21 yaşında mimarlık okuyan bir gencim. Eğitimim benim için çok zor geçiyor. Başarısız olduğum her an sanki bir kılıç darbesi yiyorum. Bunlar yetmiyormuş gibi ailemin birçok konuda baskısı beni tüketiyor.
“Neden onunla konuştun, neden ona gittin, neden gitmedin, dışarı mı çıkıyorsun, nereye gidiyorsun? Şunu yap, bunu yapma, oraya gitme”... Gerçekten her şeyime karışıyorlar. Ardından “Kızma oğlum seni düşündüğümüz için” diyorlar. Arkadaşlarım ve toplumdaki samimiyetsizlikten de inanılmaz şekilde bıktım. Hayatım o kadar rutin, o kadar sıradan ki gerçekten çıldırmak üzereyim.
Üniversite hazırlıkta giyimine, sporuna her şeyine dikkat eden ben, şimdi hiçbir şeyi umursamıyorum.
Dış görünüş olarak kendimi beğenen ben, şimdilerde kendimden nefret ediyorum. Üstümde hissettiğim yoğun bir baskı var.
Beni çok seven ama sürekli kontrol eden ve baskılayan bir anne ile babaya sahibim. Babam ne zaman telefonla biriyle konuşsam “Kız arkadaşın mı, sevgilin mi” diye soruyor. Benden bu tür bir beklentisi var. Bu başarısızlık beni üzüyor.
Bu baskı ve stresle değil kız arkadaş bulmak, doğru düzgün biriyle konuşmuyorum bile.
Üstelik bu kız arkadaş sorusunu çevremdeki herkes ama herkes soruyor.
27 yaşında, çevrem tarafından beğenilen ve küçük bir şehre memur olarak atanan eğitimli ve İstanbullu genç bir kızım. Burada doğup büyümüş, yakışıklı bir memurla tanıştım. Beni 2 yılda etkiledi... Arkadaş olduk. Birlikteyken çok eğleniyor ve gülüyoruz. Çok düşünceli biri.
Burada başka bir arkadaş edinmedim, onu dünyamın merkezine koymuşum.
2 yıl içinde bol ayrılıklar da yaşadık. Bunların sebebi “Evlilik istemiyorum, evlilik bana göre değil” diyen günümüz erkek söylemleriydi.
Ama ısrar ettim, her seferinde tekrar barıştık. En uzun ayrılığımız olan 2 aylık süreçte beni sevdiğini anlayıp evlenmek istediğini söyledi. Çok sinirli birisi. Sinirlendiğinde bağıra bağıra kavga edebilen, “Acaba kırar mıyım?” diye düşünmeyen de... Ama şiddet problemi yok, bunu da belirtmek isterim.
Fakat psikolojik olarak yıprandığım zamanlar oluyor. Kilo problemim olmasa da selülitlerime, çatlaklarıma takıntılı.
Sürekli beni tartıya çıkartıyor, kilo almışsam tartışıyoruz.
Birlikte spora gidiyoruz. Beni teşvik etmek için de her şeyi yapar. Kendi memleketime gittiğimde kız arkadaşımın evinde kalmamı istemez, markete bile çıksam ona haber vermek zorundayım.
Merhaba Güzin abla, 22 yıllık evliliğim maalesef karımın sadakatsizliği yüzünden bitti.
Ona olan sonsuz güvenimi kötüye kullanıp uzun süre bunu yapmış. Sonunda tesadüfen yakaladım.
Ve boşandık. Bir tane çocuğumuz var, velayeti bende. Bu olayı ben, eski eşim ve onun ailesi haricinde kimse duymadı. Çünkü çocuğumuzun duyup da üzülmesini istemedik.
Boşanmamızın üzerinden 1.5 yıl geçti. Bir süredir seviyeli bir ilişkim var.
Birlikte olduğum kişinin de başından mutsuz bir evlilik geçmiş.
Birbirimizi çok önceden bir arkadaş grubu vesilesiyle uzaktan da olsa tanıyorduk. Sonra tesadüfen bir yerde karşılaştık. Başta arkadaşlık derken aramızdaki ilişki bir süre sonra flörte dönüştü. İlişkimiz ciddi bir aşamaya doğru ilerliyor.
Çok iyi anlaşıyoruz. Ona boşanmamın sebebini ilişkimizin başında, “Kültür farkı nedeniyle anlaşamamak” olarak açıkladım.
46 yaşındayım ve evliliğimde 20’nci yılıma giriyorum.
Çok mutlu, görenin kıskandığı bir evliliğim var. Eşim son dönemde bir olaydan ötürü tatsızlık çıkarıyor. Üniversite arkadaşlarımla erkeklerden oluşan bir WhatsApp grubumuz vardı. 4-5 yıl sonra kızlar da eklenmeye başlandı.
Bir arkadaşım yıllar önce hiç sohbetimizin olmadığı ancak arkadaşlık teklif ettiğim ve teklifimi kabul etmeyen bir kızı da gruba ekleyeceğini söyledi.
Ben de “Yok benimle ilgili bir şey deme, benim de olduğumu bilirse girmez gruba” dedim.
Eşime de evlendiğimiz ilk yıllarda, üniversite anılarımızı konuşurken bunu anlatmıştım, gülüp geçmiştik...
Sonrasında kız gruba katılmayı kabul etti. Ben de hiçbir şey olmamış gibi konuşmayı sürdürdüm.
Ne bir his, ne bir hoşlanma... Hiçbir şey yoktu içimde. O da evli ve iki çocuk sahibi bir kadın.
Merhaba abla, size bir şey danışmak istiyorum. Ben ve kardeşlerim babamla sorun yaşıyoruz. Çünkü babam çok bencil ve huysuz bir insan. Her gün bizimle kavga ediyor. Bu yüzden hiç anlaşamıyoruz.
4 sene önce annemi kaybettik. Babam bize, bana ve kardeşlerime psikolojik şiddet uyguluyor.
Annem varken anneme de aynı şekilde davranırdı. Annem hep onun yüzünden ağlar, bazen de intihar etmek isterdi.
Detay vermemi isterseniz şöyle anlatayım.
Babam bizi evde istemiyor. Hep karanlıkta oturuyoruz. Işıkları açmamıza kızıyor, televizyon izletmiyor, banyo yapınca hep tartışıyor.
23 yaşındayım ve bu yaşıma kadar bana maddi ve manevi hiç yardım etmedi. Kardeşlerime de aynı şekilde... Sadece okula gittiğimizde günde 2 lira verirdi, şu an onu bile vermiyor.
O çok sorumsuz bir insan ve fazlasıyla bencil. Biz 7 kardeşiz. Ablam ve abim evli. Onlar kurtardılar kendilerini...
Çünkü daha önce de söz ettiğim gibi, insanın yaşamı birkaç dakikaya bağlıymış, öğrenmiş oldum.
Paranın pulun, şık giysilerin, takıların, bu birkaç dakika içinde yok olup gideceğin için maalesef bir öneminin kalmayacağını anlıyor insan.
Oysa yaşıma rağmen ben pek öyle ölüme kafasını takan biri değildim. Hani derler ya, “Öleceğini bileceksin ama ölmeyecekmiş gibi yaşayacaksın” diye, işte öyle bir şey... Ancak bu art arda gelen hayati tehditler, ister istemez sıklıkla ölümü düşündürüyor.
Ve o zaman biraz çevrene bakıyorsun, “Aman Allah’ım, neler biriktirmişiz evimizde.
Ne gereksiz, ne aşırı, hiç ihtiyaç olmayan, saçma sapan ve belki de hiç kullanmayacağımız eşyalar” diyorsun.
Bir anda yok olup, çekip gittiğinde bunların arkanda kalacağını, ailene ve yakınlarına nasıl da yük olacağını düşünüyorsun...
O eşyalar üstüne üstüne gelmeye başlıyor. Bunlardan bir an önce kurtulman gerektiğini anlıyorsun.
Merhaba Güzin Abla, çok samimi arkadaşımla sevgili olmaya karar verdik. 4 yılllık ilişkimiz oldu ve evlenmeye karar verdik. Aileler tanıştı, tam yüzük takmak üzereydik ki ilişkimiz bitti. Çünkü artık kıskançlığına dayanamadım.
“Eteğini kapat” demesinden, bulunduğumuz mekanda insanları takip etmelerinden, “o adam sana baktı” diye hırpalamalarından sıkıldım ve bitirme kararı aldım.
Ama ben bu adamı deli gibi sevmiştim. Bu ilişkinin bitmemesi için yalvaran aynı adamdı.
Aradan belirli bir süre geçince, bu sefer ben yalvardım ama olmadı. Artık aileler bile evlenmemizi istemedi.
Her şeye rağmen, biz birbirimizden vazgeçemedik. Ne kadar adı olmasa da sesimizi duyduğumuzda, birbirimizi gördüğümüzde dünyalar bizim oluyordu.
Bir ara annesi beni arayıp evlerine davet etti. Umutla gittim. Annesi ve ablası çok ağladı, birleşmemizi istedi. Meğer, oğlunun hayatında biri varmış, bunu bana söylemediler...
Ben de hiçbir şeyden habersiz, “yeniden birleşelim” diye uğraşıyorum. Bu görüşmenin üzerinden 2 hafta geçti geçmedi, nişanlandığını duydum ve dünyam başıma yıkıldı. Onu aradım, “Bunu nasıl yaparsın” diye. Bana mutlu olduğunu, o kişiyi sevdiğini söyledi. Hayatım zindan oldu.
◊ İlk cinsel deneyimimi yaşadım, âdetim 12 gün gecikti. Gecikmenin 8 ve 10’uncu günü test yaptım ikisi de negatif çıktı.
İç çamaşırımda 5 gündür lekelenme oluyor.
“Kan az geliyor” diye düşünsem de ne kasık ağrım var ne göğüs ağrım. Çok stres yaptım, acaba stresten mi böyle oldu? İlk İlişkiden sonra âdet düzeni değişir mi? Hamile olabilir miyim?
◊ Rumuz: Acil cevap
YANIT
Testi erken yapmış olabilirsin, bir kez daha tekrarla. Yakın zamanda normal âdet görmezsen, bir doktora danışmanda yarar var.
***
◊ 20 günlük evliyim. 5 gün önce eşimle çocuk yapmak için ilk adımı attık. Şimdi birkaç gündür karnım ağrıyor, eğilince karnımda acı gibi bir ağrı hissediyorum.