmek için büyük bir enerjinin açığa çıkacağını gösteriyor.

Komutanların gezegeni olan Mars, aynı zamanda silahlar, demir ve gücü sembolize eden her türlü malzeme ile bütünleşir. Bu dönem içinde savaş malzemelerinin gündeme geleceğini, silah sanayi açısından hareketli günlerin yaşanacağını söylemek mümkün.

29 Temmuz’a kadar Koç burcunda dolaşacak olan Mars, bu hafta Yengeç burcundaki Merkür ile sert etkileşim içinde bulunacak. Bu nedenle fikirlerin sert bir biçimde ortaya konulması anlaşmalara zorluk getirebilir. Özellikle sivri dilli ve yaralayıcı sözler nedeniyle tartışma ortamları yaratılabilir. Bunun dışında fazla düşünülmeden alınan kararlar ve başlatılan işler istenilenden daha farklı yönde gelişebilir.

Bu hafta saldırgan bir ifade kullanmaktan kaçınmalı, kararlar konusunda acele etmemelisiniz. Fikirlerinizi kabul ettirmek için zorlamamalı ve olayları akışına bırakmak için gayret göstermelisiniz. Yoksa acelecilik yüzünden sakarlıklar meydana gelebileceği gibi küçük ev aletleriyle ilgili sorunlar da yaşayabilirsiniz. Ekmek kesmeye çalışırken elinizi kesmek istemiyorsanız, sakin davranmaya özen göstermelisiniz.

Mars daha sonra Terazi burcunda bir süredir dolaşan Jüpiter’i tetikleyecek. Gökyüzünün bu konumu hem şans, hem de şansızlığın bir arada bulunacağı bir dönemi işaret ediyor. Fırsatları kullanmak için büyük bir gayret ve istek içine girileceğini gösteren bu etki aynı zamanda belirli konuları büyütüp abartmaya da neden olacak. Daha önemlisi belirli bir konuya takılı kalmak ve buna bağlı olarak fırsatları kaçırmak söz konusu olabilir.

Yabancılar, yabancı ülkeler ve farklı kültürlere yönelik çalışmalar, uzaklara seyahatler ve çok büyük yatırımlar, büyük araziler ve benzeri çalışmalar için uygun bir zaman. Ancak gergin, öfkeli ve sabırsız davranışlar yüzünden ufak tefek anlaşmazlıkların büyümesi ve kontrolden çıkması da mümkün.

Büyük gruplar arasında çıkabilecek menfaat çatışmalarına karşı tedbirli olmak gereken bu devre içinde karşıt felsefelerin zorlayıcı etkileriyle karşılaşılabilir.

Gökyüzünün bu konumundan en fazla etkilenecek olanlar başta Koç ve Teraziler olmak üzere Yengeç ve Oğlaklar’ın tedbirli olmaları gereken bir dönem. Özellikle parasal konulara yönelik çok büyük beklentiler ve olabileceklerin üzerinde istekler içine girilebilir. Şartlarınızı, koşullarınızı ve bütçenizi çok fazla zorlamaktan kaçınmanız gerekiyor. Aynı zamanda iddiacı, ısrarcı ve zorlayıcı tavırlarda bulunmamaya özen göstermelisiniz.
Yazının Devamını Oku

Aile bütünlüğü önem kazanacak

13 Haziran 2005
Günün ilk yarısı Yengeç burcunda dolaşan Ay öğleden sonra Aslan burcuna girecek. Sabahın erken saatlerinde Satürn’ü tetikleyecek ve geçmişe ait duygular uyandıracak. Vatanseverlik duygularının canlanacağı ve atalar, dedeler, kökler, aile bütünlüğü ve aile bireylerinin önem kazanacağını işaret eden gökyüzünün bu konumu aynı zamanda bazı geçmişten gelen ve bir türlü vazgeçmek istediğiniz halde bırakamadığınız alışkanlıklardan kurtulmak için kuvvetli duygular uyandıracak.

