Esnafa kredi kartı geliyor

TÜRKİYE Esnaf Sanatkárları Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği'nin (TESKOMB) 943 kooperatifine bağlı 1.1 milyon üyesi var.

Sekiz ay önce birliğin başına yönetim kurulu kararıyla 4 yıllığına getirilen Kadir Akgül olağanüstü genel kurula gitti ve dün oy çokluğuyla birliğin genel başkanı seçildi.

Akgül birliği hantallıktan kurtararak dinamik bir yapı oluşturmak amacıyla 32 kişi olan yönetim kurulu üye sayısını 21'e indirdiklerini söylüyor. Ayrıca esnaf-sanatkar için 'sicil affı' çıkartmak ve üyelerinin elektrik, su ve doğalgaz faturalarını 'sanayi'den 'hane' sınıfına çevirtmek için çalışacaklarını söylüyor.

Kendisiyle konuşuyoruz:

Pek bilinmez ama bu birlik nedir, ne yapar?

-
Esnafın can damarıdır. Esnafımız yıllarca ekonomik kriz yaşıyor. Biliyorsunuz, Başbakanlık önünde arabasını yakan, yazar kasasını atan, ödeyemediği krediler, faturalar yüzünden işyerinde kendini asan esnafımız kan ağlıyor... Artık esnafımızı ayağa kaldırmak, yüzünü güldürmek istiyoruz. Nitekim görevde bulunduğumuz 8 aylık süre içinde esnafımıza nefes aldırmak için çalıştık. Bunun sonucunda Halkbank'tan %59'lardan alınan kredi oranı %30'lara kadar düştü. Bankadan çekilen kredide %10 olan bloke miktarı %5'e indi. 10 milyar kredi çekmek için banka kuyruklarında vaktini geçirmeyecek artık; bunun yerine Halkbank'ın 'Özel TESKOMB' logolu kredi kartlarını kullanacak arkadaşlarımız.

Bu kredi kartı ile ne yapacak esnaf?

-
Kooperatif üyesi esnaf ve sanatkarımızın dönemimizde kullandığı kredi miktarı % 155 artarak 450 trilyona ulaşmıştır. Esnafımız artık % 5.5 faizle kredi alabilecektir. Daha sonra bu faiz oranının %2-2.5 seviyesine düşmesini bekliyoruz. Bu faiz oranı Türkiye'nin hiçbir bankasında yoktur. Biliyorsunuz diğer faiz oranları % 8.5'a kadar çıkarken, esnafımızın ne kadar rahatlamış olacağı gayet önemlidir. Bu özel kartlardan ilk olarak 100 bin kişiye göndereceğiz; daha sonra bu sayı 1 milyonu aşacaktır.

Y.O’nun ailesi AİHM’ye gitsin

GAZETE ve TV'lerde maalesef üzücü bir olayla sarsılıyoruz. İzmir'de yaşanan Y.O. adlı suçsuz ve melek kadar temiz bir çocuğun daha 7 yaşında medyada mağdur durumda çıkması, olayların stresi ile kekeme olması ve yalnızlığa itilmesi hoş mu sizce? Bakın Amerika'da bir bayan Türkiye'de çok yaygın bir hamburgerciden kahve alıyor ve kahvenin çok sıcak olması nedeni ile kağıt bardağın yumuşması ve yırtılması sonucu eli yanıyor. Ve bayan 3 milyon dolara yakın tazminat alıyor. İşte adalet bu olmalı bence.

Bırakın el yanmasını; hiç günahsız yeni doğan bir yavruya HIV virüsü taşıyan kan verilsin ve bunun bedeli sadece 52 milyar TL olsun!.. Bence Y.O.'nun ailesinin gerekirse AİHM'ye gitmesi ve yüklü tazminat alması gerekir. TV spikerine ‘asker olucam ben’ dediği halde belki de askerliğini bile yapamaması, belki sevdiği bir insanla hastalığı sebebi ile evlenemeyecek olması... Bu kadar ucuz mu masum bir çocuğun yaşayacağı tüm güzellikleri silmek, gençliğini ve paylaşım isteğini elinden almak.

D.AKGÜN-ANKARA

Şemsiye hikayesi

BAHTİYAR Kılaç adlı okurumuz hesap yapmış; ‘‘Bankalar kuru havada şemsiyeyi veriyor, yağışlı havada alıyor’’ diyor. İstemini şöyle aktarıyor:

Tüketici kredisinin faizi aylık % 3, yani yıllık 36'ya geliyor. Aynı şekilde otomobil kredisi de neredeyse % 2'lere düştü.

Kredi kartının faizi ise % 7.2; yıllık %84.4.'ü buluyor.

İşte şemsiye hikayesi burada başlıyor.

Bankalar, vatandaşa hálá enayi gözü ile bakmaya devam ediyor.

Hükümet, bedelsiz kitap, kömür verdiği kadar vatandaşa faizler konusunda neden yardımcı olmuyor?

Tüketici kredisi alıp kredi kartı borcumu ödemek istiyorum; ama çok ağır koşulları var. Hükümetin bankalar üzerinde bir etkisi olabilirse, kredi kartı borçlarımızın tüketici kredileriyle ödenmesi konusunda bir karar alamaz mı?

AKP ve kırmızı ışık

AKP
ilginç bir parti; Cumhuriyet'in kurumları ile savaşıyor.

Yurttaş kırmızı ışıkta duruyor; ama AKP durmuyor. Bilim, gençler için yeşil, AKP için kırmızı ışıktır. Öğrenim Birliği Yasası vatandaş için yeşil, AKP için kırmızı ışıktır. Laiklik halk için yeşil, AKP için kırmızı ışıktır. Cumhuriyet Tayyip Erdoğan'a değil, Tayyip Erdoğan Cumhuriyet'e uymalıdır. AKP kırmızı ışıkta durmayı öğrenmelidir, öğrenmek zorundadır.

S.S.

Anayasa Mahkemesi doğru yapmadı

EK Taşıt Vergisi için Anayasa Mahkemesi'nin yeni bir çalışma yapması gereği yokken önce bu konuda bir karar vermişken, ikinci taksidin ödenme sürecinin 30 Eylül olduğu belli iken görüşme gününü Ekim ayına bırakmaları asla doğru değildir. Ne yazık ki...

Kararları geriye yürümediği için iptal etseler de hiçbir yararı yoktur.

İktidara uygun adım sayılan tutumu, mahkeme başkanı ve kimi üyelerinin yıl içinde altıncı olduğu söylenen yurtdışı gezilerini asla uygun bulmadığımı bir yurttaş olarak belirtiyorum.

Aslan T.-ANKARA

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘KİMSENİN 8.5 milyar dolara itirazı yoktur; 80 yıllık tarihimizde böyle bir paranın ilk kez şarta bağlanmasını AKP içine sindirebilir ama bizler, Türkiye sindiremez. ABD Senatosu'nda Edward Kennedy bile Irak dış politikasının 'bahşiş' ve 'rüşvet' ödeyerek böyle askeri şart koşmasını 'Ben böyle ABD politikası istemiyorum' diyerek karşı çıkarken, krediyi veren içine sindiremezken biz bunu tartışmayacak mıyız?’’

(CHP Genel Başkanı Deniz Baykal)
Yazarın Tüm Yazıları