Uğur Cebeci

İç hatlarda sıvı yasağı

25 Aralık 2011
İngiltere’de uçaklara karşı terör eylemleri sonrasında uygulanmaya başlayan sıvı yasağı, Türkiye’de dış hatlardan sonra iç hat uçuşlarında da hayata geçiyor. Önümüzdeki yıl mart ayından itibaren yolcular 100 mililitrelik ambalajlarla poşette olmak üzere toplam bir litreden fazla sıvıyı uçakta yanlarına alamayacak Uçak yolculuğu, yaşanan her terör saldırısı sonrasında daha karmaşık, daha kuralcı hale geliyor. Yolcular haklı olarak şikâyet ediyor. Ama tüm bu önlemler yolcuların güvenliği için yapılıyor./images/100/0x0/55ea4b48f018fbb8f87688bf
11 Eylül’ün ardından devam eden saldırıların son halkasıysa 2006’da yaşandı. Bir yolcunun yanında taşıdığı sıvılardan hazırladığı bombayı patlatma girişimi planlama aşamasında önlendi. Bu olayın ardından yolcuların kabinde yanlarına aldığı sıvılara kısıtlama getirildi.
Türkiye’de Ekim 2009’dan itibaren sıvı yasağı önce dış hatlarda uygulandı. şimdi uluslararası kurallar gereği yasak iç hatlarda da başlayacak. Pilot uygulamada önümüzdeki mart ayında ıstanbul’da Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarında yapılacak. 2012 sonuna kadar Türkiye’deki tüm havalimanlarında iç hat uçuşlarında sıvı yasağı kuralı hayata geçecek.

GÜVENLİK GÖREVLİLERİYLE LÜTFEN TARTIŞMAYIN

Bu kuralı bilmeyen birçok yolcuyla uçağa biniş sırasında yapılacak kontrollerde tartışma yaşanacak. Memleketinden getirdiği turşuyu, elindeki bir şişe suyu uçağa almak isteyenler olacak. Ne yazık ki mart ayından itibaren iç hatlarda yolcu başına limit her biri 100 mililitreyi aşmayan ambalajlarda toplamda da 1 litre. Geri kalanlar, standartlara uymayanlar çöpe gidecek. Kural sıkı. Güvenlik görevlileri yolculardan yeni kurallara uymalarını ve anlayış göstermelerini istiyor.

AMAN KURALLARA DİKKAT EDİN

Uçakta yanınıza alacağınız kabin bagajında yanınızda bir litrelik ağzı kilitli, şeffaf plastik poşet içinde her biri en fazla 100 mililitrelik kaplarda sıvı, jel veya aerosol’e (basınçlandırılmış kutuda deodorant, tıraş köpüğü vb.) izin veriliyor.

Bu kategoriye; su, şurup, içki dahil her türlü sıvı giriyor. Ayrıca kremler, losyonlar, yağlar (kozmetik yağlar dahil), parfümler, maskara dahil her türlü makyaj malzemesi (katı haldeki rujlar hariç), tıraş köpükleri, deodorantlar, diş macunu dahil tüm macun kıvamındaki maddelerle reçel, bal, yoğurt, pekmez ve salça gibi tam katı halinde olmayan yiyecekler, kontak lens sıvıları ve şampuanlar yer alıyor.

Her yolcu sadece bir poşet taşıyabiliyor. Poşetin boyutları en ve boy olarak 20 santimetreyi geçmemeli.

Türkiye’de arındırılmış salona geçiş yani uçağa biniş öncesinde yapılan kontrolde sıvıların olduğu poşeti x-ray cihazına bagajınızdan ayrı koymanız gerekiyor.

Bebekli yolcular mamaları uçuşta çocuklarının yiyebileceği kadar miktarı yanlarına alabilir.

İlaçları olanlardan doktor raporu isteniyor. ılacın orijinal ambalajında tutulması şart.

Yurtdışından gelip iç hat aktarmasıyla devam edeceklerin gümrüksüz mağazalarından aldıkları sıvılardaysa bu ürünlerin ağzı mühürlü, içinde faturası bulunun özel poşette olmalı. Ağzı açılan poşetteki ürünler kesinlikle uçağa alınmayacak.

Uçuşun keyfi kabin amirinin düzeninde
/images/100/0x0/55ea4b48f018fbb8f87688c1
İstanbul’dan Paris’e uçuyorum. Uçağın Kabin Amiri: Aslı Karaşahin. 14 yıldır THY’de. 7 yıldır da Kabin Amiri. Galatasaray Üniversitesi mezunu. Bir çocuğu var. Fransızca ve ıngilizcesi mükemmel.
Yaptığı anonslarla heyecanlanıyorum. Düzgün, hızlı, akıcı, vurgular yerinde. Kabinde sesi çok hoş geliyor. Bütün bilgilendirmeleri tek tek anlaşılıyor. ıngilizce, ardından Fransızca anonsların hepsi mükemmel. Yakınımda birkaç Fransız var. Bakıyorum yüzlerine, zorlanmadan algıladıkları besbelli...
Kalkıyoruz ve kabin amiri Aslı Hanım ortaya çıkıyor. Göz ucuyla sistemi yönetiyor. “Ben amirim” deyip devre dışı kalma çabası yok. ıkramdan, battaniyeye, kulaklık dağıtımına kadar her şeye katılıyor. Sonra ikram başlıyor, yemekler, ekmek, hepsi olması gereken derecelerde ısıtılmış. Hiçbir şey fırında kurumamış. Bütün ikram sınırlandırılmış kuralların içinde büyük zarafetle gerçekleşiyor...
Aklıma “THY’de kaç Aslı Karaşahin var” sorusu geliyor. Çok değil. Ama az da değil. Çok olduğu zaman kabindeki bütün sorunlar bitecek. Mükemmel yemeğin sunumu, ısıtılması, anonslar, kabin sıcaklığının ayarlanması, profesyonel tebessüm sayesinde çok hoş uçuşlar yapacağız. Aslı Karaşahin’in olduğu kabindeki hiçbir şey mekanik değil, sevgi akışı içinde bir örnek.
Tanıklık ettiğim ve tanıştığım bu mükemmel örnekle sizleri de tanıştırmaktan mutluluk duyuyorum...

FlyDubai, zengin Dubai’yi ucuz uçuşla tanıştırdı
/images/100/0x0/55ea4b48f018fbb8f87688c3
Üç yıl önce kurulan ve ‘low cost’ olarak adlandırılan ‘düşük maliyetli’ operasyonu bölgede tanıtan FlyDubai, uçuş ağını genişletiyor. Gürcistan ve Sırbistan’da yeni uçuş noktalarını hizmete açan havayolu, bir yandan da Boeing ve Airbus’la yeni uçak siparişi için pazarlıklarını sürdürüyor. ıstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Dubai’ye uçan şirket, hem bağlantılı seferleri hem de 4-5 saatlik uçuşlarıyla pazara farklı bir bakış getiriyor:

Filosu tamamen Boeing 737-800’lerden oluşan FlyDubai, kabinde ‘Sky Interior’ tasarımını tercih etti. Özel aydınlatma, geniş pencereler uzun sayılabilecek uçuşlarda yolcuya konfor sunuyor.

Her koltukta özel ekran var. Yolcular bu ekrana kredi kartı bilgilerin girip uçuşta yemek siparişi verebiliyor. Kabin memuru çok kısa süre içinde ücretli ikramı getiriyor. Sandviçler 5, dürümler 6, gazlı ve alkollü içecekler 4 dolardan başlıyor.
/images/100/0x0/55ea4b48f018fbb8f87688c5
Bu sistemden gümrüksüz satış yani duty free ürünleri de alabilirsiniz. Vizyona çok yeni giren filmleri 6, dizi filmlerin bölümünü 1.5 dolardan özel kulaklıkla seyredebilirsiniz. Müziklerse ücretsiz.

Havayolu, Dubai Havalimanı’nda Terminal 2’yi kullanıyor. Daha basit yapıdaki terminalde işlemler hızla tamamlanıyor. Tüm dünyada olduğu gibi bu tür şirketlerin bagaj kuralları çok sıkı. Kabine 7 kilogramın üzerindeki el bagajı alınmıyor. Buna duty-free alışverişi dahil değil.

Terminal 2’nin tek dezavantajı körük bulunmaması.

Türkiye uçuşlarından memnun olan FlyDubai, önce sefer sayısının artırılması, arkasından da farklı şehirlere uçmayı planlıyor.
Tolga ÖZBEK

Amerika’ya günlük sefer

Türk Hava Yolları, önümüzdeki yıl yaz sezonuyla birlikte 25 Mart’ta Washington, 26 Mart’ta da Los Angeles seferlerini her güne çıkarıyor.

Bölgedeki işbirliğini artıran THY, Ukraynalı Aerosvit ile ortak uçuş anlaşması imzaladı. İki havayolu, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Kiev, Odessa, Donetsk, Dnipropetrovsk ve Simferopol hatlarında ortak uçuşlar gerçekleştirerek yolculara daha fazla bağlantı sunacaklar.


Yazının Devamını Oku

Uçağın içinde sıcaklık ne olmalı

11 Aralık 2011
Bir uçuşta her şeyin mükemmelini bir arada yakalamak çok kolay değil. Geçen hafta çarşamba günü Paris’ten İstanbul’a TK1822 seferiyle uçtum.
Uzun bir aradan sonra ilk defa düzgün bir kabin ısısında seyahat ettim. Kabin sıcaklığı 22 derece civarındaydı. Uçağa bindiğimde ısı sanırım 20 dereceydi. Sonra iki derece daha arttı. Uçaktaki fırınlar, yolcunun ısısı ve kapıların kapanmasıyla içeride hâkim ısı dengeli bir şekilde 22 derece civarında seyretti.
Kabin içi ısısının aşırı olmaması ve dengeli seyretmesi yolculuk için önemli bir konfor. THY uçaklarında uçak içi genellikle çok sıcak olur. Bu da yolcunun konforunu bozar. Aşırı ısıda vücuttaki su kaybı hızlanır. Terlemeyle kabin içine ağır bir koku siner. Yemeklerin ısıtılmasıyla oluşan koku, ağız kokuları, sıcak ortamda uçağın içini dayanılmaz hale getirir. Dünya standardı da yani kabin içi ısısı da 20-22 dereceler civarında. Örneğin Lufthansa uçaklarına binince neredeyse titrersiniz ama sonraki zamanlar düşük ısı sayesinde konforlu bir uçuş yaparsınız. Çok üşüyen yolcular battaniye alarak ısınabilirler ama ağır sıcak kalp krizine kadar birçok sorunu uçak-uçuş korkusuyla birlikte tetikleyerek ciddi sorun yaratır.

KONFORLU UÇUŞUN KEYFİ

TK1822’de kabin ısısının iyi ayarlanması ve sürekli kontrol edilmesi sayesinde kimse üşümedi, terlemedi, yemek kokuları kabin içinde rahatsız edici bir şekilde salınmadı, ağız kokuları başka hayatlara karışmadı. Kabin ekipleri kendilerini değil, yolcunun konforunu düşününce sonuç böyle iyi oluyor. TK1822’de Kabin Amiri Sevilay Civan, yüzünden gülüşü eksik olmayan Gülcan Göçmez bu dikkatli ekibin liderleriydi. Yeni kabin amiri olup da bir alıştırma uçuşundaki Tezay Zaralı Yavuz, Evrim Talih, Seval Cevirgen, Özge Kaleli, Özge Ersoy önemli bir profesyonellik sergiledi.
Yemekler uygun şekilde ısıtılmıştı. İkram zamanlama akışı düzgündü. Böyle uçuş çok keyifli oluyor. Kuşkusuz uçuşun bir keyfini ve güvenini pilotlar sunuyor. Kaptan Mahmut Kaplanlı ve First Officer Kaan Ergen kalkıştan-inişe harikaydı. Atatürk Havalimanı’nın 05 pist başına mükemmel indiler. Yaklaşmaları, teker koyuşları, reverse açışları tam da olması gerektiği gibiydi. ındik ama gelgelelim yine açığa, S11’e park edildi. Olabilir, her zaman köprülerde yer olmayabilir. ıstanbul’da müthiş bir yağmur yağıyordu ama handlig şirketi tentesiz bir merdiven getirmişti. Uçaktan otobüse koşana kadar sırılsıklam olduk. Bu TGS için hep bekliyorum, bir gün adam olur mu diye...

ISI COPU

Okyanus aşırı uçuşlarda eskiden çok alkol alan yolcular arasında sık sık kavga çıkarmış. Kabin ekipleri ve pilotlar yolcuları sakinleştirmekte zorlandığı için, pilotlar kalkıştan bir süre sonra kabin ısısını iyice yükseltirlermiş. 26-27 dereceleri geçtiği olurmuş. Aşırı sıcak yüzünden, hızla su kaybı nedeniyle uykuları gelen yolcular alkolü fazla kaçırmadan bu yöntemle kontrol altında tutulurmuş. Buna da pilotlar ‘ısı copu’ adını takmış. Havayolu şirketlerini denetleyen Skytrax, internet sitesi üzerinden yolcu yorumlarını yayınlıyor. THY ile ilgili pek çok övgü var ama kabinde en büyük şikâyet konusu aşırı sıcak.

Uçakta 10 kusurlu hareket

1. AÇIK TUVALET KAPISI: Birçok yolcu, uçakta tuvalete girdiğinde kapıyı kapatmayı unutuyor. Özellikle tuvaletlere yakın olan koltuklarda oturan yolcular, kapıyı kapatmadan büyük gürültüyle burnunu sümküren, gargara yapanlara sinir oluyor. Tuvaletle ilgili bir başka sorun da eğer yanınızdaki yolcu uyuyorsa rahatsız etmeden, üzerinden atlayarak geçebilmek. Eğer bu mümkün değilse, saatlerce sıkıntı içinde oturmak zorunda kalabilirsiniz.

2. KOLTUK CEBİNDE UNUTULAN KUSMUK TORBASI: Her koltuk cebinde kusmuk torbası bulunur. Midesi bulanan yolcu, bu torbayı kullandıktan sonra psikolojik olarak saklamak, göz önünden uzaklaştırmak ister. Ağzı kapatılmadan koltuk cebine konulan torba akmaya ve çok kısa süre içinde kokmaya başlar. Bazen bu torbalar uçak yerdeyken yapılan temizlikle unutulur ve sonraki seferde yolcunun karşısına çıkar.

3. ÇORABINI ÇIKARAN YOLCULAR: Uzun süren uçak yolculuklarında basınç farkı, saatlerce aynı koltukta hareketsiz oturma neticesinde ayaklarınız şişer. Önce ayakkabılar çıkar; bunu çoraplar izler. Bir de yolcu çıplak ayağını öndeki koltuğa veya koridora doğru uzatırsa...

4. KOKAN YİYECEKLER: Havayolları artık kabinde ikramı kısıtlıyor. Hatta satıyor. Bazı yolcular da yemeklerini yanlarında getiriyor. Yapılan araştırmalar kabinde en çok kokan yemeklerin başında kızarmış tavuğun geldiğini ortaya koyuyor. Kızartılmasının üzerinden birkaç saat geçtiğinde tavuğun kokusu tüm kabine yayılıyor. Uzakdoğu uçuşlarında verilen bölgesel yemeklerdeyse soya sosu kokusu çekilmez hale gelebiliyor.

5. ‘MILE HIGH’ GİRİŞİMLERİ: Özellikle uzun ve gece yapılan uçuşlarda yolcuların en büyük fantezilerinin başında uçakta sevişmek geliyor. Havacılık literatürüne ‘Mile High’ olarak giren uçakta sevişmenin favori mekÂnı tuvaletler. Bazı yolcular ikili koltukta battaniye altını da tercih edebiliyor. Ama bu tür olaylar o anda uyanık olan yolcular tarafından hiç hoş karşılanmıyor.

6. OMZUNUZDA UYUYABİLİR MİYİM: Yanınızda oturan tanımadığınız bir yolcuyla saatlerce uçuyorsunuz. Siz uyuyamazken yan koltuktaki yolcu önce büyük bir gürültüyle horlamaya başlıyor. Arkasından da başını omzunuza dayıyor. Çaktırmadan atılan ufak bir dirsek darbesindeyse uyanmıyor.

7. FAZLA YATAN KOLTUK: Havayolları şirketleri kabinde koltuk aralıklarını daha da daraltıyor. Tam yemek yerken veya ekrandan film izlerken bir anda öndeki koltuk üzerinize doğru geliyor. Veya uçakta yolcunun en temel hakkı olan ‘koltuğunu geriye yatırma’ girişiminiz başarısızlıkla sonuçlanıyor. Çünkü arkadaki yolcunun sizin koltuğunuza dayadığı dizleri buna izin vermiyor.

8. HİÇ DURMADAN AĞLAYAN ÇOCUKLAR: Kabin basıncında oluşan farklılık, özellikle iniş-kalkış sırasında hareket serbestliği olmaması bebek yolcuları rahatsız ediyor. Tepkilerini de ağlayarak veriyorlar. Bu durum pek çok yolcuyu çıldırtıyor. Bazı yolcuların, çocuklarının bezlerini oturdukları koltukta hatta yemek masasında değiştirme girişimleri de sinirleri altüst ediyor. Arka sırada oturan çocuk yolcunun sürekli koltuğunuzu tekmelemesiyle de karşılaşabilirsiniz.

9. YÜKSEK SESLİ MÜZİK DİNLEMEK: Tam uyumaya çalışırken yandaki yolcunun kulaklıktan dinlediği yüksek sesli müzik veya başka bir yolcunun komedi filmi seyrederken attığı kahkahalar da sizi sinir krizine sokabilir.

10. BİLGİSAYARDAN PORNO FİLM İZLEMEK: Artık uçak yolcularının neredeyse yarısı dizüstü veya tablet bilgisayarlarını yanında taşıyor. Bazı yolcuların erotik hatta porno filmler izlemesi özellikle aileleriyle uçan yolcuları rahatsız ediyor.

YOLCULAR NEYE SİNİRLENİYOR

Kokpit’in Facebook sayfasında yaptığımız ankete katılanlardan da benzer cevaplar aldık. Türk yolcuyu bunlara ek olarak en çok alçalma veya iniş sonrasında uçak pist içinde yavaşlarken açılan cep telefonları tedirgin ediyor. Telefonun sinyal almasıyla birlikte gelen mesaj uyarı sesleri, hatta “Uçak 10 dakikaya iniyor. Havalimanına geldiniz mi” soruları yolcuları çıldırıyor. Bazılarıysa sürekli etraftaki yolcuları takip ediyor. Uçuşta cep telefonunun güvenli uçak modunda açılmasına bile itiraz edebiliyor.

KOL KOYMA YERİ KAVGASI: Ortada oturan yolcuların en büyük derdi kol koyma yerini kaptırmamak. Önce hafif itişmeyle başlayan mücadele kavgaya bile dönüşebiliyor.

İNİNCE HEMEN AYAĞA KALKMA: Türk yolcu psikolojik olarak uçağın pisti terk etmesini beklemeden kemerini çözüyor; ayağa kalkmaya ve kapıya doğru ilerlemeye çalışıyor. Pilotların ani fren yapmasıyla her an sağa-sola savrularak yaralanma tehlikesi yaşanıyor.

BİNİŞTE KOLTUK NUMARASI ARAMA: Yolcu örneğin 32C’de oturmasına rağmen ilk sıradan itibaren yerini aramaya başlıyor. Koltuğuna ağır ağır ilerliyor. Uçağa biniş sırası uzuyor. Arkada onlarca yolcu bekliyor.

YOLCULUK NEREYE: Hiç tanımadığınız bir yolcu her an size bu soruyu sorabilir!

BAŞ ÜSTÜ DOLAP İŞGALİ: Baş üstü dolapları, her yolcunun yanına alacağı kabin ölçülerine sahip tek bir çantanın sığacağı büyüklükte tasarlanıyor. Dört-beş parçayı kabine sokan, başka yolcularının alanını da işgal ediyor. Eğer uçağa geç bindiyseniz, kabin çantanızı koyacak yer bulamayabilirsiniz.
Yazının Devamını Oku

Business business’a karşı

4 Aralık 2011
THY’nin yeni business koltukları Avrupalı pek çok havayolu şirketinde yok. Rakipleri çok az olan koltuklar daha şimdiden büyük ilgi görmeye başladı

Türk Hava Yolları, kabinle ilgili en fazla şikayeti dar gövdeli, yani tek koridorlu Boeing 737-800 ve Airbus A320 ailesinde alıyor. Farklı dönemde filoya katılan karma kabin konseptleri, turkuvaz ya da gül kurusu renkleriyle gözü yoruyor. Veya özellikle kiralık uçaklardaki dar koltuk aralıkları yolcu konforunu aşağıya çekiyor. Business yolcuları da ‘konvert’ olarak adlandırılan, normalde üçlü oturumdan ikiliye çevrilen koltuklardan rahatsız.

BUSINESS BUSINESS'A KARŞI / FOTOGALERİ

Geçen yıl yeni bir kabin tasarımına geçen THY, bu konsepti uzun menzilli Boeing 777-300ER ve Airbus A330-300’lerden sonra tek koridorlu yolcu uçaklarına da uygulamaya başladı. Dizayn, uzun menzilli uçaklarda olduğu gibi ıngiliz Priestman Goode şirketi tarafından yapıldı.
THY, sipariş verdiği 65 dar gövdeli uçaktan yeni kabine sahip sekiz Airbus A321 ile iki Boeing 737-800’ü teslim aldı. Uzun menzilli Boeing 737-900ER’larda bu tasarıma sahip uçaklar önümüzdeki günlerde filoya katılacak. 2013’ten itibaren filodaki diğer uçaklarla birlikte tek kabin konseptine geçilecek.

BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

Yazının Devamını Oku

Erzurumlu Nafiz Bey’in uçağı terminale asıldı

27 Kasım 2011
Nafiz Bey’in Kurtuluş Savaşı’nda İtalya’dan gizlice satın alarak Türk ordusuna hediye ettiği uçakların anısı Erzurum Havalimanı’nın terminalinde yaşatılıyor

Kurtuluş Savaşı’nın zorlu günlerinde Türk ordusunun en büyük sıkıntılarından biri de uçak bulabilmekti. Bu sorunları yakından takip eden ve İstanbul’da yaşayan işadamı Nafiz Bey, hemen İtalyanlarla temasa geçti. Fiat R.2 tipi 4 keşif uçağı için parasını cebinden ödeyerek anlaşma yaptı.
İlk uçak İstanbul’a İtalyan bir pilot tarafından uçurularak getirildi. Gümrükte İran’a satılmış gibi gösterilerek uçuş izni alındı. Plana göre uçak Bolu yakınlarında hazırlanan piste yakıt almak için inecek ve Türk ordusu tarafından el konulacaktı.
Büyük bir çabayla getirilen ve Nafiz Bey’in adı verilen 4 uçak, ilk görev uçuşlarını 2. İnönü Savaşı’nda yaptı.

90 YIL SONRA

Erzurumlu Nafiz Bey’in anısını yaşatmak üzere harekete geçen Sarıkamış Şehitleri Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez ile Erzurum Koruma Derneği Vakfı Başkanı Avukat Necati Bölükbaşı, bağış uçağın replikasının hazırlanmasına öncülük ettiler.
Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği’nce Başkan Bahadır Gürer ve Başkan Yardımcısı Hakan Demirbağ’ın çabalarıyla Fiat R.2 ince kontraplak, yanması geciktirilmiş emayit kaplı bez gibi orijinal malzemelere sadık kalınarak yapıldı. İstanbul Kadıköy’de bir müzik stüdyosunun arka bahçesindeki çalışma sekiz ay sürdü. Demonte olarak Ezrurum’a götürülen uçak, 12 saatlik çalışmayla terminale asıldı.

NAFİZ BEY'İN ADI TERMİNALDE / FOTOGALERİ

Yazının Devamını Oku

Oh nihayet İzmir köhne iç hatlar terminalinden kurtuluyor

20 Kasım 2011
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMı), İzmir Adnan Menderes Havalimanı terminal ihalesinde yolcu konforu ve transit pazarın büyümesi için önemli bir adım attı.

Mevcut Dış Hatlar Terminali’ni işleten TAV, 610 milyon Euro artı KDV teklifiyle ihaleyi kazandı. İzmir’in iç-dış hat terminalleri ve CIP salonlarını 20 yıllığına işletecek TAV, ayrıca 250 milyon Euro’ya yeni bir iç hatlar terminali yapacak.

ADNAN MENDERES HAVALİMANI / FOTOGALERİ

İzmir’in yeni Dış Hatlar Terminali, açıldığı 2006’dan bu yana ve bölge ekonomisine ciddi katkı sağladı. Dış hatlarda SunExpress ve İzair gibi Türk şirketlerinin yanı sıra yeni havayolları da doğrudan seferlere başladı. Haziran 2012’de Lufthansa, İzmir’den yaptığı Münih uçuşlarına Berlin’i de ekliyor.

