İncitmeyelim

ŞEMDİNLİ iddianamesinde suçlanan Orgeneral Yaşar Büyükanıt terörle mücadele etmiş bir vatansever. Büyükanıt Paşa’nın yargılanmak istenmesi acaba terör örgütüne moral mi aşılanmaktadır. Yoksa terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin komutanları, emniyet müdürleri ve amirlerinin ileride yargılanmasının provası mı yapılıyor?

Peki terörle mücadele eden bu kahraman insanları ödüllendirmek yerine sık sık suçlarsak yarın bu mücadele için o bölgelere kimi gönderebileceğiz?

Unutulmasın, geçmişte Güneydoğu’ya gönderecek vali bulunamıyordu; emekli general Osman Pamukoğlu’nun ’Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok’ kitabında anlattığı gibi...

Nasıl yönetiliyoruz; nasıl bir millet olduk?

Kahramanımıza sahip çıkamıyor, demokrasi ve insan hakları adına bu insanların incitilmesini seyrediyoruz.

Terör örgütü bu toz bulutu arasında hiç zaman kaybetmeden önce Batman’da 4 polisimizi, Şırnak’ta iki askerimizi şehit etti ve Van’da ise canlı bomba ile üç vatandaşımızı katletti.

Peki bu şehitlerimizin, gazileremizin insan hakkı yok mu, haklarını kim arayacak?

Hukuk hiçe sayılıyor

KARADENİZ Sahil Yolu Fındıklı-Aksu geçişiyle ilgili mahkemenin üç ayrı iptal kararına rağmen inşaat yeniden başladı.

İptal edilen Aksu geçişine kıyı dolgusuyla yol yapılması dava dosyaları Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü’nün itirazı nedeniyle halen Danıştay’da.

Yol projesinin iptali ile sonuçlanan ve Danıştay temyiz aşaması da sonuçlanmış bir başka davada da proje iptal edilmiştir.

Karayolları Genel Müdürlüğü, bu iki mahkeme kararını gizleyerek tekrar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü’ne başvurarak bu alan için Dolgu İmar Planlarının onaylanmasını talep ederek, yeniden Dolgu İmar Planı onaylatmıştır. Bu planlara yapılan itirazlar henüz sonuçlanmadığı için plan kesinleşmemiştir.

Ayrıca planın iptali için Danıştay’da açılan dava devam etmektedir.

Açık mahkeme kararlarına karşı, iptal edilmeyen dolgu planları dayanak göstererek inşaatı başlatan ve yargı kararlarını yok sayan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.

Klinikler batıyor

İSTANBUL Ümraniye’de 1991 yılından beri faaliyet gösteren Atakent Kliniği’nin mesul müdürü ve kadın doğum uzmanıyım. Kliniğimizde 5 doktor, 1 dişhekimi, 8 civarında da hemşire, röntgen teknisyeni, sağlık memuru, hastabakıcı ve sekreter görev yapmaktadır.

Ancak artık personelimizin maaşını bile veremeyecek duruma geldik. Böyle giderse kısa sürede kapanacağız. Sebebi ise; SSK ile anlaşma yapmamıza imkan sağlanmaması.

Emekli Sandığı ile anlaşmamız var, ancak ne yazık ki, devletimizin diğer bir kurumu bizlerle anlaşma yapmıyor. Ancak aynı SSK özel hastanelerle anlaşmaları yaptı ve hastalar haklı olarak, en azından ilaçlarını yazdırabilmek tercihiyle özel hastanelere gidiyorlar. Hem de fark ücreti ödeyerek.

Hastanın doktorunu seçme hakkına saygı duyuluyorsa ve bizler de uzman hekimlersek, niçin SSK bizlerle anlaşma yapmıyor?

Niçinini açıklamıyorlar bile...

Devletimiz Emekli Sandığı anlaşması ile bize güvenmiş ancak bir diğer devlet kurumu bize ölsün gözü ile bakıyor.İstanbul’da bizim gibi 400 civarında poliklinik ve tıp merkezi bizimle aynı durumda.

Kimse bizimle ilgilenmiyor. Sanırım yok kabul ediliyoruz.

Op. Dr. Oktay AYDEMİR

Optisyen Gözlükçüler Derneği’nden açıklama

İZMİR’deki eczanesinde 4 yıl gözlükçülük yapan Mehmet Bahadır’ın sosyal sigorta kurumlarının yıllık sağlık harcamalarının %2’sinin gözlükçülere ödendiği, bu sistemle gözlükçülerin devletin sırtından beslendiği iddialarına yer verdiğimiz "Gözlükçüler devleti kazıklıyor mu?" (8.3.2006) yazısı optisyen gözlükçüler arasında tepki uyandırdı.

