Sevgili Güzin Abla, 30 yaşında devlet memuruyum. Kocam da 32 yaşında ve 6 aylık kızımız var. Eşimle aramızda sürekli sorunlarımız oluyor... Örneğin benden çok annesini dinliyor. Bana bir şey anlatmadan annesine anlatıyor, onun fikirlerini önemsiyor ve benimkini pek önemsemiyor.
1 hafta önce çok kötü bir tartışma yaşadık. Ayrılmak istediğimi söyledim; “Tamam” dedi ve evi terk etti. Ama daha sonra dayanamadım, haklı olduğum halde ondan özür diledim. Yalvardım, yakardım, tekrar eve gelsin diye her istediğini kabul ettim...
Sonunda eve geldi ama “Şartlarım var, bunları kabul edersen kalırım o evde” dedi. Sunduğu şeylerde, o ne isterse yapacağım, ben hiçbir şeyine karışmayacağım, o istediğine kefil olup istediğine para verecek. Telefonuna şifre koyduğu için ben de aynısını yapmıştım. Onu kaldıracağım ama o kaldırmayacakmış... Ayrıca tüm maaşımı istedi benden. O ne isterse noktası virgülüne uyacak ve bana harçlık verecekmiş. Canı ne kadar isterse de o kadar verecekmiş bana.
Bir arkadaşımız da aynı şekilde yapıyormuş ama bütün bunlar bana çok mantıksız geliyor. O kadar yıl oku, emek ver sonra kocandan dilenir gibi para iste ve “Bana harçlık ver” diye para iste... Ama “Bunlar olmazsa eve dönmem” dedi. Ben de hepsini kabul ettim.
Bu yaşadıklarımızın öncesinde birlikte borçlarımızı ödeyip kalan parayı ihtiyaçlarımıza göre paylaşıyorduk ama şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Kabul ettim ama doğru mu yaptım yanlış mı halen karar vermiş değilim. Ben de onun bu isteklerine karşılık olarak, sadece bana iyi davranmasını istedim.
Sırf evladım babasız büyümesin diye yaptım. Her şeye rağmen onu seviyorum ama doğru mu yaptım bilemiyorum?
◊ Rumuz: Doğru mu yapıyorum
YANIT
Yaklaşık 1 yıldır hayatımda birisi var. Ayrılıklar araya girdi, o da ben de başkalarına gittik ama dönüp dolaşıp yine birbirimize geldik. Ben güzellik uzmanlığı ve masaj terapisi yapıyorum.
Bu işe daha yeni girdiğimde çok çekingendim. Sevdiğim kişi ise patronum. Bu süre zarfında çok yardımcı oldu, hep benimle ilgilendi.
Bir gün beni yanına çağırdı ve “Sana âşık oldum” dedi.
Uzaktan yakından bu tarz bir şey düşünmüyordum. Bunu söyleyinceye kadar aklıma bile gelmezdi.
O yüzden biraz afalladım.
O sırada patronumun hayatında birisi vardı ve bunu biliyordum.
Ona “Kalbine aynı anda 2 kişiyi birden nasıl alabiliyorsun” diye sordum. Tabii, bu sorumu geçiştirdi.
Merhabalar Güzin Hanım, ben mühendislik öğrencisiyim ve bir kadını çok seviyorum. Bir sıkıntımız var.
Ben alkol içmediğim halde o içiyor. Hiçbir zaman kendisini kaybetmediğini ve ailesiyle beraber tükettiğini söylüyor.
Benim ailem ise bu alkol konusuna biraz terstir.
Açıkçası ne yapacağımı bilemiyorum ve aklımı kaybetmek üzereyim. Lütfen, bana yardım edin ve beraber bir çözüm yolu bulalım.
Kendisine soruyorum “Evlendiğimizde içmeni istemediğim de ne yapacaksın?” Aldığım yanıt ise benim için hiç de iç açıcı değil.
Kendisi “Seninle evlenirsem zaten beraber içeriz. Evlenirsek benim kararlarıma saygı duyarsın” diyor.
Akrabalarımdan alkol tüketenleri biliyorum ve geçmişte neler yaptıklarını da hatırlıyorum.
Merhaba 29 yaşında bir cilt doktoruyum. 3 sene önce sevdiğim insanla tanıştım. Çok mutluyum, gerçek aşkı bulduğuma inanıyorum.
Aynı üniversitenin farklı bölümlerinden mezunuz ve ortak arkadaşımızın düğününde tanıştık. 30 yaşında, “boyu boyuma huyu huyuma” derler ya aynen öyle.
Ailesi de çok iyi insanlar... Ama büyük bir sorun var.
Sevdiğim adamı ailem bir türlü kabul etmedi. Kendisi devlette mimar ama işyerindeki bazı problemler nedeniyle taşeron işçi statüsünde.
Maaşı benden az ama bizim için parasal konular önemli değil.
Ailede en çok annem karşı geldi. Benim gibi bir doktorla evlenip maddi sorun yaşamamamı istedi hep. Onun için para her şeyden önde gelir zaten. 30 yaşıma geldim, ayrı eve çıkmama bile müsaade etmedi, “Masraf olur” diye.
Evlenmek istediğimi söylediğimde de karşı geldi. 3 senedir direndim, ikna etmeye çalıştım. Sevdiğim adam da çok uğraştı. Ailesi istemeye geldi, annem kapıdan kovdu onları.
