Yasemin Boran

Gecikmeler baskı uyandıracak

24 Nisan 2006
İlginç gelişmelerin meydana geleceği bir gün. Sabahın erken saatlerinde sürpriz fırsatların ortaya çıkacağını ve yaratıcı çalışmaların yapılacağını işaret eden gökyüzünün konumu, bilinmeyen veya belirsiz durumların aydınlığa kavuşacağını gösteriyor. Hem aşk, hem de parasal konulara yönelik ilginç gelişmeler olabilir. Atılımda bulunmak için acele etmemek ve olayları akışına bırakmak, karar vermeyi kolaylaştıracak. Ancak başlamak gereken işlerle ilgili ortaya çıkan gecikmeler baskı uyandırabilir.

Mektuplar

RUMUZ: Kandil

Yükselen Burcunuz Yay. Geçen ay yaşadığınız karışıklıklar artık bitiyor. Daha kararlı bir döneme giriyorsunuz ancak duygusal karmaşa haliniz bir süre daha devam edebilir. Aslında bütün bunların nedeni yaşantınızda bazı değişiklikleri yapma zamanınız geldiğini işaret ediyor. Fakat siz dikkatinizi sadece belirli bir konuya odakladığınız için gerçekte yapmanız gereken asıl değişikliğin ne olduğunu anlayamıyorsunuz. Belki anlıyorsunuz fakat değiştirmemek için direniyorsunuz ve olaylar daha da büyüyerek üstünüze geliyor. Özellikle kardeşlerinizin hayatınızı zorlaştırdığını düşünüyorsunuz, fakat onlarla aranızdaki iletişim biçiminizi değiştirmeli ve artık onların kendi sorumluluklarını almalarına izin vermelisiniz. Şayet direnmeye devam edecek olursanız sözünü ettiğiniz olaylar daha da büyüyecek. Halbuki gereken değişikliği gerçekleştirebilirseniz hem ilişkileriniz zarar görmeyecek, hem de aşama yapacak ve yeni atılımlarda bulunacaksınız.

RUMUZ: Aliye-İstanbul

Astrolojik açıdan sevdiğinizle aranızda müthiş bir uyumluluk var. Özellikle birbirinizi çok iyi anlıyor ve neredeyse konuşmadan anlaşıyorsunuz. Şayet doğum zamanı ve bildirdiğiniz doğum saatleri doğruysa, herkesin imrenerek baktığı bir çift olacağınız görünüyor. Evlenmek için ağustos ayı sizin için çok uygun.

RUMUZ: Kartalın savaşı

Sağlığınıza özen göstermeniz gerekiyor. Yıldız haritanız kendisini ve çevresini zorlayan bir tabiata sahip olduğunuzu işaret ediyor. Son derece zeki birisiniz fakat çok kuşkucu ve ısrarcı davrandığınız için hem hayatınız, hem de ilişkileriniz zorlaşıyor. Üstelik şu sıralarda Jüpiter’in güçlü etkisi altında bulunuyorsunuz ve hayatı sorguluyorsunuz. Aslında Jüpiter’i ayrıntılara dalarak değil de şans olarak değerlendirebilirsiniz. Ayrıntıların içindeki fırsatları görmeye çalışın ve ayrıntılara takılı kalmayın. Biraz iyimser ve anlayışlı davranmayı başarabilirseniz, kasım dönemi sizin için çok verimli geçecek ve isteklerinizi gerçekleştirmeyi başaracaksınız.
Yazının Devamını Oku

İmroz fotoğrafları

21 Nisan 2006
İmroz’a gittiniz mi? Gökçeada olarak bilinen İmroz’a gitmeye hep niyetlendim fakat bir türlü kısmet olmadı. Her seferinde başka işler çıktı ve anlatılanlar yüzünden aklımda kaldı. Gidip görmek gerek diye düşünüp gidemeyince dikkatiniz orada takılı kalıyor ve nerede adını işitseniz hemen ilgileniyorsunuz.

