Paylaş
Borsada oynayanlar için iyi kazanç. Ne dolar, ne altın, ne Türk Lirası, varsa yoksa borsa, yıllardır böyle kazanç yok borsada.
Borsadaki keramet sıcak parada. Sıcak paranın yıllık kazancı yüzde 63.2. Sıcak paranın böylesine kazanç sağladığı bir başka borsa yok dünyada.
Sıcak para sahibi yüzde 63.2 kazanç elde ederken, kamu çalışanlarına geçen yıl verilen ücret artışı ibretlik. Hükümetin 2013 programının 195. sayfasında bunun dökümü var.
Geçen yıl memur maaşlarında ortalama artış yüzde 13.7. Kamu işçilerinde ortalama ücret artışı yüzde 7.3. Net asgari ücret artışı ortalama yüzde 11.8. Asgari ücrete yüzde 7.3, sıcak paraya yüzde 63.2.
SICAK SERÜVEN
ÖRNEĞİN, Londra ya da New York’taki bir bankacı 2012 başında 1 milyon doları Türkiye’de Hazine’nin Mayıs 2013 vadeli kâğıdına yatırıyor. O bankacılar yatırdıkları 1 milyon dolar karşılığında yıl sonunda 1 milyon 210 bin 829 dolar elde ediyor. Bu hazine kâğıdı. Hiç riski yok, kazancı yüzde 21.
Aynı bankacılar risk alayım diyor, 1 milyon dolarını İMKB’ye yatırıyor. 1 milyon dolar bir yıl sonra 1 milyon 631 bin 534 dolar oluyor. Kazancı yüzde 63.2, üstelik dolar cinsinden.
Aynı bankacı aynı parayı Endonezya’ya yatırsa elde edeceği dolar cinsinden kazancı yüzde 5.5, Rusya’ya yatırsa yüzde 16 olur.
Kim getirmez sıcak parasını Türkiye’ye, herkes getirir, borsa da böylece patlar.
ALKIŞLAR TÜRKİYE’YE
DÜNYANIN en ünlü ekonomi gazetelerinin başında gelen Financial Times 2012’nin son gününde bir makale yayınlıyor. Sıcak paranın yüzü suyu hürmetine, ekonomi ödüllerinden birini Türkiye’ye veriyor.
Hemen ardından Türkiye’yi bu kez The Wall Street Journal övüyor. Her iki gazete de, sıcak paracılara borsada sağladığı yüksek kazançlar nedeniyle Türkiye’yi alkışlıyor. Her yerde, Türk ekonomisi iyi yolda övgüsü.
O övgüden nedense ücretiyle geçinenler pek pay alamıyor. Ücretlere yapılan zamlar belli, sıcak parayla elde edilen kazançlar belli. Üstelik, sıcak para kazancı bize değil, yabancılara gidiyor.
Sıcak para pompasıyla da, borsa alıp başını gidiyor. Ne içerideki şirketlerin kazançları, ne artan üretim, ne teknolojik dönüşüm, varsa yoksa sıcak para.
YA İMALAT SANAYİSİ
EKONOMİ şimdi sıcak parayla dönüyor. Bu özellikle imalat sanayisini etkiliyor. Daha geçenlerde hep birlikte tanık oluyoruz, ülkenin en önemli iki sanayi gurubu yeni fabrikalar açmak yerine, otoyolları ve köprüleri işletme işine giriyor. İşleri sanayi, ama hayat onları o tarafa götürüyor.
Köprü ve otoyollara yatırılan para 5.7 milyar dolar. Bu para imalat sanayisinde yeni fabrika yatırımına gitse, kırk bin kişiye iş sağlanıyor.
Selam sana sıcak para.
Ne bitmez soruşturmaymış
TÜİK’in başına yeni bir başkan geliyor. Gelen başkan bazı çalışanları görevden alıyor, rivayet o ki, yerlerine getirdiği kişileri asaleten değil, vekâleten atıyor.
Hem görev değişiklikleri, hem asaleten-vekâleten vaziyeti TÜİK içinde güvensizliğe yol açıyor. Dışarıya yansıyan sorunlar başlıyor.
Bunların başında, bir buçuk ay önce olduğu gibi enflasyon rakamları zamanından önce dışarıya sızıyor, iki gün önce olduğu gibi işsizlik rakamları zamanından önce dışarıya sızıyor. Sızmalar TÜİK’i aşıyor, açıklanan rakamlara karşı kamuoyunda güvensizlik doğuyor.
Bir buçuk ay önce enflasyon rakamları zamanından on yedi dakika önce açıklandığında, birileri bundan kazanç sağlıyor. TÜİK’ten sorumlu Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz “soruşturma açıldığını” söylüyor.
Aradan bir buçuk ay geçiyor. Soruşturmanın sonucu hâlâ belli değil ve yeni bir skandal patlıyor. Bu nasıl bir soruşturma ki, bir buçuk aydır sürüyor.
Soruşturmayla ilgili iki olasılık var. Ya “Soruşturma açıldı” diyerek kamuoyu yatıştırılmak isteniyor, zamana bırakılıp unutturulmak isteniyor ya da sonuç belli, nedense gizleniyor.
Bu arada TÜİK yıpranıyor.
Paylaş