Yasemin Boran

Elektronik sorunlara hazırlıklı olun

22 Mart 2004
Astrolojik açıdan son derece hareketli bir döneme giriyoruz. Mars bugün burç değiştiriyor ve hızlı iletişimi yöneten İkizler burcuna giriyor. Böylece iletişim, organizasyonlar, basın, yayın ve halkla ilişkiler yepyeni bir hız kazanacak. Bu arada bilgisayar teknolojisi ve elektronik cihazlarla ilgili ortaya çıkabilecek sorunlara karşı hazırlıklı olmak gerekiyor. Çünkü Mars-Uranüs arasında sert bir etkileşim meydana geliyor ve bu etki Mart sonuna kadar sürecek. Aynı zamanda skandal potansiyelini de tetiklediği için özellikle bu hafta tedbirli davranmak gerekiyor. Bu enerji Cuma ve Cumartesi günleri açığa çıkabilir ve hem skandallar, hem de gaz patlamaları, su, denizler ve deniz yollarıyla ilgili sürprizler yaşanabilir.

Zodyak’ın ilk burcu KOÇ

Güneş’in Koç burcuna girmesiyle birlikte İlkbahar başlamış oluyor. Uyanan doğayla birlikte doğanın bir parçası olan insan da uyanıyor. Kanı kaynamaya, damarlarında daha hızlı dolaşmaya başlıyor. Koç Burcu, ilkbaharın başlangıcı olan 21 Mart-19 Nisan dönemini yönetir. Koç insanları da, ilkbaharın başlangıcı olan bu dönemin mevsimsel bütün özellikleriyle donanmışlardır. Hem Zodyak’ın ilk burcu, hem de mevsimlerin başlangıcı olan Koç’u tanımlayan şifre kelime; ‘başlangıç yapmaktır’ ve tabii bedenin ilk organı olan ‘baş’ı yönetir. Hemen her türlü işe gözü kapalı atılabilir. Tekdüze bir hayat Koçlar’a göre değildir. Düzenli olarak yaptığı bir iş olsa bile bu işini sürdürürken kendisine vakit yaratır ve mutlaka başlayacağı yeni işler, hobiler bulabilir. Bir çocuğun coşkusuyla harekete geçen Koçlar’ın bitip tükenmek bilmeyen enerjisi, yaşantılarının hemen her alanında kendini gösterir. Birden bire başladığı işleri aynı hızla bitirebilir ve başka bir işe başlayabilir. Öfkelendiği zaman ya da aşık olduğu zaman da durum pek değişmez. Birdenbire öfkelenebilir. Fakat öfkesi çabuk geçer ve etrafa bakıp ‘neden yangın yerine döndü burası’ diye sorabilir. Kolay aşık olan Koçlar, aşklarını yoğun bir biçimde yaşarken şayet partnerlerinden aynı derecede karşılık alamazlarsa birden bire soğuyabilirler. (Yarın Koç Kadınları ve aşkları)

Astrolojik İlişkiler

Leyla
erkek arkadaşıyla arasındaki uyumluluğu öğrenmek istiyor. Ancak doğum zamanlarınızı yazdığınız halde doğum yerlerinizi bildirmeyi unutmuşsunuz. Bu nedenle ayrıntılı inceleme yapamıyorum. Fakat aranızdaki ilişkinin biraz gergin olduğunu söyleyebilirim. Onun zekası ve yaratıcılığından etkileniyorsunuz. O da sizin enerjiniz ve iyimserliğinizden etkileniyor. Belki aranızda heyecan verici bir aşk vardır. Fakat doğum yerlerinizi yazmadığınız için bunu söyleyemiyorum.

Mihriban-Antalya

İki kızkardeş hem aynı iş yerinde çalışıyoruz, hem de aynı evi paylaşıyoruz ve bazı anlaşmazlıklar yaşıyoruz, diyor. Doğum zamanınızı saat dahil tam olarak bildirmişsiniz fakat ne yazık ki, doğum yerinizi yazmamışsınız. Bu nedenle yükselen burçlarınızı hesaplayamıyor, ayrıntılı inceleme yapamıyorum.

