‘ULUSAL birlik...
CHP kültürü... Kuvayı Milliye Hareketi... Çağdaş demokrasi... Kişiler değil
CHP... Güç
CHP'nin, biz noktayız..
CHP büyürse biz de büyürüz... Öz güçler+yan güçler... Yağcılara ve sağcılara teslim olmadık; evet efendimcilere, her devrin adamlarına taviz vermedik.’’
Bu sloganlarla
Şişli'de dört yıl içinde neler yaptığını fotoğraflarla sergilemiş
Şişli Belediye Başkanı
Mustafa Sarıgül... Yer;
Kumburgaz'daki Marin Princess Oteli...
CHP'nin üç gün süren
'Yerel Yönetim Programı Oluşturma Stratejik ve Teknik İletişim Eğitim Toplantısı'nın en etkileyici ismi olmuş...
Sarıgül'ün,
CHP İstanbul milletvekilleri,
PM üyeleri, yeni ve eski ilçe başkanları, belediye başkanları ve kadın ve gençlik kolu başkanlarından oluşan 300 partiliye yerel hizmetlerini 'ders' gibi anlattığı konuşma salondakilerin hepsini etkilemiş... Yaşam tarzını, 06.00-24.00 saatleri arasında halkla birlikte olmak amacıyla düzenlediğini belirten
Sarıgül, onlarla acılı-sevinçli günlerinde birlikte olduğunu anlatmış... Örneğin, sivil toplum örgütlerinden muhtarlara, cami derneklerine kadar nasıl bir hizmet ilişkisi kurduğunu, bu arada eğitime yönelik çalışmaları sırasında da 9 bin 500 kişinin okuma-yazma öğrendiğini, 22 bin kişinin de el sanatları ve beceri kurslarından geçirildiğini söylemiş...
TARİH YAZACAĞIZ!
Birçok partili,
‘‘Büyükşehir adayımız sen olmalısın’’ diye yanına gelerek kutlamışlar.
Sarıgül'ün yanıtı ise
‘‘Şişli'ye bir dönem daha hizmet edeceğim’’ olmuş... Nitekim İl Başkanı
Şinasi Öktem, aynı grupa dün yaptığı konuşmada, örgütlere
‘‘Hepimiz bir Sarıgül olacağız. Değişimi Sarıgül'le yapacağız. Tarihi şimdiden yazacağız’’ talimatını verdi. ‘‘
Şişli'de bugün yerel seçim olsa’’ sorusunun yönetildiği bir ankette
CHP % 78,
AKP % 5 ve diğer ve kararsızların oyu ise % 17 gözüküyormuş.
Bu tabloda
Sarıgül'ün oylarının
CHP'ye azımsanmayacak bir güç verdiğini kimse inkár edemiyor.
17 İLÇEDE ACİL EYLEM
Partinin ağır topları, her zamanki gibi
Meclis'te ve örgütlerde yaptıkları muhalefetin medyada yeterince yer almadığından yakındılar bize... Bu eleştirilerin,
Şinasi Öktem'in, kongre ile il başkanlığına seçilmesinden sonra ciddi bir
'acil eylem' programı hazırlanmasında etkisi olduğu muhakkak...
Oluşan olumlu hava nedeniyle
Baykal, yerel seçimlerle ilgili bu toplantıların aynısını 10 ilde daha yapmaya karar vermiş.
Öktem, ‘‘Büyükşehir'i özledim’’ diyor; son seçimlere göre
AKP ile aralarındaki 685 bin oy farkının bulunduğunu, iptal edilen 350 bin oyun da dikkate alınmasıyla bu farkın kapatılamayacak bir durum olmadığını savundu. Yerel seçimlere hazırlık aşamasında, geçmiş dört seçimin analizleri ortaya çıkartılmış... İlk olarak
RP/FP/SP ve
AKP'nin oylarının ağırlıklı olduğu
Bağcılar, Káğıthane, Gaziosmanpaşa, Fatih, Eyüp, Eminönü, Beyoğlu, Bayrampaşa, Üsküdar, Ümraniye, Sultanbeyli, Pendik, Beykoz, Zeytinburnu, Küçükçekmece, Güngören ve
Esenler'de değişik bir yapı oluşturulup yeni model uygulanacak...
Öktem, bu ilçe başkan adaylarının belirlenmesi için
'eğilim' yoklaması yapılacağını söyledi;
Kadıköy, Beşiktaş, Bakırköy gibi yerlerin adayları ise
'atama' yöntemiyle belirlenecekmiş...
