12 yıldır Toplam Kalite Yönetimi’ni uygulayan Kütahya Porselen’in patronu Nafi Güral, şirketlerinin bu sayede krizlerden fazla etkilenmeden, sermayesini eritmeden yoluna devam ettiğini söylüyor. Güral, seramik ve porselen sektörünün yoğun Çin baskısı altında kaldığına dikkat çekti. Güral, "Artık istikbal teknik seramikte. Japonya’dan aldığımız know-how ile biz de yılbaşından itibaren bu alana adım atıyoruz. Özellikle savunma sanayiinde kullanılan teknik seramik ürünlerini üretebilmeyi hedefliyoruz" diye konuşuyor.
YAKLAŞIK 12 yıldır Toplam Kalite Yönetimi’ni uygulayan Kütahya Porselen’in patronu Nafi Güral, şirketlerinin bu sayede krizlerden fazla etkilenmeden, sermayesini eritmeden yoluna devam ettiğini söylüyor. 2006 yılını grup olarak 6500 çalışan ve 500 milyon dolar ciro ile kapatmayı beklediklerini belirten Nafi Güral, seramik ve porselen
sektörünün yoğun Çin baskısı altında kaldığına dikkat çekiyor. Ancak birçok sektörün korkulu rüyası haline gelen Çin’den etkilenmediklerini söyleyen Nafi Güral, "Kaliteli ürün, toplam kalite yönetimi, özel tasarım ve kabul edilebilir fiyatımızla farklı bir kulvardayız" diyor.
Yılda 125 milyon adet porselen ürettiklerini vurgulayan Nafi Güral, "Artık istikbal teknik seramikte. Japonya’dan aldığımız know-how ile biz de yılbaşından itibaren bu alana adım atıyoruz. Özellikle savunma sanayiinde kullanılan teknik seramik ürünlerini üretebilmeyi hedefliyoruz" diye konuşuyor. Teknik seramikle kesici uçtan zırha kadar birçok değerli teknik ürünün üretilebildiğine işaret eden Nafi Güral ile seramikten porselene, turizmden toplam kalite yönetimine uzanan bir sohbet yaptık.
Dünyada seramik ve porselende Çin’le rekabet edebiliyor musunuz?- Biz hem seramik, hem porselen sektöründeyiz. Her iki sektör de şu anda düşüş sürecinde. Özellikle porselende çok ciddi bir Çin baskısı var. Bu baskıyı lehimize çevirebilmek için onlarla aynı kulvarda olmamak gerektiğini düşünüyoruz. Onların yaptıklarını yapmıyoruz, onların yapamadığını yapıyoruz. Bir de Çin, porseleni sırlamada insan sağlığına zararlı kurşun kadmiyum kullanıyor. Bu yüzden Avrupa’da Çin’le rahatça rekabet edebiliyoruz. Kaliteli ürün, toplam kalite yönetimi, özel tasarım ve kabul edilebilir fiyat ile Çin’in hedefi olan kulvarın dışındayız. Kaliteyi de her alanda benimsedik.
KALİTE ÖDÜLÜ’NE ODAKLANDIK
Toplam kalite sistemini ne kadar zamandır uyguluyorsunuz?
- Biz bu sisteme geçmeye 1994 yılında karar verdik, çalışmalara 1995’de başladık. Bugün sektörde sıkıntılardan bahseden herkese bu yolu tavsiye ediyoruz. Ancak geçiş kolay olmadı. Statükoyu korumak isteyen yöneticilerin tepkisini farkedemedik. Farkedince de sistemi aşağıdan yukarı değil, tepeden aşağı doğru olgunlaştırmaya başladık ve başardık. Kaliteyi sadece üretimin kalitesi olarak değil, yaşam kalitesi olarak gördük. Bu yıl da Ulusal Kalite Ödülleri’nde finale kalan dört adaydan biriyiz. Bu topyekün bir şehrin çalışması. 6 bin 500 çalışanımızın 5 bini Kütahya’da oturuyor.
Bu sisteme geçmeseydiniz bugün bulunduğunuz noktada olabilir miydiniz?- Toplam kalite yönetimine geçişimiz bizi geliştiren etkenlerin başında. Ancak tabii ki sadece bu yeterli değil. Taşrada oturduğumuz halde şirketimizin bugünlere gelmesini iyi değerlendirmek lazım. Artık tüm dünyayı takip ederek iş yapmak zorundayız. Biz de iletişimin getirdiği imkanları sonuna kadar kullanıyoruz. Ayrıca yurtdışındaki fuarları da takip ediyoruz. Bu fuarlara görevliler dışında çalışanlarımızdan da ekipler kurup yolluyoruz ki sosyal ve mesleki anlamda ufukları açılsın.
YILDA 125 MİLYON PORSELEN
Porselende geldiğiniz nokta ve hedefiniz nedir?- Porselen kapasitemiz bugün dünyanın en büyükleri arasında. Günde 400 bin parça porselen üretiyoruz. Yılda 125 milyon adet porselen demek. Bu kapasite yeterli. Bundan sonra artık teknik seramiğe geçmek istiyoruz. İstikbal artık teknik seramikte.
Teknik seramikte neler yapmak istiyorsunuz?- Zırhtan egzos için katalizöre varıncaya kadar teknik seramikle herşey yapılabilir. Teknik seramikle kesici uç bile yapmanız mümkün. Bu tip seramiği piyasada zaten göremezsiniz. Halkın kullandığı ürünler değil bunlar. Çoğu insan bunu kullanır da kullandığını bile bilmez. Biz özellikle savunma sanayiine yönelik ürünler üretmek istiyoruz. Teknik seramik ürünleri küçük parçalar bile olsa değeri büyük oluyor. Bu yüzden mümkün olduğu kadar teknik seramiği geliştirmek istiyoruz.
Bu konuda yatırım yaptınız mı?- Biz teknik seramik yatırımına başladık. Bununla ilgili Japonya’dan know-how satın aldık. Yeni yılın ilk ayında üretim başlar. Pilot bir tesis yaptık ilk aşamada. Bu tesiste başladık. Önce ürünlerimizi pazara kabul ettirip ettiremeyeceğimize bakıyoruz. Bu yavaş yavaş olacak. Piyasa şartlarına ve talebe bakarak bu konuyu geliştireceğiz. Dünyada bugün teknik seramik büyüklüğü milyar dolarlarla dile getirilen bir pazar.
3 ülkede tasarım yapıp dünyaya satıyoruzÜrünlerin tasarımını da kendiniz mi yapıyorsunuz?- Birbirinden bağımsız üç ayrı dizayn ekibimiz var. Biri Kütahya’da, biri İstanbul’da, biri de Almanya’da. Bu üç grubun ürettiği eserler arasından seçilenler uygulamaya alınıyor. Ürünlerimiz Türkiye çapında 600 civarında corner, 7 bin züccaciye satış noktasındayız. 42 de satış mağazamız var.
Grubunuzun 2006 sonu cirosunu ne kadar bekliyorsunuz?- Bu yıl sonunda grubumuz 500 milyon dolar ciroya ulaşacak. Üretimin geçmişte yüzde 50’si ihracata gidiyordu. Bu bir dönem yüzde 30’lara kadar gerilemişti. Yeniden yüzde 50’lere çıkarmayı hedefliyoruz. Avrupa, Amerika, Kanada ve İsrail önemli müşterilerimiz arasında.
Bugüne kadar talibimiz olmadı olursa düşünürüzYabancılarla ortaklık gündeminizde mi?- Bugün için yabancı ortağımız yok, ama ileride düşünüyoruz. Bize talip olan olursa gündeme gelebilir. Ama bugüne kada talibimiz olmadı. Çünkü Avrupalı emek yoğun işlerden, ağır sanayiden kaçıyor. Türkiye ve Çin gibi ülkelere yöneliyor.
Benim lügatimde ’kriz’ lafı yokKriz dönemlerini nasıl geçirdiniz?- Benim lügatimde ’kriz’ lafı yoktur. Herkesin kriz dediği dönemde dahi iyi imkanlar yarattım. 2001 krizinde bile hiçbir çalışanımın kriz lafı etmesine izin vermedim. Kriz dediğinizde kendinizi frenliyorsunuz. Bu da işinizi zaten daha en baştan olumsuz etkiliyor. Krizde küçülmek zorunda kalmadık, sadece sıkıntıya düşmemek için tedbir aldık. Sermayemizi koruduk.
Turizmde yatırımları sağlık ve güzelliğe kaydırıyoruzAilenizin iş kollarından biri de turizm. Bu sektörde yeni yatırımlarınız olacak mı?- Güneyde 3 tesisimiz var. Ama deniz turizminin esprisini kaybettiğini düşünüyoruz. Yatırımcıların yanlışı yüzünden fiyatlar da geriliyor. Artık insanların gençleşmesi, güzelleşmesi ve sağlığını koruması için termal kaynaklara yönelik yatırımlar yapıyoruz. Kütahya’da kaplıcalarda Güral Harlek adıyla bir tesis kurmuştuk. Sapanca’da da bu tarz bir yatırıma başladık. 8 milyon dolara mal olacak olacak tesisi önümüzdeki eylül ayında açacağız.
Yöneticilerimiz kendi bünyemizden yetişiyor
Kurumsallaşmanın neresindesiniz?- Kurumsallaşmayı Kütahya Porselen’de denedik. Aldığımız sonuçları diğer şirketlere de uyguluyoruz. Şirketle ilgili günlük hiçbir kararda kişisel olarak olmuyorum, imzam Yönetim Kurulu imzası. Profesyonellerim ve çocuklarım işin içinde. Operasyon ayağında ben yokum. Çocuklar da profesyonellerin işine karışmaz, herkes kendi sorumluluklarını yapar. Profesyonelleri de dinler. Profesyonel seçimi çok önemli. Benim profesyonellerim bünyemizden yetişiyor. Bunun için de kendi şirketi gibi benimsiyor.
Madencilikle yola çıktı 6 bin 500 kişiyi bulduNAFİ Güral’ın babası ekmek satarken, savaş yıllarında ticaretten kopmuş. 1945’de terzilik, sonra kerestecilik yapmaya başlamış. Aile 1971’de madencilik, 1982’de kiremit ve tuğla imalatına girmiş. 1973’de çok ortaklı halk şirketi olarak kurulan Kütahya Porselen, 1984’de Gürallar Grubu’na devredilmiş. Ardından Güral Porselen ve seramik üreten tesisleri ve ilk tatil köyünü faaliyete geçirilmiş. Ambalaj, cam, vitrifiye tesisleri 97’de devreye alınmış. Halen grup şirketlerinde toplam 6 bin 500 kişi çalışıyor.
NAFİ GÜRAL
Kütahya Porselen, Kütahya Seramik ve Kütahya Ambalaj’ın Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, 1945 Kütahya doğumlu. Kütahya Erkek Sanat Enstitüsü Makine Bölümü mezunu. 1961 yılından itibaren babası ve kardeşleriyle birlikte iş hayatına atıldı. Gürallar bünyesindeki şirketlerin kurulmasında ve grubun yatırımlarında görev aldı. 1995 yılından beri Kütahya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığı’nı yürütüyor. Aynı zamanda TOBB Konsey Başkanı.