Uğur Cebeci

Pilotlar kokpitte uyuyabilir mi

23 Ekim 2011
Uzun süren uçuşlar... Havada geçen saatler... Uçakta iki pilot varsa, kokpitte pilotlardan biri uyuyabilir mi? Cathay Pacific Havayolları’nda görev yapan ikinci pilotun internette kişisel blogunda bastığı ‘uyuyan kaptan pilot’ fotoğrafı yeni bir tartışma başlattı

İki ay önce kokpitte seks skandalıyla zor günler geçiren Hong Kong merkezli Cathay Pacific Havayolları’nın imajı, şimdi de uyuyan kaptan pilot fotoğrafıyla sarsıldı. Havayolu şirketi yeniden güvenilirliği sağlamak amacıyla daha geçen hafta yeni bir reklam kampanyası başlattı. Hazırlanan filmlerde kabin memurundan pilotuna personelinin kişisel hikayeleri anlatıldı.
Kampanyanın başlamasından bir gün sonra internete düşen fotoğraf, havayolunu zor durumda bıraktı. Airbus A340 filosunda görev yapan ikinci pilotun kişisel blogunda yayınlanan fotoğraf sonrasında Cathay Pacific soruşturma açtı. Ancak bu soruşturmanın nedeni kaptan pilotun kokpitte uyuması değildi. Havayolu, kurallar gereği pilotların kokpitte dinlenebileceğini belirterek soruşturmanın kokpitte izinsiz çekim yapılması ve kaptan pilotun rızası dışında fotoğrafın yayınlanmasıydı.

UZUN UÇUŞLAR

Uzun menzilli, çift koridorlu uçaklarda pilotların dinlenmesi için ‘crew rest’ olarak adlandırılan özel odalar bulunuyor. Zaten sekiz saati veya dört ayrı zaman diliminin geçildiği uçuşların ekipleri üç pilottan oluşuyor. Uçuş görev süresi 16 saatin üzerinde ise pilot sayısı dörde çıkıyor. Pilotlar iniş-kalkış veya uçuşun kritik anları dışında dönüşümlü olarak bu odada dinleniyor.
Tek koridorlu, orta menzilli bir yolcu uçağında havacılık kuralları gereği pilotlar en fazla 10 saat uçabiliyor. Görev alış ve bitiş saati yani toplam mesaileri en fazla 14 saate ulaşıyor. Bu uçaklarda pilotlar için ‘crew rest’ olarak adlandırılan dinlenme bölümü yok. Uçuş ekibiyse iki pilottan oluşuyor.
Tüm bu süre boyunca pilotların sadece uçaklarına konsantre olması neredeyse imkansız. Uçuş sırasında, kimi zaman yemek yemek, uçuş hazırlığı yapmak veya dinlenme amaçlı dönüşümlü istirahat ediyorlar. Bu, havacılık otoritelerinin hazırladığı kurallarda ve havayollarının Uçuş Operasyon Manuelleri’nde de yer alıyor.

Yazının Devamını Oku

Türkiye havacılıkta büyüme makinesi

16 Ekim 2011
Tom Enders, Alman ordusunda paraşütçü olarak başladığı havacılık kariyerini, bugün Airbus’ın başkanı olarak sürdürüyor. Avrupa Havacılık ve Savunma Sanayi Derneği’nin İstanbul toplantısına katılan Enders, Türk havacılığından geleceğin uçak yolculuğuna kadar Tolga Özbek’in sorularını yanıtladı