Güzin Abla merhaba... Sizden bir dileğim olacak. Bir aile hakkında acil olarak desteğe ihtiyaç var. Şans eseri durumlarını öğrendim.
Ben de bir babayım ve ailenin durumuna çok üzüldüğüm için size konuyu anlatmak ve yardımınızı talep etmek istedim.
Hasta evladımız henüz 2 yaşında. Adı Emir Aydın, Mardin Kızıltepe’de ikamet ediyorlar. Evladımızın yüzde 95 işitme kaybı var ve aynı zamanda bünyesi zayıf, immün (bağışıklık) sistem yetmezliği söz konusu.
Bu nedenle acilen bu meleğe ilik bulunması gerekiyor.
Bugüne kadar Amerika, İsrail ve Kıbrıs’ta ilik nakli için 3 donör bulunmuş fakat Amerika ve Kıbrıs son anda listeden çıkartılmış.
İsrailli donör SGK tarafından masrafları karşılanmak üzere ülkemize davet edilmiş fakat o kişi de son anda bağıştan vazgeçmiş.
Evladımız için tek yapılması gerekenin yazılı ve görsel basında ilik arayışı için kısa bir haber yapılması olduğunu düşündüm. Bu yüzden, size başvurdum. Sizlerden bu evladımıza umut olmanız için yalvarıyorum.
Güzin Abla, 6 yıllık bir ilişkim vardı. Aslında çok iyi anlaşıyor, birbirimizi çok seviyorduk.
Fakat babası ilişkimizi öğrenince sürekli beni arayıp hakaretler yağdırmaya başladı. Durumu ailemle konuştum. Kızın babasıyla görüştüler. Babası inat yaptı ve beni istemediğini söyledi.
Kızı eve kapattı, telefonunu kırdı hatta dövdü. Yine de vazgeçmedim.
Uzun uğraşlar sonucu babası ikna oldu. Fakat yine sözünde durmadı.
Kızı tekrar eve hapsetti, “O gençten vazgeç” dedi.
Üstelik durumumuz iyi ve beni istememesi için hiçbir sebep yok.
Kötü alışkanlığım da yok.
Derdimi içimde tutmuyorum ve sizin gibi değerli birinden tavsiye almak istiyorum...
25 yaşındayım, bir üniversite hastanesinde devlet memuru olarak çalışıyorum. Şu an güzel bir ilişkim var. Daha öncesine kadar pek fazla erkekle görüşmemiş, kendimi daha çok eğitimime ve işime adamıştım. Biriyle sevgili olmak her zaman son düşüncelerim arasında olmuştur.
Şu an sevgili olduğum kişi çocukluk aşkımdı ve seneler sonra ilk kez karşılaştığımızda daha önce hiç hissetmediğim aşk duygusunu onda tattım. Ve “iyi ki” diyorum. Beni tamamladığını düşünüyorum.
Tabii ileride her şey olabilir. Aşk yaşasam da gerçekler her zaman ön planda olmalı.
Sevgili Güzin Abla, sevgilim 26 yaşında ve tam tersim. Hazır para yemeye meraklı ve evde yatmaya alışkın. Lise terk ve şu an çalışmıyor. Bu durum beni çok üzüyor.
Ailesi pırlanta gibi, durumları iyi. Kendisi zamanında 4-5 yıl farklı yerlerde çalışmış.
Eli yüzü düzgün, özgüven sahibi de biri ama son 1 yıldır yaptığı tek şey evde yatmak, arkadaşlarıyla buluşmak ve oyun oynamak.
Çünkü sevgilimle çok zaman geçirmiştim. Yeniden dershaneye gitmem gerekiyor. Sevgilim ise ne dershaneye gitmemi istiyor ne de üniversiteye... Ona ihanet edeceğimden çok korkuyor. 5 yıldır beraberiz. Hiçbir zaman ona ihanet etmedim, erkeklerle hiç görüşmedim. Buna rağmen tercih yapmamı istedi. Sevgilim “Okumak istiyorsan hayatında ben olmam ya da ‘okumam’ diyorsan yolumuza o zaman devam ederiz” dedi. Eğitim ve özel hayatım arasında tercih yapmamı istiyor. Ondan ayrılırsam eğer bana rahat vermeyeceğini söyleyerek beni tehdit ediyor.
Rumuz: Tercih
YANIT
Sevgili kızım asla ama asla böyle bir tercih yapmayı kabul etmemelisin. Tehditlere de kulak asmamalısın. Senin ailen, büyüklerin yok mu?
Senin iyi yetişmeni, meslek sahibi olmanı isteyen, seni ilerde başarılı bir kadın olarak görmek isteyen, eminim bunun için de her türlü fedakârlığı yapmaya hazır ebeveynin yok mu?
Kusura bakma ama bu bencil, ne yaptığı belli olmayan, seni köle gibi gören ve iyi bir eğitim almana ve meslek sahibi olmana katlanamayan sevgiline elbette boyun eğmeyeceksin. “5 yıldır birlikteyiz” diyorsun. Ne yani! 13 yaşından beri mi tanışıyorsunuz? Kızım, çocuk yaştaymışsın.
Şimdi bile çok gençsin... Bu insanın senin hayatını yönlendirmesine fırsat vermemelisin.