İÇ HATLAR YIKILACAK
Bu çalışmalar kapsamında İzmir gibi bir kente hiç yakışmayan çirkin İç Hatlar binası yakın zamanda yıkılacak. Dış Hatlar Terminali içine alınacak iç hatların yerine yeni bir terminal yapılacak. Dış Hatlar Terminali ile aynı mimari bütünlüğe sahip olacak iç hatlardan artık yolcular dışarıya çıkmadan transfer yapabilecek.

Yazının Devamını Oku

Van havaalanı depreme direndi

13 Kasım 2011
Depremin ardından pistte herhangi bir hasar olmadığı anlaşılan Van Ferit Melen Havaalanı kısa sürede uçaklara hizmet vermeye başladı. 23 Ekim’den bu yana 1352 uçak ve helikopter Van’a uçtu

Van’daki iki büyük deprem ve sayısız artçıya rağmen Ferit Melen Havaalanı kesintisiz hava trafiğini sağlayarak ayakta kaldı. 7.2 büyüklüğündeki depremin olduğu 23 Ekim’den bu yana tarifeli, tarifesiz, sivil, askeri, yerli ve yabancı 1352 uçak ve helikopter Van’a uçtu.

Apronun altı uçak kapasiteli olması ve kargo uçaklarının boşaltma işlemi uzun sürdüğü için yabancı uçaklar Van’dan Erzurum’a yönlendirildi. Van’a sadece depremin hemen ardından Azerbaycan’dan gelen iki Ilyushin Il-72 tipi uçak indi. Sınırlı kapasiteyi verimli kullanan Meydan Müdürü Engin Zırhlıoğlu ve ekibi, çok sayıda sivil-askeri uçağın ve helikopterin bölgeye ulaşmasını sağladı.

Önce Erciş’i daha sonra Van’ı vuran her iki depremin ardından kısa süreliğine hava trafiği durduruldu ve pist, taksi yolları, apron, uçakların emniyetle inmesini sağlayacak seyrüsefer sistemleriyle yaklaşma ışıkları kontrol edildi. Herhangi bir hasar olmadığı görüldükten sonra Van Ferit Melen Havaalanı kısa sürede uçaklara hizmet vermeye başladı.

İlk depremde yolcu terminaliyle kulede hafif hasar oluştu. Cam kırıkları nedeniyle bir personel yaralandı. Kule itfaiye binası
üzerine taşındı.

DEPREMLE AÇILDI

* İkinci depremde terminalde çatlaklar tespit edilince tamamlanmasına çok az süre kalan, mevcut terminalin yanındaki yeni terminale geçildi.  

Yazının Devamını Oku

‘Anadolu Kartalları’ ‘Şafak Bekçileri’ni arattı

6 Kasım 2011
Türk Hava Kuvvetleri’nin 100. yıldönümünde çekilen Anadolu Kartalları filmi, ilginç bir projenin nasıl sıradanlaştırıldığını göstermesi açısından sponsorlar tarafından da iyi algılanması gereken bir yapım.

Yine de mutlaka izleyin -  Tolga ÖZBEK

Yıl 1963... Türk sinemalarında havacılık rüzgarı esiyor. ılk defa bir hava üssünün kapıları sinemacılara ve bu sayede de beyaz perdeyle halka açılıyor. ‘Şafak Bekçileri’ filminde Halit Refiğ yönetmen koltuğunda. Eskişehir’de çekilen filmin başrollerinde Türk Sineması’nın altın çocuğu Göksel Arsoy, Leyla Sayar, Nilüfer Aydan ve Ekrem Bora var.
Filmin vizyona girmesiyle yer yerinden oynuyor. Hava Harp Okulu’na başvurular 10 kat artıyor. ‘şafak Bekçileri’ bir yandan Türkiye’de askeri pilotların hayatlarından kesitler sunarken diğer yandan toprak ağalarından askerde okuma yazma öğrenen Er Memo’ya kadar toplumsal mesajlar da veriyor...