Genel olarak aranızda şahsiyet çatışmaları yaşayabilirsiniz. Çünkü sizin burcunuz Boğa, ablanızın burcu ise Akrep. İkiniz de yönetmek ve kontrol etmek istiyorsunuz. Duygularınızı ifade etme biçiminiz de farklı. Tüm bunlara rağmen Jüpiter, birbirinize şans verdiğinizi işaret ediyor. Aslında iki kardeş birbirinizi tamamlıyorsunuz. Bunun farkına varmayı başarırsanız, bu ilişki her ikinizin de gelişmesine yardımcı olacak.
Yazının Devamını Oku

Skandallara karşı dikkat

18 Mart 2004
Bugün Ay ve Uranüs Balık burcunda buluşuyor ve son derece fantastik duyguların açığa çıkmasına neden oluyor. Bilinçaltının açığa çıkacağını ve son derece yaratıcı çalışmaların meydana geleceğini işaret eden bu etki aynı zamanda skandal potansiyeli olanların skandala karşı tedbirli olması gerektiğini de belirtiyor. Bugün hayat enerjiniz son derece yüksek olacak. Toprak ve Su burçlarının ikinci devresinde doğanlar, yani Boğa, Başak, Oğlak, Yengeç, Akrep ve Balıklar son derece ilginç ilişkiler yaşayabilir, kaderlerindeki kişilerle karşılaşabilirler. Bugün yaratıcılığınızı ortaya koyabileceğiniz olaylarla karşılayacaksınız.

Ruh çağırma seanslarına dikkat

Ruh çağırma davetleri genellikle bir medyum aracılığı ile yapılır. Fakat salon eğlencesi şeklinde fincanla yapılan ruh çağırma davetlerinde kimin medyum olduğu pek belli değildir. Çoğunlukla seansa katılan kişilerin hep birlikte yarattıkları enerjinin sonucunda ruhlarla bir irtibat kurulduğu düşünülürse de bazen katılanlardan biri medyumdur veya katılanların birleşen enerjisi bilinçaltıyla bağlantıya geçerek unutulmuş bilgilerin görünür olmasını sağlar.

Yani sorulan sorulara gelen cevaplar katılımcıların bilinçaltından çıkmakta ve fincan aracılığı ile okunmaktadır.

Ruh çağırma seansları kişiler üzerinde büyük bir merak ve heyecan uyandırır. Fincanın hareket ettiğini gördükleri zaman heyecan büyüyerek korkuya dönüşebilir. Fakat aynı zamanda kişiler bu halden farklı bir zevk alırlar ve ruh çağırma seanslarını sürdürürler. Özellikle salon eğlencesi şeklinde yapılan ruh çağırma seansları yapmanızı pek tavsiye etmiyorum. Çünkü çoğu zaman kişinin bilinçaltıyla karşılaşması pek istenilen bir durum olmadığı gibi ciddi sağlık sorunlarının açığa çıkmasına neden olabilir.

Ruhlarla irtibata geçen medyumlar çeşitli yöntemler uyguluyorlar. Bunların arasında yazıcı medyumlar bir kalem aracılığı ile ruhun mesajlarını kağıda aktarırken, bazıları konuşarak, bazıları masa aracılığı ile (masa hareket eder) irtibat kuruyorlar. Son derece ilginç bir başka yöntem ise, masanın üzerine konulan bir megafon aracılığı ile yapılan seanstır. Ruhla irtibat kurulduğu zaman megafon havalanır ve içinden ses duyulur. Şimdiye kadar katıldığım ruh seanslarında diğer yöntemlerin hepsini izledim ama sözü edilen megafon aracılığı ile kurulan bir irtibatla karşılaşmadım.

