Uğur Cebeci

Uçan kaykayınızla uçağa binmek mi? Unutun...

19 Aralık 2015
Avustralya Sivil Havacılık Otoritesi, uçakta en yüksek yangın riskine sahip malzemelerin listesini çıkardı.

Lityum-iyon piller ilk sırada. Uçan kaykaylar uçağa bile alınmıyor...


Lityum-iyon piller cep telefonlarından fotoğraf makinelerine, dizüstü bilgisayarlardan hatta uçaklara kadar hayatımızın bir parçası. Bu küçük bataryalar, elektronik aletlerin ihtiyacı olan yüksek akım gücüyle elektrik üretiyor. Uzun süre dayanıyor.


Ancak en büyük dezavantajı, içindeki kimyasalların tepkimeye girerek oksijen üretmeye başlaması. Şarj ederken veya aktarım noktalarının başka bir metalle temasının ardından tepkime başlıyor. Çok hızlı alev alıp yanıyor. Özellikle kargo uçaklarında lityum-iyon pillerin yanmasıyla meydana gelen ölümlü kazalar var.


Yüksek risk nedeniyle yolcular uçarken lityum-iyon pilleri yanlarına almaları isteniyor. Buradaki amaç herhangi bir yangın durumunda hızla müdahale edebilmek.

Yazının Devamını Oku

İlk kez A350 ile uçtum, sessiz ve mükemmeldi

13 Aralık 2015
Airbus’ın yeni kuşu A350XWB o kadar sessiz ki…

Beş sıra öndeki yolcunun horlama sesi geliyor. Havada müthiş tutunmasıyla, düşük kabin basıncıyla A350XWB uzun uçuşları keyfe dönüştürüyor.

 



Uzun menzilli uçak yarışında Avrupalı imalatçı Airbus A350XWB (Extra Wide Body – Ekstra Geniş Gövdeli) uçağının ilk müşterisi Ortadoğu’nun yükselen yıldızı Katar Havayolları oldu. Toplam 80 tane A350 sipariş eden şirkete Airbus bugüne kadar yedi uçak teslim etti. Bu uçaklar, ana üs Doha’dan Singapur, Frankfurt ve Münih’e uçuyor.En uzun hat olan Singapur seferini test etmek için Atatürk Havalimanı’nda havayolunun Türkiye-Romanya -Bulgaristan ve Sırbistan operasyonunu başarıyla yöneten Güneydoğu Avrupa Ülke Müdürü Ferit Aksun’la buluştuk. Tertemiz kabiniyle A330-300 bizi karşıladı. Bordo gibi zor bir rengi kabinde ve üniformalarda müthiş dengeyle kullanan havayoluyla 3 saat 20 dakika uçtuk. Singapur’a devam etmek için TAV İnşaat’ın tamamladığı Doha’nın yeni terminaline indik.Yıllık 50 milyon yolcu kapasitesiyle hem sessiz hem de yoğun saatlerde kalabalığı insana hissettirmeyen bir terminal. İşletmesini herkesin ders alması gereken bir havalimanı Doha. Özel yolcu salonunda kısa bir soluklanmanın ardından A350’ye geçtik.


Yazının Devamını Oku

Uçun ama sağlıklı kalın

5 Aralık 2015
İster tatil için ister iş için seyahat edin. Gittiğiniz yerde spor yapıyor musunuz? Yediğiniz-içtiğinize dikkat ediyor musunuz?

Gittiğiniz yerde formunuzu korumak, zamanınız kalırsa spor yapmak istiyorsunuz. Uçmadan önce kısa bir hazırlık yapmakta fayda var. Düzenli spor yapıyorsanız veya salonlara gidiyorsanız, otel seçiminizde buna dikkat edin. 

Kalacağınız otelin web sitesinden salonu, spor aletlerini ve açık olduğu saatleri öğrenebilirsiniz. Aynı durum otellerdeki havuz için de önemli. Uçuşun yorgunluğunu atmanın en iyi yolu yüzmek. Yoğun geçen bir günün ardından yüzmek sizi dinlendirecektir.


Otelinizde spor salonu veya havuz yoksa üzülmeyin. Çevredeki yürüyüş-koşu parkurlarını veya yoga yapıyorsanız özel merkezleri internetten araştırıp bulabilirsiniz.
Son yıllarda giderek popüler olan bisiklet kiralayarak hem o kenti dolaşmanız hem de spor yapabilmek mümkün. Tabii ki bavulunuzu hazırlarken spor malzemelerinizi de yanınıza almayı unutmayın.


Düzenli spor yapmıyorsanız, kendinize yüklenmemek için yürüyüşü tercih edebilirsiniz. Unutmayın, gideceğiniz yeri en iyi yürüyerek tanıyabilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Cihazların bulamadığını köpekler buluyor

28 Kasım 2015
Havalimanlarında istediğiniz kadar gelişmiş röntgen cihazları kullanın ya da güvenlik personelinin sayısını artırın.

Sistemin tamamlayıcısı binlerce kokuyu ayırabilen özel eğitimli köpekler...

Bir merkez düşünün. İçinde yüzlerce köpek var. Havlamalarını duyuyorsunuz. Ama köpeklerin kokusu burnunuza gelmiyor. Bu beş yıldızlı merkez, Türkiye’de kazandığı parayı yine havacılığa yatıran Gözen Grubu tarafından hayata geçirildi.
Havalimanlarında 8 yıldır ‘dedektör’ köpek hizmeti veren şirket, Fly Dog markasıyla artık kendi köpeklerini yetiştiriyor. Eğitimli köpekler sadece Türkiye değil Afganistan’dan Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada hizmet veriyor.
Mekin Gözen ve Mete Bozyiğit’in sırtlarında bavul taşıyarak kurduğu bu tesisin başında Dr. Cem Bozyiğit var. Silivri’de alınan araziye bu konuya hayatını adamış emekli Komiser Ergin Erkılınçoğlu sayesinde uluslararası bir tesis inşa edilmiş. Bir VIP binasından havuzlara, deprem simülatöründen paraşüt kulesine kadar her şey var. Mükemmel bir eğitim platosu olmuş. Dünyanın her yerinden büyük güvenlik kuruluşları, devlet görevlileri, özel timler geliyor. Ve hayranlık içinde eğitilmiş köpeklerden alıyorlar.
Köpek kokmayan bu tesiste doğumhaneden tutun da köpeklerin yaşadığı her yer tam hijyenik hale getirilmiş. Onların burunları sadece görevlerinin kokusunu alabilecek kadar özel bir ortam yaratılmış.

 

15 dakika çalışıyorlar

 

Yazının Devamını Oku

Uçaklar büyüyor

22 Kasım 2015
Sıkışan hava trafiği, slot sorunları derken havayolları daha sık sefer koyamadıkları noktalara geniş gövdeli, yüksek kapasiteli uçaklarla uçmaya başlıyor.

Daha fazla yolcu, daha büyük uçak... Havayolu şirketleri, doldurabildikleri hatlarda eğer gittikleri yerde hava trafiği sıkışıksa, istedikleri kadar uçuş izni alamıyorlarsa koltuk kapasiteleri yüksek, geniş gövdeli uçakları tercih ediyor.

Bu konuda rekor, Dubai merkezli Emirates’te. Havayolu, filosundaki Airbus A380’lerden 15’inin kabin tasarımını değiştirdi. İki katlı uçakta koltuk kapasitesini 519’dan 615’e çıkardı. Taşınan yolcu sayısını yüzde 18 artırdı.
Emirates’in yeni kabin tasarımında uçağın 14 koltuklu first class’ı ile dünyada bir ilk olan duşlar söküldü. İkinci katın ön tarafındaki first class yerine ekonomi koltukları konuldu. Tam yatar koltuklara sahip business class’taki kapasiteyse 76’dan 58’e indirildi. Her iki katta yer alan ekonomi koltuk sayısı ise 557’ye yükseldi. Halen Emirates’in elinde toplam 68 adet A380 bulunuyor. Planlamaya göre, bu uçakların 15’i yeni konfigürasyona sahip olacak.
A380’i Emirates’ten sonra en fazla koltuk kapasitesi ile kullanan havayolu Alman Lufthansa. Şirketin A380’leri 526 koltuklu. Daha önceden Air France’ın uçakları 538 koltuklu olarak planlanmıştı. Ancak Fransız havayolları koltuk sayısını 516’ya indirdi.

 

Geniş gövdeyle gel

 

Londra’da Heathrow gibi hava trafiği çok yoğun olan havalimanları şirketlerden çok sayıda sefer yapmak yerine geniş gövdeli uçaklarla gelmelerini isteyebiliyor. Buradaki amaç, iki seferin birleştirilmesi.

Yazının Devamını Oku

Nereden çıktı bu ‘brace’ pozisyonu?

15 Kasım 2015
Uçakta yolcuların ‘çarpmaya hazırlıklı olun’ anonsu ile birlikte ‘brace pozisyonu’ alınması yani öne eğilmeleri ve kollarını dizlerinin altında birleştirmeleri istenir.

Bu hareket, kazada sizi hayatta tutabilir mi?