KİTAPLAR

1912 yılında yayınlanmış olan Kybalion adlı kitap, Antik Mısır ve Yunan Hermetik felsefesini sade bir dille anlattığı için önemli olduğu söylenebilir. Özellikle Okultizm (Gizli bilimler)’i merak edenler için bir başlangıç kitabı sayılabileceği söyleniyorsa da sadece merak edenlerin anlayabileceği türden bir kitap olmadığını hemen belirtmeliyim. Yani spritüalizm ve çeşitli felsefeleri merak etmiş, araştırmış ve bu bilgilerin üzerine gizli bilimleri merak etmeye başlayanlar için bir başlangıç kitabı olabilir.

Prensipler, evrensel yasalar ve yapılan açıklamalar son derece düşündürücü ve kitap bir çeşit ders kitabı tarzında yazılmış. Yazıldığı yıllarda yazarları bilinmediği ve kendilerine ‘üç inisiye’ adını vererek yazdıkları için gizemli bir etki uyandırmışsa da sonradan yazarları ortaya çıkarılınca kitabın büyüsü bozulmuş. Fakat kadim bilgiler ve ezoterik öğretilere ilgi duyuyorsanız, kütüphanenizde bulunması gereken bir kitap olduğunu söylemeliyim. ‘Hermes Yayınları’ndan çıkan ‘Kybalion’ Murat Sağlam tarafından tercüme edilmiş. Rahat okunuyor. Okurken hem keyif alıyor, hem de düşünüyorsunuz.

KYBALİON

Beş yıllık araştırmalarının sonucunda hazırladığı ‘Şamanizm’ adlı kitap için ‘Mircea Eliade’ şunları söylüyor; ‘Şamanizmi bir dinler tarihçisi olarak ele almağa, anlamağa ve anlatmağa çalıştık. Şamanizme ruhbilimci olarak yaklaşan kişi, onu herşeyden önce bunalım, hatta gerileme içindeki bir psykhe’nin (ruhun) kendini dışa vurması olarak tanımlamağa eğilim gösterecek; onu kimi norm-dışı sapkın psişik davranışlarla karşılaştırmak ya da histeri veya saraya benzer ruh hastalıkları arasında saymaktan geri kalmayacaktır.

Şamanizmin herhangi bir ruh hastalığı ile özdeşleştirilmesinin neden bize kabul edilemez göründüğünü kitabın ilerleyen sayfalarında anlatacağız.’

Kitabın önsözünden aldığım bu açıklama bence çok önemli. Daha da önemlisi dinler, kültürler ve farklı uygulamaları merak edenler, anlamak isteyenler için bu kitap çok değerli bir eser. Özellikle şamanizmi bir ‘dinler tarihi’ çerçevesi içinde incelenmiş olması açısından önemli. Anlatımı rahat ve okunması kolay olan kitap ‘İsmet Berkan’ tarafından çevrilmiş ve ‘İmge Yayınevi’ tarafından yayınlanmıştır.

ŞAMANİZM
Yazının Devamını Oku

Gücünüz içinizde uyanacak

9 Haziran 2005
Yengeç burcunda dolaşan Ay bugün Yengeç’teki Satürn’ü tetikleyecek. Derin bir sorumluluk duygusu açığa çıkabilir ve isteklerinizi ortaya koyarken son derece tedbirli davranabilirsiniz. Güvenli ortam ihtiyacının yükseleceği bugün ev ve aile içi sorunlar duyguların derinleşmesine ve zorlayıcı durumların açığa çıkmasına neden olabilir. Ancak güvenliği ve bütünlüğü sağlamak için duyulan kuvvetli arzular her türlü sorunla başa çıkabilecek gücü içinizde uyandıracak.

MEKTUPLAR

Yükselen burcunuz Aslan. Şu sıralarda sınavların sizi çok zorladığını yazıyorsunuz ancak isteğiniz öylesine kuvvetli ki, bu durum başarılı olmanızı destekliyor. Doğum haritanızda Venüs-Mars uyumlu etkisi ve aynı zamanda Satürn’ün desteklemesi, sizin son derece kuvvetli ve disiplinli biri olduğunuzu işaret ediyor. Fakat bu geçtiğimiz dönem kendinizi fazla zorlamış olabilirsiniz.