İlginç kitaplar bu seride

Farklı boyutta, kolay okunan ve kitabın herhangi bir sayfasından açıp okuyabileceğiniz türde kitap dizisi yayınlayan ‘Ne Kitaplar’ yayınlarından çıkan kitaplar, hızlı bilgilenmek açısından son derece ilginç. Mesela ‘Tesadüfler kitabı’ adlı kitabın içinde ‘Venüs’ün öpücüğü’nden ‘Kürelerin müziği’ne kadar dünyadaki biçimlerle gök cisimlerinin eşleştirilmesi ve açıklaması yapılıyor. Merak edenlere küçük bir uyarı: evrene matematik açıdan bakıp matematikten anlamayanların merakını çekecek.

Bu seride ‘Stonehhenge’ adlı kitap, hala ne olduğu anlaşılamayan İngiltere’deki kutsal tapınak ‘Stonehenge’’ hakkında ilginç varsayımları içeriyor. Bu tarih öncesi gizemli anıtla ilgili çeşitli arayışlar içeriyor. Astronomi, mevsimler, astroloji, geometri ve alternatif açıklamalar getiriliyor. Aynı seriden çıkan ‘Kutsal Geometri’ve ‘Li’ (Doğanın dinamik biçimleri) bilimsel gelişmeleri takip edenlerin daha çok ilgisini çekecek türden.
Yazının Devamını Oku

Su ve Toprak gruplarına başarı var

18 Mart 2004
Bugün derinden etkileneceğiniz bazı olaylarla karşılaşabilirsiniz. Fiziksel güç gerektiren alanlarda yapılacak çalışmalar için uygun bir gün. Özellikle Su ve Toprak burçlarının üçüncü on günlük devresinde doğanlar zor işlerin üstesinden başarıyla gelebilirler. Üstelik kendinizi zorlarken fazla etkilenmeyeceksiniz. Balık, Yengeç, Başak ve Oğlaklar yapmak istedikleri işlerle ilgili enerjilerini iyi kullanacaklar. Boğa ve Akrepler ise bugün hırslı ve iddialı davranmaktan kaçınmalılar. Kendinizi çok fazla yormayın. Yoksa sağlık sorunları çıkabilir.

Astrolojik ilişkiler

Gönderdiğiniz mektupta kendinizin ve sevgilinizin sadece burçlarını yazmış ve Akrep ile Aslan anlaşır mı, diye sormuşsunuz. Sadece burçlar arasındaki uyumluluk iki kişi arasındaki aşk potansiyelini anlamak ve uyumluluklarını incelemek için yeterli değil. Akrep ile Aslan arasında son derece gerilimli bir ilişki olur ve anlaşamazlar. Halbuki doğum zamanınızı tam olarak belirtmiş olsaydınız sizin için ayrıntılı inceleme yapabilirdim ve hangi konularda anlaştığınızı, sevdiğinize karşı nasıl davranmanız gerektiğini bildirebilirdim. Çünkü kişiyi sadece içine doğduğu dönem yönetmiyor. Mesela sizin burcunuz Akrep. Bu demektir ki, Akrep burcunun yönettiği 24 Ekim-21 Kasım dönemi sonbaharın tam ortasıdır ve Akrep insanları bu mevsimin özelliklerini gösterirler. Tıpkı enerjisini kendisine saklayan gizemli doğa gibi Akrep insanları da kendilerini göstermekten hoşlanmazlar. Buna karşılık yaz mevsiminin tam ortasını yöneten Aslan burcu ise tıpkı yönettiği mevsim gibi son derece görünür, parlak ve ihtişamlıdır. Tabii bunun sonucunda kendini göstermek istemeyen Akrep ile gösterişli Aslan arasındaki ilişki gerilimli olacaktır. Halbuki doğduğunuz anda Ay, Yükselen, Venüs ve Mars’ın hangi burçlarda durdukları da çok önemlidir. Böylesine gerilimli iki burç arasında kadının Mars’ı ile erkeğin Venüs’ü uyumlu etkileşim içinde bulunabilir. Bunun sonucunda aralarında müthiş bir aşk olur. Ancak bunu belirleyebilmem için doğum zamanınızı gün, ay, yıl, saat ve doğum yerini belirtmeniz gerekiyor. Tabii partnerinizin doğum anını ve yerini de yazmalısınız.

RUMUZ: Mutluluk

Ruhlarla irtibat kuranlar

Dünyada ‘Spritüalizim’ adıyla bilinen ruhçuluk, psikolojideki ruh kavramının doğuşuna bir başlangıç oluşturmakla birlikte, ruhu bedenden ayrı bir enerji olarak düşünür ve bedeni yönetenin esas ruh olduğunu kabul eder. Özellikle başka ruhlarla irtibat kuranların iddiaları ve deneyimleri hep dikkat çeker. Yüksek planlardan mesaj aldıklarını söyleyenler ve bunların etrafında toplanan kitleler ortaçağdan bu yana son derece popülerdir. En yaygın görülen biçimi ise, salon eğlencesi olarak üç beş kişinin bir araya gelip yaptıkları ruh çağırma seansları. Özellikle bir fincan aracılığı ile gerçekleştirilen bu uygulama, bir karton üzerine çepeçevre dizilen harf ve sayılar üzerinde kapalı olarak ortaya konulan fincanın dolaşmasından ibaret. Bu uygulamaya katılan herkes fincanın üstüne parmağını koyar ve sonra ruhu davet ederler. Kartonun iki tarafına evet ve hayır kelimeleri yazılır ve ‘ey ruh geldiysen ‘evet’ git, denilir. Fincan hareket eder. (Yarın ilginç ruh çağırma seanslarını anlatacağım)
Yazının Devamını Oku

Bugün başınıza neler gelecek

17 Mart 2004
Bugün uyandığınız zaman rüyalarınızı hatırlıyorsanız mutlaka yazın. Çünkü rüyalar çok çabuk uçup gider. Bu sabah ilginç rüyalar görmüş olarak uyanabilirsiniz. Üstelik gördüğünüz rüyalar son derece yaratıcı ve belki de sizin için mesajlar içeriyor olabilir. Belki de bir türlü çözüm bulamadığınız bir probleminizin çözümüyle karşılaşmış olabilirsiniz. Çünkü bilinçaltını sembolize eden Ay, rüyaları yöneten Neptün’ü tetikliyor. Bugün öğle saatlerinden itibaren yaratıcı çalışmalar yapabilir, hayaller kurabilirsiniz. Bu arada yanılgılar ve kuruntular içine girmekten kaçının.

Tanrıların habercisi Merkür

İletişim ve teknoloji çağında yaşıyoruz ve hayatımızın en büyük bölümü iletişim halinde geçiyor. Peki doğru iletişim kurabiliyor muyuz? Yapacağımız sözleşmeler, yazılı anlaşmalar için uygun bir dönemde miyiz? Planlarımızı anlatmak için, kabul görmek veya istediğimiz desteği almak için doğru zaman mı? Düşünmek ve düşüncelerimizi söylemek yani iletişim kurmak için çeşitli araçlar ve yöntemler geliştiriyoruz. Hem kendimizi ifade etmek, hem de var olduğumuzu kanıtlamak için iletişime ihtiyacımız var. Ancak doğru iletişim kurmayı bildiğiniz zaman, başarılı oluyorsunuz. Kabul görüyorsunuz ve ilerliyorsunuz. Doğru iletişim kurmak; zaman, mekan ve söyleyeceklerinizin uyum içinde bulunduğu an, doğru iletişim içindesiniz, demektir. Ve sizi istediğiniz yere taşır, ilerlemenizi sağlar.

İletişimden sorumlu olan gezegen Merkür’dür. Mitolojide Tanrıların habercisi Hermes olarak bilinir. Zihinsel ve fiziksel iletişimden sorumlu Merkür, aklı sembolize eder. İkizler ve Başak burçlarını yönetir. Düşünmek, öğrenmek, kardeşler, kuzenler, çocuklar, arkadaşlar ve yakın çevrenizle iletişimlerinizin tamamından Merkür sorumludur. Doğum haritanızda Merkür’ün konumu ve geçiş yapan gezegenlerin Merkür’ü etkilemesi sizin düşünme biçiminizi, nasıl iletişim kuracağınızı, plan ve projelerinizi hangi dönemlerde başarıyla uygulayabileceğinizi ve ne zaman harekete geçmeniz gerektiğini belirler. Siz de doğum haritanızda Merkür’ün konumunu belirleyerek doğru zamanda düşüncelerinizi söyleyebilir, planlarınızı uygulayacağınız zamanı seçebilirsiniz.

Sarkacınız size mesaj verir

Sarkacın salınımlarındaki esas etken, gözümüzle gördüğümüz halde aklımızla anlayamadığımız titreşimleri bedenimizin algılamasıdır. Elimizdeki sarkaç, parmaklarımızdaki kasların titreşmesi sonucu hareket eder. Bedenimizi gevşek bıraktığımız zaman sarkacın hareket etmesi kolaylaşır. Kendi sarkacınızı kendiniz yapın ve sürekli yanınızda taşıyın. Böylece karşınıza çıkan her şeyi ölçer, zamanla ölçüm yaptığınız maddelerin farklı titreşimlerini ayırdedecek hale gelebilirsiniz. Çünkü sarkacınız bazen yavaş, bazen hızlı, bazen büyük daireler, bazen soldan sağa, bazen sağdan sola dönerek, ileri geri düz bir hat üzerinde salınarak size mesaj verir. Zamanla mesajları çözecek hale gelirsiniz.

Bu uygulama hassasiyetinizi arttıracak ve zekanızın açılmasına yardım edecektir. Üstelik sarkaç aracılığı ile sağlıklı besinler ile sağlıksız olanları ayırt edecek hale gelirsiniz. Faydalı ve iyileştirici gıdaları tespit ederek kendinizi daha hızlı iyileştirebilirsiniz. Sarkaç yapmanız çok kolay. Sarkaç, bir ipin ucuna bağlanmış ağırlıktan ibarettir. Ağaç, maden, cam, porselen, fildişi gibi malzemelerden yapabilirsiniz. Başlangıç olarak cam en yisidir. İpin uzunluğu ve rengi önemlidir. İlk denemelerde şeffaf veya siyah olanı tercih etmelisiniz.
Yazının Devamını Oku

Enerjik ve hareketli bir gün

16 Mart 2004
Son derece enerjik ve keyifli olacağınız bir gün. Özellikle Su grubu burçları, özellikle Balık ve Yengeçler enerjik ve hareketli bir gün geçirecekler. Akrepler ise Mars’ın zorlayıcı etkisi altında olmalarına rağmen bugün daha kararlı ve istekli olacaklar. Öğleden sonra Sabit burçlar yani Boğa, Aslan, Akrep ve Kovalar ise huzursuz ve heyecanlı duygular içine girerek olaylardan kolay etkilenebilirler. Aslında yeni başlangıçlar yapmak için gökyüzü herkesi destekliyor. Özellikle sanatsal faaliyetler, estetik ve güzellikle ilgili çalışmalara başlayabilirsiniz.

Duygularınızı tanıyın

Her gün, başka bir gündür. Umutlar, sevinçler, heyecanlar, gerilimler, fırsatlar ve sürprizlerle dolu günler vardır. Bazı günler fırsatları yakalar ve kullanırsınız. Bazı günler isteksiz ve gergin olursunuz. Bazı günler tahammülsüz, bazı günler ise neşe saçarsınız. Bütün bunların sorumlusu kimdir?

‘Ben değilim. Annem, babam, kardeşlerim, komşular, bakkal, iş arkadaşlarım, etrafımdaki herkes benim kaderimi belirlemek için sanki işbirliği içinde bulunuyorlar. Bunların hiçbiri değilse, o zaman bütün bu yaşadıklarım, yıldızların marifeti.’

Aslında gökyüzü, sizin içinde bulunduğunuz durumu sadece işaret ediyor. Sahip olduğunuz yetenekleri ve bu yetenekleri hangi dönemlerde açığa çıkaracağınızı gösteriyor. Çevrenizde bulunan insanlar da sizin kendinizi keşfetmeniz için size yardımcı oluyorlar. Bazen sizi kızdırarak, bazen hata yapmanıza veya zor durumda kalmanıza neden olarak, bazen de yaratıcılığınızı tetikleyecek baskılar yaparak yardım ediyorlar. Yoğun duygular içine girmenize, bazen karamsar, bazen öfke, bazen mutluluk duymanızı sağlıyorlar.

Fakat biz duygularımızın içinde kaybolduğumuz için anlamıyoruz.

Beden, zihin ve duygudan oluşan insan, her ne çeşit konum içinde bulunuyorsa bu durum duygularının marifetidir. Duygular, hayatımızı yönetiyor. Başarı ve başarısızlığımızın altında duygularımız yatıyor. Hayata suç ve ceza olarak bakmak yerine, anlamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bunun için işe, duygularımızı tanıyarak başlayabiliriz.

Gizli gücünüzü uyandırın

Eski yöntemler, kadim bilgiler ve pratik uygulamaları içeren bu köşede şimdiye kadar bilmediğiniz gizli güçlerinizi açığa çıkarmayı ve kullanmayı öğreneceksiniz. Bugünkü konumuz radyestezi. Yani hepimizin bildiği sarkaç uygulamasının inceliklerinden söz edeceğim.

Teşhisten tedaviye, maden aramaktan su bulmaya kadar çok çeşitli alanlarda kullanılan sarkaç, kadim yöntemlerin önemli malzemelerinden biri. Yakın zamanlara kadar bebeğin cinsiyetini tesbit etmek için bir zincirin ucuna hamile kadının evlilik yüzüğünü geçirip yaptıkları sarkacı karnının üzerinde tutar ve salınımlarına bakarak bebeğin kız mı, yoksa erkek mi olacağını anlarlardı. Ultrasonun keşfinden sonra bu uygulamaya gerek kalmadı. Fakat sarkaç yöntemini hala çeşitli konularda faydalanmak için kullanabilirsiniz. Kendinize en faydalı yiyecekleri, uyumlu objeleri tesbit edebilir, sağlık sorunlarınızı anlayabilirsiniz. Tabii bunun için düzenli pratikler yapmanız gerekiyor. Çünkü sarkacın özelliği, sizin eliniz. Yani aklınızla kavrayamadığınız maddelerin özelliklerini bedeniniz aracılığı ile titreşimlerinden anlamanızı sağlıyor. Yarın sarkacı nasıl kullanacağınızı anlatacağım.
Yazının Devamını Oku

Gezegenler diziliyor

7 Nisan 2002
Eyvah! gezegenler diziliyor, şimdi ne olacak? İşte, herkes bana bunu soruyor. Herkes çok tedirgin. Zaten havalar da bu karamsar duygularımızı körüklüyor.

Bu sene bahar bir türlü gelmek bilmiyor. Halbuki kirazların çiçek açma zamanı... Ve ben kiraz ağaçlarını çok seviyorum. Hele bir de üzerine bahar güneşi vurduğunda kendimden geçiyorum.

Havada gri kalın bir tabaka üzerime üzerime çöküyor ve depresif bir hal içine sokuyor. Halbuki ben yağmuru, griliği ve sisin yeryüzüne yaklaştığı anları da severim. Ama sanki şimdi daha başka duygular uyandıran tuhaf bir karamsarlık yayılıyor.

Evet gezegenler diziliyor. Bundan iki yıl önce de Boğa Burcu'nda dizilmişti. Ama şimdi 2000 yılının 3 Mayıs'ındaki gibi bir dizilme söz konusu değil. Üstelik o zamanlar Jüpiter ve Satürn de dahil olmuştu bu dizilmeye. Yani yeni bir zamanın başlangıcını işaret ediyordu ve öngördüğüm gibi de oldu.

Fakat şimdi Mars-Uranüs arasındaki sert etkileşimin dışında beni tedirgin eden bir gökyüzü konumu henüz yok. En azından bu ay içinde çok sert bir etkinin açığa çıkacağının işaretleri yok.

Daha doğrusu ufukta yeni bir şey yok. Sadece daha önce de belirttiğim gibi hava koşulları, depresif durumlar, intihar arzularını körükleyen Venüs-Neptün var. Bu konum aynı zamanda ilaç sanayii, zehirler ve benzeri konuları işaret ediyor olsa bile Venüs hızlı hareket ediyor. Bu nedenle çok büyük olaylar ve değişiklikler meydana getirmez.

Tabii ki, dünyanın gerilimi devam ediyor. Zaten dünya, 11 Ağustos 1999 günü meydana gelen Güneş tutulması ile gerilmeye başladı. Üstüne 3 Mayıs 2000 günü Boğa Burcu'nda meydana gelen gezegenlerin dizilimi gerilimin hangi doğrultuda boşalacağını ve dünyada meydana gelen değişikliklerin hangi yönde olacağını bize işaret etti.

Boğa Burcu maddeyi sembolize ediyor. Güvenlik ihtiyacını, sahip olduğumuz değerleri ne derece sağlama alacağımızı yani şimdiye kadar öğrendiğimiz emniyet duygusunu yaratan değerlerin madde olduğunu sembolize ediyor.

Şimdi maddeyi deneyimliyoruz. İçimizde bir şeyler sarsılmaya devam ediyor. Ve sorguluyoruz. Gerçek değerlerin ne olduğunu hayli zamandır sorgulamayı sürdürüyoruz.

Tabii bütün bunları yaşadığımız sert tecrübelerle öğreniyoruz. Ne yazık!

Keşke bilincimizi yükseltmeyi başarabilseydik de tecrübelerimizi daha farklı boyutlarda gerçekleştirebilseydik. Ama bizler ancak görüp dokunabildiğimiz, gerçek saydığımız değerlerin yıkılışını izleyerek öğrenebiliyoruz ancak. Ve gerçekliğimizin değişimi sadece maddi olanın, görünür olanın değişimiyle mümkün olabiliyor.

Şimdi Boğa Burcu'nda gezegenler yine diziliyorlar. Ama sadece Ay, Merkür, Venüs, Mars. Bu arada Güneş'i de dizilim içinde sayabiliriz. Uzak olsa bile. Ve aynı uzaklıkta bulunan Satürn'ü de biraz zorlayıp dahil edebiliriz. Ve tabii bu bu dizilim 3 Mayıs 2000 günü meydana gelen dizilmenin etkisi yanında hayli sönük kalır diyorum, Yasemin'ce...
Yazının Devamını Oku

Hayal kurmayı öğrenin (2)

5 Nisan 2002
Hayal kurmak için gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra yani rahatsız edilmeyeceğiniz bir odada karşınızda renksiz bir duvara veya beyaz bir çarşaf örttüğünüz kapıya yüzünüzü dönerek oturduktan sonra aşağıdaki uygulamaları sırasıyla yapmaya başlayabilirsiniz.3- Baktığınız yerde başka hiçbir şey olmamalı, bu yüzden görüş menzilinizdeki eşyaları kaldırın.