İşte unuttuğum bir sırada yine karşıma çıktı ve "İmroz (Gökçeada) Şevket Karasaban Fotograf Sergisi" ilanı dikkatimi çekti, hemen gittim. Galatasaray’da Fotoğrafevi’nde gerçekleşen sergi İmroz’u anlamak ve tanımak için yeterli mi bilmiyorum, ama Gökçeada’ya gitmeseniz bile fikir veriyor. Yerli halkı, evleri ve törenleriyle İmroz’a Şevket Karasaban’ın gözünden bakabilir, kim bilir belki de gitmek istersiniz. Doğrusu ben İmroz’a gitmeyi çok arzu ediyorum ve geçenlerde izlediğim bu serginin 4 Mayıs’a kadar süreceğini bildiriyorum.

AMAT

İhsan Oktay Anar’ın yazdığı "AMAT" son derece ilginç bir kitap. Okurken denizcilikten Osmanlıca’ya uzanan kelime zenginliği içinde kayboluyorsunuz ve mutlaka hemen elinizin altında bir sözlük bulunduruyorsunuz.

Evet, bu kitabı okumak için sözlük ihtiyacı var. Fakat bir sözlüğe bakıp sonra kitabı okumak kişiyi dağıtmıyor. Tersine daha büyük bir merakla okuyorsunuz. Bu arada diliniz zenginleşiyor ve Osmanlıca’ya aşina oluyorsunuz.

Kitabın kahramanları son derece ilginç şahsiyetler. Hayal gücünüzü tetikleyen "Amat" hem roman sevenleri, hem de gizli bilimlere meraklı olanları sarıp sarmalıyor. Okuyucuya bilinçaltının derinliklerine uzanan bir yolculuk yaptırırken aynı zamanda macera duygusunu tatmin ediyor.

Kitabı okurken sanki bu zamanın bir yazarı değil de unutulmuş zamanlarda yazılmış bir kitabın günümüze uyarlandığı duygusuna kapılıyorsunuz ve okuduğunuz her satırla kendinizi o zamanlarda yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.

İletişim Yayınları’ndan çıkan "Amat" okuyanları hem zihinsel, hem de duygusal açıdan doyuracak nitelikte.

İlişkiler önem kazanıyor

Bugün Güneş Boğa Burcuna girdi. Böylece Boğaların dönemi başlamış oluyor. Emniyet, güven ve tedbirli olmak için güçlü duyguların açığa çıkacağını işaret eden Boğa Burcunun yönettiği bu dönem hem finans, hem de ilişkilerin önem kazanacağını gösteriyor. Sabah saatlerinde Kova Burcunda dolaşmaya başlayan Ay, Güneş ile sert açı oluşturuyor ve öğle saatlerine kadar kişisel gerilimlerin ve baskı uyandıran olayların açığa çıkacağını gösteriyor. Ancak öğleden sonra mantık ön plana çıkacak ve duygular kontrol altına alınacak.
Yazının Devamını Oku

Dondurmam Gaymak

20 Nisan 2006
Yüksel Aksu ile Tankut Kılınç’ın yönettiği "Dondurmam Gaymak" adlı filmi duymuşsunuzdur. Duymayanlara da duyurulur, çünkü böyle bir film ilk kez yapılmış. İstanbul Film Festivali’nde "Jüri Özel Ödülü" alan film, bence özel ödülü hak ediyor çünkü film oyuncularını Ula halkı oluşturuyor. Muğla’nın bir ilçesi olan Ula’da bugün çok özel törenler düzenlenmiş ve filmin galası burada yapılıyormuş. "Muş" diyorum çünkü bütün bunları yolculuk sırasında karşılaştığım Mehmet Ali Alabora’dan az önce öğrendim ve şaşırdım.

Hızlı feribotta oturacağımız yerleri ararken Betül Arım’la karşılaştım. Hemen ardında Mehmet Ali Alabora ve arkadaşları vardı. Kısa bir hoş beşin ardından yolculuk ne tarafa diye konuşurken "Muğla’ya, Dondurmam Gaymak’ın galasına gidiyoruz" dedi. O sırada bedenim gayet zinde olmasına karşılık belli ki, zihnim uyumaya devam ediyor olsa gerek ki, sorgulamaya gerek duymadan "Çok güzel, ben de İzmir’e gidiyorum" dedim. Niyetim bir an önce oturacağım yeri bulmak ve hemen gözlerimi kapatıp rüyalar alemine dalmak. Lafı fazla uzatmadan ve ne olduğunu pek de anlamadan görüşürüz diye ayrıldık.