Biraz rahat olun ve sınavları çok fazla önemsemeyin. Böylece potansiyel enerjiniz serbest kalacak ve istediğiniz başarıyı yakalayacaksınız. Özellikle kariyer konusunda endişe duymanıza hiç gerek yok. Çünkü doğum haritanızda başarılı olacağınız gözüküyor.

RUMUZ: TATLI CADI

Büyük bir değişim süreci içinde bulunuyorsunuz. Bu değişiminizi tetikleyen unsur, sözünü ettiğiniz erkek arkadaşınız. Hem değişmek istiyorsunuz, hem de bu durumdan korkuyorsunuz. Bunun sonucunda bunalımlı bir tablo çıkıyor. Çok fazla planlı ve özellikle gelecek endişeleriyle yapılan planlar yüzünden hayatınız zorlaşıyor. Üstelik yükselen burcunuz da Başak ve şu sıralar değişimin kuvvetli etkilerini derinden hissettiğiniz bir dönem. Biraz kendinizi rahat bırakın ve olayları izlemeye çalışın. Daha önemlisi ne yapmak ve nasıl biri olmak istediğinizi belirleyin. Kaygılarla hayatı kendinize zehir etmeyin. Üstelik erkek arkadaşınız kendinizi keşfetmenize yardımcı olmuş. Ona karşı daha iyimser duygular içine girmeniz gerekiyor. Hem kendinizi, hem de ilişkinizi çok fazla zorluyorsunuz ve yönetmeye çalışıyorsunuz. Mektubunuzdan kendisinin farkında olan biri olduğunuz anlaşılıyor. Bunun farkına varmış olmak büyük bir aşama. Zaten bu yılın sonlarına doğru sorunlarınızı çözümleyeceksiniz. Önemli olan şu sıralarda ruh sağlığınızı korumanız ve tabii fiziksel sağlığınız da buna bağlı. Kendiniz için öngördüğünüz seyahat projesini uygulamanızı tavsiye ediyorum.

RUMUZ: SİLEM



Yükselen burcunuz İkizler. Doğum haritanızda Ay Akrep burcunda fakat mutluluk evinde duruyor. Yani siz kendisini nasıl mutlu edeceğini bilen birisiniz. Fakat sözünü ettiğiniz geçen dönemin çok zor olmasının nedeni Satürn döngüsü yaşamış ve alışkanlıklarınızı değiştirmeye zorlanmışsınız.

Kendinizi son derece sabırsız biri olarak yorumlayıp sabır göstermek zorunda kalmak elbette ki, zorlayıcı bir durum. Ancak Satürn döngüleri bizim aşama yapma zamanımız geldiğini işaret eder. Tabii bu durum alışkanlıkların değişmesi demektir ve son derece zorlayıcı duyguların açığa çıkmasına neden olur. Fakat hem davranışlarınızı, hem de tarzınızı değiştirmeniz gereken bu sürecin sonunda büyük atılımlar yapabilirsiniz. 2006 sizin için yeni atılımlar yılı olacak ve beklediğiniz evliliği 2006’da gerçekleştireceksiniz.

RUMUZ: SABIRSIZ
Yazının Devamını Oku

Olaylara serinkanlı yaklaşın

8 Haziran 2005
<B>İ</B>kizler burcundaki Merkür, Yay burcundaki Pluto’nu tetikliyor. Değiştirici fikirlerin açığa çıkacağını işaret ediyor. Yazılı ve sözlü anlaşmalar, evraklar, faturalar ve benzeri iletişim araçlarıyla ilgili sorunlar olabilir. Düşünceleri derinden etkileyecek ve değiştirecek kişiler ve durumlara karşı tedbirli olmak gereken bu birkaç günlük dönemde tartışmalara girmekten kaçınmakta fayda var. Bugün Ay, yöneticisi olduğu Yengeç burcunda dolaşmaya başlayacak. Ev ve aile içi konulara dikkatin yöneltilmesi ve olayların serinkanlılıkla karşılanması mümkün.

Düş görenler gezegeni

Parapsikoloji konferansının ardından 1997 yılında yazdığım yazıyı hatırladım ve arşivden tarayıp sizlerle paylaşmak istedim. Kararı siz verin!

‘Düş görür müsünüz?

