’KURTLAR Vadisi Irak’ filminin Almanya’da yankıları sürerken, iki haftadır oynayan ’Syriana’ adlı Amerikan filmi, ABD’yi yerden yere vurmasına karşın gösterimine bir tepki olmaması dikkat çekiyor.
Amerika’nın
Körfez emirlikleriyle gizli ilişkilerini, petrol tröstlerinin yönetimlere yaptıkları baskıları apaçık gözler önüne seren filmin, başrol oyuncusu
George Clooney, dört gün önce
En İyiYardımcı Erkek Oyuncu Oscarı’nı aldı...
Dubai, Tahran, Beyrut, Cenevre ve
Washington’da geçen film, Amerikan yönetiminin ’petrol’ ile ilgili hesaplarını gözler önüne seriyor.
Dokümantasyon tarzındaki filmde, emirliklerin
ABD ile ilişkilerini, prensler arasındaki çekişmelerini,
Amerika’daki petrol şirketlerinin bu prenslikleri istedikleri gibi yönlendirdiklerini ve sözde
Ortadoğu’ya özgürlük getirmek isteyen
Amerika’nın asıl amacının, buradaki iktidarlara her zaman kendi adamını getirerek ülkenin üzerinde bir egemenlik oluşturduğunu anlatıyor.
Filmin finalinde ’her zaman olduğu gibi’
ABD istediği adamı başa getiriyor ve halkını düşünen ’özgürlük ve demokrasi’ taraftarı prens,
CIA tarafından düzenlenen bir suikasta kurban gidiyor.
’Syriana’ filmi, 17 Mart’ta
Türkiye’de de gösterime giriyor.
Dubai sermayesini
Türkiye’ye getirmek için pek hevesli olan
AKP iktidarının ve
İstanbul yerel yöneticilerinin bu filmi mutlak surette seyretmeleri, oynanan oyunların içyüzünün öğrenilmesi bakımından gerekli değil mi?
’KURTLAR VADİSİ IRAK’
’Kurtlar Vadisi Irak’ filmi ise
Almanya’da 86 sinemada gösterime girmişti. Ancak,
Alman politikacıların baskısı karşısında, bunlardan
Cinemaxx grubuna bağlı 65 sinemadaki gösteriminin kaldırılmasına karşı Alman kamuoyundan gerekli tepki gösterilmemişti.
Buna karşılık
TAM Direktörü
Faruk Şen, Almanya çapında Türkleri,
Cinemaxx’a karşı boykota çağırarak
"Kurtlar Vadisi Irak, bugün Amerikan Rambo filmleri gibi vurdulu kırdılı bir filmdir. Bugüne kadar hiçbir Alman politikacı, bu tür filmlerin yasaklanmasını istemedi... Olay
Türk sineması olunca herkes aslan kesiliyor.
’Syriana’ filmi oynuyor; herkes görmezlikten geliyor" dedi.
’Parlayan renklerin ressamı’ Güler
ALMANYA’da ürettikleriyle yaşayan önemli üç Türk ressamı var:
Mehmet Güler, Hanefi Yeter ve
İsmail Çoban... Türkiye Araştırmalar Merkezi’nin (TAM)
’Kültür Ayları’ çerçevesinde,
Kassel kentinde yaşayan
Güler’in 54 parçadan oluşan sergisi, hafta başında çoğunluğu Alman işadamı, bilim ve sanat çevrelerinden olan 300 konuğun katılımıyla
Essen Sparkasse salonlarında açıldı.
Güler’in tabloları 20-45 bin Euro arasında fiyatlandırılmıştı. En büyük müşterisi de Alman
Sparkesse Bankası oldu
Güler’in; tam dört tablosunu aldı. Alman resim pazarına girmenin zor olduğu biliniyor. Şimdiye kadar sayısız ödül alan
Güler’in bu 156’ncı sergisi... Genellikle, 1980’li yılların ortasına kadar konusunu
Türkiye’deki kırsal kesimden, insan-doğa ilişkilerinden alan
Güler’in son yapıtları, daha sonra özellikle turizm olgusuyla değişik kültürlerin insanlarının birbirleriyle karşılaşması ve birbirlerini kültürel ve sosyal açıdan etkilemesi (olumlu-olumsuz) olayını irdeliyor. Resimler ilk bakışta soyut ve boya ağırlıklı (pentür) etkilerine rağmen, dikkatle incelendiğinde, verilmek istenen mesaja göre figürlerin yer yer geri plana çekildiği veya ön planda ağırlık kazandırıldığı dikkat çekiyor.
