İki ay önce kokpitte seks skandalıyla zor günler geçiren Hong Kong merkezli Cathay Pacific Havayolları’nın imajı, şimdi de uyuyan kaptan pilot fotoğrafıyla sarsıldı. Havayolu şirketi yeniden güvenilirliği sağlamak amacıyla daha geçen hafta yeni bir reklam kampanyası başlattı. Hazırlanan filmlerde kabin memurundan pilotuna personelinin kişisel hikayeleri anlatıldı.
Kampanyanın başlamasından bir gün sonra internete düşen fotoğraf, havayolunu zor durumda bıraktı. Airbus A340 filosunda görev yapan ikinci pilotun kişisel blogunda yayınlanan fotoğraf sonrasında Cathay Pacific soruşturma açtı. Ancak bu soruşturmanın nedeni kaptan pilotun kokpitte uyuması değildi. Havayolu, kurallar gereği pilotların kokpitte dinlenebileceğini belirterek soruşturmanın kokpitte izinsiz çekim yapılması ve kaptan pilotun rızası dışında fotoğrafın yayınlanmasıydı.
UZUN UÇUŞLAR
Uzun menzilli, çift koridorlu uçaklarda pilotların dinlenmesi için ‘crew rest’ olarak adlandırılan özel odalar bulunuyor. Zaten sekiz saati veya dört ayrı zaman diliminin geçildiği uçuşların ekipleri üç pilottan oluşuyor. Uçuş görev süresi 16 saatin üzerinde ise pilot sayısı dörde çıkıyor. Pilotlar iniş-kalkış veya uçuşun kritik anları dışında dönüşümlü olarak bu odada dinleniyor.
Tek koridorlu, orta menzilli bir yolcu uçağında havacılık kuralları gereği pilotlar en fazla 10 saat uçabiliyor. Görev alış ve bitiş saati yani toplam mesaileri en fazla 14 saate ulaşıyor. Bu uçaklarda pilotlar için ‘crew rest’ olarak adlandırılan dinlenme bölümü yok. Uçuş ekibiyse iki pilottan oluşuyor.
Tüm bu süre boyunca pilotların sadece uçaklarına konsantre olması neredeyse imkansız. Uçuş sırasında, kimi zaman yemek yemek, uçuş hazırlığı yapmak veya dinlenme amaçlı dönüşümlü istirahat ediyorlar. Bu, havacılık otoritelerinin hazırladığı kurallarda ve havayollarının Uçuş Operasyon Manuelleri’nde de yer alıyor.
Tolga ÖZBEK
İmalatçı olarak, 20 yılda kaç uçaklık pazar oluşacağı konusunda tahminler yayınlıyorsunuz. Projeksiyonunuzda Türkiye’nin gelişimini nasıl görüyorsunuz? - Türkiye gerçekten bir büyüme makinesi. Küresel bakış raporumuz, gelişimdeki istikrarın süreceğine işaret ediyor. Önümüzdeki 10-15 yılda Türkiye’nin 100’ü geniş gövdeli 500 yeni uçağa ihtiyacı var.
Türk Hava Yolları, büyük sınıfta uçak bakıyor. Önerdiğiniz iki katlı A380, 550 yolcu kapasiteli. THY bu uçağı doldurabilecek kapasitede mi?- Ben, THY’nin şu an bile böyle büyük bir uçağı rahatlıkla doldurabileceğine inanıyorum. THY Genel Müdürü Temel Kotil ve ekibi iyi çalışıyor. Diğer taraftan İstanbul mükemmel bir merkez oldu. Biz A380’i büyük kentleri birbirine bağlaması için tasarladık.
THY ile uçtunuz mu? - Tabii ki uçtum. Gayet iyi bir havayolu. Yeni uçaklarında başarılı bir kabin tasarımı yaptılar. Zaten yolcu uçağa bindiğinde önce kabine bakar.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ/ FOTO GALERİ
TÜRKİYE KENDİ YOLCU UÇAĞINI YAPABİLİR
Türkiye yolcu uçağı üretmek de istiyor. Airbus’ın başkanı olarak Türkiye’ye ne önerirsiniz?- Öncelikle bu Türkiye’nin projesi. Benim bir önerim olmaz. Artık pazara yeni oyuncular giriyor. Brezilya ve Kanada’daki imalatçıların yanı sıra Rusya, Hindistan ve Japonya’dan çok farklı projeler geliyor. Havayolu uçaklarında Boeing’le oluşturduğumuz iki kutuplu yapı kesinlikle bitecek. Türkiye’ye gelince, TAI (Türk Havacılık ve Uzay Sanayi) uzun yıllardır ortağımız. Adım adım ilişkimizi geliştirdik. Şu an bizim hem askeri hem de sivil projelerimizde risk ortağımız. Türkiye bu işe girebilir ama bizden bir destek beklediklerini zannetmiyorum.
Kaskın önünde 3D gözlüğü vardı. Bir sahneye çıktım. Sistemi çalıştırdılar. İnanılmaz bir yerdeydim. Airbus’ın detaylarını çok gizli tuttuğu A350XWB (Extra Wide Body - Ekstra Geniş Gövde) uçağının çıplak gövdesinin içine girmiştim. Kendimi adeta geçmişin efsane televizyon dizisi ‘Uzay Yolu’ndaki Kaptan Kirk gibi hissediyordum.
Uçağın metal iskeletinin içinden yüzlerce metre kablo ve boru geçiyordu. Her kablo demetini izleyerek bir başlangıç ve sona ulaşabiliyordum. ‘Görün, inceleyin ve dokunun’ diyorlardı ama bunu sadece sanal ortamda yaptırıyorlardı. Bu yeni ve henüz imalatın başlangıcındaki uçakla ilgili bilgilerin büyük kısmı sırdı. Mühendisliğin doruğundaki uçağın sanal yapısında gördüklerimi aklıma kazıyabilirdim ama bir fotoğraf, bir görüntü şansı yoktu. Aklım, aklımın aldığı kadarı ile yetinecekti. Bu sanal dünyanın arka yüzünü de görmeme izin verdiler. Bir perdenin gerisinde derinlikleri yaratan, sistemin hareketini sağlayan bir odada dolaştım. Ne projeksiyonlar standarttı, ne de bilgisayarlar. Hepsinin arasında kurulan teknoloji köprüsü öyle aklın alacağı, hele saklayabileceği cinsten değildi.
A 350 AIRBUS/ FOTOGALERİ
DÜNYANIN YENİ UÇAĞI
Geçen hafta Seattle’da Boeing’in Everett üssünde kompozit, bir tür plastik gövdeli uçağının Japon ANA Havayolları’nın teslimine katılmıştım. O uçağında daha basit sanal ortamdaki yapısı ile çok yıllar önce tanışmıştım. Bu kez Airbus A350XWB yani Ekstra Geniş Gövde uçağı ile sanal ortamda ve birkaç imal edilmiş büyük parçasına dokunarak tanıştım. Uçak, 787’den farklı olarak gövdesi bir kompozit-bir metal levhadan oluşacaktı. Yani tümü kompozit olmayacaktı. Ama Airbus uzmanları, bu yapısallıkta bile 787’den daha fazla kompozit kullanıldığını söylüyorlardı.
Çok heyecan verici bir yapı ile karşı karşıya geldim. Sırların aralanmış olanları bile mühendisliğin doruk noktasıydı.
A350’nin imalatının tamamlanması, sertifikasyon işlemlerinin bitirilmesi ve ilk müşteriye teslimi 2013 sonunu bulacaktı. Hazırlık dönemi ağır gibi ama müthiş bir hızla ilerliyordu. Bu aşamada yapılacak bir hata bütün programı altüst ederdi. Airbus mühendisleri yola çıkarken, Boeing’in tam üç buçuk yıl geciken tümü kompozit uçağı 787 başta olmak üzere, büyük bir ticari başarı sağlamış olan 777 ve 747-8 uçaklarını tek bir uçakla vurmayı hedeflemişlerdi. İki uçak imalatçısı arasındaki rekabet aslında mehter başının adımları gibiydi. Bazen bir ileri, bazen bir geri...
OLABİLDİĞİNCE GENİŞTİ
Akrobasi dendiğinde akla yüksek performanslı askeri jetlerle uçan ekipler gelir. Yerçekimine meydan okuyan gösterilerde pilotlar, estetikle havacılığı bir araya getirir.
Amerikan Thunderbirds, İngiliz Red Arrows veya Türk Yıldızları’nın ortak noktası aslında hava kuvvetlerine ait gösteri konusunda uzmanlaşmış filolar olmasıdır. Çünkü bu iş pahalıdır. Ekibin eğitim uçuşları, gösterileri, farklı ülkelere gidip-gelmesi ciddi bütçelere sahiptir. Bu nedenle de pek fazla sivil akrobasi ekibi yoktur. Mevcut sivil ekipler bu nedenle jetlere göre daha düşük uçuş maliyetlerine sahip pervaneli uçakları tercih eder.
BREITLING JET TEAM / FOTOGALERİ
Havacılıkta bu geleneği yıkan, İsviçreli saat üreticisi Breitling oldu. Havacılar için özel saat modelleri tasarlayan şirketin sekiz yıldır sponsorluğunu üslendiği Breitling Jet Team, dünyanın en hızlı sivil akrobasi ekibi. Saatteki hızı 910 kilometreye çıkan yedi adet L-39C uçağı kullanan ekip, ilk kez Türkiye’ye geliyor.
22 DAKİKALIK UÇUŞ
16 Ekim’de özel izinle havalanacak yedi uçak, Haliç semalarında 22 dakika boyunca uçacak. Herhangi bir acil durum için havadan ve denizden arama-kurtarma ekipleri hazır bekleyecek.
Gösteri paketi 10 hareketten oluşuyor. Loop adı verilen takladan yedi uçağın ayrı yönlere ayrıldığı ‘bomba gülü’ne kadar farklı hareketler yapılacak. Uçuş sırasında pilotlar pozitif 8G çekecek. Yani vücut ağırlıklarının sekiz katı güçle adeta fırlatma koltuklarına mıhlanacak. Negatif 2 G’deyse vücutlarındaki kan beyne hücum edecek. Ama yüksek tecrübeleri ve eğitimleriyle uçuş emniyetini bozmadan gösterilerini yapacaklar.
- Havayolu yolcusundaki sayı hızla yükseliyor. Hedefteki yolcu sayınız nedir?- Türkiye’de havacılık, dünyanın çok üzerinde, ortalama yüzde 14 ile büyüyor. Geçen yıl tüm meydanlardaki yolcu sayısı ilk defa 100 milyonu geçti. Şimdi hedef 200 milyon. Büyümenin bu hızla devam etmesini bekliyoruz. 2014’te 200 milyon yolcuyu geçeceğimizi tahmin ediyoruz.
- Hava trafik kontrolörleri Atatürk Havalimanı’nda trafik rekoru kırdılar. Nasıl bir organizasyon yaptınız?- Türkiye’nin dışa açılan en büyük kapısı Atatürk Havalimanı’nda 4 Eylül günü 1069 uçağa hizmet verdik. Yani her 80 saniyede bir uçak kalktı-indi. Ortak karar alma mekanizmasını oluşturduk. 05/23 pistinin uzatılması gibi fiziksel iyileştirmelerin de olumlu etkisi oldu. Bu rakam artacak.
ASKERİ ALAN ATATÜRK HAVALİMANI’NIN PARK SORUNUNU ÇÖZER
- Atatürk Havalimanı’nda fazla kullanılmayan askeri arazi var. Burayı almak için çalışıyorsunuz ama bir türlü sonu gelmedi. - Bu alan ile Atatürk Havalimanı’nın uçak park yeri sıkıntısını ortadan kaldıracağız. Ama inisiyatif sizde değilse, farklı kurumların birbirleriyle koordinasyonu söz konusuysa gecikmeler olabiliyor. Görüşmeler yapıldı, mutabakat sağlandı. Protokol imzalanma aşamasında. Arazinin devrini bekliyoruz.
BÜTÜN TERMİNALLER BENİM ÇOCUKLARIM
- Genel müdür olarak en çok hangi terminali seviyorsunuz?- Bütün terminaller benim çocuklarım. Eski devlet yapıları gibi sıradan, tek tip binaların yerine daha modern, ora ile özdeşleşmiş, özgün binalar yapıyoruz. Hizmetteki Sivas, Erzincan, Hatay’ın yanı sıra şu an inşaatı süren Kars ile ihaleleri yapılacak Konya, Balıkesir Körfez, Mardin tamamlandığında göreceksiniz ki, o yöreye modern bir kimlik kazandıracak terminaller olacak. Yolcu İstanbul’da, Ankara’da yaşadığı konforu diğer yerlerde de bulacak. Çukurova tümüyle özel olacak. Adana’ya 15, Mersin’e 20 kilometre mesafede.
TEPEMİZDE 3 BİN 500 UÇAK VAR
Tolga ÖZBEK
Dünyanın en büyük tematik akvaryumu, İstanbul’da binlerce çeşit deniz canlısını meraklılarla buluşturuyor. Yılda iki buçuk milyon kişinin gezmesi beklenen akvaryumun sakinleri arasına bölgedeki kuşlar da bulunuyor. Arıtılmış sudaki organik besinleri ve balık atıklarını keşfeden kuşların yeni yuvası, 05-23 pistinin Marmara Denizi üzerindeki yaklaşma hattı oldu.
KUŞLAR UÇAKLARA KARŞI / WEB TV
Son aylarda iniş ve kalkışta kuş çarpma olaylarındaki artış nedeniyle THY, Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) önlem alınması için yazı yazdı. Olaylarda İstanbul Akvaryumu’nun etkisi olabileceğine dikkat çekildi. DHMİ konuyla ilgili olarak araştırmalara başladı.
Tam 10 yıl önceydi. New York’tan gelen ilk haberde küçük bir uçağın İkiz Kuleler’e çarptığı bildiriliyordu. Birkaç dakika içinde işin rengi değişti. Kuzey Kule’ye çarpan uçağın Amerikan Havayolları’na ait bir Boeing 767 olduğu ortaya çıktı.
11 EYLÜL'ÜN 10. YILI / FOTOGALERİ
Tüm televizyonlar görüntüleri ekrana getirirken canlı yayında büyük bir şok yaşandı. Milyarlar televizyon başındayken United Havayolları’na ait Boeing 767 tam bu sırada Güney Kule’ye çarptı.
Yakın saatlerde Washington’da Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’a yine yolcu uçağıyla bir saldırı daha yapıldı. Dördüncü uçağın hedefi ise Beyaz Saray’dı. Ama yolcular ayaklandı ve uçak hedefine varamadan düştü.