Kiminiz ‘Çoook’ derken, kiminiz de ‘Hiç görmem’ diyecek. Bazıları ise, bir şeyler görüyorum ama, ne olduğunu hatırlamıyorum, deyip geçecek.

Düş, denildiği zaman, ilk akla gelen, uyku esnasında görülen düşler. Peki, uyanık olduğunuz, gülüp eğlendiğiniz, çalıştığınız ya da üzüldüğünüz sırada bir şeyler düşlemez misiniz?

Tabii ki, düşlersiniz fakat, genellikle kendinizi içinde bulunduğunuz duruma öylesine kaptırırsınız ki, farkına bile olmazsınız. Olsanız bile, sonra hatırlamazsınız. Üstelik bu düşler, beklentilerin, isteklerin dışında bambaşka görüntü ve düşüncelerdir.

Fakat, ne olursa olsun bunlar düpedüz, uykuda gördüğümüz düşler gibidir. Ve, uyku esnasında olduğu gibi hızla geçip gider. Ancak, farkında olanlar ve bundan keyif alanlar, düşlerini uzun tutabilir. Uyuyup uyanıp aynı düşün devamını görenler gibi.

Ve, hiç düş görmediğini söyleyenlerin düş gördükleri halde hatırlamamaları gibi, gündüz düşleri de çoğu insan tarafından hatırlanmaz.

Şimdi diyeceksiniz ki, düşleri anladık da bu gündüz düşleri de neyin nesi? Bunların hepsi düpedüz gerçek ve biz gerçekleri yaşıyoruz. Tamam, arada sırada hayal kuruyoruz, belki. Fakat, uyumuyoruz. Bunlara senin dediğin gibi düpedüz ‘Düş’ denilemez.

Kimbilir belki de siz haklısınız. Ve, bütün bunlar belki de benim aklımın bir oyunudur. Fakat, ister oyun olsun, ister düpedüz gerçek.

Ben sadece ve sadece kendi deneyimlerimi ve çevremdeki insanların tecrübelerini birleştirip ortaya bir sonuç çıkartıyorum. Ve, diyorum ki, hepimiz yaşarken düş görüyoruz. Üstelik bununla kalmıyor, gördüğümüz düşleri tekrar yaşıyoruz.

Küçücük bir çocukken sık sık gördüğüm düşleri hatırlarım.

Oynarken, gezerken, çalışırken birdenbire düş kurmaya başlardım. Hem oynayıp hem de nasıl düş gördüğümü bilemiyorum.

Bazen, elime defter ve kalemi alıp yazmaya başladığım zamanlarda ortaya çıkardı. Böyle zamanlarda kendimi bir odada masanın başına geçmiş yazarken görürdüm ve müthiş keyif aldığımı hissederdim.

Ve, daha ilk okul sıralarında başlayan bu rüya ile ileriki yıllarda karşılaştığım zaman önce farkına varmamıştım.

Fakat, sonra bir gün, aniden büyük bir heyecanla hatırladım. Ve bu hatırlamayla birlikte diğer düşlerimle karşılaştığımı da hatırladım. Öylesine heyecanlanmıştım ki, çevremde kim var kim yok, tanıdık tanımadık herkesle konuşmaya başladım ve onlar da kendi hatırladıkları düşleri anlatmaya başladılar.

Ve ortaya şöyle bir sonuç çıktı:

İnsanlar, düşledikleriyle karşılaşıyorlar. Düşledikleri hayatı bilmeden yaşıyorlar. Yani dünyamız, düş görenler gezegeni.’
Yazının Devamını Oku

Sert tepkilere dikkat edin

7 Haziran 2005
<B>D</B>üşünceleri değiştirecek olaylar açığa çıkabilir. Alınan kararlar, anlaşmalar ve organizasyonlara yönelik bazı durumlar değişebilir. Kardeş, kuzen, yakın çevre ve komşularda beliren değişiklikler hem düşüncelerin, hem de olayların değişmesine neden olabilir. Bilinçaltını derinden etkileyecek ve değiştirecek durumların açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu özellikle öğle saatlerinde tedbirli olmak gerektiğini işaret ediyor. Tahammülsüz, sabırsız ve sert tepkiler ortaya koymaktan kaçının. Bugün duygularınızı kontrol etmeye özen gösterin.