Doğrusu bu ayrılık pek uzun sürmedi ve Susurluk’ta meşhur ayran yanında kaşarlı tost yemek üzere mola verdik. Tam içeri girdiğimizde ilerdeki masada oturan Mehmet Ali Alabora ve annesi Betül yanlarında çocuk kitapları yazarı ve oyuncu Görkem Yeltan, Serkan Acar, Kaan Çakır’ı gördüm. Artık ayılmıştım ve hemen yanlarına gidip selamlaştım. Sonra birden aklıma geldi ve gerçekten film galasına mı gidiyorsunuz, diye sordum.

Mehmet Ali Alabora, büyük bir heyecanla filmi anlatmaya başladı. Bu filmin oyuncularının Ula halkı olduğunu, ödülü aslında Muğlalıların almış olduğunu, yarın (bugün) Muğla’da büyük bir şenlik yapılacağını anlatırken gözleri sevinç ve heyecanla parlıyordu. Böyle bir şeyin Türkiye’de ilk kez olduğunu söylüyordu. Doğrusu ben de heyecanlandım. Şimdi anlamıştım. Bu şenliği görmeyi ve filmin galasında bulunmayı çok istedim. Acaba İzmir’deki işlerimi tamamlayıp bu şenliğe yetişebilir miyim diye düşünmeye başladım.

İlginç değişiklikler

Yabancı ülkeler, farklı kültürler, uzay, astroloji ve felsefelerin ilgi çekeceğini işaret eden gökyüzünün konumu ilginç aşkların yaşanacağını gösteriyor. Yaratıcılığı tetikleyen olaylar ve duyguları tamamen değiştirecek durumların ortaya çıkması şaşırtıcı olabilir. Gizli bilimlerle ilgilenen topluluklar ortaya çıkabilir ve şimdiye kadar açıklanmayan bilgiler sergilenebilir. Hem finans, hem de aşk açısından ilginç gelişmelerin ortaya çıkmasıyla birlikte duygular ve istekler aniden değişebilir.
Yazının Devamını Oku

Canlanmak için egzersiz yapın

19 Nisan 2006
Uzmanlara göre egzersiz yapmak, enerjiyi yükseltiyor ve zihni açıyor. Özellikle açık havada yaptığınız zaman son derece hızlı sonuç alıyorsunuz. Kendinizi yükselmiş, dinç ve keyifli hissediyorsunuz. Kan dolaşımınız hızlanıp beyninize daha fazla kan pompalandığı için kafanız daha iyi çalışıyor. Tabii açık havada bol oksijen olduğu için beyniniz daha iyi besleniyor.

Tabii trafiğin kilitlendiği caddelerde koşmaktan söz etmiyorum. Yürüyüş ve egzersiz yapmak için oksijenin daha fazla olduğu ağaçlık alanlarda korular, parklar, bahçeler bulmalısınız. Böyle bir yer bulamıyorsanız, odanızın pencerelerini ardına kadar açıp karşısına geçin.

Şayet eviniz işlek bir cadde üzerinde değilse veya bir fabrikanın civarında bulunmuyorsa, o zaman sabah uyanır uyanmaz yatak odanızın penceresini ardına kadar açıp sonra da hemen karşısına geçip egzersiz yapabilirsiniz. Ben kendi adıma böyle yapıyorum. Ve gerçekten en isteksiz ve halsiz olduğum zamanlar bile enerjimin yükselmesini sağlıyorum. Size de tavsiye ederim.

Özellikle kafanızın çok karışık olduğu ve karamsar duygulara kapıldığınız zaman, ki şu sıralarda öyle bir dönem içindeyiz, hem psişik, hem zihinsel, hem de bedensel açıdan yükselmeye ihtiyaç duyarsınız. Zihinsel karışıklık duyguların da karışmasına neden olur ve bunların sonucunda isteksizlik, yorgunluk ve halsizlik ortaya çıkar.

Halbuki her işin başı sağlık. Şayet sağlıklı olursanız, her türlü sorunun üstesinden gelebilir, her türlü karışıklığı çözebilirsiniz.

