Uğur Cebeci

99 Euro’ya Bari’ye uçun

10 Mayıs 2015

THY’nin İtalya’da açtığı 10’uncu nokta, çizmenin topuğundaki Bari kenti oldu. Keyifli bir hafta sonu için Bari sizi bekliyor.



İstanbul’dan kalkıyorsunuz, 1 saat 35 dakika sonra Güney İtalya’nın ikinci büyük kenti Bari’ye iniyorsunuz. THY, seferlere 28 Nisan’da başladı. Ama uçuşlar daha ilk seferden doldu.
Sahiliyle İzmir’e çok benzetilen Bari’ye ben de uçtum. Kaptan Pilot Korhan Köseoğlu’nun mükemmel anonsları ile adeta iç hat gibi 1 saat 35 dakikada Bari’ye indik. Havalimanından şehir merkezi taksiyle yaklaşık 20 dakika. 25 Euro ödeyip kent merkezine geliyorsunuz.
Bari kompakt bir kent. Eski ve yeni şehir merkezleri birbirini ezmeden bazen bir sokak bazen de dev bir meydanla birbirinden ayrılmış.
Gelir gelmez kendinizi sahil yoluna atın. Adriyatik Denizi’nin kokusu ve rüzgârı bir anda tüm yorgunluğunuzu alacak. Yürümeye devam edin. Tiyatro binasını sonra da eski şehir merkezine göreceksiniz. Burada bir mola verin.

Yazının Devamını Oku

İnişte Vorteks tehlikesi

4 Mayıs 2015

Geçen hafta bir uçağın inişe hazırlanırken motorunun alev alması, vorteks tartışmalarını beraberinde getirdi. Uçağın arkasındaki girdaplı hava yani vorteks nedeniyle
bugüne kadar 59 uçak kazasının yaşandığını biliyor muydunuz?

Türk Hava Yolları uçağının kanat ve motor vurmasının ardından yaptığı acil inişle ‘vorteks’ gündeme oturdu. Ardından da ‘vorteks’ tartışması başladı. Kuyruk rüzgârı türbülansı olarak da bilinen vorteks, gerçekten bu kadar etkili mi? Yoksa sert iniş pilotaj hatası mı? Kuşkusuz bu soruların cevabını kaza kırım ekibinin hazırlayacağı bilimsel rapor ortaya koyacak.
Uçaklar da tıpkı bir kıçtan takma sürat motorunun çok belirgin şekilde arkasında bıraktığı çırpıntılı su izi gibi hava girdapları bırakarak ilerler. Hava filelerinin kırılıp dağılmasıyla oluşan anaforlar içe doğru kıvrılarak dağılır. Sakin havada vorteks olduğu yerde uzun süre kalır. Dağılmadığı için de arkadan gelen uçağa adeta şamar gibi çarpar.
Genellikle de anafor içe doğru kıvrıldığı için sağa veya sola sert bir yatış meydana getirir. Çok ani meydana gelen bu olayda pilotların uçağı kurtarabilecek zamanları kalamayabiliyor. Pilotlar bunu hissettiği anda pas geçerek kaçınabiliyor.
Ancak ciddi vortekslerin etkisinden kurtulmak çok da kolay değil. Bunu önlemek için ağır yani vorteksi çok olan bir uçakla arkasından gelen tek koridorlu 737 veya bu olaydaki gibi A320 tipi bir uçak arasında en az dokuz kilometrelik uzaklık bırakılıyor. Veya kalkışlar beş dakika aralıkla yapılıyor.

Yazının Devamını Oku

* Captan is speaking...

20 Nisan 2015
Tam bir film seyrediyorsunuz ya da şarkıya konsantre olmuşsunuz. Tak... *(Kaptan konuşuyor...)

Bir anonsla her şey donuyor. Türkçe, İngilizce derken bir de uzayan anonsu beklemek insanın sinirini bozuyor. Neyse ki bu sorun artık azalacak...


THY uçaklarında uçuş öncesi, uçuş sırasında ve uçuşun bitiminde yapılan anonslar terbiye edildi. Sadeleştirildi, sayıları beşe kadar çekildi. Tabii arada türbülanslı bölgeler olduğunda yine ekstra anonslar yapılacak. Bir de ortak uçuşlarla ilgili anonslar, ‘code share’ olarak adlandırılan ortak seferlerde olacak. Ama dakika başı bir anons duymayacaksınız. Cümleler kısaltıldı, daha özlü hale getirildi. Uluslararası kuralları zorlamadan bu iş düzeltildi. Yani kabinde daha huzurlu bir ortam yaratıldı.

Genellikle pilotlar kötü anons yapıyorlar. Ara sıra tabii çok iyilerine de rastlanıyor. Ama çoğunlukla başı-sonu olmayan cümleler, uçuşla ilgili bilgi vereceğim derken sadece üzerinden geçilen ülkelerin adları anonsta yer alıyor. Zaten bir çok uçuşta ekranlarda hangi ülkelerin üzerinde geçileceği, uçulan rotalar görünüyor. Ama ilginç bir yerden geçilirken pilotların yaptığı anonslarda hoş oluyor. Örneğin “Aşağıda buzullar gözüküyor” gibi... İngilizce anonslar ise eskisine göre çok daha iyi. Pilotların İngilizce seviyelerinin yükseldiğini anlıyorsunuz. Ama şu ‘Sema açık’, ‘suhunet’ demiyorlar mı? İşte o zaman cinler tepeme çıkıyor. Gökyüzü, hava sıcaklığı gibi olması gerekenleri doğru söyleyenleri kutluyorum. Şu iyi bilinmeli ki, yolcu çok anonstan hoşlanmıyor. Her anons yolcuyu tedirgin ediyor. Yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu sanıyor. Uçuş korkusu yaşayanlarda da yaşamayanlar da bu böyle.
En iyisi, anonsların yumuşak bir tonda yapılması. Bazıları mikrofonu ağızlarına çok yaklaştırıyor, bazıları çok uzak tutuyorlar. O zaman anonslarda parazitler oluşuyor, anlaşılmıyor. Uzak tutulduğunda ses iyice uzaklara kaçıyor, yine anlaşılmıyor.

Neler yapılmalı?


Yazının Devamını Oku

Katanya’nın yolları taştan

12 Nisan 2015
İtalyan mafyasının ana üssü Sicilya Adası artık İstanbul’dan sadece iki saat uzaklıkta. İster kışın Etna’da kayak yapın, ister yazın denize girin.

Türk Hava Yolları’nın Boeing 737-700 tipi yolcu uçağı, çizmenin hemen altında, mafya aileleri ile ünlü Sicilya Adası’na son yaklaşma yapıyor. Sağımda zirvesi dumanlı Etna Yanardağı, altımdaysa geniş plajlar var.
Uçak, Sicilya’nın ana merkezi Katanya’nın (Catania) Fontana Rossa Havalimanı’na iniyor. Apronda birkaç charter şirketiyle Ryanair ve Easyjet’in uçakları duruyor. İstanbul’dan sadece iki saat uzaklıktaki Katanya’ya sabah erken saatte iniyorum. Beni, THY’nin Katanya Müdürü Bilal Çelik ve Bölgesel Ticaret Müdürü İsmail Edremit karşılıyor.


Adanın ünü hâlâ aktif bir yanardağ olan, 3329 metrelik Etna Dağı’ndan geliyor. Çıkan lavlar simsiyah taşlar oluşturmuş. Mendirekten evdeki merdiven basamaklarına, yollarda kaldırımlara kadar bu taşlar kullanılıyor. Etna’nın en son felaketi 1993’te yaşanmış ama iki haftada bir gri tozlar yanardağdan çıkıyor, Sicilya’ya dağılıyor. Bu toz binaları griye çevirse de toprağa bereket taşıyor. Doğal gübre olması nedeniyle İtalya’nın sebzesi-meyvesi burada yetişiyor. Hatta Almanlar tarlaları kapatıp patatesi toprağın altındayken satın alıyor. TIR’larla ülkelerine taşıyor.


Verimli toprakların ürünleri, pazarda kendini gösteriyor. İtalyanların adeta sokak şölenine dönen pazarlarında bir tarafta enginar, yapraklarıyla mangalda pişiyor. Biberler közleniyor. At eti satan kasaplar var.
Akdeniz’in temiz suları, Sicilya’nın geniş kumsalları ile burada birleşiyor. Havalar yeni ısınıyor ama enlem olarak Kıbrıs’ın biraz altında kalan Sicilya’da halk sezonu açmış. Denize giriyor.

Yazının Devamını Oku

Piller uçak mı düşürüyor?

5 Nisan 2015
Diz üstü bilgisayarlar, tabletler, cep telefonları… Yanımızdan ayırmadığımız tüm bu elektronik cihazlar lityum iyon batarya ile çalışıyor. Bu piller ne kadar riskli?

Amsterdam KLM Havayolları’na ait bir uçaktaki yolcunun kabin çantasına koyduğu lityum iyon pil, bir anda yanmaya başladı. Baş üstü bagaj bölümünden çıkan dumanlara ilk müdahale kabin memurlarından geldi. Yangın büyümeden söndürüldü. Büyük şans eseri uçak henüz yerdeydi. Olay sorunsuz atlatıldı.
Elektronik aletleri uzun süre kullanılmasını ve yüksek performanslarını lityum iyon bataryalara borçlu. Bu piller nadir de olsa aşırı ısınmayla yanmaya başlıyor. Lityum iyon pillerin neden olduğu ilk kaza, 2010’da meydana geldi. Dubai’den kalkan UPS’e ait Boeing 747-400 kargo uçağının yükü lityum iyon bataryaydı. Pilotlar kalkıştan kısa bir süre sonra yangın ikazı aldı. Dubai’ye geri dönmeye çalıştılar ancak başaramadılar. Uçak havada yandı ve düştü. Bu olayın ardından gözler pillere çevrildi. Boeing 787 uçakları da elektrik sisteminde kullanılan lityum iyon bataryalar nedeniyle sorun yaşadı.


Nasıl taşınmalı?


- Havayolu şirketleri yolcularından lityum iyon pilleri elektronik aletlerden ayırıp kabin bagajlarında taşımasını istiyor.
- Yolcu başına en fazla iki bataryaya izin veriliyor.

Yazının Devamını Oku

Kokpit kapıları yeniden tasarlanmalı

29 Mart 2015
İkinci pilotun intiharı ile yaşanan Germanwings olayı, kokpit kapı tasarımlarının yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Kapı dışarıdan nasıl açılabilir?

Germanwings uçağında kaptan pilot kokpitten çıkıyor. İçerideki diğer pilot muhtemel bir psikolojik sorun yaşıyor. Kapıyı kilitliyor ve uçağa alçalma komutu veriyor.
Dışarıdaki yani kabin önündeki pilot kapıyı tekmeliyor falan ama nafile. Uçağa kumanda eden pilot kapıyı açmıyor. 150 kişi hayatını kaybediyor...
11 Eylül saldırılarında teröristler kokpite girerek uçakların kontrolünü ele geçirmişti. Sonrasında yolcu uçaklarının kokpit kapıları, dışarıdan ateş edilse bile pilotları koruyacak kadar güçlendirildi. Ağırlığı 150 kilograma çıktı. Şifre sistemi konuldu, içeriden de kilitlenebilir hale getirildi. Yerleştirilen kamera sistemi, pilotların kapının önündeki kişiyi görmelerini sağladı. Kapılar, evlerimizdeki çelik kapılar kadar sağlam oldu ve öyle tekmeyle falan açılacak gibi değil artık.
Bu durumda pilotlardan biri tuvalete gitmek için ya da başka bir nedenle dışarı çıktığında, içerideki pilot sorun yaşarsa, örneğin bir kalp krizi geçirmesi durumunda içeri nasıl girilecek?

İşte kurallar:

Yazının Devamını Oku

432 noktaya uçun

22 Mart 2015
Yaz sezonuna sayılı günler kaldı.

Havayolları yeni uçuş noktaları açıyor. Frekanslar artıyor. İlk seferler, çok uygun fiyatlarla yolcuyla buluşuyor.

Havacılığın iki mevsimi var. Yaz ve kış altışar ay sürer. Havayollarınin sefer sayıları yani frekanslar bu dengeye göre ayarlanır. Örneğin kış aylarında kayak merkezlerine uçuşlar artar. Sahil bölgelerine seferler azaltılır. Yazınsa tersi olur. Bu yıl, yaz sezonu 29 Mart’ta başlıyor. Türkiye’den havayolu şirketleri, yeni açılacak hatlarla birlikte tam 432 noktaya uçuyor. Ekim sonuna kadar sürecek sezonda bir çok yeni uçuş hattı da uygun fiyatlarla satışta. Tatilinizi şimdiden planlayın, geç kalmadan biletinizi alın.

THY uçuş ağını genişletiyor


SAN FRANCISCO: ABD’deki yedinci uçuş noktası olan San Francisco, her şey dahil 511 Euro’dan başlayan fiyatlara satışta. 13 Nisan’da açılacak hat ile San Francisco haftanın 5 günü İstanbul’a bağlanacak.

Yazının Devamını Oku

Turizm çatlayacak mı, patlayacak mı?

15 Mart 2015
Türkiye için turizm 34 milyar dolar cirolu bir dev.

Bu devin ana taşıyıcıları havayolları ve havalimanları. 2015 turizm açısından nasıl geçecek? İşte Berlin ITB Fuarı’ndan notlar


Berlin’deki ITB Turizm Fuarı’ndayım. Dünyadaki bu fuarların en hareketlisi, en büyüğü. Ortada dolaşan soru ‘dolar kuru’... Türkler, fuarın önemli bir köşesinde yerlerini almış. TAV Havalimanları Holding sadece Atatürk Havalimanı ile değil, Gürcistan’dan Tunus’a kadar bütün gücü ile orada. Bir köşede Antalya, bir başkasında Alanya... Broşürler, gösteriler, hepsi bir turizm sezonu öncesi herkesi Türkiye’ye çağırıyor. Fuarı TAV’ın Kurumsal İletişim Direktörü Bengi Vargül’le dolaşıyoruz. Bodrum Belediyesi’nin tek başına iletişim uzmanı gibi çalışan Başkan Mehmet Kocadon sezondan ümitli. Hem yerli hem de yabancı turistin ilk tercihinin yine Bodrum olacağını söylüyor. Ve bu kent markalı kasabayı yeni sezona hazırladıklarını söylüyor.
Antalya Gazipaşa Belediye Başkanı Adil Çelik, bölgeye daha fazla uçak çekmenin peşinde. Trabzonspor’un eski başkanı, otelci ama havacılığın yapımcı duayeni Sadri Şener de sezondan umutlu görünüyor. Kuru yüksek dolarlar bozdurulunca harca harca bitmez gibi görünüyor. Bu da Dolar kullanan yabancı turistin keyfini yerine getiriyor. Gelen İngilizler, Almanlar, Amerikalılar Dolar, Euro, Pound bozdururken kendilerini biraz Tayland’da hissedecekler. Burada bol bol TL alacaklar.
Eğer oteller, moteller, resortlar ipin ucunu kaçırıp yüksek fiyatlarla bir sistem şoku yaratmazlarsa, yabancı turistte sorun olmayacak gibi görünüyor. Ama fuardaki hava Ruslarda düşüş, Alman ve İngilizler’de de artış olacağını gösteriyor.


Uzaklara ucuza uçun

Yazının Devamını Oku