Güzel düşünceyi yakalayın


Düşünmek, aklın işidir. Fakat nasıl düşüneceğimizi belirleyen ise, duygularımızdır.

Karamsar duygular içinde bulunduğumuz zamanlar düşüncelerimiz, karanlık ve kötümser yöndedir. Olaylara en karamsar açıdan bakarız ve olabilecek durumlar karşısında bile ‘olmayacak veya olmaz’ şeklinde yorum yaparız.

Keyifli olduğumuz zamanlar ise, (şartlarda hiçbir değişiklik olmasa bile) etraf bize daha aydınlık ve parlak gelir. İyimser bir tavır içine gireriz. Kendimize olan güvenimiz yükselir ve olmayacak işler bile o sırada bize ‘olabilir’ gelir. Düşüncelerimiz büyük bir hızla harekete geçer ve istediğimiz durumu ortaya koymak, isteklerimizi gerçekleştirmek için nasıl yapabileceğimizi düşünmeye başlarız.

Olaylar tuhaf bir biçimde bizim istediğimiz yönde gelişmeye başlar ve bir de bakarız ki, istediğimiz olmaya başlamış.

Bütün bunların nedeni, bizim düşüncelerimizin yönünden, düşünce tarzımızdan kaynaklanıyor.

Koşul ve şartlarda hiçbir değişiklik yok. Fakat bizim değişen duygularımızla birlikte düşüncelerimiz de değişiyor ve elimizdeki malzeme aynı olmasına rağmen ortaya çıkardıklarımız başka oluyor.

Duygularımız güzelse, ortaya koyduklarımız güzel oluyor. Karamsar duygular içinde bulunduğumuz zaman ortaya koyduklarımız çirkin oluyor. Güzel ve çirkin olmasında malzemenin hiçbir suçu yok. Sadece sizin duygularınızın düşüncelerinizi biçimlemesi sonucunda ortaya çıkanlar sizin halinizi yansıtıyor.

Başarı ve başarısızlığın altında yatan neden; sizin duygularınızın yönettiği aklınız. Tabii düşüncelerinizin biçimi de duygularınızın nasıl olacağını belirliyor.

Bazen duygularınız düşüncelerinizi yönetiyor, bazen de düşünceler duygularınızı körüklüyor.

Kendinizden memnun olmadığınız zamanlarda güzel bulduğunuz fikirlere odaklanın. Bunu başarmıyorsanız, sevdiğiniz ya da güzel bulduğunuz yerlerde dolaşın ve güzelliklere bakın. Güzel bir koku, güzel çiçekler ya da duygularınızı harekete geçirecek ne varsa, bunların bulunduğu yerlere gidin.

İnsan algıladığından etkilenen bir varlıktır. Güzel mekanlar, güzel bir müzik duygularınızı da güzelleştirecek ve karamsar düşüncelerden uzaklaşıp kendinizden memnun olmanıza yardımcı olacak. Kendinizden memnun olduğunuz ve güzel bulduğunuz zaman güzel işler ortaya çıkarır ve başarılı olursunuz.
Yazının Devamını Oku

Hesapta olmayan durumlar

6 Haziran 2005
Bugün duyguları etkileyecek ve değiştirecek durumlar açığa çıkabilir. Özellikle öğle saatlerinde İkizler burcunda dolaşan Ay, Uranüs’ü tetikleyecek ve hesapta olmayan veya daha önce düşünülmemiş durumlar ortaya çıkacak. Sürprizler karşısında serinkanlı davranmak ve ne olduğunu anlamaya çalışmak çok önemli. Böylece ihtiyacınız ve bir türlü gerçekleştiremediğiniz değişikliği yapabilir, hayatınızın yönünü değiştirirken kendinizi de tamamen değiştirmeyi başarabilirsiniz.

Zihninizi arındırma yöntemi

Zihinsel açıdan kendinizi arındırmanız, düşüncelerinizi temizlemeniz mümkün. Özellikle sizi rahatsız eden düşüncelerden kurtulmak için bu yöntemi uygulamak, büyük ölçüde rahatlatıcı olacaktır.

