Uğur Cebeci

THY’nin yabancı öğretmen pilotları kök söktürüyor

28 Ağustos 2011
Artan pilot ihtiyacıyla kapılarını iki yıl önce yabancı pilotlara açan Türk Hava Yolları, yeni bir uygulamaya imza attı. Artık Uçuş Eğitim Başkanlığı’nda altı yabancı kaptan pilot öğretmen olarak görev yapıyor. Hedef, eğitim standartlarını yükseltmek

Bir havayolu için en önemli konu uçuş emniyeti. Kazaları sıfıra indirmenin yolu yüksek standartlardaki eğitimden geçiyor. Kendi uçuş akademisini kuran, simülatör sayısını hızla artıran THY Uçuş Eğitim Başkanlığı, artık yabancı öğretmen pilotlardan da yararlanıyor.
Yüksek tecrübeye sahip, birçok büyük havayolunda görev yapmış, eğitimde uzmanlaşmış altı kaptan pilot, hem THY hem de müşteri havayollarının pilotlarına eğitim veriyor. Böylece eğitimde devre arkadaşı, aile dostu gibi toleranslara yol açabilen zaaflar da yok oluyor.
Onlardan biri de Alman vatandaşı Walter L. Lang. Alman Hava Kuvvetleri’nde 1971’de başlayan uçuş hayatının ardından Lang, Lufthansa, LTU, gibi şirketlerde uçtu. 65 yaşındaki Lang, aktif uçuş hayatını Hindistan’da Air India’da tamamladı. Ama havacılıktan kopmadı. Simülatör öğretmeni olarak kariyerini sürdürüyor.
Uçuş eğitimini tamamladıktan sonra öğretmen pilotluğa başlayan Lang, sivil kariyerinde de bu görevi aktif uçuculuğuyla birlikte sürdürmüş: “Şu an yaş limitini aşmam nedeniyle uçmuyorum. Ama sağlık kontrollerinden tip eğitimine kadar uçuyormuş gibi standartlarımı korumak zorundayım. Aksi halde öğretmenlik yapamam” diyor.

PİLOTLUK LEJYONERLİK MESLEĞİ

Lübnanlı Samir Eleid ise pilotluğun lejyoner bir meslek olduğunu söylüyor: “1984’te ülkemden ayrılmak zorunda kaldım. İngiltere’den Kore’ye 12 farklı havayolunda, beş yıl da Boeing’in simülatör eğitim şirketinde öğretmen pilot olarak uçtum. İnsanlara bir şeyler öğretmeyi çok seviyorum.” 63 yaşındaki Eleid de aktif olarak uçmuyor.

Yazının Devamını Oku

Hava ambulansları inecek yer bulamıyor

21 Ağustos 2011
Hava ambulansı kurulması fikri ortaya çıktığında çok sevinmiştim. İyi de hava ambulansı kuracak vizyonu getirenler neden her yere belirli aralıklarla, özel aydınlatılmış heliportlar için hala ciddi bir çalışma yapmıyorlar?

Yer Bartın. Salı günü... Havada, Sağlık Bakanlığı’nın helikopteri. Dönüp duruyor. Pilot bir hayat kurtulmasında kilit adam. Ama çaresiz. İnecek yer için izin verilmiyor. Azalan yakıtı Ankara’ya dönüşünü kritikleştiriyor.

Aşağıda kuvözde bir bebek... Yaşam savaşı veriyor. Bir sürü alete bağlı. Başında bir doktor. Hava sıcak. Ona hayat veren sistem zorlanıyor.

Sonunda pilot bütün yasal sorumlulukları alıp alçalmaya başlıyor. Plastik çim sahaya iniyor. Sahanın patronu Gençlik ve Spor İl Müdürü kızgın bir boğa gibi helikopterin çevresindekilere koşuyor: “Ben gereğini yaparım” diyor. Plastik çim örtü için 600 bin lira harcadığını, plastiğin yanacağını söylüyor.

Helikopter kuvözdeki bebeği alıyor. Doktor başında, pilotun güvenli ellerinde yükseliyor. Yaşam için karşılaştığı en büyük talihsizlik, pilotun sorumluluğunda biraz zaman kaybıyla geçmişte kalıyor.

HELİPORTSUZ BİR ÜLKEYİZ 

Hava ambulansı kurulması fikri ortaya çıktığında çok sevinmiştim. Hele bu işin özel sektöre verilmesi en uygun yöntemdi. Üstelik helikopterle kurtarılacak hayatlar için sorumluluğu devlet yüklenecekti. Yani para alınmayacaktı. Yeşil kartlı, kartsız bakılmaksızın ambulans helikopterler yerli-yabancı tüm hasta ve yaralılar için uçtu ve uçuyor.

Ama bu helikopterler çoğu zaman inecek yer bulamıyor. Pilotlar çaresiz. Bütün bu işler ülkemizde gündüz yapılabiliyor. Geceleriyse helikopter uçuşları için mevzuat yetersiz. Altyapı yok. İyi de hava ambulansı kuracak vizyonu getirenler neden bir harita alıp her yere belirli aralıklarla, özel aydınlatılmış, aletli uçuşa uygun heliportlar için hala ciddi bir çalışma yapmıyorlar? İnsan hayatını, elde imkanlar varken, neden Gençlik ve Spor Bölge Müdürü’nün inisiyatifine bırakıyorlar?

HASTANELERİN BİLE YOK

Yazının Devamını Oku

Devlerin it dalaşı

14 Ağustos 2011
Fırlayan petrol fiyatları, havayollarını rekabette köşeye sıkıştırdı.

Şirketler, daha az yakıt harcayan uçaklar istiyor. İmalatçılar bu pazarı siparişe çevirmek için kıran kırana savaşıyor. Airbus’ın 8 ayda 900 adetlik siparişe ulaşan A320neo’dan sonra Boeing de 737’nin yeni modelini geliştiriyor. Böylece her iki şirket en iyi satan modellerini bazı değişikliklerle uzun yıllar kullanım için pazara sokacaklar. Hedef maliyetleri yüzde 15 düşürmek.

Havacılıkta yeni bir model yolcu uçağını geliştirmenin maliyeti 15-20 milyar doları buluyor. Farklı bir model, binlerce mühendisin, yüzlerce şirketin yıllar süren çalışmalarının ardından ortaya çıkıyor.

İmalatçılar, yüksek riskli ve pahalı projeler nedeniyle tutan bir modeli uzun süre üretiyor. Ortalama her 10 yılda bir ana tasarım bozulmadan teknolojik gelişmeler uçakta yerini alıyor. Eski motor, daha az yakıt harcayan yenisiyle değiştiriliyor. Elektronik sistemler modernleşiyor veya gövdeler uzuyor ya da kısalıyor.
Havayollarına daha ekonomik bir yolcu uçağı sunmak üzere düğmeye ilk basan Airbus oldu. En çok satan A320 ailesinden geliştirilen ‘neo’ modelini geçen yıl sonunda havayollarına tanıtan şirket, kısa sürede beklemediği bir taleple karşılaştı. Yakıt fiyatlarının inanılmaz bir hızla yükselmesi nedeniyle havayolları 8 ayda 900 uçak siparişi verdi.

DENGELER DEĞİŞTİ

Tüm bu gelişmelerin ardından gözler temmuz ayında Amerikan Havayolları’nın (American Airlines-AA) siparişine çevrildi. Havayolu yıllardır Boeing uçakları kullanıyordu. AA sürpriz bir kararla 160’ı kesin, 130’u da opsiyon yani kesin siparişe çevrilebilir tam 290 uçaklık A320neo anlaşması yaptı.
Airbus’ta büyük sevinç yaratan bu anlaşmanın mürekkebi kurumadan da AA Boeing’ten ilginç bir talepte bulundu. Geçen yıl Amerikalı imalatçı 737’ye takılabilecek yeni motorlar konusunda ön araştırma yapmış ama sonrasında proje ilerlememişti. AA, 737RE yani re-engine (RE) olarak adlandırılan yeni motor takılmış uçaktan 100 adet istediğini bildirdi.

Yazının Devamını Oku

Atatürk Havalimanı dünya 19’uncusu oldu

7 Ağustos 2011
Uluslararası Havalimanları Konseyi’nin raporuna göre Türkiye’de havayolu yolcu sayısı geçen yıla göre yüzde 20.2 arttı. Türkiye’nin dünya havacılığındaki payı yüzde 2.5 oldu. Bölgenin aktarma merkezi haline gelen İstanbul Atatürk Havalimanı, 32 milyonu aşan yolcu sayısıyla sıralamada ilk 20’ye girdi

Yolcu sayıları ve pazar payları konusunda detaylı araştırmalara imza atan Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI-Airports Council International), geçen yılın havalimanı performansı raporunu açıkladı. 157 ülkeden 1318 havalimanının değerlendirildiği raporda, dünyadaki toplam yolcu sayısı bir önceki yıla göre yüzde 6.6 artarak 5 milyarı aştı.
Ekonomik krizle birlikte toparlanmaya başlayan havacılıkta istikrarlı büyüyen ülkeler arasında Brezilya, Rusya, Çin ve Türkiye’yi gösteren ACI’nin rakamlarına göre, TAV tarafından işletilen İstanbul Atatürk Havalimanı 32 milyonu aşan iç ve dış hat yolcu sayısıyla Avrupa’da sekizinci, dünyadaysa 37’nci en büyük havalimanı oldu.
Dış hat yani uluslararası yolcu sayısındaysa Atatürk 19’uncu olarak rekor kırdı. Genel büyüme yüzde 7.7 olarak gerçekleşti. Kargoda 42’nci sırayı alan Atatürk Havalimanı, toplam uçuş sayısında ise 46’ncı sıraya yükseldi.
BÖLGESEL MERKEZ OLDUK
İstanbul Atatürk Havalimanı’nın büyümeye devam ettiğini söyleyen TAV Havalimanları Holding’in CEO’su Sani Şener, “Rakamlar, Atatürk Havalimanı’nın bölgesel bir ‘hub’ yani merkez olduğunun bir göstergesi. Bu büyümeye THY ve yakalanan transit yolcu sayısının önemli katkısı var” diyor.
Toplam yolcuda İstanbul Atatürk’ü, Antalya Havalimanı 60’ıncı sırada izlerken, Sabiha Gökçen 121’inci, Ankara Esenboğa da 176’ncı oldu. ACI’nin 5 milyondan daha fazla yolcuya sahip havalimanları sıralamasındaysa birinciliği yüzde 74’le İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı aldı. Geçen yılı 11.5 milyon yolcuyla kapatan Sabiha Gökçen’i aynı listeye yüzde 20’lik büyümeyle 23’üncü sıradan giren Antalya Havalimanı izledi.
Ülke sıralamasında ise pazar büyüklüğü açısından Türkiye dış hatlarda 10’uncu,

Yazının Devamını Oku

Bileti iptal etmenin faturası çok ağır

31 Temmuz 2011
Uçak biletinizi aldınız. Ama belirlediğiniz tarihte uçamayacaksınız. Ya da aynı güne daha uygun fiyata başka bir uçuş buldunuz. Biletinizi iptal edebilir misiniz? Ödediğiniz parayı nasıl geri alacaksınız? Her yıl on binlerce seferde milyonlarca yolcu uçuyor. Ve biletlerin azımsanmayacak bölümü yolcular tarafından iptal ediliyor. Kimi parasını geri alabiliyor. Ama önemli kısmı da son dakika karar verdiği ya da promosyondan yararlandığı için kurallar gereği bilet ücretini yakıyor.
Bazı yolcularsa uçağa geç kalıyor. Tüm dünyada genellikle iç hatlarda yolcu uçmadığı zaman bileti iptal oluyor. Yeniden para ödenerek bilet alınması gerekiyor.
/images/100/0x0/55ea1931f018fbb8f86b2466
HAVAYOLLARININ GİZLİ GELİRİ

ABD Ulaştırma Bakanlığı’nın hazırladığı istatistiğe göre, Amerika’daki havayolu şirketleri, her yıl bilet iptalleri nedeniyle 2.3 milyar dolar gelir elde ediyor. Bu ciddi bir miktar. Ama havayolları, genellikle son dakika iptal edilen bu biletleri tekrar satamamaktan şikayetçi.
Eğer biletinizi iptal ettirmeye karar verdiyseniz, bu işlemleri havayolunun çağrı merkezi veya bilet satış ofislerinden yaptırabilirsiniz. İnternetten bilet aldıysanız yolcu, satış ofislerine yönlendiriliyor. İadenin gerçekleştirilmesi için bileti satın aldığınız kredi kartı ve kimlik kartınız gerekiyor.
Bazen ucuz diye aldığınız bilet, uçuşu iptal ettiğinizde ya da başka bir tarihe ertelediğinizde almak zorunda kaldığınız yeni biletle birlikte normal pahalı biletten daha pahalıya mal oluyor.

NE YAPMALI

İYİ ARAŞTIRIN: Bileti satın almadan farklı havayollarından fiyat alın. Eğer seyahat tarihiniz esnekse, talebin daha az olduğu saatleri, günleri tercih edin. Sonradan değişiklik yapıp ek ücret ödemek veya iptal ettiğiniz biletin ücretini kesintiyle geri almak zorunda kalmayın.

TARİHİNİZİ KESİNLEŞTİRİN: Biletinizi erken satın alın ve tarihi kesinleştirin. Bir daha oynama yapmayın.

HİZMET BEDELİ: Tüm havayollarında geçerli kurallardan biri, bileti iptal ettiğinizde hizmet bedeli yanıyor. Havayolu şirketi bu bileti satarken verilen hizmet karşılığında bu bedeli alıyor.

PROMOSYON BİLETLERE DİKKAT: Promosyon biletlerin çok önemli kısmında esneklik yoktur. İptal, tarih değişikliği durumunda bilet yanar. Ucuza bilet aldığınızda bu riskin olduğunu unutmayın. Bazı promosyonlu biletlerde vergiler iade edilebiliyor. Satın aldığınız biletlerin kurallarını iyi öğrenin.

ESNEK BİLET PAHALIDIR: Her uçakta farklı sınıfta biletler satılır. Eğer tarih değişikliği yapacaksanız, esnek sınıfı tercih edin. Rezervasyonda veya bileti alırken bunu belirtin. Esnek bilet fiyatının promosyonlulara göre daha pahalı olduğunu unutmayın.

BUSINESS VE FIRST CLASS: Bu sınıflardaki biletler ekonomiye göre çok daha pahalı olduğu için havayolu şirketleri yolculara daha esnek kurallar sunuyor. Biletler ek ücret ödemeye gerek kalmadan iptal ediliyor veya açığa alınabiliyor.

KURALLARI ÖĞRENİN ZARARI ÖNLEYİN

Bu konuda kurallar havayolu şirketine, uçuş noktalarına veya iç-dış hat ayrımına göre çok değişiyor. Yolcu biletini aldığında kuralları otomatik olarak kabul etmesi nedeniyle satıştan önce bunları öğrenmekte fayda var.

THY: İç hatlarda 12 saat kala yapılan iptallerde bilet ücretinin yüzde 30’u ceza olarak kesiliyor. Uçuş saati geçmişse, iade yapılmıyor. Dış hatlardaysa kurallar daha esnek. Ancak aldığınız bilet sınıfı, uçtuğunuz ülkeye göre iade işlemi yapılıyor.

PEGASUS: İç hat ve KKTC uçuşlarında 12 saatten fazla zaman kala yapılan değişiklikte 20 lira kesiyor. Eğer işlem 2-12 saat kala gerçekleştirilirse yüzde 30 ceza alınıyor. İki saatten az süre varsa iade yok. Yurtdışı seferlerindeyse örneğin Almanya, Avusturya ve Romanya uçuşlarında 72 saate kadar değişiklikler 55 Euro, 72-1 saat kala 85 Euro kesiliyor. Bir saatten az kalan uçuşlarda iptaldeyse ücret iadesi yapılmıyor.

ONUR AIR: İç hatlarda uçuşa 24 saat kalaya kadar yapılan iptallerde ceza yok. Uçuşa 12-24 saat kala yüzde 10, 12 saat-30 dakika kala yüzde 30 ceza kesiliyor.

SUNEXPRESS: İç hatlarda 12 saatten fazla süre kala 10 lira, 2-12 saat arası yüzde 30 ceza alınıyor. İptalde uçuşa iki saatten az zaman kalmışsa, ücret iadesi yapılmıyor. Dış hatlardaysa süreye bakılmaksızın 20 Euro ceza alınıyor.

ATLASJET: İç hat ve KKTC seferlerinde 12 saat kalaya kadar yapılan iptallerde ücret tam ödeniyor. 12 saatten az durumlardaysa yüzde 30 ceza uygulanıyor. Dış hatlarda da ülkeye göre değişiklikler var. Örneğin Irak’ta Erbil’e 24 saat kala değişiklik veya iptale 50 dolar, uçuşa 30 dakikaya kalan işlemlerdeyse 100 dolar ceza kesiliyor.

SKY: İç hatlarda uçuştan 12 saat önceye kadar yüzde 10, 12-2 saat arasında yüzde 30 ceza kesiliyor. İki saatten daha az süre kalan uçuşlardaysa iptalde bilet ücreti iadesi yapılmıyor.

Air France İstanbul’dan Marsilya’ya uçuyor

Fransız Air France Havayolları, 2 Ekim’den itibaren İstanbul-Marsilya seferlerine başlıyor. Fransa’nın en büyük ikinci kenti olan turizm merkezi Marsilya’ya haftanın dört günü salı, cuma, cumartesi ve pazarları karşılıklı sefer yapacak havayolunda bilet fiyatları tek yön, tüm vergiler dahil 65 Euro’dan başlıyor.
Marsilya’yı Paris Charles de Gaulle Havalimanı’ndan sonra ikinci merkezi ilan eden Air France, ağırlıklı Avrupa hatlarına da bağlantı sunacak. Seferlerde 142 /images/100/0x0/55ea1931f018fbb8f86b2468veya 178 koltuk kapasiteli Airbus A319 ve A320 uçakları kullanılacak.

Kabin bagajınızı bu ceketle taşıyın

Scottevest’in tasarladığı 37 cepli montla uçakta yanınıza kabin çantası almadan tüm eşyalarınızı taşıyabilirsiniz. Yağmur ve rüzgar geçirmeyen mont, terletmeyen kumaştan hazırlandı. Fiyatı 200 dolardan başlayan montun bir başka rahatlığı da havalimanında güvenlik kontrollerinde sadece bir parça çıkarıp X-ray cihazından rahatça geçiş yapılabiliyor olması.
Yazının Devamını Oku

Bileti iptal etmenin faturası çok ağır

31 Temmuz 2011
Uçak biletinizi aldınız. Ama belirlediğiniz tarihte uçamayacaksınız. Ya da aynı güne daha uygun fiyata başka bir uçuş buldunuz. Biletinizi iptal edebilir misiniz? Ödediğiniz parayı nasıl geri alacaksınız?

Her yıl on binlerce seferde milyonlarca yolcu uçuyor. Ve biletlerin azımsanmayacak bölümü yolcular tarafından iptal ediliyor. Kimi parasını geri alabiliyor. Ama önemli kısmı da son dakika karar verdiği ya da promosyondan yararlandığı için kurallar gereği bilet ücretini yakıyor.
Bazı yolcularsa uçağa geç kalıyor. Tüm dünyada genellikle iç hatlarda yolcu uçmadığı zaman bileti iptal oluyor. Yeniden para ödenerek bilet alınması gerekiyor.

HAVAYOLLARININ GİZLİ GELİRİ

ABD Ulaştırma Bakanlığı’nın hazırladığı istatistiğe göre, Amerika’daki havayolu şirketleri her yıl bilet iptalleri nedeniyle 2.3 milyar dolar gelir elde ediyor. Bu ciddi bir miktar. Ama havayolları, genellikle son dakika iptal edilen bu biletleri tekrar satamamaktan şikayetçi.
Eğer biletinizi iptal ettirmeye karar verdiyseniz, bu işlemleri havayolunun çağrı merkezi veya bilet satış ofislerinden yaptırabilirsiniz. İnternetten bilet aldıysanız yolcu satış ofislerine yönlendiriliyor. İadenin gerçekleştirilmesi için bileti satın aldığınız kredi kartı ve kimlik kartınızı gerekiyor.
Bazen ucuz diye aldığınız bilet, uçuşu iptal ettiğinizde ya da başka bir tarihe ertelediğinizde almak zorunda kaldığınız yeni biletle birlikte normal pahalı biletten daha pahalıya mal oluyor.

NE YAPMALI

* İYİ ARAŞTIRIN:

Yazının Devamını Oku

Dünyaya açılan en güzel salon

24 Temmuz 2011
Böyle bir özel yolcu salonu dünyada yok. Bu kadar büyük, bol yemekli, eğlenceli, ev gibi ya da lüks bir otel lobisi düzenlemesinde. Her köşesi sürprizlerle dolu. Buraya erken gidin, keyfini çıkarın. Dünyada bu kadar bol yiyecek, üstelik de bedava, hiçbir yolcunun önüne konulmuyor Bir salon düşünün. Kapısında pasaportu-nuzu gösterip giriyorsunuz. İçerisi şenlik yeri gibi. Huzurlu, sakin. Bir piyano kendi şarkılarını çalıyor. Ortada dev mutfak. Her köşesinde başka bir konsept oluşmuş, değişik yemekler çıkıyor. Pideden taze makarnaya, köfteden çorbaya... Kuyruklar oluşmuyor. Yiyeceğinizi, içeceğinizi alıp bir köşeye çekiliyorsunuz. Uçağınızı beklerken yaşadığınız bu keyfi Londra Heathrow’dan Singapur Changi’ye, hiçbir terminalde asla bulamazsınız.

Türk Hava Yolları, dünya markası iş ortağı Do&Co ile Atatürk Uluslararası Havalimanı’nda tam 3 bin metrekarelik yeni CIP salonu, yani özel yolcu salonu açtı.
/images/100/0x0/55eb073cf018fbb8f8a65253
Do&Co patronu Attila Doğudan’ın hayal ötesi ‘Lounge İstanbul’u mutlaka görmelisiniz. Millerinizle yüksek bir kart alamıyorsanız, daha çok uçun-alışveriş yapın, kartnızı yükseltin ve bu salonu bedava kullanmanın yoluna bakın. THY’nin bütün uçaklarındaki yüksek lezzetin kahramanı Attila Doğudan dünyanın neresinde olursa olsun sizi o salonda bekliyor olacak.

ARTILAR

THY-Do&Co Lounge İstanbul konseptinde birinci sınıf restoran zenginliği yaratılmış. Bir tarafta taze makarna, bir başka yerde köfte-pilav ya da çeşit çeşit pideler, sıcak yemekler lezzetleriyle salonu kullananları şaşkına çeviriyor.

Do&Co Viyana merkezindeki Demel zinciri buradan Türkiye’ye giriş yapmış. Demel pasta çeşitleriyle yakaladığı başarıyı burada Türk ve transit yolcularla tanıştırıyor. Mönüsüne revani, baklava da katılıyor. İstanbul’da şehirde Demel Brasserie’ler görülürse şaşırmamak gerekir.

Girişteki yaşlı zeytin ağaçları harika. Ağaçların altındaki desklerde bolluk içinde sunulan meyvelerden almadan geçmek imkânsız.

Değişik çaylar, gerçek manüel yapım espresso ve diğer kahve çeşitlerini başka yerde bulamayabilirsiniz.

İçki çeşitliliği, meşrubat zenginliğini hiçbir terminalin CIP salonunda görmek mümkün değil. Çerezler de kolay görülebilir yerde ve alışılmışın dışında çeşitlilik ve bollukta sunuluyor.

Çorbaların sunumu, sabah saatlerinde omlet yaptıracağınız bölümler güzel.

Suit diye adlanan dinlenme bölümleri mükemmel. Transit yolcular buralarda rahatca dinlenip TV izleyip ya da istedikleri müzikleri dinleyip hoşca zaman geçirebilirler. Hemen karşıdaki duşlar geniş ve aydınlık. Soğutması dünya standardının üzerinde.
/images/100/0x0/55eb073cf018fbb8f8a65255
Sinema bölümü, istenirse kitap okunabilecek bir yer. Bu bölümdeki mısır patlatma makinesi köşedeki yerinde çok hoş duruyor. Yatar koltuklarının kollarında içecek ve patlamış mısır külahlarını koyma yerleri var. Önemli maçlar da burada izlenecek.

Hava tarafı çıkışındaki kütüphane, bilardo masası, diğer bir bölümde kendi şarkısını çalan piyano bir CIP salonunda alışmadığımız katılımlar. Endüstriyel bir yapının içinde hayatı rahatlatıyor.

Salonda oluşturulan kemerli oluşum kabuk beni çok yorar sanmıştım. Ama bitince öyle olmadı. Autoban’ın çizim mantığındaki gibi bu yapısal şekil bir şemsiye oluşturuyor. Büyük hacimlerin korkusunu-yalnızlık duygusunu azaltıyor. Mekâna hâkimiyet duygunuzu arttırıyor. Bir uçak yolcusu için koşuşma zamanları, yukarıda yaşanan türbülanslar ya da özel hayattaki çalkantılara bir mola verilmesi imkânı sunuyor. Sözlü yaptığım bütün itip-kakmalarımdan vazgeçiyorum.

Salondaki koltuklar çok rahat. Ama mimarın disiplinli tercihlerine yeni düzenlemelerde biraz daha sadakat gösterilmesi bölümsel yoruculukları ortadan kaldırabilir. Sanırım kullanıldıkça koltuk düzeni isteklerle şekillenecek.

Tam dolulukta iklimlendirmede bir sorun yaşanmazsa bu keyifli salonda insanlar çok daha fazla zaman geçirmek isteyecekleri için havalimanına daha erken gelecekler. Bağlantılı uçuşlarındaki bekleme sürelerini belki de isteyerek uzatacak, buranın keyfini çıkaracaklar.

Bir köşedeki çeşitli yörelerin zeytinlerini mutlaka tatmalısınız. Hepsi çok güzel!

Salonda anons yok. Ses kirliliği de yok. Uçuşunuzu ekranlardan izlemeniz gerekiyor.

Haber odasında istediğiniz televizyonu çok sayıdaki ekrandan birinde izleyebilirsiniz. Kulaklıkları kullanarak kimseyi rahatsız etmiyorsunuz. Toplahtı salonunda ofisinizle görüntülü bağlantı kurabilirsiniz. Salonun çeşitli yerlerinde çeşitli tip bilgisayarlar hayatı kolaylaştırıyor.

Çocuk oyun odası, yüksek tavanıyla güzel. Birçok noktadan çocuğunuzu rahatça izleyebilirsiniz.

Mescit, hacmi itibariyle bu güne kadar gördüğüm en rahat mescit. İlk defa buralarda ve lavabolarda kullanılan beyaz, siyah, damarlı mermer bana musalla taşını hatırlatmadı.

EKSİLER

Tuvalet kapıları içe açılıyor. Oysa bu tip yerlerde dışa açılmalı. Doğabilecek sağlık sorunları ve ıkınma sırasındaki hayat kaybında içeri girilmesi imkânsız.

Özürlü tuvaletinde tutunma yeri klozetten uzak ve tek taraflı. Tutunmak için kalkıldığında araya düşülebilir. Bu iki hata Autoban gibi iyi imzalı marka mimarlık kuruluşunu aşağı çekiyor.

Girişte, Autoban Mimarlığın oluşturduğu kabuklardan bir bölümüne Havalimanı Mimarı Ebru Kantaşı tarafından transparan yapılma şartı konulmuş. Biraz ‘Manolya Çay Bahçesi’ havası gelmiş... Neyse orası Zeytin bahçesi olarak düzenlenip sarmaşıklarla bir disipline çekilecek.

Yerden aydınlatmada kullanılan lambaların krom uzun kolları salonda kargaşa yaratıyor.

İyi cins ama çok farklı koltuk, tasarımlar arasındaki zıtlaşma bazı bölümleri yorucu hale getirmiş.

Salonun trafik kesişme noktalarındaki yuvarlak halılar güzel ama diğer salonlarda fazla. Koltuk ayaklarının ikisi bazı yerlerde halı üstünde bazı yerlerde de parkede kalıyor.

Oluşturulan kemerlerden çıkan lambalar, bazı açılarda gözü alıyor, ampuller çok ısı yayıyor.

Salonda ses yankılanmasıyla ilgili sorun ancak doluluk arttıkça azalıyor.

Hava tarafından çıkışı dünya standartlarının üzerindeki salonun girişi ne yazık ki hoş görünmüyor. Pasaport kiyoskları da Avrupa Birliği zorunlu standardı dışında eski nesil imalattan seçilmiş. Sanırım sonra değişecek.

Henüz siparişi verilen bazı masalar, el bagajı kilitleme dolapları vs. gelmediği için konseptin tamamlanması için bir aydan fazla süreye ihtiyaç var. Erken açılarak işletmenin hızla oturtulması hedeflenmiş.
Yazının Devamını Oku

Doktora çare bulamadılar

17 Temmuz 2011
Geçen hafta Viyana’dan geliyorum. Uçakta THY Yönetim Kurulu Üyesi Gülsüm Azeri de var.

Müthiş bir rüzgârla kalkıyoruz. Ama kokpit duruma hakim. Uygun bir tırmanışla rüzgârı aşağıda bırakıp irtifaya oturuyoruz. Yolcu keyifli, uçak ağzına kadar dolu. Kabin ekibi iyi. İkram için koşuşturmalar başladığında bir anons: “Doktor yolcumuz varsa, kendisini kabin ekibine tanıtmasını rica ederiz...”
Bütün yolcular irkiliyor. Kimin başına ne geldi? Acaba ne durumda? Ağır mı? Sorarak bilgi almaya çalışıyorlar. Neyse, uçakta bir doktor var. Arka tarafa gidiyor. Kabin ekibinden bir hanım, midesinden rahatsızlanmış. Sağlık kiti getiriliyor, tansiyonu ölçülüyor. Doktor ilk belirlemeden sonra mide için bir ilaç veriyor ama inişte ambulans isteniyor.
Yıllardır öneriyorum. Önerimi Emirates hemen uygulamaya başladı ama THY hâlâ bu konuda bir adım atamadı. Ben diyorum ki; bilet alırken doktor yolcu kendisini tanıtsın. Buna karşılık çok az bir indirim ya da ekstra mil verilsin. Doktor olan ve branşı belirlenen yolcu, uçağa gönderilen yolcu listesinin en başında olsun. Örneğin, ‘koltuk numarası 15A ve ürolog’ yazsın.
Uçakta bir yolcunun ya da ekibin sağlık sorunu olduğunda hiç anons yapılmadan doktordan yardım istensin.
İSTERSE MÜDAHALE EDER
Doktor yolcu eğer isterse müdahale ediyor. Bunu reddedebilir. Çünkü uluslararası kurallar gereği doktor müdahale ederse ciddi bir listeden oluşan, sorumluluk aldığına dair belgeyi de uçakta imzalamak zorunda.
Ayrıca uçakta ilaç olmasına rağmen hastaya vermek de büyük sorumluluk gerektiriyor. Ama birçok doktor ettikleri Hipokrat Yemini gereği sorumluluk almaktan kaçınmıyor ve uygun ilacı veriyor.

Yazının Devamını Oku