 

Tarihler 8 Ocak 1989’u gösteriyordu. British Midland Havayolları’na ait Boeing 737-400 tipi uçağın sol motorunda yaşanan bir arıza nedeniyle pilotlar acil inişe karar vermişti. Yanlışlıkla kapatılan çalışan sağ motor nedeniyle uçak hızla irtifa kaybediyordu. Boeing 737 piste yetişemedi. Pist başına birkaç yüz metre kala otoyolun yanına vurdu. Uçakta bulunan 118 yolcu ve 8 mürettebattan 47’si hayatını kaybetmişti.
Çarpmadan 10 saniye önce kabin memurları ardından da pilotlar yolculardan brace pozisyonu almalarını istemişti. Bu feci kazanın ardından bir çalışma başlatıldı. Kurtulanlarla tek tek görüşme yapıldı. Çarpma anında ‘brace pozisyonu’ alan yolcular hayatta kalmıştı. Otopsilerde ise kaza kurbanlarının önemli bölümünün başlarına aldıkları yaralarla veya boyunları kırılarak hayatlarını kaybettiği ortaya çıkmıştı.

 

Nasıl ortaya çıktı?

 

Brace ile ilgili ilk çalışmalar 1967’de Amerikan Havacılık Otoritesi FAA tarafından başlatıldı. Test mankenleri üzerinde yapılan denemelerde, çarpma ile birlikte bir savrulma yaşanıyordu. Bu savrulma, emniyet kemeri ile durduruluyordu. Ancak kontrolsüz hale gelen vücut, daha sonra geriye doğru fırlıyor ve tam bu sırada ölümcül darbe kafaya doğru alınıyordu. Benzer ölümler, otomobil kazalarında yaşanıyordu. Bu etki ise ‘brace pozisyonu’ ile azaltılacağı belirlenmişti. Brace’in İngilizce’deki anlamı sağlamlaştırmak, destek olmak. Hareketin temelini kabaca kollarınızla kafanızı koruyup aşağıya oturur durumda eğilmek oluşturuyor.

Yazının Devamını Oku

Koltuklar geri yatmayacak

7 Kasım 2015
Uçağa bindiğinizde, geriye yatmayan bir koltukla karşılaşırsanız şaşırmayın.

İmalatçılar ve havayolları, tek koridorlu uçaklarda ekonomi sınıfına yatmayan koltuk koymak üzere çalışmalar yapıyor.

Bundan altı yıl önce koltuk imalatçıları ilk ‘geriye yatmayan’ koltuk tasarımını açıkladıklarında büyük bir tartışma yaşanmıştı. Havayolları bu yaklaşıma büyük ilgi göstermiş, dizaynı yapan Recaro şirketi ‘Kristal Kabin Ödülü’ almıştı. Ama yolcular da ‘kişisel alanın kısıtlandığını’ iddia ederek tepki göstermişti.
Geçen günlerle Uluslararası Havayolu Taşımacılığı Birliği IATA’nın toplantısında bu ilginç tartışma yeniden başladı. Koltuk imalatçıları son dönemde havayollarının geriye yatmayan tasarım taleplerinde ciddi artış olduğunu açıkladı.
Bunun nedenlerinin başında yolcuların yeni nesil ergonomik koltuk tasarımıyla kendilerini rahat hissetmeleri ve geriye yatırmayı pek fazla düşünmemeleriydi. Yapılan araştırmalar, yüz yolcudan ancak 10’unun koltuğunu geriye yatırdığını ortaya koyuyordu.

Tek koridorlu uçaklarda 1-2 saatlik uçuşlarda yolcular koltuğun geriye yatıp yatmamasıyla pek ilgilenmiyor. Ancak uçuş süresi uzadıkça bu durum önem kazanmaya başlıyor. Bir de işin havayolu tarafı var. Koltuğun yatışını sağlayan mekanizmadaki arızalar zaman zaman şirketleri zor durumda bırakıyor. Yandaki koltuğun yattığını gören yolcu, haklı olarak havayolundan arızalı koltuk için ekstra talepte bulunabiliyor. Bu nedenle havayolları sabit koltuk sistemlerinin daha az arızalanacağına dikkat çekiyor.


Business’ta tem tersi


Yazının Devamını Oku

Büyük saldırı planı

1 Kasım 2015
Türk Hava Yolları, Miami ile birlikte ABD’deki 8’inci, kıtadaki uçuş noktası sayısını da 12’ye çıkardı.

Amerika’nın içindeki bağlantı uçuşları için farklı bir plan devrede.

 


THY’nin uzun yıllar ABD’de en önemle bağlantı sağlayan şirketi Amerikan Havayolları’ydı (AA). New York ve Chicago’ya THY ile uçan yolcular, buradan AA’nın ‘code share’ yani ortak uçuşlarıyla ABD içindeki diğer noktalara dağılırdı.
Ancak THY Star Alliance havayolu ittifakına girince bu ortaklık sona erdi. Star Alliance’ın Amerika’daki devi United ise THY ile bir türlü anlaşmaya yanaşmadı. Böyle bir durum karşısında THY bağlantılı yolcu sorununu farklı noktalara uçarak çözmeye çalıştı.



Yazının Devamını Oku