Uğur Cebeci

Rötar isyanı

29 Ağustos 2015

Bugün Türk Havacılığı havalimanları yanlışları yüzünden kıvranıyor.Uçuşlar gecikiyor, yolcular perişan oluyor. Bağlantılar kaçıyor, sefalet giderek büyüyor.

Bütün bu günahın günahı Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) ait. Sabiha Gökçen için ise faturanın kesileceği yer Savunma Sanayi Müsteşarlığı.
Yaz ortasına onarım planlayan, kışı ‘kış uykusunda’ geçiren DHMİ, sanki dünyada soğukta, yağmurda bir onarım yapılamazmış gibi saçma bir şeyin arkasına sığınıyor.
Bozulan apronlar, pistler mutlaka yazın, en yoğun sezona uzanan zamanlara kayıyor. DHMİ üst geçişlerden aldığı parayı hazineye devredip sistem içinde ‘yağ’ çekeceğine havacılığa yatırsa, yeni teknolojileri uygulasa bugün Türkiye’nin havacılığı sıkışmazdı.
Saçma kurallarla terminal binalarının projelerini kendisi çizdirip sonrada bunları ihale ettiği firmalara dayatması yüzünden DHMİ hata üstüne hata yapıyor. Örneğin Atatürk Havalimanı Dış hatlar terminalinde gate’lere yani kapılara giden koridor belki birkaç katı geniş yapılabilirdi. Ama gittiler daracık bir koridor yapılmasını hükmettiler. Arazi vardı, para da vardı. Cahillik, planlamaları 10-15 yıla göre yapma alışkanlığı bugünlerin sıkıntına gelinmesine yol açtı.

KAMULAŞTIRMA İŞİ SALLANDI

Yazının Devamını Oku

Uçarken ne kadar radyasyon alıyoruz?

22 Ağustos 2015
Yerden yükseldikçe, daha fazla kozmik radyasyona maruz kalıyoruz. Uçağın hangi bölümünde radyasyon oranı düşük?

Güneş ve uzay kaynaklı kozmik radyasyon, ışık hızına yakın, yani saniyede 300 bin kilometre hızla ilerliyor.

Uzayı kat ederek dünyaya ulaşıyor. Ama atmosfer süzgeç görevi görüyor.

Kozmik radyasyonu engelleyerek yeryüzünü etkilemesini önlüyor.

Yüksek irtifalarda atmosfer katmanının daha ince olması nedeniyle, radyasyon tam süzülemiyor.

Yazının Devamını Oku

O delik uçaklara nefes aldırıyor

16 Ağustos 2015
Uçağa bindiniz. Pencere kenarında oturuyorsunuz. Dışarı bakarken, camda küçük bir delik gördünüz ve merak ettiniz. Havacılıkta ona ‘nefes alma deliği’ deniliyor

Yolcuların yüzde 60’i gibi pencere kenarını tercih ettiniz. Etrafı seyrederek uçmak istiyorsunuz.

Camdan bakarken alt tarafta yer alan küçük bir delik hemen dikkatinizi çekebilir.

Yolcu uçaklarının camları farklı katmanlardan oluşur.

Dış yüzey, uçağın gövdesiyle birlikte basınç farkına karşı durur.

Yazının Devamını Oku

Mutlu şehrin mutsuz kapısı

9 Ağustos 2015
Sinop’un nüfusu 40 bin. İstanbul’da 400 bin Sinoplu var. Uçaklar, yaz-kış yüksek dolulukla bu şirin kente uçuyor. Ama ya terminal?

Sinop’a karadan gitmek isteseniz, İstanbul’dan mesafe 650 kilometre.

Atatürk Havalimanı’ndan ise her gün sefer var.

Karadeniz kıyılarını seyrede seyrede 1 saat 15 dakikada Sinop’a varıyorsunuz. Şehir üzerinde tur atıp inişe geçiyorsunuz...

Sinop Havalimanı, Amerikalıların 1950’lerde kurduğu askeri üssün personelini taşımak için yapılmış küçük bir meydandı.

Yazının Devamını Oku

Türbülans artacak mı, azalacak mı?

2 Ağustos 2015
Uçuş korkusunu oluşturan en büyük nedenlerden biri de havada yaşanan türbülans. İklim değişikliği ile birlikte türbülans artacak mı? Türkiye’de durum ne olacak? Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu cevapladı.

Ortalamanın üzerinde sıcaklar, aşırı rüzgâr veya kışın yaşanan dondurucu soğuklar...

Meteorolojik bir değişimden geçiyoruz.

Baharlar kısalırken yaz uzuyor. Bir bakıyorsunuz bir yıllık yağış saatler içinde düşüyor. Sonrası ise kuraklık.

Bu durum türbülansa da etki ediyor.

Yazının Devamını Oku

Büyük bagaja 5 bin TL ceza

26 Temmuz 2015

Yolcuların yüzde 70’i, boyutu veya ağırlığı ne olursa olsun bagajını yanından ayırmak istemiyor. Havayolları da kabine alınacak bavulların belli bir ağırlık ve boyutu geçmemesini istiyor. Neden kurallar bu kadar sıkı?

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ilk defa bir havayolu şirketine kabine belirlenen ölçülerden daha büyük bagajı taşıdığı ve yeterli emniyet tedbirini de almadığı için 5 bin TL ceza kesti. Her kalkış öncesinde acil durum kuralları yolculara hatırlatılır. Bunlar arasında yolculardan kabine aldıkları bagajın baş üstü dolaplarına koyması veya önlerindeki koltuğun altına yerleştirilmesi istenir.
Yanınızdaki boş koltuğun üzerine bıraktığınız veya kucağınızda tuttuğunuz çanta için sizi kabin memurları uyarır. Bunları önünüzdeki koltuğun altına koymanızı veya baş üstü dolabına yerleştirmeniz istenir. Hemen üzerinizdeki dolapta yer yoksa kabin memuru çantanızı alır ve size kemer ikaz lambalarının sönmesinin ardından geri götürmek üzere boş olan bir dolaba bunu yerleştirir.
Neden böyle bir uygulama yapıldığını hiç merak ettiniz mi? Acil durumda, örneğin bir çarpma anında veya pistte çok sert bir frenlemede fizik kuralları devreye girer. Emniyeti alınmamış çanta, ağırlığının kat ve kat fazlası güçle savrulur gider. Serseri bir mayın gibi vuracağı yer de belli değildir. Çarptığı yolcuları yaralar, hatta öldürür. Siz yolcu olarak kemer takarak hayata tutunursunuz. Emniyeti alınmamış yani öndeki koltuğun altına veya dolaba konulmayan başıboş çantalar acil durumda ölüme sebebiyet verebilir.


Yazının Devamını Oku

Karşılıklı oturur musunuz?

19 Temmuz 2015
Havayolları kabine daha fazla koltuk koymanın, yolcular da haklı olarak daha az ödeyip yüksek konforu yakalamanın peşinde. İki olmazı yeni kabin tasarımı nasıl bir araya getirecek?

Bir dönem bazı havayollarının ‘business class’ kabininde, bazı şirketlerin de ekonomide birkaç sırada uyguladıkları karşılıklı oturuma sahip koltuk tasarımı artık tüm uçağa yayılıyor. Fransız koltuk imalatçısı Zodiac’ın başvurusu geçen günlerde Avrupa Patent Ofisi’nden onay aldı.
Tasarım, yolcu başına 10 santimetre ekstra alan sunarken uçağın koltuk kapasitesini de yüzde 16 artırıyor. Yolcu için ‘ekstra alan’, havayollarına da daha fazla gelir sunacak tasarımı ilk hangi şirketin uygulayacağı merakla bekleniyor.
Normalde tek koridorlu uçaklarda bir sırada iki üçlü yani toplam altı koltuk bulunuyor. Bu tasarımda, koltuk sayısı 3+4’le toplam 7’ye yükseltiliyor. Üçlüde iki yolcu öne, biri geriye bakıyor. Diğer taraftaki koltukta ise ikişer koltuk öne, diğer ikisi de arkaya bakacak şekilde tasarlanmış.


Akla gelen sorular


Tahliyede ne olacak? En önemli konuların başında acil durumlarda yapılan tahliye geliyor. Zodiac yetkilileri, artan kapasiteyle acil çıkış kapı sayısının artırılacağı ve yolcuların iyi yönlendirilerek kapıdan çıkabileceğine dikkat çekiyor.

Ters oturunca uçak tutar mı?

Yazının Devamını Oku

Uçaklar ne kokar?

12 Temmuz 2015

Daha yolcu köprüsündeyken uçağın kokusu burnunuza gelir. Kimi zaman girişte yeni ısıtılan bir yemeğin veya taze bir kahve kokusu alırsınız. Sizin bindiğiniz uçak ne kokuyor?

Aslında her uçak tipinin farklı kokusu vardır. Bu koku değişik kombinasyonların bileşimidir. Koltuktaki deri veya kumaş kaplamalar, dekoratif malzemenin kokusu bir araya gelir. Buna elektronik cihazların kendine has kokusu eklenir. Kokunun ‘sosları’ ise sistemlerde kullanılan hidrolik ve tabi ki uçak yakıtı kerosendir. Kullanılan farklı malzemeler, hatta havayolu şirketine göre bile koku farklılaşır.
Uçakların havalandırma sistemlerine hava motordan verilir. Bu nedenle uçak motor çalıştırırken farklı bir koku gelebilir. Küçük, tek motorlu uçakların, helikopterlerin, özellikle de Sovyetler döneminde imal edilen uçakların ise çok farklı kokuları vardır. Bunun nedeni farklı malzeme kullanımının yanı sıra başta boya olmak üzere içerdiği farklı kimyasallardır.

KOKUYLA PAZARLAMA


Yazının Devamını Oku