Ilık bir duş alıp üzerinize rahat bir ev kıyafeti giyin. Tabii bu kıyafetin temiz olmasına da dikkat etmelisiniz. Bütün bunları yaparken bedensel ve zihinsel açıdan bir temizlik çalışması yapmaya niyet etmeli ve sadece bunu düşünmelisiniz.

Bedeninizi sıkmayan giysi içinde rahatsız edilmeyeceğiniz bir odaya geçin. Bu sırada telefonu fişten çekmeyi unutmayın.

Odanın loş olması, konsantrasyonunuzu arttıracaktır. Şayet bu çalışmayı gündüz yapacaksınız, perdeleri sıkıca kapatın. Hoş kokulu bir tütsü yakmak, gevşemenize yardımcı olacaktır. Ayrıca, mum yakmanız dikkatinizi yoğunlaştırmanızı kolaylaştıracaktır.

Şimdi, tütsünüzü ve mumunuzu yakın. Mumun karşısına geçip rahat bir biçimde oturun. Ancak, sırtınızın dik durmasına özen gösterin. Çünkü, sırtınız ne kadar dik durursa, soluk alışlarınız o kadar sağlıklı olur.

Rahat biçimde oturduktan sonra ilk önce karşınızda yanan muma dikkatinizi odaklayın. Mumun yanışını seyredin. Bir kaç dakika mumun alevine baktıktan sonra gözlerinizi kapatın. Zihninizin içinde mumun alevini görmeye devam edeceksiniz.

Bu sırada bedeninizin gevşemeye başladığını düşünün ve adalelerinizi olabildiğince gevşetmeye çalışın. Gözleriniz kapalı olduğu halde burnunuzdan derin soluklar almaya başlayın. Alacağınız soluğun doğruca midenize dolduğunu düşünün. Yani diyaframınıza. Bunun için bir çiçeği koklar gibi nefes almanız yeterli. Bu nefesi beş sayana kadar alın.

Beş sayana kadar içinizde tutun ve beş sayana kadar nefesinizi verin. Beş sayana kadar nefessiz durun. Ve, yeniden beş sayana kadar nefes alın.

Bu soluklardan dört beş kez almanız yeterli olacaktır. Soluk alırken içinizin kozmik enerjiyle dolduğunu düşünün. Soluk verirken içinizdeki olumsuz kaygıların ve size rahatsızlık veren bütün düşüncelerin, verdiğiniz solukla birlikte sizi terk ettiğini hayal edin. (Özellikle belirli bir düşünceye takılıp kaldıysanız buna konsantre olun ve bu takıntınızın verdiğiniz solukla birlikte sizi terk ettiğini düşünün.)

Soluk alırken, içinize çektiğiniz kozmik enerjiyle birlikte kanınızın, organlarınızın ve beyninizin canlandığını, temizlendiğini ve taze bir enerjiyle dolduğunuzu hissetmeye çalışın.

Soluk verirken, rahatsız edici duyguların ve sağlığınızı bozan her ne varsa, bütün bunların verdiğiniz solukla birlikte dışarı atıldığını düşünün. Ve, nefes tekniğini uygulayarak yaptığınız bu çalışmayı, kırlarda, ormanlarda, açık havada yapmak çok daha yararlı olacaktır. Açık havada mum ve tütsüye ihtiyacınız olmayacak.

Doğanın içindeki doğal atmosfer, kolayca dikkatinizi odaklamanıza yardımcı olacaktır. Böylece hem bedeniniz, hem de zihniniz temizlenmiş olacaktır.
Yazının Devamını Oku

Aşkınızı pekiştirin

3 Haziran 2005
Venüs bugün burç değiştiriyor ve akşama doğru İkizler burcundan çıkıp Yengeç burcuna giriyor. Ev, aile, yuva sevgisinin yoğunlaşacağı bir dönemin başladığını işaret eden Venüs’ü Boğa burcuna giren Ay tetikleyecek ve güzel duyguların açığa çıkmasını sağlayacak. İsteklerinizi çok güzel ortaya koyabilir, parasal konulara yönelik çalışmalarınızı hızlandırabilirsiniz. Dostlukları güçlendirmek ve aşkınızı pekiştirmek için uygun bir gün.

