Yalçın Doğan

Bilirkişi THY çalışanına hak verdi

22 Ocak 2013
305 THY çalışanı havayollarında grev yasağı öngören yasayı protesto için bir araya geliyor. Kimi doktor raporuyla işe gitmiyor, kimi basın açıklamasına katılıyor. Ve bu insanlar THY tarafından işten atılıyor.

Geçen mayıs ayında kamuoyunda yankı uyandıran bu olayın ardından Hava-İş kendisine bağlı THY çalışanlarının hakkını korumak üzere mahkemeye başvuruyor. Bakırköy 10. İş Mahkemesi işten atılan 38 kişinin işe iadesine karar veriyor.

Beş gün önce de, mahkemenin istediği bilirkişi raporu mahkemeye ulaşıyor.

DEMOKRATİK HAK

Bilirkişi, THY’nin iddialarını tek tek çürütüyor.

1- Yapılan CD incelemelerinde dışarıdan herhangi bir müdahale olmadığı belirleniyor. Yani, suç yok.

Yazının Devamını Oku

Mehmet Ali ‘Atlatirsen...’

19 Ocak 2013
BAŞBAKAN Turgut Özal ile Washington’dayız. O gün keyfime diyecek yok, en büyük rakibim Mehmet Ali Birand’ı atlatmış durumdayım.

Amerikalılar Iğdır’a radyo kurmak istiyor, o haberi sadece ben yazmışım.
Mehmet Ali sabahın köründe odamın kapısını çalıyor, “Sen görürsün, bunu senin yanına bırakmayacağım”.
Çok sürmüyor, ertesi sabah ben onun odasının kapısındayım, kapıyı açıyor, yüzünde güller açmış, ben daha ağzımı açmadan, “Atlatirsen, böyle olursun”. Yazdığı haber Amerikan-Türk-Yunan ilişkilerinde yeni dönemin ayrıntılarını veriyor. Ben yutkunuyorum, bu kez o beni fena atlatmış.
Özal’la Washington’da, Mesut Yılmaz’la Tiflis’te, Demirel ile Saraybosna’da, Ecevit’le Brüksel’de, Çiller ile Paris’te, Akbulut’la Güney Kore’deki gazetecilik maceralarımızda hep aynı rekabet, kim kimi atlatacak.
Oysa, bu gezilerin tamamında başka meslektaşlar da var, ama Mehmet Ali ile rekabetin havası başka, hırs var, gazetecilik var, o rekabetin doyulmaz keyfi var. Ve kim kimi atlatmışsa, “atlatirsen” lafını anında yapıştıran Mehmet Ali.

İKİ ARMAĞAN

ADAM gazeteci olarak doğmuş, hayata gazeteci olarak veda ediyor. Sadece yazılı medyada değil, görsel medyada da, kendini hepimize kabul ettiren bir Mehmet Ali.

Yazının Devamını Oku

Sıcak parayla güller açtı

18 Ocak 2013
ALMIŞ başını gidiyor. Bir zamanlar elli binlerde sürünen, elli binden bir inen, bir çıkan İMKB endeksi, yani borsada endeks şimdi seksen bini aşmış, doksan bine doğru yol alıyor.

Borsada oynayanlar için iyi kazanç. Ne dolar, ne altın, ne Türk Lirası, varsa yoksa borsa, yıllardır böyle kazanç yok borsada.

Borsadaki keramet sıcak parada. Sıcak paranın yıllık kazancı yüzde 63.2. Sıcak paranın böylesine kazanç sağladığı bir başka borsa yok dünyada.

Sıcak para sahibi yüzde 63.2 kazanç elde ederken, kamu çalışanlarına geçen yıl verilen ücret artışı ibretlik. Hükümetin 2013 programının 195. sayfasında bunun dökümü var.

Geçen yıl memur maaşlarında ortalama artış yüzde 13.7. Kamu işçilerinde ortalama ücret artışı yüzde 7.3. Net asgari ücret artışı ortalama yüzde 11.8. Asgari ücrete yüzde 7.3, sıcak paraya yüzde 63.2.

SICAK SERÜVEN

Yazının Devamını Oku

‘Aile vergisi’ne öfke

17 Ocak 2013
İKİ gündür Ege Bölgesi’ndeki ilçelerden birindeyim, bir arkadaşımı özel nedenle ziyaret amacıyla.

Dün sabah elimde gazetelerle ilçenin kahvelerinden birine giriyorum. Kahvede TV açık, insanlar TV’nin başında dikkatle haberleri izliyor. Herkesle selamlaşıp ben de izlemeye başlıyorum.

TV’lerdeki haberlerden biri de, mali konuların uzmanı Prof. Şükrü Kızılot’un dünkü Hürriyet’teki manşeti, “aile vergisi” haberi. Maliye Bakanlığı’nın eşe, çocuğa, anneye, babaya, kardeşe, sevgiliye verilen her türlü paradan ve gayrimenkulden yüzde 35’e varan oranlarda gelir vergisi kesmek için hazırladığı tasarı.

Kahvedeki insanların bir bölümü haberi TV’den duyuyor, bir bölümü gazetede okumuş.

ÜÇ ÇOCUK KERAMETİ

Not aldığım tepkiler şöyle:

Yazının Devamını Oku

Ya Apo TV’den şikâyetçi olursa

16 Ocak 2013
BİR zamanlar “terörist başı”, aynı zamanda ve o zamanlar “bebek katili”, derken “Apo”, zaman ilerleyince “Öcalan”, zaman akıyor, isim yok, bu kez “İmralı” ve artık huzurunuzda “Sayın Öcalan”. Kanıma dokunan bu değişime rağmen, ben yine de terörün sonu gelecekse ve “İmralı” bunda gerçekten rol oynayacaksa, dünyadaki örnekleri gibi, ben onunla görüşülmesini doğru buluyorum. Hatta, dağdaki PKK ile de görüşülmesi gerek.

Bu ayrı, konu şimdi farklı. “İmralı” son olarak bir olanağa kavuşuyor. Odasına on iki kanalı izleyebileceği bir TV konuyor.

Bence, bu da doğru. Madem ki, terörü bitirmek üzere, kendisiyle sürekli görüşülecek, bu durumda, Türkiye’de ve dünyada olup biteni izlemesi yerinde.

İzleyecek ki, bin çiçek açacak, bin fikir düşecek. Böylece o küçük adada, kapalı ortam açılacak.

ŞİKÂYET HAKKI

Ancak, oraya TV konulmasıyla birlikte bir soru ortaya çıkıyor.

Yazının Devamını Oku

Fransız polisinde bir ipucu

15 Ocak 2013
FRANSIZ polisi üç PKK’lı kadının öldürüldüğü Kürt Enformasyon Bürosu’nu 24 saat kamerayla izliyor.

O kadar izliyor ki, oraya giden PKK’lıları zaman zaman sorguluyor, “neden gittiklerini” öğrenmek istiyor. Dolayısıyla, oraya giden PKK’lıların bütün kayıtları, kimlikleri, ifadeleri, ilişkileri Fransız polisinde var.

Yine Fransız polisine göre, cinayetin işlendiği büroya hayli sık gidenler var. Cinayet işlendikten sonra, polis o gidenlerin kayıtlarını gözden geçiriyor ve onların ifadesine başvuruyor.

Bu bir ipucu olabilir. Onlardan birinin belki bir bilgisi olabilir ki, o bilgi polisi katillere götürebilir. Fransız polisi cinayetin ortaya çıktığı andan itibaren, önceden ifadesine başvurduğu kişilerin izini sürüyor.

Buraya kadar elde edilen bilgi özeti bu. Ama, polis o kişilerle neler konuşuyor, onlar neler anlatıyor, o bilgi sadece Fransız makamlarında var.

KARMAŞA

Yazının Devamını Oku

Dernekler ve vakıflara alarm

12 Ocak 2013
BAŞBAKAN Erdoğan annesini kaybettiğinde duyurulan basın bildirisinde ilan vermeyi, çelenk göndermeyi düşünenlerin, bunların yerine İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı’na bağışta bulunmaları rica ediliyor. Vakfın banka hesap numaraları bildiride yer alıyor.

Maliye adı geçen vakfın çelenk bağışını ticari faaliyet sayıyor mu? Ondan vergi alıyor mu?
Eğer Maliye denetim elemanın görüşü geçerli ise, çelenk bağışı ticari faaliyet sayılıyorsa ve bu nedenle vergiye tabi ise, çelenk bağışı kabul eden bütün dernekler ve vakıflar çelenk bağışı üzerinden vergi verecek. Vermemişlerse, onlara ceza kesilecek.
ÇYDD’YE CEZA
Gündem hızla akıyor. Aynı günde birbirini aşan pek çok olay üst üste geliyor. Bunların bir bölümü manşetlerden inmiyor, bir bölümü manşetlere çıkacak yer bulamıyor.
Yer bulamayan ve fakat binlerce dernek ve vakfı ilgilendiren bir sorun var. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD)’nin başına gelen olay bütün dernek ve vakıfları tehdit eden türde.
Maliye ÇYDD’nin kayıtlarını hallaç pamuğu gibi atıyor. Ankara’daki bürosunu incelerken, çelenk bağışlarına dikkat kesiliyor. Çelenk bağışlarını ticari faaliyet sayıyor, onlara vergi uyguluyor, vergi verilmediği için ceza yazıyor. ÇYDD de verginin ve cezasının iptali için mahkemeye başvuruyor.
ÇYDD NELER YAPTI

Yazının Devamını Oku

AKP yemin metninde başkanlık

11 Ocak 2013
“BAŞKAN, Başkan Yardımcısı ve Bakanlar göreve geldiklerinde aşağıda biçimde yemin ederler”.

“Başkan” denilen Meclis Başkanı değil, “Başkanlık Sisteminin Başkanı”. O sistemde “Başkan” varsa, bir de “Başkan Yardımcısı” var. O sistemde hem Başkan, hem Başkan Yardımcısı yemin ediyor.

Milletvekilleri zaten her yerde yemin ediyor, orada yeni bir şey yok. Ama, yine Başkanlık Sisteminde Meclis dışından atanabilecekleri için “Bakanlar” da yemin
ediyor. Bu metni Anayasa Uzlaşma Komisyonuna AKP öneriyor.

Hiç tartışmaya yer bırakmayacak biçimde, AKP Başkanlık Sistemi üzerinden yeni bir Anayasa hazırlamaya çalışıyor.DÜŞÜLEN NOT

Yazının Devamını Oku