Bu nedenle her ne olursa olsun, kendinizi ne derece yorgun ve halsiz hissetseniz bile canlanmayı düşünün. Doğan güneşin hayat veren ışığının pencereden içeri girmesi için bütün perdeleri kenara çekin ve pencereyi ardına kadar açın. Aldığınız solukla birlikte yaşam enerjisinin içinize dolduğunu hissetmeye çalışın.

Dikkatinizi aydınlanan güne ve sabahın serinliğine odaklayın. Sonra egzersiz yapmaya başlayın.

Aldığınız ilk solukla birlikte canlanmaya başladığınızı hissedeceksiniz. Hatta neşeli bir müzik eşliğinde dans edebilir, böylece doğan güneşi selamladığınızı düşünebilirsiniz. Böylece güneşin hayat veren canlandırıcı enerjisiyle bütünleşebilirsiniz.

Bu uygulama, halinizi hemen değiştirecek ve kendinizi enerjik ve istekli hissedeceksiniz. Bunun üstüne ılık bir duş alın, güzel bir kahvaltı yapın. Şimdi her türlü karışıklığı çözmeye, sorunlarla boğuşmaya hazırsınız.

Sürpriz aşklar

Üst düzey yöneticiler arasında fikir çatışmaları ortaya çıkabilir ve anlaşma ortamının sağlanması zor olabilir. Yolculuklar, organizasyonlar ve grup çalışmaları sırasında ortaya çıkabilecek karışıklıkları işaret eden gökyüzünün konumu, önemli evraklar ve faturalarla ilgili sorunların olabileceğini gösteriyor. Öğleden sonra yaratıcılığın uyanacağını işaret eden gökyüzünün konumu, özgürleşmek için kuvvetli duyguların açığa çıkacağını ve sürpriz aşkların yaşanabileceğini gösteriyor.
Yazının Devamını Oku

Merkür ile Mars çatışıyor

18 Nisan 2006
Koç Burcundaki Merkür ile Yengeç burcundaki Mars sert bakış açısı oluşturmuş bulunuyorlar. Aslında Merkür-Mars arasındaki sert etki mart ortalarından beri devam ediyor. Merkür’ün yavaş hareket etmesi nedeniyle bu kadar uzun süren etkileşim üç gün öncesine kadar Balık-İkizler arasında olurken şimdi Koç-Yengeç arasında meydana geliyor ve buna bağlı olarak etkinin ortaya çıkış biçimi değişiyor.

Tartışmaları ve fikir çatışmalarını işaret eden Merkür-Mars arasındaki sert açı Koç ile Yengeç arasında meydana geldiği zaman kişilik mücadelelerinden kaynaklanan tartışmalar ortaya çıkar. Herkes kendi fikrini kabul ettirmek isterken aynı zamanda hakimiyet kurmak için taraflar birbirini zorlar.

Grup liderleri arasında çıkabilecek anlaşmazlıklar, gizlenmiş planların veya anlaşmaların ortaya çıkması, başlanması tasarlanan konularla ilgili gizli düşmanlıklar ve kıskançlıklar sonucu ortaya çıkan karışıklıklar şiddetli tartışmaların yaşanmasına neden olabilir.

Dikkatsizlik sonucu ortaya çıkabilecek kazalar olabileceği gibi çarpışmalar ve çatışmalar da ortaya çıkabilir.

Merkür-Mars arasında meydana gelen sert etkileşim sabırsızlık yaratırken Merkür ile Satürn arasındaki uyumlu açı ise düşünceleri düzenlemek, sistem ve kararlı davranmak için zorluyor. Bunun sonucunda yaşlı kişiler, otorite ve güç odaklarının karışıklıklara müdahale etmesi, düzen ve disiplin sağlanabileceğini gösteriyor.

Gökyüzünün bu konumundan şu sıralarda en fazla etkilenenler başta Koç ve Yengeç olmak üzere Terazi ve Oğlak burçlarının ilk günleri doğanlar. Düşmanca tavırlara karşı tedbirli olmalısınız. Çevrenizin kıskançlığını çekecek davranışlarda bulunmaktan kaçınmalı ve karar vermeden önce bir kez daha düşünmelisiniz. Sabırsızlık ve kararsızlıklar sonucu zor durumda kalabilirsiniz.

Ekip çalışmaları, organizasyonlar ve iletişim konularında sorunlar çıkabilir. 24 Nisan’a kadar sürecek bu etki en yoğun hafta sonuna kadar yaşanacak. Daha sonra çözülmeye başlayacak. Bu devre içinde yakınlarınızla tartışmalara girmemeye ve kırıcı davranışlarda bulunmamaya özen göstermeli, yapabileceklerinizden daha büyük sorumluluklar almaktan kaçınmalısınız.

Kararlar değişecek

Radikal değişiklikler yapmaya zorlayan durumlar ortaya çıkabilir. Özellikle kendini göstermek isteyenler tarzlarını değiştirebilir ve bambaşka bir görünüm sergileyebilirler. Uzun seyahatler ve bilinmeyen konuların araştırılması için yapılacak çalışmalar, farklı bilgilerin ortaya çıkmasına ve kişileri derinden etkilemesine neden olacak. Ayrıca gökyüzünün konumu daha önce alınmış kararları değiştirmeye zorlayan durumların ortaya çıkacağını işaret ediyor ve bunun sonucunda fikir çatışmalarının olabileceğini gösteriyor.
Yazının Devamını Oku

Mars burç değiştiriyor

14 Nisan 2006
Bugün Mars burç değiştiriyor ve İkizler burcundan çıkıp Yengeç burcuna giriyor. Böylece iletişim konularında ortaya çıkan yüksek potansiyelli enerji biçim değiştirecek ve uluorta meydana gelen olaylar gizlenecek. Güven ihtiyacının yükselmesiyle birlikte ortaya çıkan gizlilik, içsel çatışmaları beraberinde getirebilir. Özellikle öğle saatlerinde Akrep Burcuna giren Ay, Mars’ı harekete geçiriyor ve güçlü arzular uyandırıyor. Gökyüzünün bu konumu, seyahate çıkmak için uygun koşulların meydana geleceğini işaret ediyor.

Mektuplar

Gökyüzünde beliren tuhaflık

Ne olduğunu çok merak ettiğim ve açıklayamadığım görüntülerle ilgili aldığım mektuplar fazla açıklayıcı olmasa bile, en azından benden başkaları tarafından da görülmüş olduğunu bildirdiği için aydınlatıcı oldu. Kendi tecrübelerini anlatan herkese teşekkür ediyorum. Bunların arasından M.Cüneyt Kumbasar imzalı mektubu aynen yayınlıyorum;

"Sizin 20 Mart Pazartesi günü yazdığınız beyazımsı daireleri, geçen sene bir gece balkona çıktığımda gördüm. İlk baktığımda bunları ben de bir lazer oyunu zannettim ancak bu görüntülerin aynısını 1985 tarihinde askerliğimi yaptığım Diyarbakır’da gördüğümü hatırladım.

Tatbikat için Diyarbakır’dan Siverek’e gitmiştik ve hava çok sıcak olduğu için arazide dışarıda yatıyorduk. Gökyüzü çok hafif bulutlu idi ve bu bahsi geçen beyazımsı daireleri ben orada gördüm, fakat bir anlam veremedim. Basit bir mantık yürütecek olursak; 1985 yılında Siverek’teki boş bir arazide gördüğüm bu garip şekilleri kim, niye ve niçin yapsın ve hangi teknoloji ile?

Birkaç hafta önce TV8’de haber bülteninde bu görüntüleri kamerası ile görüntüleyen bir hanımla ilgili haber vardı ve sizin sözünü ettiğiniz ve benim de gördüğüm bu daireleri gösterdiler.

’Tanrıların Arabaları’ adlı kitabın yazarı Erich von Daniken, geçen sene yabancı bir kanalda yaptığı konuşma sırasında uzaylıların her altı bin yılda bir dünyayı ziyaret ettiklerini anlatmıştı ve konuşmasını altı bin yıllık sürenin 2005 veya 2006 yılında sona ereceğini söyleyerek bitirmişti. Bütün bunlar, gökyüzünde beliren bu görüntülerin bir ışık aldatmacası veya lazer oyunu olma olasılığının oldukça zayıf olduğunu gösteriyor."

