Türkiye’de havacılık neredeyse 10 yıldır dünya ortalamalarının çok üzerinde ve istikrarlı büyüyor. Yolcu sayısı artıyor. Filolar genişliyor. THY, Avrupa’da ilk üçe oynuyor. Özel havayolları, bölgenin devlerinden aldıkları pazar paylarını hızla yükseltiyor.
Ama bu başarılı tablo, terminal işletmecilerinin yüksek standartlardaki hizmetleriyle birleşse de dönüp dolaşıp DHMİ’nin duvarına çarpıyor. Havayolları büyüyor, kapasiteyi kaldıracak yeni pistler planlanmıyor.
Uçak trafiği artıyor ama Türkiye’nin hava trafik sistemi modernizasyonu SMART projesi yılan hikayesi gibi uzuyor. Uçak park sıkıntısını çözecek askeri alanın devri yapılamıyor. Belirsizlik Türk havacılığına patinaj çektiriyor.
DHMİ çözüm olarak Karadeniz’de yapılacak üçüncü havalimanını gösteriyor. Bugün düğmeye basılsa bile en erken 5-6 yıldan önce tamamlanması imkansız meydan için Atatürk’te bugün acil çözülebilecek sorunlar bekletiliyor. - Tolga ÖZBEK
KİME YARAYACAK
Artan rötarlar, plansızlıklar, havayollarının elini kolunu bağlıyor. Büyüme planları rafa kalkıyor. Tam yolcu kafasını Türkiye’ye çevirirken yaşanan aksamaların faturasını Türk havacılığı ödüyor. Bu sorunlar devam ettiği sürece, yabancı havayolları kapıda ellerini ovuşturarak bekliyor. Türklerin kendi ayağına ateş etmesini keyifle seyrediyor.
ACİL ÖNLEM ALINMALI
* YENİ PİST BİR DAHA DÜŞÜNÜLMELİ:
Her yıl taşınan yolcu sayısı artıyor. Uçmak hem hayatın hem de ekonominin en önemli parçalarından biri haline geliyor. Ama uçak yolculuğu bu gelişime rağmen basitleşmiyor, ucuzlamıyor. Havayolu şirketleri sundukları her hizmetten ek ücret istiyor. Check-in’de çok mu sıra var? Boş kontuar paralı. Kabine çanta mı alacaksınız? Ödeme yapacaksınız. Henüz bu kuralların bir kısmı Türkiye’de veya Avrupa’da geçerli değil. Ama son birkaç yıldır ABD’de başlayan paralı hizmetler her an havayolu şirketleri tarafından burada da uygulanabilir. Time Dergisi ABD’de kapsamlı bir araştırma yaptı. Bazıları Amerika’ya has olsa da yolcuların şikayetlerinin dünyada önemli bölümü ortak...
1. TOPLA DAĞIT: Havayolu şirketleri özellikle iç hat veya bölgesel uçuşlarda yolcularını belirli merkezlere topluyor ve oradan aktarma yapıyor. Yolcular, uçacağı yere zaman kaybetmeden tek seferle ulaşmak istiyor. Rötarlar, bir terminalden diğerine geçerken yaşanan koşturma, uçağa yetişmeyen bavullar yolcuyu çıldırtıyor.
2. İADESİZ BİLETLER: Bilet alırken fiyatları karşılaştırıyorsunuz. Bir anda karşınıza çok ucuz bir bilet çıkıyor. Kurallarını okumadan hemen satın alıyorsunuz. Ama o gün işiniz çıkıyor. Veya tatilinizi birkaç gün uzatmak istiyorsunuz. Ne yazık ki biletlerin iadesi yok. Uçamadığınızda yanıyor. Yeniden, hem de çok pahalı bir sınıftan bilet alıyorsunuz.
3. FİYATTA PSİKOLOJİK SINIR: Yolcu bilet alırken fiyatta 9 rakamını görünce bir an ürküyor. Aslında bu bir psikolojik sınır. 100 yerine 99 rakamı daha çekici gibi dursa da yolcunun aklına hemen ‘Acaba üzerine daha ne kadar ödeyeceğim, kazıklanıyor muyum’ soruları geliyor.
4. DAR KOLTUK: Uçakların kapasiteleri büyüyor. Gövdeler genişliyor. Ama havayolları kabine hep daha fazla koltuk koymanın peşinde. Örneğin uzun menzilli yolcu uçaklarında 1990’lara oranla koltuklar yaklaşık 10 santimetre daha daraldı.
5. MİLLE UÇAMAMAK: Amerikan Havayolları 1981’de ilk özel yolcu programını başlattığında yolcular topladıkları millerle ödül bilet alıyor ve her uçuşta da yer bulabiliyordu. Bugün sistem o kadar karmaşık ve zor hale geldi ki, yoğun sezonda ödül biletle uçmak neredeyse imkansız.
6. GÜNÜN VIP YOLCUSU: Havayolları gecmişte belirli bir ücret karşılığında bir yolcuya ekonomi de uçsa özel yolcu salonu, öncelikli geciş gibi hizmetler verirdi. Yolcular kaldırılıan bu hizmeti geri istiyor.
7. İKRAMSIZ UÇUŞLAR:
* UÇAKTA ÜÇ BOYUTLU FİLM
Televizyon teknolojisinin evlere kadar getirdiği üç boyutlu filmleri yolcular 2014’ten itibaren ekonomi koltukların küçük ekranlarında da seyredebilecek. Panasonic tarafından geliştirilen sistem, özel bir teknolojiyle 20-30 santimetrelik ekranlara da uygulanacak. Görüntü kaybı olmadan ekrana yansıtılacak filmleri yolcular özel gözlüklerle izleyebilecek.
* FİLM İZLERKEN ZIPLATAN KOLTUK
Uçakta seyrettiğiniz bir filmin veya belgeselin en heyecanlı sahnesindesiniz. Koltuğunuzda bir anda hareketlenme hissediyor ve zıplıyorsunuz! Pulsating Acoustics tarafından geliştirilen özel sistem hem yolculara uzun uçuşlarda masaj yapıyor hem de filmlerle uyumlu farklı tepkilerin verilmesini sağlıyor. Koltuk başına yaklaşık bir kilo ağırlığındaki sistem, hafifliği ve de ekstra özelliğiyle özellikle first ve business class’larını yenileyen havayolları tarafından yakından takip ediliyor.
* OTOMATİK AÇILAN TUVALET
Uçaklardaki tuvaletlerin hijyen standartları yolcular arasında hep soru işareti oluşturur. Birçok yolcu kapılara, çöp kovalarına dokunmak istemez. Özellikle uzun uçuşlarda uçak tuvaletlerinin hijyen standartlarının altında olduğuna inanır.
Diehl Aerosystems şirketi, otomatik açılan kapı ve çöp sepeti tasarımlarıyla uçak tuvaleti tasarımına yeni bir boyut getiriyor. Kapılara takılan sistemin ağırlığı yaklaşık iki kilo. 2015’te hizmete girmesi planlanan tasarımla en çok Japon havayolu şirketleri ilgileniyor.
* DÜNYANIN EN HAFİF KOLTUĞU
Uçak tipi neydi...
Hangi ülke bayrağını taşıyordu...
Test pilotu kimdi...
Hiçbirini yazmayacağım!
KUMANDALAR BENDE
O gün, dünyanın o bölgesinde hava açıktı.
Kalktık. Yaşım, başım, aklım, daracık süpersonik savaş uçağının küçücük koltuğuna yığılmıştı.
Yüzümde maskem, nefes alışlarımı paniklemeden sürdürüyordum.
Eskiden askeri nakliye uçaklarının ana görevleri ya silah taşımak ya da paraşütçü atmaktı. Artık dünyada dengeler değişiyor. Nakliye uçakları beklenmedik bir anda yaşanan doğal afetlerde yardım malzemelerini toprak pistlere indiriyor. Veya karışan ülkelerden yapılan tahliyelerde başrolü oynuyor.
Yüksek kapasiteli ve uzun menzilli stratejik uçaklara sahip ülkeler krizi yönetiyor. Birleşmiş Milletler veya NATO operasyonlarında söz sahibi oluyor. Bayrağını uçağıyla gösteriyor.
Bu ihtiyaç için Airbus’ın askeri kanadı tarafından geliştirilen A400M, dört motorlu, 37 ton kapasiteli dev bir uçak. Yarı hazırlanmış, toprak pistlere inebilmesi için jet yerine her biri 11 bin shp gücünde dört pervaneli motora sahip. Rolls Royce ve MTU tarafından geliştirilen bu motorlar uçağa jet performansı veriyor.
Seyir yüksekliği 13 bin 300 metre olan A400M’in menziliyse 8 bin 700 kilometre. Yani İstanbul’dan kalkıp Amerika kıtası sahillerine ulaşabiliyor. Ama en önemli özelliği 25 ton yükle 750 metrelik toprak pistten havalanabilmesi. 17 metrelik kargo bölümünde, Türkiye’nin de alacağı CH-47 Chinook helikopteri palleri sökülüp istenilen yere götürülebiliyor.
Airbus Military testleri beş prototip uçakla sürdürüyor. Uçuş testlerinin önemli bölümü tamamlandı. Fransa’ya teslim edilecek ilk iki uçak da halen imalat hattında.
İKİNCİ KULLANICI TÜRKİYE
Türkiye için yapılacak dokuz imalat numaralı uçaksa önümüzdeki günlerde Sevilla’daki fabrikada üretilmeye başlanacak. Fransa’dan sonraki ikinci kullanıcı olacak Türk Hava Kuvvetleri’ne teslimat 2013 başında planlanıyor. 2018’e kadar 10 uçak Kayseri Erkilet’teki 222. Filo’ya teslim edilecek. Bu filoda uzun yıllardır kullanılan Fransız-Alman tasarımı C-160’lar emekli edilecek.
HAVALİMANINA NE ZAMAN GELİYORUZ
* Ortalama dış hatlarda 2 saat 9 dakika, iç hatta ise 1 saat 28 dakika önce yolcu terminale ulaşıyor.
* Dış hat uçuşlarında üç saat önceden hareketlenme başlıyor. Yolcular en çok iki saat önceden check-in kontuvarında sıraya geçiyor. Uçuşa bir buçuk saat kala yolcuların önemli bölümü işlemlerini tamamlayarak pasaport bankosuna devam ediyor.
* Pasaport sırasında uçuşa 80 dakika kala en yoğun zaman dilimi yaşanıyor. 25 dakika kala tüm yolcular pasaport işlemlerini tamamlamış oluyor.
* İç hatlardaysa uçuştan 150 dakika önce yolcu hareketi başlıyor. Rakamlar 90 dakika öncesinde en üst seviyeye ulaşıyor. Havayollarının rakamları check-in işleminin önemli bölümünün 50 dakika kala tamamlandığına işaret ediyor.
İÇ HATTA CHECK-IN 85 SANİYE
* İnternet veya cep telefonu üzerinden check-in oranı hızla artıyor. Bu işlemlerdeki yükseliş, kontuvarda check-in sürelerini de düşürüyor.
* Yolcu iç hatlarda check in işlemini 85, dış hatta 111 saniyede tamamlıyor.
Sky-Art, hurda uçak koltuklarını, kabin malzemelerini farklı tasarımlarla ev ve ofis mobilyaları haline getiren bir şirket. Kurucusu Emre Özkul aslında bir turizmci. Uçak meraklılarının, evinde veya ofisinde farklı bir tasarıma sahip olmak isteyenlerin uğrak noktası olan atölyesinin bir gün telefonu çaldı. Arayan, araçların içine özel donanım tasarlayan, modifikasyon yapan bir şirketti.
BAŞBAKAN'IN OTOBÜSÜNE UÇAK KOLTUĞU TAKILDI / FOTO GALERİ
İçi VIP donanımlı sekiz otobüs yaptıklarını, özel bir yolcu için farklı bir koltuk aradıklarını söylediler. Uçak koltukları ilgilerini çekmişti. O da THY’nin Airbus A340 uçaklarında bir zamanlar kullanılan ama kabin değişikliği nedeniyle hizmet dışına çıkmış first class koltuklarını önerdi.
PARÇALAR GERİ DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
Koltuğu çok beğenen şirket hemen sipariş verdi. Önce koltuklar elden geçti. Tüm aksamı kontrol edildi. Tekli hale getirildi. Süngerleri yenilendi. Her otobüs için farklı renkte deri kaplandı. Koltuğun yan tarafı kapatıldı. Okuma ışığı çalışır duruma geldi. Elektrik aksamı otobüste çalışacak şekilde değiştirildi. O güne kadar koltuğun müşterisini bilmeyen Özkul, teslimat için gittiğinde otobüslerin Ak Parti’ye ait olduğunu, odanınsa Başbakan Erdoğan tarafından kullanılacağını öğrendi.
