Paylaş
Ortalamanın üzerinde sıcaklar, aşırı rüzgâr veya kışın yaşanan dondurucu soğuklar...
Meteorolojik bir değişimden geçiyoruz.
Baharlar kısalırken yaz uzuyor. Bir bakıyorsunuz bir yıllık yağış saatler içinde düşüyor. Sonrası ise kuraklık.
Bu durum türbülansa da etki ediyor.
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye’de hava sahasında alçak irtifalarda oluşacak bazı türbülans türlerinin artacağına ama yüksekteki türbülansların da azalacağına dikkat çekiyor:
UÇUŞ SÜRELERİ ARTACAK
“Yedi farklı türbülans çeşidi var. Bunların yarısı aşağı seviye, yarısı da yüksek irtifada. Örneğin büyük kuşların, planörlerin uçtuğu termal yani ısınmayla oluşan türbülans artacak. Ama sıcak cephe türbülansı da azalacak. Çünkü iklim değişikliği ile cepheler Türkiye’ye daha az gelecek.”
Yüksek irtifalarda ise iklim değişikliği ile birlikte daha fazla ‘oraj’ bulutu görülecek.
Kümülonimbus olarak adlandırılan bu bulutlar, elektrik yükü nedeniyle ciddi riske sahip.
Pilotlar bulutların etrafından daha fazla dolaşacak.
Bu durum, uçuş sürelerini mevsimsel olarak uzatacak.
Kadıoğlu, en tehlikeli türbülans türlerinden biri olan CAT yani Açık Hava Türbülansı’nda ise azalma bekliyor:
“Havada nehir gibi akan ‘jet akımları’ Türkiye’ye kuzeyden indikleri zaman yanlarında cepheyle birlikte yağış getirirdi. İklim değişikliği bunları da biraz yukarıda tutacak. O yüzden Türkiye üzerindeki uçuşlarda bu jet akımlarından meydana gelen açık hava türbülansında azalma bekliyoruz.”
Türbülans artsa da, azalsa da, siz yine de uçuş boyunca kemerinizi bağlamayı unutmayın.
EZBERE SEÇİLİYOR
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye’de havalimanlarının ve pist konumlarının ezbere belirlendiğine dikkat çekiyor:
“Türkiye’de havalimanlarının yerlerine iyi ölçüm ve değerlendirme yapılmadan karar veriliyor. Çoğunun pist doğrultuları yanlış. Örneğin İstanbul’da rüzgâr belli: Poyraz ve lodos. Ama pistler kuzey-güney yönünde konuluyor. Bu da yan rüzgâr riskini artırıyor. Üçüncü Havalimanı ÇED Raporu’nda meteoroloji sadece iki sayfa. Pistler yine kuzeyli güneyli. En yakın meteoroloji istasyonu Kumköy’de. Ama bu istasyon koyda, rüzgârlara kapalı ölçüm yapıyor. İnşaatla birlikte bölgeye dört meteoroloji istasyonu kuruldu.
Ukrayna’dan gelen soğuk ve kuru hava Karadeniz’den geçerken nem ve sıcaklık kazanıyor. Kış aylarında, kara ve denizin birleştiği kıyıda kar yağışı etkili olacak. Buzlanma riskleri artacak. Aynı zamanda gök gürültüsü, oraj ve yıldırım etkisi de kıyı şeridinde yüksek. Sis etkisi ve deniz üzerinde ilerleyen kuvvetli Karadeniz meltemleri var. Bunlar 3. Havalimanı’nın operasyonlarında sorun oluşturacak. Havayolları meteoroloji mühendisi alıyor. Yatırımlar için kaynaklar kısıtlı. Gelişmiş ülkelerde yatırım yapılmadan ciddi bilimsel araştırmalar yapılıyor. Buna göre karar veriliyor. Gelişmemiş olanlar ve olmayanlar arasındaki arasındaki fark budur. Bilimle bakanlar ilerler.”
Türkiye’deki havayolları, meteorolojiye eskisinden daha çok önem veriyor.
Çünkü iyi planlama, meteoroloji kaynaklı ‘divert’leri yani uçuş iptallerinin önüne geçip maliyetleri aşağıya çekiyor.
THY’nin geçtiğimiz aylarda ilk defa meteoroloji mühendisi aldığını söyleyen Kadıoğlu, “Bilimsel ve hızlı karar veren şirket kâr eder. THY ve Pegasus’ta meteoroloji mühendisleri görev yapmaya başlaması sevindirici. Havayolları bunu düşünürken bir bakıyorsunuz, havalimanlarında bodrum katlarına meteoroloji için ofis veriliyor. İstanbul Atatürk Havalimanı’nda hâlâ bir meteoroloji radarı yok. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 3 bin 500 kişilik kadrosunda sadece 150 meteoroloji mühendisi var ama ziraat mühendisinin sayısı daha fazla. Bilime, akla değer verilmedikçe, uzman ve uygulayıcıları bir araya getirmedikçe bu işler Türkiye’de zor. Ama potansiyel de çok.”
Paylaş