O sahnede şarkı söylerken, hemen sahne yanında bir arbede çıktı. Bilin bakalım arbedeyi çıkaran kimdi?
Belediye Başkanı Hasan Arslan...
Kendinden emin bir tavırla sahneye yürüdü Başkan.
Merdivenlere yöneldi sonra.
Adımını atıp tam sahneye çıkacaktı ki...
Engellendi.
Sonrası “Vay sen misin beni engelleyen”!
◊ Yabancı turistler mutlaka orada...
◊ Tatile giden Türkler zaten orada...
Hafta içi İKİ günümü Macaristan Budapeşte’de geçirdim.
Kaldığım Matild Palace Hotel’in binasının dillere destan bir tarihi varmış. Habsburg Hanedanı üyelerinden olan Prenses Maria Klotild’in himayesinde 1901 senesinde inşa edilmiş.
Meşhur Elizabeth köprüsünün yanı başındaki binayı Özyer Group alıp 8 yılda yenilemiş ve hizmete açmış.
Matild Palace Yönetim Kurulu Başkanı Metehan Özyer ve otelin genel müdürü Selim Ölmez Budapeşte’de tüm Avrupalıların özendiği bir hizmet sunuyorlar.
Tamamen Türk sermayesiyle yapılan otel bugünlerde şehrin yeni buluşma noktası. Teras katındaki bar, şehri seyretmek için en nokta atışı yer.
Otelin giriş katında,
Hemen söyleyeyim tüm Avrupa’da olduğu gibi Macaristan’da da insanlar zamlardan dertli.
Oteller, restoranlar son gelen vergilerden dolayı fiyatlarına zam yapmış.
Macarlar euro’nun yanında kendi paraları olan forint’i de kullanıyor. 1 forint şu anda 0,043 TL.
Lüks yerlerde, otellerde bir İtalyan ya da Fransız omletini (ki bunlar bol malzemelidir) 3 bin ila 4 bin forint’e yiyorsunuz, yani 160 ila 200 lira arasında. Sezar salata 4 bin forint, o da yaklaşık 170 Türk lirası.
Kruvasan 35 lira.
Kahveye gelince... Bir bardak kahve 70 lira.
Su ise 20 lira.
Bu bahsettiğim fiyatlar, 5 yıldızlı otellerin ve lüks restoranların fiyatları.
Konu: Deniz mahsullü lahmacun...
Ben çizgimi çektim.
‘Olmaz, olamaz, olmamalı...’
Fulya’nın görüş aldığı isimlerden, Ayhan Sicimoğlu demiş ki...
“Yemekte maceraya açığım ama bu kadar da olmaz yahu!”
Kebap deyince aklıma gelen şeflerden olan Tahir Tekin Öztan da eklemiş:
“Bunlar reklam kokan hareketler...”
Ünlü şef
Geçen gün bir röportajını okudum.
Arabesk müzikle ilgili söyledikleri dikkatimi çekti. Şunları söylüyor:
* “Sosyete arabesk dinliyorsa
bu yozlaşmanın işaretidir.”
* “Fazla ‘laylaylom’dan dolayı pusulasını kaybetmiş insanlardır bunlar.”
* “İtirazım Var’ı dinleyen sosyete insanını hoş karşılamam. Çünkü onların iyi kötü eğitimi de vardır, kafasını çalıştırmasını gerektiren.”
Sosyal medyada gezerken gördüm görüntüleri.
Merve Boluğur sahnede şarkı söylüyor.
Pardon pardon ‘söylemeye çalışıyor’! Ya pardon, söylemeye çalışmak da değil o...
Eveleyip geveliyor işte.
Sonra fark ettim ki orası Cahide Alaçatı!
Ve sahnenin sahibi o akşam Yıldız Tilbe.
Ne oldu, nasıl oldu hiç bilmiyorum ama Yıldız Tilbe, Merve’yi sahneye almış, sonra da kendisine bir sandalye bulup Merve’yi dinlemiş.
* Gece saat 01.00 olmadan Alaçatı sokakları sessizliğe bürünüyor.
Çevik kuvvet ekipleri dikkatimi çekti. Sokaklarda tur atıp mekanları kontrol ediyor.
* Eskiden geceleri tıklım tıklım olan kokoreççi, kumrucu, ıslak hamburgerci artık üç-beş masaya çalışıyor.
* Eskiden dışarıya çıkış saatlerinde şimdi otel ve evlere dönüş trafiği oluyor.
* Evlerde eğlencenin saati yok, neredeyse her evin bahçesinden sohbet sesleri duyuluyor.
Özetle çok ilginç bir durum yaşanıyor.
Gündüz boş olan yerler umudunu akşama saklıyor ama istediğini bulamıyor.
Herkesin bildiği adıyla ‘baklava vücut’ diyelim...
Oysa ben, ‘erkek dediğin azıcık ama azıcık göbekli olur’cuları destekliyordum.
Sonra karşıma Mustafa Sandal ve Oğuzhan Koç’un fotoğrafları çıktı.
Bakmayın internette ‘bunlar yapma kas’ paylaşımlarına, Mustafa Sandal kafayı yıllardır spora takmış biri. Yani ameliyata falan gerek yok. Six Pack onun için çocuk oyuncağıdır.
Oğuzhan Koç’a gelince.
E adam kendine dikkat ediyor, belli ki spora falan da son zamanlarda yüklenmiş ve karşılığını almış.