İddiaları gündeme getiren hakkında dava açacaklarını öne süren Tüm Optisyen Gözlükçüler Dernekleri Federasyonu’nun, avukat Engin Karaman (Ankara) aracıyla gönderdiği açıklamada şöyle deniliyor:

"İddia sahibi kendi beyanından da anlaşılacağı üzere ’gözlükçülerle uğraşmaktan bıkmış’ bir eczacıdır. Kaldı ki, araştırmalarımız sonucunda İzmir Eczacılar Odası kayıtlarında da görülmeyen bu şahsın eczacı olup olmadığı hususu da muallaktadır. İddia sahibi, gözlükçülerin SSK; Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve Yeşil Kart sahiplerini soyduğunu, göz doktorlarının gözlükçüleri beslediğini belirtip ’Gözlükçülerin servetinin kaynağı devlettir. Devlet en iyi, en sadık, en cömert, en aptal müşterileridir’ demektedir.

İddiaların tam aksine optisyen-gözlükçü camiası ekonomik güçlükler ve aşılması güç bürokratik engellerle mücadele etmektedir. Camianın içinde bulunduğu zor durum, ısrarlı talebimiz üzerine 20.12.2005 tarihinde Ankara Ticaret Odası Meslek Komiteleri Müdürlüğü tarafından dikkate alınmış ve bu itibarla yaptırılan ’Optik Müesseseleri Maliyet Analiz Araştırma ve İnceleme Raporu’ bir Gazi Üniversitesi teşekkülü olan bağımsız SS Gazi Araştırma ve Proje Kooperatifi’nce Maliye Bakanlığı’na sunulmak üzere hazırlanmıştır. Bu rapor dikkatle incelendiğinde görüleceği üzere bir optik müessesesinin bir adet gözlük için devletten aldığı para KDV dahil 52.35 YTL iken, işletme genel giderleri olan 51.25 YTL çıktıktan sonra kalan miktarı birim başına 1.10 YTL olmaktadır.

Devletin bir adet gözlük için verdiği parayı yalnız çerçevenin-camın ham maliyeti olarak algılayan bir zihniyetin şüpheli olmasına karşın, 4 yıl kadar da olsa gözlükçülük yaptığını beyan etmesine rağmen işletme genel giderleri olarak adlandırdığımız; personel maaşı, elektrik gideri, su gideri, işyeri aidat, meslek odası aidat, vergi giderleri, sigorta primleri, kira, stopaj, amortisman, muhasebe giderleri ve diğer giderleri görmezden gelip, ’Devlet gözlükçüsünü besliyor’ şeklinde iddialarda bulunması, gerek maddi gerçeklere gerekse de toplum yapısına uygun düşmemektedir."

GÜNÜN SÖZÜ

"Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda ise bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı.

(Kenya Kurucu Devlet Başkanı Kenu Kenyattu)

Biliyor musunuz

ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’un bugün Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde 19.00’da "Sandıkta %70 oy alan Şişli Modeli 7 yaşında" programı ile Şişlililere görev süresindeki çalışmalarının hesabını vereceğini... YEDİ kez görevden alınan Ümraniye Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. İlhan Eğilmez’in yargı kararıyla yeniden görevine döndüğünü... GALATASARAY Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. İlber Ortaylı’nın, ’Türkiye’de gerek yok iken çok sayıda üniversite kurulduğunu, bu yüzden yetersiz imkanlarla, kötü niyetli ve cahil hukukçular yetiştiğini"söylediğini...

Yer çamur gök toz

İSTANBUL, yağmur yağdığında çamurla kaplanıyor. İnsanlar otobüslerin camlarındaki çamurdan geldikleri yeri göremiyorlar. Yağmursuz günlerde ise toz bulutları yollarda dans ediyor. Üstümüze konuyor, ciğerlerimize doluyor. Bunu önlemek kimin işi? Vergilerimizi modern kentlerde yaşamak için vermiyor muyuz? Erol GÜRLER

MESAJ PANOSU

MASLAK
’taki Boyner mağazasından Opet benzin istasyonuna kadar olan yolda park yapan araçlar yüzünden trafik tek şerite düşüyor. Boyner mağazası önünde bekleyen trafik polislerine defalarca söylememe rağmen her gün aynı rezilliği yaşıyoruz. İlkay TOKER

ANKARA
Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı’nın düzenlediği "Köy Enstitüleri ve Kadın" konulu söyleşi bugün saat 14.00’te. Konuşmacılar: Prof. Ayşe Baysal ve Meral Pazar (0312 425 24 68) İLÇE Milli Eğitim’de görevli bir memur öğrencilerin taşınması için düzenlenen ihaleye katılabilir mi? Katılamaz ise Giresun Çanakçı ilçesinde şef olan bir memur ihalelere girip taşımacılık yapıyor. İmzasını Çanakçı İlköğretim Okulu taşıma dosyasında görebilirsiniz. Hem haksız rekabet yapıyor, hem devleti kandırıyor hem de başka geliri olmayan şoförlerin ekmeğiyle oynuyor.

K.O.Y.-GİRESUN
Yazarın Tüm Yazıları