KONUŞMANIZI DÜZELTİN
Öktem, ‘‘Kapı kapı dolaşacaksınız, ilçe parti binaları en az 6 saat açık kalacak. Göç edilen illerin, il başkanları ile yakın temasta bulunulacak. Herkes konuşma becerisini geliştirecek, temel davranış biçimlerini çağdaş yöntemlere uyduracak’’ diyerek tonu sert bir uyarı da yaptı. (Öktem, bu tür toplantıları káğıt-kalemsiz izleyen partilileri uyarmayı düşünür mü?)
Her ilçe adayı
'hayal'den ve
'palavra'dan uzak hizmet amaçlı 100 proje üretecek; bunun kaynağını göstermek zorundaymış... Böylece 3200 proje ile İstanbulluların karşısına çıkacaklarını söylüyor İl Başkanı.. Sözlerinin bir yerinde
‘‘Kemal Bey'i İstanbul'da uçuracağız...’’ diye bir sözcük kullanırken, gülmek zorunda kalan
Kemal Derviş aklından kimbilir neler geçirdi?
Atıf Hoca’dan siyaset dersleri
‘‘CHP malını satamıyor’’ dedi gazetemiz yazarı
Ali Atıf Bir...
Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi'nde öğretim üyesi olan Prof.
Bir aynı üniversiteden Prof.
Haluk Gürgen, Doç.
Ferruh Ustuğ ve öğretim üyesi
Necati Özkan, CHP'nin Kumburgaz'daki kampında üyelere örgütlenme, siyasal iletişim, reklam ve pazarlama gibi konularında ders vermişler.
Bir'e soruyoruz:
CHP ne yapıyor, sizler ne dediniz?..
- Bir parti iyi örgütlenir, motive edilirse, lideri etkin olursa, doğru ilkeleri olursa iyi şeyler olur. Bir strateji belirlemiyoruz, üniversitede gençlere hangi dersleri verdiysek onları anlattık. Bir
'Siyaset Akademisi'nde olduğu gibi kendilerine işin teorisini anlattık. Bir partinin yapması gerekenleri yani.
RUHLARINI KAYBETMİŞLER
Sadece bunlar yetiyor mu?
- İlkelerinden başka idelojisi de olacak tabii. Bunlar bugünün dili ile gençlerden varoşlara kadar iletişim kurularak anlatılacak. Doğru şeyler söylerseniz merak etmeyin karşı taraf bu mesajı alıyor.
AKP'nin iki yıldır yaptığı bu çalışmalara karşı CHP'nin hazırlığı geç kalmış değil mi?
- Hayır, bu yapı üç ayda kurulur.
CHP'nin kemik gibi bir tabanı var. O ruhu ateşlemek, kalplere yerleştirmek önemli.
Bugünkü CHP'de bunu görüyor musunuz?
- Önce
CHP'li olmadığımı söyledikten sonra şunu anlatayım: Toplantıda bıyıklı, demode insanlar göreceğimi sanıyordum, ancak karşımda çok düzgün ve hassas, çağdaş, iyi insanlar gördüm, gözleri parlıyordu adeta. Ancak ruhlarını kaybetmişler, yönetilemiyorlar. Baktığımızda hepsi tutarlı, sorumlu, ülkenin durumu karşısında bir şeyler yapmak isteyen örgüt mensuplarıydı. Ama motivasyonları kaybolmuştu. Yol yöntem bilmiyorlardı, bunları anlattım.
PEKER'İN REKLAMI
Sedat Peker örneği nereden çıktı.
- Siz bir
Sedat Peker kadar olamıyorsunuz, kendinizi anlatamıyorsunuz, dedim kendilerine. O, bir meselesi olduğu zaman hiç olmazsa ilan verip derdini söylüyor.
CHP'lileri gaza mı getirdiniz böylece!
- Karşılarında iman gücüyle çalışan bir parti var; bu nedenle aynı şekilde çok çalışmaları gerekiyor; sokak sokak; ev ev... Tabii adam gibi üyelerin olacak önce. Gerçekten yüreğini açıp, zamanını verip özverili çalışacak. 50 yıllık adamı ilçe başkanı yapmayacaksın, belediye başkanlığına rantçıyı aday göstermeyeceksin.
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Prof.
Kemal Gürüz, başında bulunduğu kurumu savunuyor; bunu
Gürüz ile siyasi iktidarın sorunu haline getirmek yanlıştır. Sayın
Gürüz'ü 1. ve 2. defa
YÖK'ün başkanlığına ben getirdim. 8 senedir ne yaptığını biliyorum. Üniversite, siyasetin emrine girmemelidir.’’
(Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel)