Yeni ekonominin bekleme odasındayız

Lagarde’a göre, “yeni ekonomi” yeni bir coğrafyada olacağı gibi daha fazla şeffaflık, ekonomik ve politik kararlara daha fazla katılımcılık peşinde olan yeni bir neslin taleplerini de karşılayacak. Yani facebook ve tweeter neslinin.

DAHA FAZLA KADIN

Lagarde’a  göre, “Gençlere ve kadınlara bakıp yeniden umutlanmak” günümüzün mega trendlerinden biri. Zaten konuşmasını da Pakistan’da kızların eğitimini savunduğu için Taliban’ın kurşunlarına hedef olan Malala ile Hindistan’da otobüste toplu tecavüze uğrayan genç kızlara ithaf ediyor. Küresel tüketimin yüzde 70’ini kontrol eden kadınların çalışma hayatına daha fazla katılmaları gerektiğini söylerken “İş hayatında daha fazla kadın, daha iyi bir ekonomi demek” diyor. Türkiye’nin gündemindeki “iş hayatında daha fazla kadın”bu yıl da Davos’ta sıklıkla karşımıza çıkıyor.

AYIPTAN KENT KURTARDI

Tam bu noktada Davos’daki paradoksal duruma dikkat çekmek istiyorum. Dün sabah yabancı basını karıştırırken The Guardian’da okudum. Davos’daki katılımcıların sadece yüzde 17’si kadın. Medyaya gelince kadınların oranı yüzde 18’e çıkıyor. Gazete düşük oranı, kadınların şirketlerin üst düzey yönetiminde yer almamalarına bağlamış. Ancak DEF’ı bu ayıptan kurtaran bir şey var. “Genç Global Liderlerin” ve DEF’in geçtiğimiz yıl Coca Cola CEO’su Muhtar Kent ile birlikte başlattığı “Dünyaya Yön Verecek Gençler” girişimlerinde kadın-erkek oranı yüzde 50-50. Gerçekten bizden farklı bir neslin geldiğine inanmak istiyorum.

Davos’ta 2020 İstanbul Olimpiyatları lobisi

İSTANBUL 2020 Olimpiyat Oyunları Hazırlık Komitesi Başkanı ve Capital Partners CEO’su Hasan Arat Davos’ta. Kongre Merkezi’nde ilk rastladığımda Capital Partners’in kurucusu Burak Öymen ile birlikteydi. İkinci rastladığımda ise “Orta Asya Ülkelerinin Yeni Şafağı” oturumunun konuşmacıları arasında olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yakasına “İstanbul 2020 Olimpiyatları” rozetini iliştiriyordu. Aynı oturuma katılan Ali Kibar, Borusan CEO’su Agah Uğur, Eczacıbaşı CEO’su Erdal Karamercan, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil’in de yakasına aynı rozeti takıyor Arat. Davutoğlu’ndan özellikle İstanbul için lobicilik yapmasını rica ediyor. Hasan Arat heyecanla Davos’ta  İstanbul  için canla başla çalışıyor. Günümüzde bu işler büyük oranda lobicilikle yürüyor.

İZMİR NEREDE?

Bir örnek vereceğim. Rusya’nin Yekaterinburg şehri 2020 Expo’su için İzmir’in en ciddi rakibi. Daha önce yazdığım gibi Davos’a büyük bir çıkarma yapan Rusya Başbakanı Medvedev’in ekibinde Yekaterinburg Valisi Evgeny Kuyvaşev de var. Kuyvaşev Expo 2020 projelerinin tanıtılacağı basın toplantısı davetiyesinde, Expo 2020’nin Rus Hükümeti’nin öncelikleri arasında olduğu vurguluyor. