Türk Hava Yolları, kabinle ilgili en fazla şikayeti dar gövdeli, yani tek koridorlu Boeing 737-800 ve Airbus A320 ailesinde alıyor. Farklı dönemde filoya katılan karma kabin konseptleri, turkuvaz ya da gül kurusu renkleriyle gözü yoruyor. Veya özellikle kiralık uçaklardaki dar koltuk aralıkları yolcu konforunu aşağıya çekiyor. Business yolcuları da ‘konvert’ olarak adlandırılan, normalde üçlü oturumdan ikiliye çevrilen koltuklardan rahatsız.
BUSINESS BUSINESS'A KARŞI / FOTOGALERİ
Geçen yıl yeni bir kabin tasarımına geçen THY, bu konsepti uzun menzilli Boeing 777-300ER ve Airbus A330-300’lerden sonra tek koridorlu yolcu uçaklarına da uygulamaya başladı. Dizayn, uzun menzilli uçaklarda olduğu gibi ıngiliz Priestman Goode şirketi tarafından yapıldı.
THY, sipariş verdiği 65 dar gövdeli uçaktan yeni kabine sahip sekiz Airbus A321 ile iki Boeing 737-800’ü teslim aldı. Uzun menzilli Boeing 737-900ER’larda bu tasarıma sahip uçaklar önümüzdeki günlerde filoya katılacak. 2013’ten itibaren filodaki diğer uçaklarla birlikte tek kabin konseptine geçilecek.
BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Kurtuluş Savaşı’nın zorlu günlerinde Türk ordusunun en büyük sıkıntılarından biri de uçak bulabilmekti. Bu sorunları yakından takip eden ve İstanbul’da yaşayan işadamı Nafiz Bey, hemen İtalyanlarla temasa geçti. Fiat R.2 tipi 4 keşif uçağı için parasını cebinden ödeyerek anlaşma yaptı.
İlk uçak İstanbul’a İtalyan bir pilot tarafından uçurularak getirildi. Gümrükte İran’a satılmış gibi gösterilerek uçuş izni alındı. Plana göre uçak Bolu yakınlarında hazırlanan piste yakıt almak için inecek ve Türk ordusu tarafından el konulacaktı.
Büyük bir çabayla getirilen ve Nafiz Bey’in adı verilen 4 uçak, ilk görev uçuşlarını 2. İnönü Savaşı’nda yaptı.
90 YIL SONRA
Erzurumlu Nafiz Bey’in anısını yaşatmak üzere harekete geçen Sarıkamış Şehitleri Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez ile Erzurum Koruma Derneği Vakfı Başkanı Avukat Necati Bölükbaşı, bağış uçağın replikasının hazırlanmasına öncülük ettiler.
Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği’nce Başkan Bahadır Gürer ve Başkan Yardımcısı Hakan Demirbağ’ın çabalarıyla Fiat R.2 ince kontraplak, yanması geciktirilmiş emayit kaplı bez gibi orijinal malzemelere sadık kalınarak yapıldı. İstanbul Kadıköy’de bir müzik stüdyosunun arka bahçesindeki çalışma sekiz ay sürdü. Demonte olarak Ezrurum’a götürülen uçak, 12 saatlik çalışmayla terminale asıldı.
Mevcut Dış Hatlar Terminali’ni işleten TAV, 610 milyon Euro artı KDV teklifiyle ihaleyi kazandı. İzmir’in iç-dış hat terminalleri ve CIP salonlarını 20 yıllığına işletecek TAV, ayrıca 250 milyon Euro’ya yeni bir iç hatlar terminali yapacak.
ADNAN MENDERES HAVALİMANI / FOTOGALERİ
İzmir’in yeni Dış Hatlar Terminali, açıldığı 2006’dan bu yana ve bölge ekonomisine ciddi katkı sağladı. Dış hatlarda SunExpress ve İzair gibi Türk şirketlerinin yanı sıra yeni havayolları da doğrudan seferlere başladı. Haziran 2012’de Lufthansa, İzmir’den yaptığı Münih uçuşlarına Berlin’i de ekliyor.
İÇ HATLAR YIKILACAK
Bu çalışmalar kapsamında İzmir gibi bir kente hiç yakışmayan çirkin İç Hatlar binası yakın zamanda yıkılacak. Dış Hatlar Terminali içine alınacak iç hatların yerine yeni bir terminal yapılacak. Dış Hatlar Terminali ile aynı mimari bütünlüğe sahip olacak iç hatlardan artık yolcular dışarıya çıkmadan transfer yapabilecek.
Van’daki iki büyük deprem ve sayısız artçıya rağmen Ferit Melen Havaalanı kesintisiz hava trafiğini sağlayarak ayakta kaldı. 7.2 büyüklüğündeki depremin olduğu 23 Ekim’den bu yana tarifeli, tarifesiz, sivil, askeri, yerli ve yabancı 1352 uçak ve helikopter Van’a uçtu.
Apronun altı uçak kapasiteli olması ve kargo uçaklarının boşaltma işlemi uzun sürdüğü için yabancı uçaklar Van’dan Erzurum’a yönlendirildi. Van’a sadece depremin hemen ardından Azerbaycan’dan gelen iki Ilyushin Il-72 tipi uçak indi. Sınırlı kapasiteyi verimli kullanan Meydan Müdürü Engin Zırhlıoğlu ve ekibi, çok sayıda sivil-askeri uçağın ve helikopterin bölgeye ulaşmasını sağladı.
Önce Erciş’i daha sonra Van’ı vuran her iki depremin ardından kısa süreliğine hava trafiği durduruldu ve pist, taksi yolları, apron, uçakların emniyetle inmesini sağlayacak seyrüsefer sistemleriyle yaklaşma ışıkları kontrol edildi. Herhangi bir hasar olmadığı görüldükten sonra Van Ferit Melen Havaalanı kısa sürede uçaklara hizmet vermeye başladı.
İlk depremde yolcu terminaliyle kulede hafif hasar oluştu. Cam kırıkları nedeniyle bir personel yaralandı. Kule itfaiye binası
üzerine taşındı.
DEPREMLE AÇILDI
* İkinci depremde terminalde çatlaklar tespit edilince tamamlanmasına çok az süre kalan, mevcut terminalin yanındaki yeni terminale geçildi.
Yine de mutlaka izleyin - Tolga ÖZBEK
Yıl 1963... Türk sinemalarında havacılık rüzgarı esiyor. ılk defa bir hava üssünün kapıları sinemacılara ve bu sayede de beyaz perdeyle halka açılıyor. ‘Şafak Bekçileri’ filminde Halit Refiğ yönetmen koltuğunda. Eskişehir’de çekilen filmin başrollerinde Türk Sineması’nın altın çocuğu Göksel Arsoy, Leyla Sayar, Nilüfer Aydan ve Ekrem Bora var.
Filmin vizyona girmesiyle yer yerinden oynuyor. Hava Harp Okulu’na başvurular 10 kat artıyor. ‘şafak Bekçileri’ bir yandan Türkiye’de askeri pilotların hayatlarından kesitler sunarken diğer yandan toprak ağalarından askerde okuma yazma öğrenen Er Memo’ya kadar toplumsal mesajlar da veriyor...
ÜSLER AÇILMIŞ AMA
Aradan 48 yıl geçiyor. Türk Hava Kuvvetleri’nin 100. kuruluş yıl dönümünde yeni bir film için kamera motor diyor. Yönetmen Ömer Vargı. Başrol oyuncuları Engin Altan Düzyatan, Çağatay Ulusoy, Özge Özpirinçi ve Hande Subaşı.
Bu sefer Hava Kuvvetleri tüm üslerinin kapısını açmış. F-16’lar, F-4E’lerle birlikte envanterdeki bütün uçaklar, helikopterler seferber.
Film başlıyor. Açılış sahnesinde Yüzbaşı rütbesiyle Engin Altan Düzyatan Dalaman’da scramble olarak adlandırılan alarm nöbetinde. Hatalar arka arkaya sıralanmaya başlıyor.
“Sevgili yolcularımız, uçağımıza hoş geldiniz. Lütfen kemerlerinizi bağlayın. Koltuğunuzu dik konuma getirin. Masalarınızı kapatın. Eğer bunu yapmanızı istemeseydik, uçağımızın kabini askeri nakliye uçakları gibi tasarlanırdı. Sırtınızı pencereye doğru verir ve sürekli dik oturmak zorunda kalırdınız. Yemek yiyecek tepsiniz de olmazdı. Tabii ki hiçbir yolcumuz bizim uçaklarımızla uçmak istemezdi.
ÖLMEMEK İÇİN KEMERLERİNİZİ BAĞLAYIN
Sadece iniş-kalkış sırasında değil, oturduğunuz sürece kemerlerinizi bağlayın. Unutmayın, uçağımız pilotlarımızın radarda göremeyeceği ‘açık hava türbülansı’ ile her an burun buruna gelebilir. Her yıl 10 bin yolcu kemerini bağlamadığı için ağır yaralanıyor. Sizi korkutmak istemeyiz ama oturduğunuz sürece kemerinizi sıkı bağlayın. Gevşek bağlamak kendinizi kandırmaktan başka bir işe yaramaz. Ciddi bir türbülansta kemeriniz gevşekse içinden sıyrılıp başınız tavana vurursunuz ve boyun kırılması kaçınılmaz olur.
HAYAT KURTARAN ANONS - FOTO ANALİZ
ÇANTANIZIN KATİL OLMASINI İSTER MİSİNİZ
El bagajınızı baş üstü dolaplarına veya önünüzdeki koltuğun altına koyun. Acil bir durumda kucağınızda taşıdığınız çanta büyük bir hızla kontrolsüz olarak kabin içinde etrafa çarpmaya başlayacak. Ne kadar hafif olursa olsun arkaya doğru uçarken ağırlığı, hızı nedeniyle artacaktır. Birçok olayda kabinde savrulan bir çantanın pek çok yolcunun başının kopmasına yol açtığı belirlenmiştir. Ayaklarınızın önüne koyduğunuz, ara sıra içinden ihtiyaçlarınızı aldığınız çanta onlarca yolcunun hayatını tehdit eden bir gülledir aslında. Sizin bu konudaki ihmaliniz etrafınızdakilere büyük zarar verecektir. Çantanız biraz iriyse tahliyede sizin ve yanınızdaki yolcuların ayağa kalkmasını da engelleyecektir. Ya da çanta sapları ayağa dolanacak ve kaçışan yolcunun yere düşmesine ve sonrasında diğer yolcularında onun üzerine kapaklanmasına neden olacaktır.
ACİL ÇIKIŞ KAPILARINI ARAMAYIN
şimdi kabin memurlarımız size acil çıkış kapılarının yerlerini gösterecek. Lütfen bulmaca çözmeye bir dakika ara verin ve bizi dinleyin. Pek çok tahliyede yolcular en yakın acil çıkış kapısının yerini bilmediği için zaman kaybetti. Panikle ileri-geri koşarken koridoru tıkadı. ızdiham çıktı. Yolcular birbirini ezdi ve sağ salim uçaktan çıkabilecekken hayatını kaybetti.