Yapıtların çoğu kontraslar, ilk karşılaşma, barışçıl kuşatma veya sıcak tadı gibi isimler taşıyor. Açılıştaki bu anlatımlar arasında
Güler’i 25 yıldan beri izleyen Prof.
Frank Günter Zehnder, "O parlayan renklerin ressamıdır. Ön plana çıkardığı renkler onun fırçasından daha farklı bir etki kazanır" dedi.
Güler, "Gözlerimiz,
Doğan Hızlan’ı aradı" dedi ve selam yolladı kendisine.
Hızlan, mazereti dolayısıyla bu etkinliklere katılamadı.
Çekiç sahası güvenli
ANTALYA Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü,
"Çekiç atma" (8.3.2006) yazısına şu açıklamayı yaptı: Yazıda bahsi geçen alan İl Müdürlüğümüze bağlı,
IAAF standartlarındaki atletizm pistine ait, yine
IAAF standartlarına uygun atmalar antrenman sahasıdır.
Atletizm Atmalar Milli Takımımızın ilimizde gerçekleştirdiği kamp ve antrenman programı dahilinde yapılan teknik antrenmanların özelliği ve milli takım antrenörlerinin isteği gereği
Uluslararası Atletizm Pisti içinde bulunan atmalar kafes alanı kullanılmamaktadır. Bunun yerine pistin yanında bulunan kum zeminli antrenman atmalar sahası kullanılmaktadır. Kullanılan bu antrenman atmalar sahasının çevresi il müdürlüğümüzce bariyerler ve uyarı levhalarıyla çevrilmiştir. Ayrıca görevlendirilen personelle her türlü güvenlik önlemi alınmıştır. Alınan bu güvenlik önlemleri gereği söz konusu antrenman sahasının hemen yanındaki
Uluslararası Atletizm Pisti’nin iki girişinden, antrenman sahası tarafındaki giriş, milli takımın antrenman yaptığı saatlerde vatandaşların giriş ve çıkışına kapatılmıştır. Halk ve sporcular, atletizm pistinin kuzey girişine yönlendirilmiş, pistin vatandaşlar ve sporcular tarafından kullanılmasında bir kısıtlamaya gidilmemiştir
İETT otobüsü terör estirdi
ÖNCEKİ gün
FSM Köprüsü girişinde
34 EJT 50 plakalı belediye otobüsü tam bir trafik terörü yaşattı seyir halindeki araçlara. Bir sağa bir sola ’makaslamalar’, sürekli ve gereksiz yere şerit değiştirmeler... Önündeki bayan sürücüyü sıkıştırarak yol alan otobüs şoförü ’tamponumdan toz alırcasına’ aracıma yaklaştı. Ben korna çalınca aracı üstüme sürdü. Polis İmdat’ı aradım, durumu bildirdim.
İETT, otobüslerini böyle insanlara nasıl emanet ediyor?
Sezgin KARATAŞİslamifobi
SAYIN Faruk Şen, Almanya’da Türkiye’ye karşı önyargılar artıyor mu?
- Maalesef evet...
Almanya’da şu anda
Türkiye’nin
AB’ye tam üyeliğini isteyenlerin oranı, ilk defa yüzde 23’lere düştü.
Almanya’da
Gerhard Schröder, Türkiye’nin tam üyeliği için büyük bir savaş verdi. Alman politikasında artık
Schröder yok; bu açıdan yeni koalisyon hükümeti
Türkiye’ye karşı oldukça ’şartlanmış’ durumda. Buna bir de son üç yılda artan ’İslamifobi’yi de eklersek,
TAM’ın araştırma, kültür, spor ve teknoloji transferine ağırlık vermesinin nedeni daha iyi anlaşılıyor.
MESAJ PANOSUMASLAK Princess Hotel’in önündeki kanalizasyon mazgalı yaklaşık 3 aydır dışarıya akıp
Boyner mağazasına doğru yol kenarında birikme yapıyor. Belediye ve İSKİ neden müdahale etmiyor?
Nuran GÜR
LEVENT’ten
Bahçeköy’e saat başı bir tek otobüs veriliyor. Şu yeni çıkan otobüslerden iki tane de
Bahçeköy-Levent hattına tahsis etsinler lütfen.
Cemile ÇETİNGÜNÜN SÖZÜ"Türkiye’nin başına her gün yeni bir dert açan, her gün yeni bir sorun ve kriz üreten ve tezgahladığı çirkin oyunlarda her seferinde suçüstü yakalanan AKP hükümetidir."
(MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli)