Gezegenler diziliyor

Eyvah! gezegenler diziliyor, şimdi ne olacak?

İşte, herkes bana bunu soruyor. Herkes çok tedirgin. Zaten havalar da bu karamsar duygularımızı körüklüyor.

Bu sene bahar bir türlü gelmek bilmiyor. Halbuki kirazların çiçek açma zamanı... Ve ben kiraz ağaçlarını çok seviyorum. Hele bir de üzerine bahar güneşi vurduğunda kendimden geçiyorum.

Havada gri kalın bir tabaka üzerime üzerime çöküyor ve depresif bir hal içine sokuyor. Halbuki ben yağmuru, griliği ve sisin yeryüzüne yaklaştığı anları da severim. Ama sanki şimdi daha başka duygular uyandıran tuhaf bir karamsarlık yayılıyor.

Evet gezegenler diziliyor. Bundan iki yıl önce de Boğa Burcu'nda dizilmişti. Ama şimdi 2000 yılının 3 Mayıs'ındaki gibi bir dizilme söz konusu değil. Üstelik o zamanlar Jüpiter ve Satürn de dahil olmuştu bu dizilmeye. Yani yeni bir zamanın başlangıcını işaret ediyordu ve öngördüğüm gibi de oldu.

Fakat şimdi Mars-Uranüs arasındaki sert etkileşimin dışında beni tedirgin eden bir gökyüzü konumu henüz yok. En azından bu ay içinde çok sert bir etkinin açığa çıkacağının işaretleri yok.

Daha doğrusu ufukta yeni bir şey yok. Sadece daha önce de belirttiğim gibi hava koşulları, depresif durumlar, intihar arzularını körükleyen Venüs-Neptün var. Bu konum aynı zamanda ilaç sanayii, zehirler ve benzeri konuları işaret ediyor olsa bile Venüs hızlı hareket ediyor. Bu nedenle çok büyük olaylar ve değişiklikler meydana getirmez.

Tabii ki, dünyanın gerilimi devam ediyor. Zaten dünya, 11 Ağustos 1999 günü meydana gelen Güneş tutulması ile gerilmeye başladı. Üstüne 3 Mayıs 2000 günü Boğa Burcu'nda meydana gelen gezegenlerin dizilimi gerilimin hangi doğrultuda boşalacağını ve dünyada meydana gelen değişikliklerin hangi yönde olacağını bize işaret etti.

Boğa Burcu maddeyi sembolize ediyor. Güvenlik ihtiyacını, sahip olduğumuz değerleri ne derece sağlama alacağımızı yani şimdiye kadar öğrendiğimiz emniyet duygusunu yaratan değerlerin madde olduğunu sembolize ediyor.

Şimdi maddeyi deneyimliyoruz. İçimizde bir şeyler sarsılmaya devam ediyor. Ve sorguluyoruz. Gerçek değerlerin ne olduğunu hayli zamandır sorgulamayı sürdürüyoruz.

Tabii bütün bunları yaşadığımız sert tecrübelerle öğreniyoruz. Ne yazık!

Keşke bilincimizi yükseltmeyi başarabilseydik de tecrübelerimizi daha farklı boyutlarda gerçekleştirebilseydik. Ama bizler ancak görüp dokunabildiğimiz, gerçek saydığımız değerlerin yıkılışını izleyerek öğrenebiliyoruz ancak. Ve gerçekliğimizin değişimi sadece maddi olanın, görünür olanın değişimiyle mümkün olabiliyor.

Şimdi Boğa Burcu'nda gezegenler yine diziliyorlar. Ama sadece Ay, Merkür, Venüs, Mars. Bu arada Güneş'i de dizilim içinde sayabiliriz. Uzak olsa bile. Ve aynı uzaklıkta bulunan Satürn'ü de biraz zorlayıp dahil edebiliriz. Ve tabii bu bu dizilim 3 Mayıs 2000 günü meydana gelen dizilmenin etkisi yanında hayli sönük kalır diyorum, Yasemin'ce...
Yazarın Tüm Yazıları