Paylaş
“Sevgili yolcularımız, uçağımıza hoş geldiniz. Lütfen kemerlerinizi bağlayın. Koltuğunuzu dik konuma getirin. Masalarınızı kapatın. Eğer bunu yapmanızı istemeseydik, uçağımızın kabini askeri nakliye uçakları gibi tasarlanırdı. Sırtınızı pencereye doğru verir ve sürekli dik oturmak zorunda kalırdınız. Yemek yiyecek tepsiniz de olmazdı. Tabii ki hiçbir yolcumuz bizim uçaklarımızla uçmak istemezdi.
ÖLMEMEK İÇİN KEMERLERİNİZİ BAĞLAYIN
Sadece iniş-kalkış sırasında değil, oturduğunuz sürece kemerlerinizi bağlayın. Unutmayın, uçağımız pilotlarımızın radarda göremeyeceği ‘açık hava türbülansı’ ile her an burun buruna gelebilir. Her yıl 10 bin yolcu kemerini bağlamadığı için ağır yaralanıyor. Sizi korkutmak istemeyiz ama oturduğunuz sürece kemerinizi sıkı bağlayın. Gevşek bağlamak kendinizi kandırmaktan başka bir işe yaramaz. Ciddi bir türbülansta kemeriniz gevşekse içinden sıyrılıp başınız tavana vurursunuz ve boyun kırılması kaçınılmaz olur.
HAYAT KURTARAN ANONS - FOTO ANALİZ
ÇANTANIZIN KATİL OLMASINI İSTER MİSİNİZ
El bagajınızı baş üstü dolaplarına veya önünüzdeki koltuğun altına koyun. Acil bir durumda kucağınızda taşıdığınız çanta büyük bir hızla kontrolsüz olarak kabin içinde etrafa çarpmaya başlayacak. Ne kadar hafif olursa olsun arkaya doğru uçarken ağırlığı, hızı nedeniyle artacaktır. Birçok olayda kabinde savrulan bir çantanın pek çok yolcunun başının kopmasına yol açtığı belirlenmiştir. Ayaklarınızın önüne koyduğunuz, ara sıra içinden ihtiyaçlarınızı aldığınız çanta onlarca yolcunun hayatını tehdit eden bir gülledir aslında. Sizin bu konudaki ihmaliniz etrafınızdakilere büyük zarar verecektir. Çantanız biraz iriyse tahliyede sizin ve yanınızdaki yolcuların ayağa kalkmasını da engelleyecektir. Ya da çanta sapları ayağa dolanacak ve kaçışan yolcunun yere düşmesine ve sonrasında diğer yolcularında onun üzerine kapaklanmasına neden olacaktır.
ACİL ÇIKIŞ KAPILARINI ARAMAYIN
şimdi kabin memurlarımız size acil çıkış kapılarının yerlerini gösterecek. Lütfen bulmaca çözmeye bir dakika ara verin ve bizi dinleyin. Pek çok tahliyede yolcular en yakın acil çıkış kapısının yerini bilmediği için zaman kaybetti. Panikle ileri-geri koşarken koridoru tıkadı. ızdiham çıktı. Yolcular birbirini ezdi ve sağ salim uçaktan çıkabilecekken hayatını kaybetti.
CEP TELEFONUNUZU KAPATIN
Cep telefonları bu kadar zararlı olsaydı, uçağa cep telefonuyla binmenize izin verilmezdi. Zaman zaman elektronik aletler özellikle uçağın seyrüsefer sistemlerinde bozulmalara neden oluyor. Bu, çok kesin olarak belirlenmiş değil. Sorun da kesin belirleme olmamasından kaynaklanıyor. GSM şebekelerinde sistemin sinyal yağmurlaması yüksek irtifalarda geçerli değildir. Ama bilinmeyeni çok olduğu için siz yine de cep telefonunu kapatın ya da uçuş moduna alın.
