◊ Bom Dia’da uzun bir kahvaltı seansı yap. Meksika tarzı Siesta’yı deneyerek kendini Mexico City’de bir kafedeymişsin gibi hisset.
◊ Before Sunset’in Elefante adını verdiği kumsal restoranında günbatımına karşı yemek ye. Menüsü çok başarılı. Bir de gözde oyuncuların çoğu orada takılıyor.
Misal: Özge Özpirinçci, Berrak Tüzünataç.
◊ Biblos Resort’un botaniğini gör ve akşam Amante adlı restoranında tuzda levreği paylaşımlık olarak sipariş et.
◊ Isoole Plajı’ndaki Balıkçı Niyazi’de atom tatmadan dönme.
◊ Sota’nın menüsünden ıstakozlu sandviçi dene.
◊ Momo’nun kayalıklarına oturup güneşin batışını izle.
Aynı zamanda şov dünyasının resmi geçit alanı.
Dizi oyuncularından müzisyenlere, televizyonculardan YouTuber’lara, bu işe yıllarını vermiş duayenlerden şov dünyasına yeni giriş yapmışlara kadar neredeyse herkesin yer aldığı, dahası yer almak istediği bir platform Pantene Altın Kelebek.
Bu yıl ödül töreni iki kez ertelendi biliyorsunuz.
Önce acı şehit haberleri, ardından pandemi dolayısıyla.
Ve şimdi 5 Temmuz gecesi bir ilk yaşanacak.
46 yıllık törenin tarihinde ilk kez kazananlara ödülleri evlerinde, ofislerinde teslim edilecek.
Bu esnada çekilen videolar ve sürpriz performanslar ise 5 Temmuz gecesi Kanal D’den izlenebilecek.
Alaçatı’nın eski halini bilenler, yıllardır Alaçatı’da iş yapanlar, civarda evi olanların dilindeki ortak cümle şuydu:
“Köye neredeyse hiç inmiyorum.”
Çünkü Alaçatı’nın merkezini gürültülü bir düğün salonu olarak görüyorlardı.
Her köşeden ayrı bir müzik sesi yükseldiği, sıra sıra dizilmiş birbirinin benzeri meyhanelerin önünde “Buyurun, yardımcı olalım” cümleleri döküldüğü ve sokaklar kalabalıktan geçilmediği için...
“Benim bildiğim Alaçatı bu değil” diyenler çareyi köyün dışındaki yeni yerler de bulmuştu.
Müthiş bir sektör yaratmıştı.
Sırf Airbnb’de kiraya vermek için yeni ev satın alanlar...
Kendi yaşadığı evi Airbnb’de kiraya verdiği günlerde arkadaşının evine taşınanlar...
Otelde kalmak yerine gittiği şehrin dokusunu tam olarak hissedebilmek için Airbnb evlerinin müdavimi olanlar...
Airbnb’nin “süper ev sahibi” konumuna erişmek için çırpınanlar...
Lüks evlerin de makul fiyatlarla Airbnb radarına girmesiyle beş yıldız konforunu kendiliğinden yaşayanlar...
Şimdi de bir dönerin 369 lira olması gündemde.
Dönere kişi başı 369 lira ödeyenler faturanın fotoğrafını çekmiş.
Oysa faturada da yazıyor, dönerin fiyatı aslında Euro üzerinden.
Yani 48 Euro.
Faturanın ödendiği yer Mandarin Oriental Bodrum’un plajı.
Yeni değil, Mandarin’in fiyat politikası 2016’dan beri böyle.
İçindeki tüm restoranların (Bodrum Balıkçısı, Assaggio, Kurochan by İoki) menülerindeki fiyatlar Euro üzerinden.
Cole mailinin bir yerinde, “Şimdi COVID-19 gerçeğiyle karşı karşıyayız, ama yakın gelecekte turizm başka bir gerçekle daha karşılaşacak, promadic gezginler” diye yazmıştı.
Promadic gezginler aslında Z kuşağı bireylerinin ta kendisi. Onların talep ve ihtiyaçlarının yakın gelecekte turizmi oldukça değiştireceğine inanılıyor.
Peter Cole bir ‘promad’in zihniyetini şöyle özetliyor:
“Gittiği her yerde, neden orada olduğunu sorgulayacak.”
KATILIMCI OLMAK İSTEYECEKLER
Bu nedenle maske tasarlayanlar arttı.
Kimi kendi maskesini dikiyor, kimi markaların çıkardığı maskeleri edinmeye çalışıyor.
Kısacası maskenin işlevsel tarafı bir yana bırakıldı, şimdi orijinal maske peşinde koşuluyor.
Boston ve Toronto’da ofisleri bulunan LuxMea Studio’nun sahibi Ryan Cook ve ekibi ise çoktan özgün maskenin formülünü bulmuş!
Onların maskesi tam anlamıyla kişiye özel.
Düne kadar ailesinin yazlığına en fazla beş dakika uğramış, çoğu zaman burun kıvırmış ‘hayırsız evlat’lar, bu yaz birer birer o yazlıklara dönüyor. Hatta o yazlıklara sığınak muamelesi yapıyor, “Yaz bitene kadar çıkmam” diyerek...
O kadar çok aile yazlığına dönen ya da 3 aylığına yazlık ev kiralayan var ki bu sezon, bugün bir yazlıkçı yazısı yazmak farz oldu.
SAYFİYE: BİR HAFİFLİK HAYALİ
Yazlık ev, yazlıkçılar ya da hepsini birden kapsayan o nefis lirik kelime “sayfiye”nin eski ve yeni halini anlatan nefis bir araştırma/deneme kitabı vardır.