BORSADA bilerek oynanması gerektiği uyarısında bulunan sanatçı Orhan Gencebay, "6 yıl önce borsaya girdiğim para TL’de kalsaydı bugün çok daha iyi durumda olurdum. Ben bilmediğim için zarar ettim. Bir gün inanıyorum ki borsamıza yatırımcıyı koruyan kurallar gelecek" dedi.
GEÇTİĞİMİZ ağustos ayında borsada işlem yasağı getirilen ve hakkında suç duyurusu yapılan ünlü sanatçı Orhan Gencebay, borsada sanılandan daha fazla olduğunu belirterek, "Borsada oynansın, ama bilerek oynansın" uyarısında bulundu. Borsada 1 milyon dolar civarında zarar ettiği söylenen Orhan Gencebay, "Kaybım 1 milyon doların da üzerinde. Birikimlerimin önemli bir kısmıydı" dedi. Gencebay, "6 yıl önce borsaya girdiğim para TL’de kalsaydı bugün çok daha iyi durumda olurdum. Ben bilmediğim için zarar ettim. Birgün inanıyorum ki borsamıza yatırımcıyı koruyan kurallar gelecek" diye konuştu. Orhan Gencebay, geçtiğimiz ağustos ayında Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) Tek-Art Turizm hisselerinde manipülasyon yaptıkları gerekçesiyle borsada işlem yasağı getirilenler arasında yer almasına da çok üzülmüş. Gencebay, "By-pass oldum, ölümden döndüm üzülmedim, ama bu beni gerçekten çok üzdü. Yanlışım olduğuna inanmıyorum. Manipülasyonun ne olduğunu hálá tam anlayamıyorum" dedi. Sanat dünyasında 40’ıncı yılına giren ve kısa bir süre önce 41’inci albümünü çıkaran Orhan Gencebay ile müzik yapım sektörünün yanısıra borsayı konuştuk.
Sanat hayatınızda kazandıklarınızı doğru yerlerde değerlendirdiğinize inanıyor musunuz?- Yanlış kararlar vermedim, ama daha iyi kararlar verebilirdim diyorum geriye baktığımda. Ama sanatçılar bu denli derin düşünemezler, düşünürlerse zaten işadamı olur, sanatçı olamazlar. Para gerçek sanatçılarda ikinci plandadır. Parayı düşünürlerse o zaman sanatını yapamaz. Sanat duygusallığa bağlıdır. Üstelik kazanıyorsa düşünecektir. Çoğu da kazanamıyor zaten. Ben istisna bir kişi olduğum için kazanç hanemde 39 yıldır vergi veriyorum. Yatırımlarım 450 albüme gitti. Başka iş kuramam, ne yapabilirim ki? Kazandığım ya mevduattadır ya dövizdedir. Ya gayrimenkule yatırmışımdır ya da 6 yıl önce kazayla girdiğim borsada oynamışımdır. Borsa bilerek girmediğim bir alan olduğu için çok zarar gördüm.
BORSAYA BİLMEDEN GİRDİM
Borsadan tamamen çıktınız değil mi?- İşlem yasaklısı olduktan sonra tamamen çıktım. Sözkonusu Tek-Art hisselerim bloke edildiği için satamıyorum. Onlar duruyor. İşlem yasağım olduğu için diğerlerini satmam gerekiyormuş. Soruşturmanın sonuçlanmasını bekliyorum. Yanlışım olması mümkün değil. Ben 2000 yılı başında 17 Ocak’ta en yüksek dönemde almışım. Bilmeden aldım, arkasından büyük zarar gördüm.
6 yıldır borsada hiç kazandığınız olmadı mı?- Başlangıçta koyduğum parayı aldım mı, katiyyen hiçbir zaman geri alamadım.
Ne kadar zarar ettiniz, 1 milyon dolar civarında bir rakam söyleniyor.- 1 milyon doların da çok üzerinde. Benim birikimlerimin önemli bir kısmıydı. Bilmediğimiz bir işe girince böyle oldu. 6 yıl evvel her tarafta özel sektöre üretimde katkıda bulunun, hisse alın, katkıda bulunun diye herkes teşvik ediyordu. Ben de iyi vatansever olduğumu düşündüm ve param mevduatta duracağına borsada dursun diye düşündüm, ama arkasından kriz geldi. 2000’de by-pass oldum, kendi haline bıraktım. Bir ara bazıları yükseldi.
YATIRDIĞIMI GERİ ALAMADIM
Başlangıçtaki paranızı geri alabildiniz mi?- Tabii ki çok büyük zarar döneminde değilim, zararın birçoğu zamanla çıktı, ama koyduğum para ilk başta TL olarak kalsaydı çok daha iyi olacaktı. Onu hiçbir zaman geri alamadım. Ben bilmediğim için zarar ettim.
Borsada yatırım yapmak isteyenlere önerileriniz var mı?- Borsada oynansın, ama bilerek oynansın demek istiyorum. Henüz borsayı tam anlayamadık. Halkımız anlayamadığı gibi bunu götürenler de bunu yeterince götürebiliyor mu? Dünya borsalarına bakıldığında çok farklı yerlerdeyiz. Borsayı daha yeni tanıyoruz. Birgün inanıyorum ki borsamıza yatırımcıyı koruyan kurallar gelecek. Henüz bunların olduğu söylenemez.
Borsaya küstünüz mü? - Israrla borsada kalmak durumunda değilim. Küs de değilim. Hayatımda ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığım için üzüldüm tabii. Bir manipülasyon şüphelisi olarak gösterildim, son derece üzüldüm. By-pass oldum, ölümden döndüm, birçok şey yaşadım üzülmedim, ama bu konu beni gerçekten çok üzdü. Çünkü bir yanlışım olduğuna inanmıyorum. Manipülasyonun anlamının tam olarak ne olduğunu hálá tam olarak anlayamıyorum. (Manipülasyon, sermaye piyasalarındaki alım-satımlarda, işlemi yaptıranın kimliğini gizleyerek, gerçek verilere dayanmadan suni fiyat oluşturup haksız kazanç elde edilmesidir.)
Devlet korsanı çözse 3 milyar
dolarlık müzik sektörü doğacakYürürlükteki Telif Yasası’nı yeterli buluyor musunuz?
- Telif Yasamız gayet güzel bir yasa, ama tam yürüyemiyor. Uygulanabilse belki haklarımızı daha iyi ve gerektiği gibi alabileceğimize inanıyoruz. Hukuk insanlarımızın bu konuyu bilmeleri gerekiyor. Ülkemiz maalesef sadece sanat alanında değil tekstilde, gıdada her konuda birinci derecede korsan ülkesi. Bunun adı aslında hırsızlık. Gelişmiş ülkelerde yaratılar patent verilerek korunuyor. Telif hakkı ödemeden de o yaratıyı kimse kullanamıyor. Çok büyük cezası var. Biz yaratıyı korumuyoruz.
Patent ve telif hakkı Türkiye’de yeterince uygulanabiliyor mu?- Yasa son iki yıldır daha iyi yere geldi. Aldığımız telif, almak istediğimizin 30’da 40’da belki de 50’de biri. Gelişmiş ülkelere göre komik rakamlar. İnternette kayıplarımız şu anda daha da büyük. Potansiyelimizin yüzde 90-95’i korsana gidiyor. Yüzde 5-10’u bize kalıyor.
Korsanlığın önüne geçilebilse sektörün devlete getirisi ne olur?- Sektörümüz gerek korsan CD’ler, gerekse telifiyle 2.5-3 milyar dolarlık bir sektör. Bu paralar bizde olsaydı, devletimize hatırı sayılır vergiler verecek olduğumuz gibi dünya çapında prodüksiyonlara girebilirdik. Bunların devlete getirileri de çok yüksek olurdu.
Mehmet Ali ile
dostluğum bitmez
Manipülasyon suçlaması Tek-Art şirketinin sahibi Mehmet Ali Yılmaz’la dostluğunuzu etkiledi mi?- Mehmet Ali çocukluk arkadaşım. Yasaklanmama neden olan O’nun hissesi olsa da benim dostluğum devam eder. O’nun hissesini ona sorarak almadım. Borsaya 20 hisse alarak girmiştim, Tek-Art hisseleri bunlardan biri.
Türkiye’de sanatçı
bolca dağıtılıyor
Bir sanatçı olarak geleceğinizi nasıl görüyorsunuz?- Dünyada herkese sanatçı denmez, ama ülkemizde sanatçı ünvanı bolca dağıtılıyor. Bunun gereğini yerine getirebilen sanatçı fazla değil. Sanat camiasındaki kişilerin geleceğe güvenle baktığı söylenemez. Çoğu sürünerek hayatlarını idame ettiriyor. İstisnalar var, ben de o istisnalardan biriyim. Her sanatçı şöhret olmayabilir. Zaten yaratıcı sanatçı sayımız 7-8 bin. Avrupa ülkelerinde bu rakam 70-80 binlerde.
Korsan tehdidine rağmen
41’inci albümümü çıkardım
Müzik yapım sektörü ne durumda?- Tamamen çöktü diyebiliriz. Geçen yıl 1400’ün üzerinde albüm çıktı. Bu yıl bini bulmaz. Önceki yıllarda bu rakam 3 bin 500’dü. Amerika’da çıkan albüm sayısı 33 bin, İngiltere’de 26 bin. Sektörümüzün kalkınması için yasaların yürümesi ve korsan meselesinin hallolması lazım.
Korsana rağmen çıkardığınız ’Yargısız İnfaz’ kaçıncı albümünüz?- Bin civarında bestem var, 400’ünü kendim seslendirdim. 2-3 yılda bir albüm yapıyorum, sadece kendim için. Kervan Plakçılık olarak 450 albüm yaptım. 41’i kendi albümüm.
Bir albüm en az 300 bin YTL
ister, inanmadığıma yapmam
Bugün bir albümün yapım maliyeti nedir?- Bu müziğin yapısına ve albümü yapılan kişinin tanınmışlığına göre ortalama 300 bin YTL. gerekir. Kişiye göre 1 milyon dolar da harcanabilir.
Sesine inanmadığınız kişilere de albüm yaptınız mı?- İnanmadığım birine albüm yapmadım. Müziğe ihanet etmem.
1 milyon dolara yapılan bir albümün geri dönüşü oluyor mu?- Kesinlikle olmaz. Korsan olmasaydı gerçekten sevilen, sayılan birinin albüm yapması halinde 5-6 milyon satabilirdi.Bugün bizde korsan yüzünden 200-400 bin satan albüm rekor kırmış sayılıyor.
Bana ’Koca Yürek’ de
’Dede Orhan’ da derler
Yıllardır size neden Orhan Baba, Orhan Abi diyorlar?
- Müziğe katkılarımdan dolayı bana ’Dede Orhan’ da derler. Kişiliğimden ve albüm satışlarımdan dolayı Orhan Baba, Orhan Abi, Kral derler. Koca Yürek, Özgürlüklerin Babası da bana takılan sıfatlar. Ben tabuların karşısında olan biriyim. İnsanları çok severim, barıştan yanayım. Lise yıllarımda ise giyimime çok dikkat ettiğim için ’Kont Orhan’ derlerdi.
Torunum da sanatçı olursa mutlu olurum
Genelde bir günü nasıl geçirirsiniz?- Günlük programım müzikle dolu. Meslek örgütlerimizde telif haklarıyla ilgili yönetim kurulu toplantılarına katılıyorum. Bunun dışında ailemle ve dostlarımla birlikteyim. Bir de televizyon dizisi hazırlığı içindeyim. Kitap okumayı ve saz çalmayı çok seviyorum. Ailem en büyük mutluluğum. 6.5 yaşında torunum var. Yeterliliği varsa onun da sanatçı olmasına engel olmam, tabii anne ve babası bilir. İyi bir sanatçı olursa da mutlu olurum.
Orhan GencebayOrhan Gencebay, 1944 Samsun doğumlu. Müziğe 6 yaşında mandolin ve keman çalarak başladı. Yedi yaşında bağlama ile tanıştı. 20 yaşında konservatuar sınavlarını kazandı ve bir süre devam etti. Daha sonra ayrıldı ve Ankara Radyosu sınavını kazandı, ama gitmedi. İki yıl sonra İstanbul Radyosu’nun sınavı kazandı. 10 ay TRT’de çalışıp ayrıldı. Sonra İstanbul Plakçılar Çarşısı’nda söz yazarı, besteci, yorumcu, bağlama sanatçısı olarak çalışmaya başladı. Ses sanatçısı olarak adını ilk kez ’Başa Gelen Çekilirmiş’ adlı 45’lik plağı ile duyurdu. 1969’da ’Bir Teselli Ver’in satışını katlayarak kırdığı rekor nedeniyle ’Altın Taç’ ile ödüllendirildi. 1971’de İstanbul Plak’a ortak oldu. Daha sonra Kervan Plak’ı kurdu.