Ergün ile “Elektrik ve Elektronik Strateji Belgesi”ni açıkladığı gün Türkiye’nin “inovasyon (yenilikçilik) yolculuğunu” konuştuk.
Davos’un son günü “Ulusal İnovasyon Kapasitesini İnşa Etmek” oturumunda Malezya ve Güney Kore örneklerini dinlemiştim. Malezya “inovasyonu” bir yaşam şekli haline dönüştürmüş. Malezyalı Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Bakanı Maximus Johnity Ongkili “katılımcı inovasyonu” desteklediklerini, geçtiğimiz yılı “İnovasyon Yılı” ilan ettiklerini söylüyor.
“İnovasyon Vakfı” kurulmuş, inovasyonu yapanla yatırımcıyı buluşturan festivaller düzenleniyormuş. Dün uzaya kendi uydusunu fırlatarak ABD, Çin, Japonya gibi ülkelerle uzay yarışına katılan Güney Kore büyüme modelini 70’lerden itibaren “inovasyon” üzerinde kurgulamış. Milli gelirinin yaklaşık yüzde 1’ini Ar-Ge’ye ayıran Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon yol haritasını ise Ergün şöyle özetliyor:
TEKNOLOJİ İHRACATI
10 yıl önce Türkiye’nin ihracatında düşük teknoloji ürünleri yüzde 50, orta teknoloji ürünleri yüzde 45 seviyesindeydi.Şimdi orta teknoloji yüzde 70, düşük teknoloji yüzde 25, ileri teknoloji ise yüzde 5 civarında. Hedefimiz ileri teknoloji ürün ihracatını 10 yılda yüzde 20’lere çekmek. Orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçmek için kritik eşikteyiz. Ya patinaj ya da sıçrama yapacağız. .
PATENTLERE LİSANS İÇİN OFİS
Türkiye’de son yıllarda patent başvurularında patlama var. Şimdi patentlerin niteliğini arttırmak istiyoruz. Patentlerin ancak yüzde 20’si lisansa dönüşüyor. Lisansları hızlandırmak için üniversitelerde “
2013 yılında bizi nelerin beklediğini yorumlayanlar bakın neler söylemiş:
Ekonomist Nuriel Roubini: Karamsarların Şahı’na göre, Arap Baharı’nın başımıza daha ne çoraplar öreceğini bu yıl göreceğiz. Ürdün Kralı Abdullah belki tahtını bırakmak zorunda kalabilir. BRİC ülkelerinde artan “devlet kapitalizmi” de korkutuyor Roubini’nin gözünü. İklim değişikliği de. “Geçtiğimiz yıl New York’u felç eden Sandy Kasırgası bu yıl da tekrarlarsa ekonomi için felaket” diyor ekonomist. Finans piyasalarının düzelmesine rağmen reel sektörün durumu da ayrı bir felaket. Bu kadar karamsarlık tek bir kişi için fazla değil mi?
Türkiye’den başlarsak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin danışmanı Şafak Müderrisgil ile birlikte Davos’daydı.
DEF’in “Cinsiyet Uçurumu” raporundaki bazı ülkelerin durumunu düzeltmek için oluşturduğu “Görev Gücü” deki 3 ülkeden biri Türkiye.
Diğer ikisi Meksika ve Japonya.
“Görev Gücü”nde yardımcıları Güler Sabancı ile Ferit Şahenk olan Fatma Şahin ile iki toplantı arası konuştuk.
Yüzü gülüyordu.
Sabancı ve Şahenk ile birlikte girdikleri toplantıda, Türkiye’nin ev ödevini Meksika ve Japonya’nın çok önünde bitirdiği ortaya çıkmış.
Fatma Şahin “Kadın istihdamıyla ilgili 55 şirket nezdinde yaptığımız anketi aktardık. Kadın konusunun artık erkeklerin gündemine girdiğini söyledik” diye anlatıyor.
Coca-Cola davetinin Davos’un kesinlikle en renkli, en kalabalık daveti olmasında Muhtar Kent’in payı büyük. Ünlü, ünsüz insanlarla inanılmaz sıcak ilişkiler kurmasını başaran, herkes için söyleyecek bir cümlesi olan Muhtar Kent’in önceki geceki davetinde kimler yoktu ki?
İstanbul Finans Merkezi Grubu olarak gelen Ali Ağaoğlu, Monaco Prensi Albert, eski Meksika Başkanı Calderon, Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, Amerikalı kongre üyeleri, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve eşi, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve eşi, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve eşi.
Bizim iş dünyasından Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Mehmet Ali Yalçındağ, Begümhan Doğan Faralyalı ve Ahmet Faralyalı, Güler Sabancı, Tuncay Özilhan, Agah Uğur, Hakan Binbaşgil gibi isimler kalabalıkta gözüme çarpanlar arasında.