Tolga ÖZBEK

İmalatçı olarak, 20 yılda kaç uçaklık pazar oluşacağı konusunda tahminler yayınlıyorsunuz. Projeksiyonunuzda Türkiye’nin gelişimini nasıl görüyorsunuz? - Türkiye gerçekten bir büyüme makinesi. Küresel bakış raporumuz, gelişimdeki istikrarın süreceğine işaret ediyor. Önümüzdeki 10-15 yılda Türkiye’nin 100’ü geniş gövdeli 500 yeni uçağa ihtiyacı var.
 Türk Hava Yolları, büyük sınıfta uçak bakıyor. Önerdiğiniz iki katlı A380, 550 yolcu kapasiteli. THY bu uçağı doldurabilecek kapasitede mi?- Ben, THY’nin şu an bile böyle büyük bir uçağı rahatlıkla doldurabileceğine inanıyorum. THY Genel Müdürü Temel Kotil ve ekibi iyi çalışıyor. Diğer taraftan İstanbul mükemmel bir merkez oldu. Biz A380’i büyük kentleri birbirine bağlaması için tasarladık.
 THY ile uçtunuz mu? - Tabii ki uçtum. Gayet iyi bir havayolu. Yeni uçaklarında başarılı bir kabin tasarımı yaptılar. Zaten yolcu uçağa bindiğinde önce kabine bakar.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ/ FOTO GALERİ

TÜRKİYE KENDİ YOLCU UÇAĞINI YAPABİLİR

Türkiye yolcu uçağı üretmek de istiyor. Airbus’ın başkanı olarak Türkiye’ye ne önerirsiniz?- Öncelikle bu Türkiye’nin projesi. Benim bir önerim olmaz. Artık pazara yeni oyuncular giriyor. Brezilya ve Kanada’daki imalatçıların yanı sıra Rusya, Hindistan ve Japonya’dan çok farklı projeler geliyor. Havayolu uçaklarında Boeing’le oluşturduğumuz iki kutuplu yapı kesinlikle bitecek. Türkiye’ye gelince, TAI (Türk Havacılık ve Uzay Sanayi) uzun yıllardır ortağımız. Adım adım ilişkimizi geliştirdik. Şu an bizim hem askeri hem de sivil projelerimizde risk ortağımız. Türkiye bu işe girebilir ama bizden bir destek beklediklerini zannetmiyorum.

Yazının Devamını Oku

Bir uçak üç uçağa kafa tutacak

9 Ekim 2011
Başıma bir yarım kask taktılar. Ayağıma platform etkilenmesin diye bir terlik geçirdiler.

Kaskın önünde 3D gözlüğü vardı. Bir sahneye çıktım. Sistemi çalıştırdılar. İnanılmaz bir yerdeydim. Airbus’ın detaylarını çok gizli tuttuğu A350XWB (Extra Wide Body - Ekstra Geniş Gövde) uçağının çıplak gövdesinin içine girmiştim. Kendimi adeta geçmişin efsane televizyon dizisi ‘Uzay Yolu’ndaki Kaptan Kirk gibi hissediyordum.
Uçağın metal iskeletinin içinden yüzlerce metre kablo ve boru geçiyordu. Her kablo demetini izleyerek bir başlangıç ve sona ulaşabiliyordum. ‘Görün, inceleyin ve dokunun’ diyorlardı ama bunu sadece sanal ortamda yaptırıyorlardı. Bu yeni ve henüz imalatın başlangıcındaki uçakla ilgili bilgilerin büyük kısmı sırdı. Mühendisliğin doruğundaki uçağın sanal yapısında gördüklerimi aklıma kazıyabilirdim ama bir fotoğraf, bir görüntü şansı yoktu. Aklım, aklımın aldığı kadarı ile yetinecekti. Bu sanal dünyanın arka yüzünü de görmeme izin verdiler. Bir perdenin gerisinde derinlikleri yaratan, sistemin hareketini sağlayan bir odada dolaştım. Ne projeksiyonlar standarttı, ne de bilgisayarlar. Hepsinin arasında kurulan teknoloji köprüsü öyle aklın alacağı, hele saklayabileceği cinsten değildi.

A 350 AIRBUS/ FOTOGALERİ

DÜNYANIN YENİ UÇAĞI

Geçen hafta Seattle’da Boeing’in Everett üssünde kompozit, bir tür plastik gövdeli uçağının Japon ANA Havayolları’nın teslimine katılmıştım. O uçağında daha basit sanal ortamdaki yapısı ile çok yıllar önce tanışmıştım. Bu kez Airbus A350XWB yani Ekstra Geniş Gövde uçağı ile sanal ortamda ve birkaç imal edilmiş büyük parçasına dokunarak tanıştım. Uçak, 787’den farklı olarak gövdesi bir kompozit-bir metal levhadan oluşacaktı. Yani tümü kompozit olmayacaktı. Ama Airbus uzmanları, bu yapısallıkta bile 787’den daha fazla kompozit kullanıldığını söylüyorlardı.
Çok heyecan verici bir yapı ile karşı karşıya geldim. Sırların aralanmış olanları bile mühendisliğin doruk noktasıydı.
A350’nin imalatının tamamlanması, sertifikasyon işlemlerinin bitirilmesi ve ilk müşteriye teslimi 2013 sonunu bulacaktı. Hazırlık dönemi ağır gibi ama müthiş bir hızla ilerliyordu. Bu aşamada yapılacak bir hata bütün programı altüst ederdi. Airbus mühendisleri yola çıkarken, Boeing’in tam üç buçuk yıl geciken tümü kompozit uçağı 787 başta olmak üzere, büyük bir ticari başarı sağlamış olan 777 ve 747-8 uçaklarını tek bir uçakla vurmayı hedeflemişlerdi. İki uçak imalatçısı arasındaki rekabet aslında mehter başının adımları gibiydi. Bazen bir ileri, bazen bir geri...

OLABİLDİĞİNCE GENİŞTİ

Yazının Devamını Oku

En hızlı sivil akrobasi ekibi İstanbul’a geliyor

2 Ekim 2011
İstanbul semaları 16 Ekim’de çok özel bir gösteriye ev sahipliği yapacak. Saat 16.00’da Haliç üzerine gelecek Breitling Jet Team, izleyicilere muhteşem bir akrobasi uçuşu sunacak. Dünyanın en hızlı sivil akrobasi ekibi, L-39C tipi jet uçaklarıyla Türkiye’deki ilk gösterisini yapacak

Akrobasi dendiğinde akla yüksek performanslı askeri jetlerle uçan ekipler gelir. Yerçekimine meydan okuyan gösterilerde pilotlar, estetikle havacılığı bir araya getirir.

Amerikan Thunderbirds, İngiliz Red Arrows veya Türk Yıldızları’nın ortak noktası aslında hava kuvvetlerine ait gösteri konusunda uzmanlaşmış filolar olmasıdır. Çünkü bu iş pahalıdır. Ekibin eğitim uçuşları, gösterileri, farklı ülkelere gidip-gelmesi ciddi bütçelere sahiptir. Bu nedenle de pek fazla sivil akrobasi ekibi yoktur. Mevcut sivil ekipler bu nedenle jetlere göre daha düşük uçuş maliyetlerine sahip pervaneli uçakları tercih eder.

BREITLING JET TEAM / FOTOGALERİ

Havacılıkta bu geleneği yıkan, İsviçreli saat üreticisi Breitling oldu. Havacılar için özel saat modelleri tasarlayan şirketin sekiz yıldır sponsorluğunu üslendiği Breitling Jet Team, dünyanın en hızlı sivil akrobasi ekibi. Saatteki hızı 910 kilometreye çıkan yedi adet L-39C uçağı kullanan ekip, ilk kez Türkiye’ye geliyor.

22 DAKİKALIK UÇUŞ

16 Ekim’de özel izinle havalanacak yedi uçak, Haliç semalarında 22 dakika boyunca uçacak. Herhangi bir acil durum için havadan ve denizden arama-kurtarma ekipleri hazır bekleyecek.

Gösteri paketi 10 hareketten oluşuyor. Loop adı verilen takladan yedi uçağın ayrı yönlere ayrıldığı ‘bomba gülü’ne kadar farklı hareketler yapılacak. Uçuş sırasında pilotlar pozitif 8G çekecek. Yani vücut ağırlıklarının sekiz katı güçle adeta fırlatma koltuklarına mıhlanacak. Negatif 2 G’deyse vücutlarındaki kan beyne hücum edecek. Ama yüksek tecrübeleri ve eğitimleriyle uçuş emniyetini bozmadan gösterilerini yapacaklar.

Yazının Devamını Oku

Havayolu yolcusu patlayacak yılda 200 milyonu aşacak

25 Eylül 2011
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Orhan Birdal ile Erzincan Havalimanı’nda buluştuk. Terminali gezdik. Sonra kalibrasyon uçağı ile alçaktan uçarak Hatay’a gittik. Size ters gelebilir ama türbülansların keyfini yaşadık. Türk havacılığına katılacak yenilikleri, heyecanları paylaştık

- Havayolu yolcusundaki sayı hızla yükseliyor. Hedefteki yolcu sayınız nedir?- Türkiye’de havacılık, dünyanın çok üzerinde, ortalama yüzde 14 ile büyüyor. Geçen yıl tüm meydanlardaki yolcu sayısı ilk defa 100 milyonu geçti. Şimdi hedef 200 milyon. Büyümenin bu hızla devam etmesini bekliyoruz. 2014’te 200 milyon yolcuyu geçeceğimizi tahmin ediyoruz.
- Hava trafik kontrolörleri Atatürk Havalimanı’nda trafik rekoru kırdılar. Nasıl bir organizasyon yaptınız?- Türkiye’nin dışa açılan en büyük kapısı Atatürk Havalimanı’nda 4 Eylül günü 1069 uçağa hizmet verdik. Yani her 80 saniyede bir uçak kalktı-indi. Ortak karar alma mekanizmasını oluşturduk. 05/23 pistinin uzatılması gibi fiziksel iyileştirmelerin de olumlu etkisi oldu. Bu rakam artacak.

ASKERİ ALAN ATATÜRK HAVALİMANI’NIN PARK SORUNUNU ÇÖZER

- Atatürk Havalimanı’nda fazla kullanılmayan askeri arazi var. Burayı almak için çalışıyorsunuz ama bir türlü sonu gelmedi. - Bu alan ile Atatürk Havalimanı’nın uçak park yeri sıkıntısını ortadan kaldıracağız. Ama inisiyatif sizde değilse, farklı kurumların birbirleriyle koordinasyonu söz konusuysa gecikmeler olabiliyor. Görüşmeler yapıldı, mutabakat sağlandı. Protokol imzalanma aşamasında. Arazinin devrini bekliyoruz.

BÜTÜN TERMİNALLER BENİM ÇOCUKLARIM

- Genel müdür olarak en çok hangi terminali seviyorsunuz?- Bütün terminaller benim çocuklarım. Eski devlet yapıları gibi sıradan, tek tip binaların yerine daha modern, ora ile özdeşleşmiş, özgün binalar yapıyoruz. Hizmetteki Sivas, Erzincan, Hatay’ın yanı sıra şu an inşaatı süren Kars ile ihaleleri yapılacak Konya, Balıkesir Körfez, Mardin tamamlandığında göreceksiniz ki, o yöreye modern bir kimlik kazandıracak terminaller olacak. Yolcu İstanbul’da, Ankara’da yaşadığı konforu diğer yerlerde de bulacak. Çukurova tümüyle özel olacak. Adana’ya 15, Mersin’e 20 kilometre mesafede.

TEPEMİZDE 3 BİN 500 UÇAK VAR

Yazının Devamını Oku

Akvaryumun suyu kuşları çağırdı

18 Eylül 2011
İstanbul Florya’da açılan akvaryumun arıtılıp denize verilen suyu, bölgedeki kuşları 05-23 pisti yaklaşma hattına çekti. İniş ve kalkışta yaşanan, uçaklara kuş çarpma olaylarında artış oldu

Tolga ÖZBEK
Dünyanın en büyük tematik akvaryumu, İstanbul’da binlerce çeşit deniz canlısını meraklılarla buluşturuyor. Yılda iki buçuk milyon kişinin gezmesi beklenen akvaryumun sakinleri arasına bölgedeki kuşlar da bulunuyor. Arıtılmış sudaki organik besinleri ve balık atıklarını keşfeden kuşların yeni yuvası, 05-23 pistinin Marmara Denizi üzerindeki yaklaşma hattı oldu.

KUŞLAR UÇAKLARA KARŞI / WEB TV

Son aylarda iniş ve kalkışta kuş çarpma olaylarındaki artış nedeniyle THY, Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) önlem alınması için yazı yazdı. Olaylarda İstanbul Akvaryumu’nun etkisi olabileceğine dikkat çekildi. DHMİ konuyla ilgili olarak araştırmalara başladı.



Yazının Devamını Oku

Havacılığın kuralları 11 Eylül’le değişti

11 Eylül 2011
Tarih 11 Eylül 2001’di. İlk defa, kaçırılan yolcu uçakları terör silahı olarak kullanılıyordu. Amerika’da hava trafiği üç günlüğüne durduruldu. Ve havacılık bu saldırılarından sonra bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olmadı

Tam 10 yıl önceydi. New York’tan gelen ilk haberde küçük bir uçağın İkiz Kuleler’e çarptığı bildiriliyordu. Birkaç dakika içinde işin rengi değişti. Kuzey Kule’ye çarpan uçağın Amerikan Havayolları’na ait bir Boeing 767 olduğu ortaya çıktı.

11 EYLÜL'ÜN 10. YILI / FOTOGALERİ

Tüm televizyonlar görüntüleri ekrana getirirken canlı yayında büyük bir şok yaşandı. Milyarlar televizyon başındayken United Havayolları’na ait Boeing 767 tam bu sırada Güney Kule’ye çarptı.

Yakın saatlerde Washington’da Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’a yine yolcu uçağıyla bir saldırı daha yapıldı. Dördüncü uçağın hedefi ise Beyaz Saray’dı. Ama yolcular ayaklandı ve uçak hedefine varamadan düştü.

Yazının Devamını Oku

Plastik uçak 787 yolculu sefere hazır

4 Eylül 2011
Gövdesi tamamen kompozit yani plastik malzemeden imal edilen ilk yolcu uçağı olan Boeing 787 Dreamliner, havacılık otoritelerinden onay aldı. İmalat ve sertifikasyon sürecinde üç buçuk yıl geciken imalatçı Boeing, ilk 787’yi Japon ANA Havayolları’na 25 Eylül’de teslim edecek Boeing’in kâbusu sonunda bitti. Yeni uzun menzilli yolcu uçağı 787 Dreamliner, test ve sertifikasyon sürecini 39 aylık gecikmeyle tamamladı. Amerikan FAA ve Avrupalı EASA havacılık otoritelerince 26 Ağustos’ta ortak sertifiye edilen uçak, yolcular tarafından merakla bekleniyor. İki farklı modeli olan 787’nin koltuk kapasitesi 210-290 arasında değişiyor. /images/100/0x0/55eb4c84f018fbb8f8b84257
Uzun yıllar imalat hattında kalan orta-uzun menzilli 757 ve 767 serisi yerine Boeing 2000’li yılların başında bir çalışma başlattı. Önce ‘Sonic Cruiser’ adı verilen bir proje ortaya çıktı. Klasik yolcu uçaklarından çok farklı görünüme sahip Sonic Cruiser, yüzde 15 daha hızlı olacak, yüzde 20 yakıt tasarrufu sağlayacaktı.
Aslında bu proje, 787’nin gizlenmesi amacıyla yaratılmıştı. İlgiyi farklı yöne çeken Boeing, tüm mühendislerini havacılıkta bir ilki başarmaya odaklamıştı. Önce 7E7 olarak adlandırılan uçağın tüm gövdesi, kompozitten imal edilecekti. İş jetlerinde denenen bu teknikle gövde yüzde 30 hafifletilecek, böylece yeni teknolojilerle çok ciddi yakıt tasarrufu sağlanacaktı. Hazır olarak gelecek ön, orta ve arka gövde kısa süre içinde monte edilerek hızlı bir imalat planlanmıştı.

KOMPOZİT BAŞA DERT OLDU

Ocak 2005’e gelindiğinde ilk sipariş Japon ANA Havayolları’ndan alındı. Artık proje resmi olarak 787 adını taşıyacaktı. Çift koridorlu uçakta kısa sürede büyük bir satış başarısı yakaladı. Havayolları 787 almak için sıraya girdi. Birkaç ay içinde sipariş sayısı 600’ü buldu. Bu, havacılıkta bir satış rekoruydu.
Rakip Airbus, A380’deki gecikmeler ve ilgi görmeyen A330’dan geliştirilen modelle hayal kırıklığı yaşarken adeta patlayan 787 satışları Boeing’in yüzünü güldürüyordu./images/100/0x0/55eb4c84f018fbb8f8b84259
Ancak her iddialı havacılık projesinde olduğu gibi çok yeni teknolojiler imalatçının başını yavaş yavaş ağrıtmaya başlıyordu. Havacılık otoriteleri kompozit gövde için yeni bir sertifikasyon süreci hazırlıyordu.
Boeing’e parça üreten destekçilerse yüksek kalite ve işçilik gerektiren kompozit malzemeye alışmaya çalışıyordu. Dünyanın bir çok yerindeki kompozit fabrikaları Boeing için çalışmaya başladı. Bu yüzden kompozit gövdeli bisiklet bile bulmak zorlaştı. Kompozit tenis raketlerinin fiyatları fırladı.
Boeing, söz verdiği gibi Amerikan takvim sistemi 787’yi gösterirken yani 7. ay temmuzun, 8. günü, 2007 yılında ilk uçağı fabrikadan çıkarttı. Ama birkaç ay sonraya planlanan ilk uçuş bir türlü gerçekleşmiyordu. Özellikle İtalyan Alenia tarafından üretilen parçalarda imalat hataları bulunmuştu. Binlerce parça atıldı. Üretim teknikleri gözden geçirildi. Bu sırada gövdede bazı noktalarda güçlendirme yapılması gerektiği ortaya çıktı. Yeniden yapılacak tasarım çalışmaları nedeniyle teslimat süresi yine uzayacaktı.
Boeing’in zarar hanesini giderek büyütüyordu. Her gecikme, çok sayıda yöneticinin de kellesini götürüyordu.
Sorunlar yavaş yavaş çözülürken ilk uçuş yapıldığında tarihler 15 Aralık 2009’u gösteriyordu. Boeing, kompozit gövdeyle bir risk almıştı. Test uçuşları sonrasında yakıt tasarrufu, sessizlik, menzil gibi konularda başarı yakalanmıştı. Ancak imalatta bu kadar zorlu bir süreç beklenmemişti.
Rakip Airbus ise 787’ye karşı çıkardığı A350XWB’de daha az riske sahip panel teknolojisini benimsemişti. Yani metal ve kompoziti bir arada kullanma yolunu seçmişti.

HAVADA YANGIN

Test uçuşları sürerken 9 Kasım 2010’da Teksas’da inişe gelen uçağın kabininde yangın çıktı. 2 numaralı test uçağı Teksas’ta Laredo Havalimanı’na acil iniş yaptı. Yapılan araştırmada yangına arka bölümdeki test ekipmanlarının neden olduğu tespit edildi. Bu olay, yeni gecikmelerin de habercisiydi.
Sertifikasyon sürecinde en korkulan konuların başında yıldırım geliyordu. Kompozit malzemenin iletkenliğinin metale göre 1000 kat daha düşük olması, bu testler sırasında 787’nin nasıl bir performans göstereceği merakla bekleniyordu. Özel laboratuarlarda gerçekleştirilen testler sonrasında kompozit gövde geliştirilen iletken sistem sayesinde yüksek başarı yakalandı. Yıldırım isabet ettiğinde oluşan binlerce voltluk akım, sistemlere hasar vermeden uçağı terk edebiliyordu.
Yaklaşık üç buçuk yıl süren test ve sertifikasyonu tamamlayan Boeing, 26 Ağustos’ta 787’nin yolcu taşıma sertifikasını aldı. 25 Eylül’de ilk uçak ANA Havayolları’na teslim edilecek.

ZARAR 1000 UÇAKTA ÇIKACAK

Boeing yöneticileri 787’nin bu gecikmesinin maliyetini tam olarak açıklamasa da zararın 3-4 milyar dolar civarında olduğu belirtiliyor. Uluslararası finans kuruluşları, zararın yaklaşık bin uçak imalatının ardından çıkabileceği konusunda hem fikir. 2013’ten itibaren ayda 10 adet 787 imal edecek Boeing, zararı 7-8 yıl içinde sıfırlayacak.

TUVALETE TAHARET MUSLUĞU/images/100/0x0/55eb4c84f018fbb8f8b8425b

Japon ANA Havayolları, deneme seferlerinin ardından ilk ticari uçuşunu kasımda Tokyo-Frankfurt arasında gerçekleştirecek. Öncesinde 27 Ekim’de Hong Kong’a tanıtım seferleri yapılacak. Yeni bir kabin dizaynında 787’nin en çok ilgi çeken yeriyse tuvaletleri olacak. Uzakdoğu kültürünü kabine yansıtan ANA, kadınlar için özel tuvalet tasarımı yaptı. Daha büyük olan bu tuvaletlerde ayrıca taharet musluğu da bulunuyor. Yolcu uçaklarına ilk defa uygulandı. Kabin basıncı normal yolcu uçaklarında 2 bin 300 metreyken, kompozit yapı nedeniyle 787’de bu 1800 metreye indirildi. Yolcular uzun uçuşlarda böylece daha az yorulacak. Vücuttaki su kaybı da azaltılacak.

YAKITI ADETA KOKLUYOR

787’nin iki farklı modeli imalatta. 787-8, 210 yolcuyu 15 bin 200 kilometreye götürebilecek. Gövdesi uzatılan 9 modelindeyse yolcu kapasitesi 290’a çıkıyor. Menzil 15 bin 750 kilometre. Seyir hızıysa en fazla saatte 954 kilometre. Uçak çok hafif kompozit gövdesi ve yeni motorlarıyla yüzde 20 yakıt tasarrufuna sahip. Şu ana kadar imal edilen en sessiz yolcu olan 787 için Boeing 290-310 koltuklu 10 serisi üzerinde çalışıyor.

Air Astana’ya özel boyama/images/100/0x0/55eb4c84f018fbb8f8b8425d

Kazakistan’ın milli havayolu şirketi Air Astana, ülkenin bağımsızlığının 20’nci yıl dönümünü özel bir boyamayla kutluyor. Air Astana, bu yılın ilk yarısında taşıdığı yolcu sayısını yüzde 18.7 artırdı. Havayolu, yıl sonunda Hong Kong seferlerine başlıyor.

449 Euro’ya Amerika

Alman Lufthansa Havayolları, 6 Eylül’e kadar bilet alan yolcularını ekonomi sınıfı, vergi ve harçlar hariç Chicago, Philadelphia, Toronto ve Montreal’e 499 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuruyor.

Air France/KLM, Güney Amerika ve Karayipler’e vergiler dahil, hizmet harçları hariç 765 Euro’dan başlayan fiyatlar sunuyor.
Yazının Devamını Oku