CAN YELEKLERİNİ KAPIDA ŞİŞİRİN
Can yelekleriniz koltuğunuzun altındadır. Ama merak edip hemen yerinden çıkarmayın. Hatta bunları çalıp plajda kullanmaya da kalkmayın. Pilotlarımız suya inmeye karar verirse ki bunun eğitimini her altı ayda bir görüyorlar, can yeleklerinizi giyin. Ama oturduğunuz yerden şişirmeye kalkmayın. Koridoru tıkayıp tahliyeyi faciaya dönüştürebilirsiniz. Can yeleklerinin kapı çıkışında şişirileceğini sakın unutmayın. Uçaktaki 100 yolcu can yeleğini aynı anda şişirse 200 hatta 250 yolculuk yer kaplar ki, bu bir facianın nedenidir. ‘Hiç yolcu uçağı suya iner mi?’ diye dalga da geçmeyin. Kalkışta motorlarına kuş çarpması nedeniyle New York’ta Hudson Nehri’ne mecburi iniş yapan uçağı hatırlayın.
TOPUKLU AYAKKABILARINIZI ÇIKARTIN
Acil durumda uçağı terk ederken kapıdaki ‘slide’ olarak adlandırılan şişme kaydırakları kullanacaksınız. Suya inişte bu kaydıraklar sal görevi görecek. Tahliye sırasında slide’ları patlatmamak için sivri, topuklu ayakkabılarınızı çıkartın. Arkanızdan gelenin patlamış bir slide kullanmasına, kendini yaralamasına neden olmayın. Patlamış bir slide bir işe yaramaz. Aksine sizden sonra gelenlerin hayatını söndürür. Ayrıca topuklu ayakkabıyla koşmaya da çalışmayın. Kesinlikle düşersiniz.
OKSİJEN MASKESİNDEN GÜRÜL GÜRÜL HAVA GELMEZ
Uçakta kabin basıncı kaybı yaşanırsa, baş üstündeki kapaklar açılacak, oksijen maskeleri dökülecek. Maskeyi taktığınızda gürül gürül oksijen gelmez. Özel kimyasal karışımıyla elde edilen oksijeni soluyacaksınız. Pilotlarımız kabin basıncına gerek olmayan 3 bin 300 metreye hızla alçalacaktır. Bu süre içinde kimyasal karışım oksijen ihtiyacı için yeterli olacaktır. Çocuğunuzla uçuyorsanız, “önce çocuğum” demeyin. Maskenizi takmazsanız yani beyninize oksijen gitmiyorsa ne kendinizi ne de yavrunuzu kurtaramazsınız. Maskeden oksijen solurken normal nefes alın.
KİMSE ACIKTIĞI İÇİN UÇAĞA BİNMEZ
Kalkıştan sonra ikram servisimiz başlayacaktır. Bunun amacı siz yolcularımızı oyalamaktır. Kimse karnı acıktığı için veya bir şeyler içmek için uçağa binmez. ıkram beklentisi her yolcuda vardır. Özellikle uzun uçuşlarda ipin ucunu kaçırmayın. Az yemek sağlığınız için her zaman iyidir. Yukarıda yani 10 bin metrede tıka basa yemek, aşırı doymak hastalıklarınızı tetikleyecek, korkunuzu artıracak, nefes almanızı zorlaştıracaktır. Güzelim uçuş azaba dönecektir.
EMNİYET KARTLARINI ÇALMAYIN
Kuralların yazılı olduğu emniyet kartları koltukların ön cebinde bulunuyor. Lütfen bu kartı dikkatle inceleyin. Ama hatıra olsun diye çalmayın. Unutmayın, sizden sonraki yolcular bu kartlara bakarak hayatlarını kurtaracak. Bu kartları çalıp piknikte kömür ateşinin sönmesini engellemek için kullananlar bile var. Sakın bunu aklınızdan bile geçirmeyin.
Böyle geniş içerikli bir anonsu muhtemelen hiçbir havayolunda duyamayacaksınız. Ama gerçekler bunlar. İyi uçuşlar”
Paylaş