JOHNSON İSTANBUL’U DESTEKLİYOR
Tabii bu arada İstanbul 2020 Olimpiyatları için lobicilik faaliyetlerinin burada hummalı bir şekilde sürdüren Hasan Arat’ı da eklemek gerek. Arat’ın yakasına bir İstanbul 2020 Olimpiyat rozeti taktıktan sonra sohbet ettiğim karizmatik Boris Johnson, babası tarafından büyük büyükbabasının Osmanlı döneminde Dışişleri Bakanlığı yapmış Ali Kemal Bey olması nedeniyle Türkiye’yi ve Türkleri sevdiğini söylüyor. “Londra’nın Olimpiyat deneyimlerini İstanbul ile paylaşmaya hazırım. İstanbul ve Türkiye’nin benim gönlümde yeri ayrı. Ayrıca İstanbul’un Tokyo ve Madrid’in yanında büyük bir şansı olduğuna inanıyorum” diyor. Elinde bir rozet torbası ve çantasında broşürlerle dolaşan Hasan Arat bırakın buradaki tüm Türkleri, Calderon, İngiltere eski başbakanı Gordon Brown gibilerinin de yakalarına rozeti takmış.
'ARAP BAHARI YETMEZ AMA EVET'
ÖNCEKİ günkü en ateşli oturumlardan biri BBC’nin düzenlediği ve katılımcılar arasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da olduğu, Arap Baharı ülkeleriyle ilgili “Demokrasi Kazanıyor mu” oturumuydu. Gazeteci-yazar Thomas Friedman ile Arap Birliği eski genel sekreteri Mısırlı Amr Musa’nın katıldığı toplantının açılışı “Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da Arap Baharı’ndan sonra özgürlük, demokrasi, insan hakları için büyük bir fırsat vardı. Ancak şimdi otoriterizm kaygıları ağır basıyor” sözleriyle başlıyor. Örneğin kitlesel gösterilere sahne olan Mısır’da demokrasi kazanıyor mu? Kazanmıyor mu?
Sözü yılların politikacısı Amr Musa’ya bırakıyorum: “Bizim ihtiyacımız olan istikrarlı bir demokrasidir. Sadece seçim sandığı tek başına demokrasi olamaz. Yargının bağımsızlığı, kadın hakları, sağlıklı bir muhalefet, iyi yönetişim gerekir. Biz Mısır’da henüz demokrasinin çok başındayız”.
Lagarde’a göre, “yeni ekonomi” yeni bir coğrafyada olacağı gibi daha fazla şeffaflık, ekonomik ve politik kararlara daha fazla katılımcılık peşinde olan yeni bir neslin taleplerini de karşılayacak. Yani facebook ve tweeter neslinin.
DAHA FAZLA KADIN
Lagarde’a göre, “Gençlere ve kadınlara bakıp yeniden umutlanmak” günümüzün mega trendlerinden biri. Zaten konuşmasını da Pakistan’da kızların eğitimini savunduğu için Taliban’ın kurşunlarına hedef olan Malala ile Hindistan’da otobüste toplu tecavüze uğrayan genç kızlara ithaf ediyor. Küresel tüketimin yüzde 70’ini kontrol eden kadınların çalışma hayatına daha fazla katılmaları gerektiğini söylerken “İş hayatında daha fazla kadın, daha iyi bir ekonomi demek” diyor. Türkiye’nin gündemindeki “iş hayatında daha fazla kadın”bu yıl da Davos’ta sıklıkla karşımıza çıkıyor.
AYIPTAN KENT KURTARDI
Tam bu noktada Davos’daki paradoksal duruma dikkat çekmek istiyorum. Dün sabah yabancı basını karıştırırken The Guardian’da okudum. Davos’daki katılımcıların sadece yüzde 17’si kadın. Medyaya gelince kadınların oranı yüzde 18’e çıkıyor. Gazete düşük oranı, kadınların şirketlerin üst düzey yönetiminde yer almamalarına bağlamış. Ancak DEF’ı bu ayıptan kurtaran bir şey var. “Genç Global Liderlerin” ve DEF’in geçtiğimiz yıl Coca Cola CEO’su Muhtar Kent ile birlikte başlattığı “Dünyaya Yön Verecek Gençler” girişimlerinde kadın-erkek oranı yüzde 50-50. Gerçekten bizden farklı bir neslin geldiğine inanmak istiyorum.
Davos’ta 2020 İstanbul Olimpiyatları lobisi
İSTANBUL 2020 Olimpiyat Oyunları Hazırlık Komitesi Başkanı ve Capital Partners CEO’su Hasan Arat Davos’ta. Kongre Merkezi’nde ilk rastladığımda Capital Partners’in kurucusu Burak Öymen ile birlikteydi. İkinci rastladığımda ise “Orta Asya Ülkelerinin Yeni Şafağı” oturumunun konuşmacıları arasında olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yakasına “İstanbul 2020 Olimpiyatları” rozetini iliştiriyordu. Aynı oturuma katılan Ali Kibar, Borusan CEO’su Agah Uğur, Eczacıbaşı CEO’su Erdal Karamercan, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil’in de yakasına aynı rozeti takıyor Arat. Davutoğlu’ndan özellikle İstanbul için lobicilik yapmasını rica ediyor. Hasan Arat heyecanla Davos’ta İstanbul için canla başla çalışıyor. Günümüzde bu işler büyük oranda lobicilikle yürüyor.