Venüs Yengeç Burcu’nda

Venüs, bugünden itibaren Yengeç Burcu’nda dolaşmaya başlıyor. Astrolojik açıdan Venüs’ün bu konumu aile ve çocuklarla ilişkilerin çok daha sıcak ve yoğun olmasına neden olacak. Genel olarak evle ilgili keyifli uğraşlar içine girilebilir. Özellikle dekorasyon ve evi güzelleştirmeye yönelik keyifli çalışmalar yapılabilir.

Ayrıca, aile bireyleriyle ilgili anlaşmazlıkların çözümlenebileceği, uyumlu ilişkilerin kurulabileceğini, akrabalarla ilgilenileceğini de belirtmekte yarar var.

Venüs’ün bu konumu aynı zamanda finans ve para konularında dikkatli ve tutumlu davranılacağını da işaret ediyor. Eve yönelik bazı yatırımlar yapma arzusu açığa çıkacak. Ve başarılı girişimlerde bulunulacak.

Gökyüzünün bu konumundan en fazla etkilenecek olanlar elbette ki, başta Yengeçler... Moraliniz bugünden itibaren giderek yükselecek. Tabii bu durum hem aşk hayatınıza hem de iş hayatınıza yansıyacak. Çok daha olumlu ve yapıcı kararlar alabilirsiniz. Sevdiğinizle aranızdaki ilişkileri sıcak hale getirirken iş hayatınızdaki başarınızı da yükseltebilirsiniz. Yeni girişimlerde bulunabilir, beklediğiniz kazancı elde edebilirsiniz.

Su gurubunun diğer üyeleri de Venüs’ün bu konumundan olumlu yönde etkilenecekler. Yani Akrepler ve Balıklar. Ayrıca Boğa ve Başaklar da ikinci dereceden olumlu etkilenen burçlar.

Balıklar ve Başaklar bugüne kadar karışmış olan duygularını dengelemeye başlayabilirler. Çünkü, Venüs, anlayış ve sükunet verecek. Böylece alamadığınız kararlar üzerinde yeniden ve daha sakin bir biçimde düşünebilir, karamsar duygulardan uzaklaşabilirsiniz. Sevdiğinizle aranızdaki ilişkilerin yoğunlaşması ve sıcak olması, kendinizi güçlü ve iyi hissetmenize neden olacak. Tabii kendinize olan güveniniz arttığı için iş hayatınızdaki başarı oranınız da yükselecek.

Akrepler ve Boğalar hayata ve olaylara çok daha olumlu ve sıcak duygularla bakabilir, sorun olarak değerlendirdiğiniz konuları çözümlemeye başlayabilirler.

Parasal sıkıntılarınız da bugünden itibaren azalacak. Harekete geçmek istediğiniz halde bir türlü başlayamadığınız ne varsa gündeme getirebilir ve girişimlerde bulunmaya başlayabilirsiniz.

Venüs Oğlaklar’ı sert etkiliyor. Ancak duygularınız karmaşık olsa bile istekleriniz güçlü ve yoğun olacak. Bu nedenle güçlü istekler ve beklentiler içinde bulunarak harekete geçerseniz, Venüs’ü olumlu bir biçimde kullanabilirsiniz. Olaylardan kolay etkilenip pes edebilir ve geri çekilebilirsiniz. Tabii o zaman da karamsar duygular içine girerek Venüs’ün olumsuz enerjisini çekersiniz...

Koç ve Teraziler bu devre içinde biraz karışık ve yoğun bir çalışma temposu içine girecekler. Duygularınız sürekli hareket halinde olabilir ve olaylardan kolay etkilenebilirsiniz. Tabii bunun sonucunda karamsar duygularınızı sevdiğinize yansıtacaksınız. Sevgiye olan ihtiyacınız bu devre içinde artabilir.
Yazının Devamını Oku

Patronların rahatsız edici etkisi

2 Haziran 2005
Bugün sorumlulukların baskısı kuvvetli hissedilecek. Ancak olayları değerlendirirken her zaman olduğundan daha yavaş ve tedbirli olunacak. Patronlar, aile büyükleri veya saygı duyulan kişilerin etkisi rahatsız edici olsa bile tahammüllü ve kararlı bir tavır ortaya konulabilir. Hayal gücü gerektiren konularda bugün başarılı çalışmalar yapılabilir.