Uçaklarda kullanılan malzemeler uzun ömürlü. Korozyona dayanıklı. Aynı zamanda da çok hafif. Özkul, bu malzemenin tekne veya otomotiv sektörü tarafından yakından takip edildiğini anlatıyor: “Aslında bizim işimiz geri dönüşüm. Havayolu uçaklarının kabin malzemeleri bir süre sonra havacılık kuralları gereği hizmet dışına çıkıyor. Veya şirket kabinini yeniliyor. Biz bu malzemeleri alıyoruz. Havacılık dışında, farklı alanlarda kullanıma sunuyoruz’ diyor.
Sky-Art’ın ürünleri arasında en büyük ilgiyi uçak koltukları çekiyor. Ekonomi koltukların iki olan ve üzerinde bakım hariç hiçbir işlem yapılmayanlarının fiyatları 170 Euro, tekli first class koltuklarının fiyatları da 750 Euro’dan başlıyor.
Üzerine istediğiniz renk ve özellikte kumaş veya deri döşeme, özel ışık, ekran talebe göre fiyatı yükseltiyor. Başlığa işlemeli isim, logo yazılabiliyor. Yani ekstralar için aslında müşteri fiyatı belirliyor.
İstanbul'da artan uçak trafiğini karşılamak üzere Atatürk Havalimanı’na yeni pist yapılması için beş alternatiften oluşan yeni bir plan hazırladı. Türk Hava Yolları’nın isteğiyle Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin üzerinde çalıştığı projede yeni bir pist yapılacak. THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun bütün detaylarıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a anlattığı proje hemen ‘olur’ aldı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hızla çalışmaları başlattı.
Mevcut ana 18-35 sağ ve sol pistleriyle aynı doğrultuda yapılacak yeni pist, Atatürk Havalimanı terminal sahasının diğer tarafında yer alacak. Böylece aynı anda iki pist paralel kullanılıp kapasite artırılacak. Hava trafiği rahatlayacak. Rötarların önüne geçilecek. Atatürk Havalimanı’nın geleceğini kurtaracak proje, ihale sürecinin ardından bir yılda tamamlanacak.
NELER YAPILACAK
* EN VERİMLİ MODEL: Havalimanlarında en verimli trafik akışı, terminalin ortada bulunduğu, aynı doğrultuda çalışan iki paralel pistle gerçekleştiriliyor. Böylece birbirinden bağımsız olarak uçaklar aynı anda inip kalkabiliyor.
* YENİ PİST: Yapımı planlanan dördüncü pist, Yeşilköy-Yenibosna doğrultusunda olacak. Pistin bir bölümü, uzatılan Florya-Ataköy yönündeki 05-23 pistiyle çakışacak. Pist için yaklaşık 40 metrelik dolgu yapılacak. İniş kalkışların emniyetli olması için THY Genel Müdürlüğü arkasındaki Dünya Ticaret Merkezi binalarından ikisi tıraşlanacak.
* 2 BİN 500 METRE UZUNLUĞUNDA: Pistin boyu 2 bin 500 metre, eniyse 60 metre olarak planlandı. Aynı anda kalkan trafiklerin birbirini kesmemesi için iki pist arasında 5 derecelik istikamet farkı bulunacak.
* HIZLI TAKSİ YOLLARI: İnen uçaklar, hızlı taksi yollarıyla pisti terk edecek, kısa sürede terminale ulaşacak. Ayrıca kulenin yan tarafındaki binalar kaldırılacak. Dış Hatlar Terminali’nin önündeki alan genişletilerek uçakların yerdeki hareketi hızlandırılacak.
* ASKERİ BÖLÜM ALINIYOR: Hava Kuvvetleri tarafından kullanılan askeri bölümün DHMİ’ye geçmesi için yapılan görüşmelerde son aşamaya gelindi. Bu bölüm, apron olarak planlandı. Böylece uçak park sahası sorunu ortadan kalkıyor. Gelecekteki büyümede bu alana terminal de inşa edilebilecek.