RUMUZ: Gece Ayazı

Hem sevdiğinizin, hem de kendinizin doğum zamanını bildirmişsiniz, fakat doğum saatinizi ve doğum yerinizi bildirmediğiniz için aranızdaki uyumluluk incelemesini yapamıyorum. Fakat her ikinizin burcunun yöneticisi Venüs olduğu için güzellik ve estetik duygunuzun uyumlu olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca mektubunuzda savaşmaktan söz ediyorsunuz, ancak sizin burcunuz savaşçı bir burç değil. İsteklerinizin gerçekleşmesi için biraz rahat olun ve ısrarcı davranmayın.
Yazının Devamını Oku

Tekrarı olmayan zamanlar (2)

13 Nisan 2006
Sayıların anlamlı dizilişi son derece ilgi çekici ve merak uyandırıcı. Çünkü belirli bir günü işaret ediyor. Fakat o gün neler olabileceğini anlatmıyor. Ya da anlatıyor, fakat bunu yorumlayacak bilgi henüz ortaya çıkmış değil.

Sayıların sembolize ettiği durum nedir? Ne çeşit bir zamanı gösteriyor? Bunları bilemiyoruz, fakat ilgi çeken ve merak uyandıran her konuda olduğu gibi hemen korkuları uyandırmaya yönelik açıklamalar yapılmaya başlanıyor.

Bilinmeyen zaten ürkütür. Şayet bilinmeyenle ilgili korkuları tetikleyecek türden bir yorum yapılacak olursa son derece dikkat çekici ve hatta ikna edici olur.

Şimdi 4 Mayıs günü ile ilgili 01:02:03 04/05/06 rakamlarının yan yana dizildiği an, yani 4 Mayıs günü saat 01’i 2 dakika 3 saniye geçtiği an takvim sırayla dizilen altı rakamın yan yana gelmesi, neyi işaret ediyor?

Ürkütücü yorumlar yaparak sansasyon yaratmaktan vazgeçip anlamaya çalışırsak, her bir sayının sembolize ettiği kavramların ardı ardına sıralandığı veya açığa çıktığı bir durumu işaret ettiğini düşünebiliriz.

Böyle bir noktada her bir sayının gücü, titreşim değeri, yani dalga boyunu yorumlamak gerekir.

Aslında bütün bunlar insanın farkına varma derecesini gösteriyor. Fakat farkına varılanın tarifi henüz yapılacak düzeyde bir bilginin uyanmamış olduğunu da ifade ediyor.

Görmediğiniz ve bilmediğiniz bir şey, kişi üzerinde etki meydana getirmez. Getirse bile kişi tarafından anlaşılmadığı sürece yine önemi yoktur ve gelişime hiçbir katkısı olmaz. Fakat görecek, bilecek, anlayacak duruma gelindiyse, tıpkı şimdi olduğu gibi o zaman anlam kazanır.

Aslında sayılar bütün zamanlarda insanların dikkatini odakladığı ve anlam yüklediği çok önemli işaretler. Şimdi 4 Mayıs gününü işaret ediyor ve anlamlı bir dizilim oluşturuyor. Fakat 2006 yılını oluşturan sayıların hepsi birden kullanılmış, sadece son iki rakam ele alınıyor.

Bu açıdan baktığımız zaman yıl içinde pek çok ilginç gün bulabiliriz. Mesela 6 Haziran günü saat altıyı altı dakika, altı saniye geçe takvim çok ilginç görünecek; 06:06:06 06/06/06 ve böyle bir an bir daha olmayacak!

Şayet dikkatli bir gözle bütün bir yılı ve hatta yılları inceleyecek olursanız, çok ilginç anlar tespit edebilirsiniz. Önemli olan bu zamanın neyi işaret ettiğini anlayabilmek, yorumlayabilmek. Yani esas olan, farkına vardıktan sonra, farkına varılan durumun anlamını kavramak.

