Böyle ‘hoş geldiniz’ mi olur?

Hafta sonu Edremit’te konser verdi Sibel Can.

Haberin Devamı

O sahnede şarkı söylerken, hemen sahne yanında bir arbede çıktı. Bilin bakalım arbedeyi çıkaran kimdi?
Belediye Başkanı Hasan Arslan...
Kendinden emin bir tavırla sahneye yürüdü Başkan.
Merdivenlere yöneldi sonra.
Adımını atıp tam sahneye çıkacaktı ki...
Engellendi.
Sonrası “Vay sen misin beni engelleyen”!
Başkan bir açıklama yapıp “Edremit halkı adına çiçek takdim edecektim ve hoş geldiniz diyecektim” demiş.
Hiç bu numaralara başvurmayın başkan.
Yemeyiz.
Yemezler.
Benim bildiğim ‘hoş geldiniz’ en başta denir, konuk geldikten sonra, o şarkısını söylerken denmez.
Çiçek takdim edilecekse arada edilir, şarkının ortasında edilmez.
Belli ki ‘çok ani bir kararla’ sahneye çıkmak istemiş Başkan bey.
Etrafındakilerden “Ama efendim öyle pat diye çıkılmaz ki” diyen olduysa, onlara da “Ben belediye başkanıyım, yetkim var çıkarım” dedi muhtemelen.

Haberin Devamı

Market alışverişi yapar gibi

Böyle ‘hoş geldiniz’ mi olur

Yeni kanun yürürlüğe girdi.
Kedi ve köpeklerin petshop’larda satılması 14 Temmuz itibarıyla yasaklandı.
∆ Ama aklıma gelen önüme düştü.
∆ Uyardığım ne varsa gerçekleşti.
Kedi ve köpekler petshop’larda satılmıyor evet ama internetten satılıyor.
Üstelik petshop’lar tarafından satılıyor.
Kim bilir nerede tutuluyor o hayvanlar...
Kim bilir nasıl ortamda ‘sahiplerini’ bekliyor...
Market alışverişi yapar gibi online alışveriş torbanıza atıyorsunuz bir nevi.
Hazır yasaklar devreye girmişken, bu internet satışının da önüne geçmek için bir şeyler yapılsa keşke...
Çünkü farkında olmadan daha can sıkıcı, daha kontrolsüz bir satış alanını kuvvetlendirmek üzereyiz.

Ben böyle vicdansızlık görmedim

Hıncal Uluç ile ilgili ‘hayatını kaybetti’ söylentileri çıktı hafta sonu.
Birkaç dakika içinde sosyal medyada ‘en çok konuşulanlar’ arasına girdi Hıncal Uluç. Sonrasında çok ‘vicdansız’ yazılar gördüm. Ben hiç yüz yüze gelmedim Hıncal Uluç’la...
Ama bunları yazmam için gelmeme de gerek yok.
Mesela Yunus Günçe...
Bir video çekmiş aceleyle.
“Hıncal Uluç için üzüldüm mü?” diye kendi kendine sorup “Hayır” cevabını vermiş. Ve anlattıkça anlatmış. Sadece Yunus değil, ekonomistinden müzisyenine birçok kişi ‘kin kustu’ paylaştığı mesajlarla.
Seversin sevmezsin, yaptıklarını beğenirsin beğenmezsin, kişisel derdin vardır ya da yoktur...
Hepsine tamam.
Ama hasta yatağındaki birine, ‘öldü’ söylentileri çıkar çıkmaz, üstelik sana cevap veremeyecek durumdayken böylece saldırmazsın.
Tekrar söylüyorum...
∆ Sevin demiyorum...
∆ Üzülün de demiyorum...
Sadece...
∆ Zamanı değil, bence ‘susun’ diyorum...

Haberin Devamı

Otelleri arıyorlar restoranlara bela oluyorlar

Sosyal medyanın kötü taraflarından biri maruz kaldığımız bazı influencer’lar.
İşini iyi yapanları bir kenara hep ayırırım ama öyle yapışkan tipler var ki...
Otelleri arıyorlar...
◊ “1 hafta ücretsiz kalmak istiyorum...”
◊ “Post (fotoğraf paylaşımı) karşılığı anlaşma yapalım” diyorlar...
Restoranları arıyorlar...
◊ “Benim takipçi sayım şu kadar, doğum günümü sizin mekânınızda kutlayayım, karşılığında iki-üç story atayım...”
◊ “Akşam arkadaşlarımla yemeğe geleyim, ücret olarak paylaşım yapayım” diyorlar.
Markaları arıyorlar...
◊ “Takipçilerim zengin kitle. Ne paylaşsam, ne önersem hemen satın alırlar. O yüzden bana ürün gönderin” diyorlar.
Hatta bazıları, ürünleri satın alıp, markadan gelmiş havası yaratarak paylaşımlar yapıyor.
Aslında şimdinin influencer’lığı, 90’ların Unkapanı İMÇ’si gibi. Her kapıda birilerinin bağırdığı, şarkı söylemeye çalıştığı, “Bana albüm yapın” diye ısrar ettiği dönemdeki gibi yani.
Bitti bitecek ama... Az kaldı...

Haberin Devamı

Trafikte tehlikenin adı: Elektrikli scooter

∆ Yolda arabaların önüne geçiyorlar...
∆ Trafikte olur olmadık manevralarla yürek hoplatıyorlar...
∆ Otobanda falan makas atmaya kalkıyorlar...
Ve günün sonunda maalesef ortaya can kaybıyla sonuçlanan kazalar çıkıyor.
Daha geçen hafta gencecik bir kız hayatını kaybetti.
Bir otomobil çarptı kullandığı scooter’a...
Bu bizim bildiğimiz.
İnanın bilmediğimiz çok fazla kaza yaşanıyor.
Ne dikiz aynaları var, ne sinyalleri... Ne kask zorunluluğu var ne de kafalarına esen yola girmelerini engelleyecek bir uyarı sistemi...
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, iki hatta üç kişi binmeye çalışanlar var o ufacık elektrikli scooter’lara.
∆ Ya biz bilinçleneceğiz, -ki çok zor- ya elektrikli scooter’lar için geniş yollar yapılacak...
∆ Ya da yasaklanacak bu ulaşım aracı...
Başka çözümü yok bu işin.

Yazarın Tüm Yazıları