İZMİR NEREDE?
MURAT Sönmez, Kaliforniya’da Palo Alto’da 1997 yılında kurulmuş olan altyapı yazılım şirketi Tibco’nun Başkan Yardımcısı ve Küresel Pazarlama Sorumlusu.
Davos’ta önceki gün karşılaştığımızda sohbete başlar başlamaz cirosu 1 milyar dolara ulaşan Tibco’yu 21’nci yüzyıl gerçeklerine çözüm sağlayan şirket olarak tanımlayıp, “Microsoft gibi şirketler 20’nci yüzyılda kaldı. Gelecek bizim gibi şirketlerin” yorumunu yapıyor.
SANİYE SANİYE BİLDİRİM
Peki Tibco tam olarak ne yapıyor? Murat Sönmez örnek vererek anlatıyor: “Hatırlarsanız 10 yıl kadar önce ABD’nin kuzeydoğusunda tarihi bir elektrik kesintisi yaşanmıştı. Ohio’da çok sıcak bir günde insanların klimalara yüklenmeleri yol açmıştı buna. Bu olaydan, sonra Amerikan Hükümeti elektrik üretimini ve dağıtımını sıkı kontrol altına almaya başladı. Biz üretimi, tüketimi, hava durumunu saniye saniye izleyip bilgileri gerekli yerlere ulaştırıyoruz”.
SANİYEDE 4 MİLYON ALIM
Kimin ne kadar enerjiye ihtiyacı olduğunu belirleyen Tibco, giderek önem kazanan enerji tasarrufunu ön planda tutuyor. Sönmez’e göre, ABD, Tibco’nun sağladığı çözümler sayesinde geçen yıl 2 milyar dolarlık bir enerji tasarruf yapmış. Bir diğer örnek Chicago Emtia Borsası’ndan. Tibco fiyat değişimlerini “nano-saniyede” belirleyerek saniyede dört milyon alım satım yapılmasını sağlıyor. 4 milyon alım satımı yanlış mı duydum diye merak ettim. Doğruymuş.
GÜL’LE BİR ARAYA GELDİ
Katılımcıların listesine göz attığımda, artık Davos’un müdavimleri arasında sayılan Güler Sabancı, Borusan CEO’su Agah Uğur, Tuncay Özilhan, Ferit Şahenk gibi isimlerin yanı sıra hem Türkiye’den, hem yurt dışında yaşayan Türklerden değişik isimlere rastladım. Örneğin, dünyanın en büyük uluslar arası para transfer şirketi olarak gösterilen The Western Union’un CEO’su Hikmet Ersek.
Davos’ta Coca Cola’nın CEO’su Muhtar Kent ve Doğuş Grubu’nun patronu Ferit Şahenk’in geleneksel davetlerine ek olarak bu yıl Hikmet Ersek’ten de bir davetiye geldi. Geçtiğimiz eylül ayında Western Union’un başına getirilen Hikmet Ersek’in 71 milyar dolarlık bir para akışına yön verdiği söyleniyor.
Ersek, Muhtar Kent’ten sonra Fortune 500 listesindeki uluslararası bir devi yöneten ikinci Türk. Western Union’un Türkiye’de 4 bin noktada faaliyet göstermesini sağlayan Hikmet Ersek, bir keresinde verdiği demeçte “Ben Global bir Türk’üm” demişti.
Davos’un katılımcıları arasında isimlerine rastladığım diğer “Global Türkler” arasında Kazakistan kökenli gayrimenkul geliştirme şirketi Capital Partners’ın kurucu ortağı, CHP eski genel başkan yardımcısı Onur Öymen’ın oğlu Burak Öymen ile CEO’su Erkan Erkek var.
Çalışma hayatında kadın-erkek eşitliği için kurulan platform hafta içinde önemli bir adım atı.
Bakan Fatma Şahin’inde katıldığı toplantıda 11 maddelik “Eşitlik Bildirgesi”ni kamuoyuna duyurdu.
“İnsan Haklarına saygılıyız” diye başlayan bildirgeyi özel sektörü temsilen platformun eş başkanları Güler Sabancı ile Ferit Şahenk imzalıyor.
Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi’ndeki imzalama töreninde kimler var?
Çevremde Mustafa Koç, Bülent Eczacıbaşı, Agah Uğur, Süreyya Ciliv, Cem Boyner, Galya Frayman Molinas, Aclan Acar, Cansen Başaran Symes, Abdi İbrahim
CEO’su Candan Karabağlı gibi isimleri görüyorum.
Çoğu TÜSİAD üyesi şirketlerin CEO’ları ya da yönetim kurulu başkanları.