Özgür aşklar

Sanatsal faaliyetlerin hareketli olacağı bir gün. Özellikle ilginç yorumlar ve maddenin ötesini görünür hale getirecek keşifler veya uygulamalar açığa çıkabilir. Şimdiye kadar sadece sezilen, fakat ne olduğu anlaşılamayan durumların görünür hale gelip anlaşılması mümkün. Aşk potansiyelini tetikleyen etkilerin açığa çıktığını işaret eden gökyüzünün konumu, özgür aşkların yaşanabileceğini veya özgürlük duygusunun kuvvetli olarak hissedileceğini gösteriyor.
Yazının Devamını Oku

Tekrarı olmayan zamanlar

12 Nisan 2006
Şu sıralarda internette ilginç bir mesaj dolaşıyor ve telefon açıp bana soruyorlar, bu ne demek? Şimdi önemli bir şey mi olacak? Ne olacak? Mesaj şöyle;

"4 Mayıs’ta gece 01:00’den 2 dakika 3 saniye sonra saat ve takvim bu şekilde olacak:

01:02:03 04/05/06

VE BU BiR DAHA ASLA OLMAYACAK!"

Elbette olmayacak. Çünkü zamanların tekrarı yoktur. Ve her an, özeldir. Bu özelliği anlamak için çeşitli sistemler geliştirilebilir. Hele işiniz sayılar olduğu zaman geliştireceğiniz yöntemler ve alacağınız sonuçlar son derece ilginç olacaktır. Tıpkı 4 Mayıs gibi. Ve oluşturduğunuz yöntemle daha pek çok ilginç zamanı belirleyebilirsiniz. Fakat bunun ne anlama geldiğini bilemezsiniz. Yani yorumlayamazsınız. Yorum için, geliştirdiğiniz sistemi açıklayacak daha pek çok bilgiye ihtiyaç var. Ancak günümüz insanının düşünce biçimi, anlamadığı bir durumla karşılaştığı anda ilk tepkisi korku olduğu için yapacağı yorumlarda korku üzerine dayalı olacak ve hemen felaket senaryoları yazmaya başlayacak. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi...

Kendini korkuya kaptırmayanlar ise, düşünmeye ve araştırmaya başlayacaklar. Çünkü bu bir işaret! Düşünmek için, gelişmek için çok önemli bir işaret. Ve insanın işaret edebilecek duruma geldiğinin işareti!

Ayrıca meydana gelen hiçbir şeyin tekrarı olmadığını anlamış bulunuyoruz. Doğu felsefesinde bu durumu şöyle tarif ediyorlar; "Aynı suya iki kere basamazsın."

Müthiş bir açıklama! Su aynı, sen aynısın fakat her seferinde bir şeyler değişiyor. Meydana gelen bir durumun aynısı bir daha tekrarlamıyor.

Bu sene 4 Mayıs’a geçilen gece saatler 01:00 00:02 dakika 00:00:03 saniyeyi gösterdiğinde takvim 01:02:03 04/05/06 şeklinde olacak. Geçen sene 3 Nisan’da saatler 01:00’i 2 dakika geçe takvim 01:02 03/04/05 olmuştu.

Önümüzdeki yıl, 5 Haziran günü saat: 01:00’i 02 dakika, 3 saniye, 4 salise geçe takvim 01:02:03:04 05/06/07 olacak.

Geçen yıl 3 Nisan’da neler olmuştu? Hatırlayanlar var mı? Ya daha önceki yıllar? Bu sene önemli! Çünkü şimdiye bu tespit yapılıyor ve belirli bir gün işaret ediliyor. İşte önemli olan bu! Yani hep olan, daima karşımızda durduğu halde göremediğimiz bir durumu görebilecek hale gelmek. Düşünebilecek ve anlayacak durumda olmak, değişim zamanının geldiğini işaret eder. (Devam edecek)

Değişim dönemi

Duygu ve düşünceleri karıştıran gerilimin yatışacağını işaret eden gökyüzünün konumu, duyguları dengelemek için büyük bir irade ve sabır ortaya konulacağını gösteriyor. Ancak olayların değiştirici etkisi, bilinçaltında birikenlerin şuur seviyesine yükselebileceğini ve önemli değişikliklerin ortaya çıkacağını belirtiyor. Şimdi yenilenme ve değişim zamanı. Ancak öfkeli, şiddetli ve sert bir tavır ortaya çıkabilir ve buna bağlı karışıklıklar olabilir.
Yazının Devamını Oku