Bedeninizi dikleştirin

Çoğu zaman sürekli oturmaktan ya da aynı biçimde durmaktan belimiz, bacağımız ya da sırtımızın ağrımasıyla duruşumuzun hatalı olduğunu anlarız. Aslında bunu da pek anladığımız söylenemez ya. Neyse ki, sonunda biri çıkıp ağrılarımızın ‘duruş bozukluğu’ndan kaynakladığını söyler. Böylece öğreniriz.

Ya da belimiz, sırtımız ya da herhangi bir yerimizde beliren ağrılarımızın nedenini duruşumuza bağlamayıp ‘Bugün çok yoruldum’ şeklinde bir yorum yaparız. Aslında yorgunluğumuzun ve ağrılarımızın nedeni de duruşumuzun bozukluğundan kaynaklanmaktadır.

Üstelik, ayakta yahut otururken bedenimizin aldığı şekil sadece ızdırap verici ve yorucu olmasının dışında karşımızdaki kişilere de nasıl biri olduğumuz, neler hissettiğimiz hakkında mesaj da vermektedir.

Örneğin, yeni tanıştırıldığınız biri karşınızda kamburunu çıkarmış, boynunu bükmüş bir halde duruyorsa, onun hakkında ne düşünürsünüz?..

Hayatından bezmiş, kendine güvenmeyen, düpedüz zavallı biri olduğu duygusuna kapılırsınız. Ve önemli bir konuda son derece yetenekli olduğunu söylemiş olsalar bile içinizden ona sorumluluk vermek gelmez. Çünkü, sizin üzerinizde güven uyandırmaz.

Peki, ya siz?.. Çalışırken, otururken, yürürken nasıl duruyorsunuz?.. Kendinize hiç dikkat ettiniz mi?..

Omuzlarınızı düşürmüş, bedeninizi salıvermişken, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?..

Böyle bir haldeyken yüksek bir performans gösterebilmeniz mümkün mü?.. Tabii ki, böyle bir durumda kendinizi iyi ve güçlü hissetmeniz mümkün değil. Kendinizi iyi hissetmediğiniz zaman hem karşınızdaki kişiye kendinizi doğru ifade edemezsiniz, hem de yapacağınız işte başarılı olamazsınız.

Böylesine yorgun bir duruşla kısa bir süre içinde sanki çok uzun saatler çalışmışçasına bitkin ve sağlıksız hissedersiniz kendinizi. İnsanın duruşu, hem psikolojisini, hem de başarısını ciddi boyutlarda etkilemektedir.

Sabah evden çıkmadan önce aynaya dikkatle bakın. Kendinizi karamsar ve isteksiz hissettiğiniz zaman bakışlarınız sönük, yüzünüzün çizgileri iyice belirginleşmiş, yaşlı ve çirkin görürsünüz, aynadaki yansıyan yüzü. Böyle bir durumda hemen elinizi yüzünüzü soğuk suyla yıkayın. Hatta mümkünse ılık bir duş alın. Sırtınızı dikleştirip omuzlarınızı doğrultun. En sevdiğiniz elbiseyi giyin ve aynanın karşısına geçip kendinizi yeniden inceleyin. Bu arada hoşunuza giden sevdiğiniz konuları düşünün. Yüzünüzün ifadesi değişti, değil mi?..

Bir kaç derin soluk alın ve çevrenize bakın. Güzel olan şeyleri görmeye çalışın. Yapacaklarınızı planlayın. Zamanınızı iyi kullanıp günün sonunda kendinizle ilgili planlar yapın. Gün boyu duruşunuza dikkat edin. Kendinizi bırakmayın.

Göreceksiniz, çok daha enerjik, verimli ve başarılı bir gün geçireceksiniz. Üstelik, çevrenizdeki kişileri de olumlu biçimde etkileyeceksiniz.
Yazının Devamını Oku