<B>TEKİRDAĞ </B>Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı <B>İsmail Bayol </B>geçen cuma günü işyerinden çıkıp eve giderken yolda ayağından tek kurşunla <B>'mafya usulü' </B>vuruldu. Neden?
Yaşanan
'sıkıntıları' ortadan kaldırmak üzere
İpsala gümrük kapısının, önceki hükümetin talebiyle yap-işlet-devret modeli ile yenilenmesi görevi
TOBB'a görev verildi.
TOBB, inşaat için
Trakya'daki oda ve borsaları da ortak ederek
Umumi Mağazalar Alışveriş Ticaret A.Ş. (UMAT) adlı bir şirket kurdurdu. Yönetim Kurulu Başkanlığı'na da,
Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Öner Özen getirildi.
Ancak ihale aşamasında şirket yönetiminde beklenmedik şekilde bir iç darbe gerçekleşerek,
Özen'in yerine Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETOB) Başkanı
Bülent Alamut'un getirilmesi dikkat çekti.
İş, ihale sonucunda 5 milyon keşif bedelle Tekirdağlı müteahhit
İsmail Bayol'a verildi. 3 trilyonluk ek iş de ihalesiz olarak gene
Bayol'a verildi.
Bu arada inşaatla ilgili olarak çeşitli yolsuzluk iddialarının ortaya atılması
TOBB'un başını sık sık ağırttı. Hesaplar bağımsız bir denetim şirketi tarafından incelendi ve
'sır' gibi saklanan rapor sonucunda
Bülent Alamut, 5 dakikalık bir genel kurul sonucunda görevden alındı.
Bu arada
UMAT şirketine ait hesaptan çekilen ve müteahhide ödenmesi gereken, yaklaşık 3 trilyon olduğu ifade edilen paranın bir bankada vadeli hesapta tutulduğu iddiası ortaya atıldı. O günlerde ilgili çevrelerde
‘‘Müteahhide geç ödenen paranın faizi nereye gitti?’’ söylentileri aydınlatılamadı.
GENE ÇETECİLİK
Gümrük kapısı açıldı ama beklenenler sonunda patladı ve müteahhit
Bayol vuruldu.
ETSO Başkanı
Alamut, müteahhit
Bayol'a sıkılan kurşunla ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında polis tarafından
Edirne'de gözaltına alınarak
Tekirdağ'a getirildi.
Bize söylenene göre, müteahhit
Bayol'un kız kardeşi,
Edirneli Alamur'un erkek kardeşi ile evli... Bu yakınlığın sonucunda taraflar arasında parasal bir ilişki olduğu, nitekim
Bayol'un,
Alamut'a 75 milyarlık neyin karşılığı bir
'hatır senedi' verdiği henüz bilinmiyor.
Çek daha sonra başka ellere geçiyor ve kurşunlama olayı da bir
'çete' eliyle gerçekleştiriliyor.
Tekirdağ polisinin,
'Otoparkçı Yıldırım' ile
'Lastikçi Hüseyin' adlı kişileri gözaltına aldığına göre, olayın
İpsala'daki 8 trilyonluk inşaat ile bağlıntılı olup olmadığı ortaya çıkacak.
Trakya bölgesinde pek alışılmadık bu tür olaylar, bu bölgede de başlarsa vay
Türkiye'nin haline...
Çelik’in haksızlığı
MİLLİ Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik, 16 bin İngilizce öğretmen açığı olduğunu söylerken, ‘‘İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu, öğretmenlik niteliğini taşıyan taş çatlasa 1000 kişi buluruz. Bilgisayar ve İngilizce konusunda
Maliye Bakanlığı ile görüşeceğim, usta öğreticiliğin bu alanlarda da uygulanmasını istiyoruz. Aksi takdirde bizim piyasadan alacağımız bu vasıfta öğretmen yok’’ diyor. Okurumuz
Lale Altınbaş ise buna karşı şöyle diyor:
‘‘Kolej mezunu olarak
Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birini dereceyle bitirmiş ve yüksek lisans derecesi olan bir
İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olarak en ücra kasabada bile görev yapmayı göze almışken.. Niçin
KPSS'de barajın birkaç puan altında kaldığım için öğretmenlik başvurusu yapamıyorum? Bu, önce bana, sonra
Türkiye genelinde
İngilizce öğretmeni açığı olan okullardaki öğrencilere haksızlık değil de nedir?’’
Her şeyi neden askerden bekliyoruz
İKİNCİ Cumhuriyetçi ile
ümmetçi basın el ele verip her fırsatta askere saldırıyor. Bu saldırıları kınıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti daha ayaktaysa, bunda en büyük rolü askerin oynadığı yadsınamaz. Zaten bu çirkin saldırıların nedeni budur. Saldırganlar amacına biraz ulaştı gibi... Eskiden bir komutan konuştuğunda yer yerinden oynardı, yanlış yapanlar uygun adım gitmeye başlardı. Şimdi durum farklılaştı gibi.
TSK'ya saldırmak prim yapmaya başladı. Komutanların uyarı niteliğindeki açıklamaları gereken etkiyi yapmıyor. Elbette demokratik bir ülkede vatandaşların
TSK'yı laikliğin tek (!) güvencesi olarak görmesi, toplumda, yanlış bir yapılanmanın olduğunu gösteriyor. Demokrasinin ve
Atatürk ilke ve devrimlerinin birinci güvencesi sivil toplum örgütleri olmalıdır. Ama bu tür örgütlerde yer alanlar ve etkinliklerde bulunanlar hükümetlerce genellikle tehlikeli sayılıyor ve saldırılara uğruyor. Zaten büyük olanaksızlıklar içinde kıvranan insanlar, kendilerini riske sokmamak için kabuğuna çekiliyor, olan bitene karşı tepkisiz kalıyor, yapması gerekeni askerden bekliyor.
Prof. Tahir BALCI
Çukurova Üniversitesi-ADANA Çankaya’da ağaçlar ölüme mahkûm edildi
ÇANKAYAMIZDA asırlık çınarların bulunduğu iyi bir yeşil örtü mevcuttur. Ancak bu yılın çok kurak geçmesi nedeniyle birçok ağaç susuzluktan ölmek üzeredir. Bir de sanki yırtılan káğıt dekorlar gibi maalesef kaldırımlarımız her yönetimle yenilenmekte, bilinçsiz ve sorumsuz kaldırım montajcıları da köklerini ve gövde boğazını tamamen örtecek şekilde beton atarak ağaçları susuz bırakıp ölüme mahkûm etmektedirler. Bir
Allah'ın kulu da (görevli!) ne yapıyorsun diye yapılan işi kontrol etmemektedir.
Acilen durumu incelemek, ağaçların kök boğazlarının açılarak hava ve su alabilecek şekle getirilmesi gerekmektedir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ilgilenmezse durum
Çevre Bakanlığı, TEMA ve basın yoluyla takip edilecektir.
Mahmut Erhan ÖZEN/ANKARA Biliyor musunuz?
BAZI duraklarda,
İETT görevlilerinin, bir paket sigara karşılığında uzak hatlara sefer yapan, kurumunun kendi araçlarından önce
'halk otobüsleri'ne yol verdiklerini, bu yolla
İETT'nin darbe aldığını...
Bahçeşehir Belediyesi'nin sabit pazar yerlerini ihale etmeyip, bazı mankenlere tahsis ettiğini...
Büyükçekmece Belediye Başkanı
Hasan Akgün hakkında
‘‘Belediye parasıyla Dr. Hasan Akgün İlköğretim Okulu' inşa ettiğini yazdığı habere
'Olur mu böyle Hasan' manşetini kullanan yerel
'Haberdar' gazetesi muhabiri
Mehmet Mert'in önceki günkü okul açılışında tören yerinden zabıtalarca kovulduğunu...
B. Çekmece-K. Çekmece-Çatalca yöresindeki 17 belediye başkanını Güneydoğu bölgesine 5 günlük bir tanıtma gezisine götüren
Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın
‘‘Deniz Baykal; SHP'yi, DSP'yi, YTP'yi ve dışarıdaki sol partileri almalı ve kurucu meclis gibi herkesi akort etmelidir’’ dediğini...
Biliyor musunuz?
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Özelleştirme adı altında kirli oyunlar oynanıyor. Hükümet
PETKİM, TÜGSAŞ, TÜPRAŞ'ı iç ve dış hortumculara
'gümüş tepsi' ile sunuyor. Patates, soğan satar gibi 'bu ülkede her şey satılık, gelin alın' diye bağıra bağıra geziyor.’’
(Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın)