MHP, AK Parti empasında

Belki Devlet Bahçeli’nin daha 7 Haziran 2015 seçimi akşamında yeniden seçim istemesinden, ama kesinlikle 1 Kasım seçimlerinin ağır hayal kırıklığından doğan bir iç karışıklık girdabında parti.

Hafta sonu Bahçeli’ye rakip çıkan dört adayın olağanüstü kurultay ilan ettikleri otele yolunda polis tarafından durduruldular.

Meral Akşener, Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan belki de hayatlarında ilk defa polis barikatlarına karşı durdular; Akşener malum eski İçişleri Bakanı üstelik.

Parti içi siyasetin dahi yargı ve polis eliyle şekillendiği bir dönemdeyiz. Artık her siyasi görüşün değil, siyasi görüşler içindeki fraksiyonların dahi belli mahkemelerden istediği kararın çıkmasını sağladığı görüntüsü, maalesef yargının siyasileştiği eleştirilerini güçlendiriyor.

Dün muhalifler hakkında suç duyurusunda bulunan Bahçeli yönetimi ise Yargıtay kararını bekliyor; Yargıtay ise malum, Mayıs sonuna kadar açıklama yapacağını duyurdu.

Peki, Yargıtay 22 Mayıs’a dek karar verecek mi, vermeyecek mi?

Bu önemli, 22 Mayıs’ta AK Parti olağanüstü kongresi var ve bu arada Meclis’te yapılacak dokunulmazlık oylaması MHP içi gelişmelerle AK Parti’yi bir şekilde ilintiliyor.

AK Parti kaynakları daha önce yeni genel başbakan ve başbakan adayının 18 Mayıs’ta açıklanacağını söylemişlerdi. Bunun bir amacı da, dokunulmazlık oylamasını o tarihe dek sonuçlanacağı, AK parti içinde sorun çıkıp çıkmayacağının görüleceğinin hesap edilmesiydi. Oysa evdeki hesap çarşıya uymadı. Geçen hafta HDP’li Meclis Başkan Vekili Pervin Buldan, AK Parti’nin boş bulunduğu bir anda yoklama alıp, dokunulmazlık önergesi verilmeden oturumu kapattı ve takvim sarktı.

CHP’liler oylama tarihinde daha önceden ilan ettikleri Antalya toplantısında gidebilirler. HDP zaten karşı. Geriye MHP’nin tutumu kalıyor.

Evet, MHP içindeki bütün fraksiyonlar ayrı ayrı -özellikle de HDP’lilerin- dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istiyor olabilirler, ama Bahçeli’yi güçlendirecek bir şey yapmak istemedikleri de açık. Kaldı ki Bahçeli de ilk turda AK Parti içindeki havayı ve oy bütünlüğü olup olmadığını görmek için oylamaya girmeyip gözlemeyi tercih edebilir; siyaset bu, daha önce defalarca yapıldı.

Yargıtay’ın kongre kararıyla çok rahatlayacak, ya da sıkıntısı artacak Bahçeli’nin son günlerde Erdoğan’a “hukuki destek” diye göz kırpması sadece açıklandığı gibi terörle mücadeleyle ilgisi olmayabilir.

Ankara siyaset kulisinde iddialar bir AK Parti-MHP süper koalisyonundan dokunulmazlık ve başkanlık anayasası için halk oylamalarının aynı zamanda yapılacak olmasına dek esnetiliyor. Daha gerçekçi bir beklenti, Bahçeli’nin dokunulmazlık oylamasında Erdoğan’ı rahatlatıp, daha sonra Yargıtay’dan çıkacak karar ile rahatlamayı umması olabilir.

MHP işte bu yüzden AK Parti’nin “empası” altında, yani açmazda kalması isteniyor. Öte yandan AK Parti de, daha doğrusu tek seçici konumundaki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da zamana karşı yarışıyor. AK Parti’nin Anayasa teklifi söylendiği gibi Haziran’da Meclis’e sunulursa, başkanlık konusundaki tutumlar da açıklık kazanacak.

Bu hafta özellikle Ankara’daki perde arkası temasları bakımından hareketli geçeceğe benziyor; Meclis muhabirleri fazla mesai yapabilir.