4- Görüş menzilinizin tam ortasına basit bir nesne -bir kitap, bir kül tablası veya vazo gibi bir şey- koyun. Nesnenin sade hatları olmalı, aşırı dekoratif unsurları olmamalıdır.

5- Nesneye onunla ilgili, her şeyi, şeklini, desenini, dokusunu, rengini ve kenar hatlarını iyice ezberleyene kadar bakın.

6- Gözlerinizi kapayın ve nesneyle birlikte odayı gözünüzde canlandırın. Yalnızca imgelemekle yetinmeyin, nesneyi ve odayı zihin gözünüzle tam boyutlarıyla ve perspektifiyle yeniden yaratın.

7- Zihninizde yarattığınız odayı ‘‘kafanızda’’ değil, -sanki X ışınları çıkarabiliyormuş ve kapalı göz kapaklarınızın ardından onları görüyormuşçasına- ‘‘dışınızda’’ imgeleyin.

8- İmge silinmeye yüz tutunca ya da artık onu daha fazla (zihninizde) tutamadığınız zaman gözlerinizi açın ve odanın nasıl gözüktüğü konusunda hafızanızı tazeleyin.

Başlangıç olarak herkesin kolayca yapabileceği bu çalışmanın hayal gücünüzü harekete geçireceğini unutmayın. Bilinen bir gerçek var ki, gerçekleşecek yegane şey hayaldir, diyorum, Yasemin'ce...
Yazının Devamını Oku

Sezgilerin kaynağı

3 Nisan 2002
Sezgilerin gerçek kaynağı zekadır. Yapılan araştırmalara göre paranormal yeteneklerin zeka ile bağlantılı olduğu anlaşılmış bulunuyor. Kuvvetli bir imajinasyon yeteneğine sahip olacakları önceden sezebilen kişilerin zeka potansiyelleri standart zekanın üzerinde. Tabii bu zekanın hangi yönde geliştiği de çok önemli. Fakat hangi yönde gelişirse gelişsin duygularla birleştiği zaman kişi sezgisel oluyor.

Genellikle yoğun duygulara sahip olan kişilerin sanat potansiyelleri de yüksektir. Ancak kendilerindeki sanat potansiyelini keşfetmemiş ve sanata yönelik her hangi bir çalışma yapmamış olabilirler. Yani sezgileri kuvvetli olan kişilerin ille de sanatçı olmaları gerekmiyor. Fakat, bu tipler şayet sanatın her hangi bir alanında çalışacak olurlarsa, sahip oldukları bu potansiyel açığa çıkabilir. Üstelik bu çalışmalar sonucunda sezgileri de daha fazla uyanır.

Sezgileri astrolojide Neptün yönetiyor.

Doğum anında Neptün, Merkür (Zihinsel ve fiziksel iletişim, akıl) veya Venüs (Sanat, duygular, ilişkiler) ile etkileşim içinde bulunuyorsa o kişi hayal gücü ve sezgileri son derece güçlü biri oluyor. Tabii bununla birlikte Güneş ve Ay’ı unutmamak gerek.

Güneş veya Ay Neptün ile etkileşim içinde bulunuyorsa, o kişi için de sezgilerinin yüksek olacağını söyleyebiliriz. Ancak, Güneş ve Ay astrolojide kişiyi tarif ettiği için (bilinç ve bilinçaltı) o kişinin hayalperest biri olabileceğini de işaret ediyor. Özellikle Güneş ile etkileşen Neptün, gerçeklerden uzaklaşıp hayal dünyasında yaşama arzularını kuvvetlendirecektir ki, burada sezgilerden çok fantaziler ön plana çıkacaktır.

Neptün, Ay’ı etkilediği zaman bilinçaltını harekete geçirerek sezgileri yükseltir. Şayet aynı zamanda Merkür veya Venüs ile de etkileşim içinde bulunuyorsa, müthiş bir sezgi potansiyeli ile karşı karşıya bulunduğunuzu bilmelisiniz.
Yazının Devamını Oku