ÜSLER AÇILMIŞ AMA

Aradan 48 yıl geçiyor. Türk Hava Kuvvetleri’nin 100. kuruluş yıl dönümünde yeni bir film için kamera motor diyor. Yönetmen Ömer Vargı. Başrol oyuncuları Engin Altan Düzyatan, Çağatay Ulusoy, Özge Özpirinçi ve Hande Subaşı.
Bu sefer Hava Kuvvetleri tüm üslerinin kapısını açmış. F-16’lar, F-4E’lerle birlikte envanterdeki bütün uçaklar, helikopterler seferber.
Film başlıyor. Açılış sahnesinde Yüzbaşı rütbesiyle Engin Altan Düzyatan Dalaman’da scramble olarak adlandırılan alarm nöbetinde. Hatalar arka arkaya sıralanmaya başlıyor.

Yazının Devamını Oku

Anonsun gerçekleri

30 Ekim 2011
Her uçuş öncesinde acil durumlarda neler yapılması gerektiği anlatan kabin memurlarını kaç yolcu dinliyor? Kuralları hatırlatan videoları kim seyrediyor? Hayat kurtaran anonsun arkasındaki gerçekleri biliyor musunuz? Bu yazı birçok yabancı yayında da yer alan anons haberlerinden derlenmiştir. Tekrar etmenin ne çok yararı var diye düşündüm...

“Sevgili yolcularımız, uçağımıza hoş geldiniz. Lütfen kemerlerinizi bağlayın. Koltuğunuzu dik konuma getirin. Masalarınızı kapatın. Eğer bunu yapmanızı istemeseydik, uçağımızın kabini askeri nakliye uçakları gibi tasarlanırdı. Sırtınızı pencereye doğru verir ve sürekli dik oturmak zorunda kalırdınız. Yemek yiyecek tepsiniz de olmazdı. Tabii ki hiçbir yolcumuz bizim uçaklarımızla uçmak istemezdi. 

ÖLMEMEK İÇİN KEMERLERİNİZİ BAĞLAYIN

Sadece iniş-kalkış sırasında değil, oturduğunuz sürece kemerlerinizi bağlayın. Unutmayın, uçağımız pilotlarımızın radarda göremeyeceği ‘açık hava türbülansı’ ile her an burun buruna gelebilir. Her yıl 10 bin yolcu kemerini bağlamadığı için ağır yaralanıyor. Sizi korkutmak istemeyiz ama oturduğunuz sürece kemerinizi sıkı bağlayın. Gevşek bağlamak kendinizi kandırmaktan başka bir işe yaramaz. Ciddi bir türbülansta kemeriniz gevşekse içinden sıyrılıp başınız tavana vurursunuz ve boyun kırılması kaçınılmaz olur.

HAYAT KURTARAN ANONS - FOTO ANALİZ

ÇANTANIZIN KATİL OLMASINI İSTER MİSİNİZ 

El bagajınızı baş üstü dolaplarına veya önünüzdeki koltuğun altına koyun. Acil bir durumda kucağınızda taşıdığınız çanta büyük bir hızla kontrolsüz olarak kabin içinde etrafa çarpmaya başlayacak. Ne kadar hafif olursa olsun arkaya doğru uçarken ağırlığı, hızı nedeniyle artacaktır. Birçok olayda kabinde savrulan bir çantanın pek çok yolcunun başının kopmasına yol açtığı belirlenmiştir. Ayaklarınızın önüne koyduğunuz, ara sıra içinden ihtiyaçlarınızı aldığınız çanta onlarca yolcunun hayatını tehdit eden bir gülledir aslında. Sizin bu konudaki ihmaliniz etrafınızdakilere büyük zarar verecektir. Çantanız biraz iriyse tahliyede sizin ve yanınızdaki yolcuların ayağa kalkmasını da engelleyecektir. Ya da çanta sapları ayağa dolanacak ve kaçışan yolcunun yere düşmesine ve sonrasında diğer yolcularında onun üzerine kapaklanmasına neden olacaktır.

ACİL ÇIKIŞ KAPILARINI ARAMAYIN

şimdi kabin memurlarımız size acil çıkış kapılarının yerlerini gösterecek. Lütfen bulmaca çözmeye bir dakika ara verin ve bizi dinleyin. Pek çok tahliyede yolcular en yakın acil çıkış kapısının yerini bilmediği için zaman kaybetti. Panikle ileri-geri koşarken koridoru tıkadı. ızdiham çıktı. Yolcular birbirini ezdi ve sağ salim uçaktan çıkabilecekken hayatını kaybetti.

Yazının Devamını Oku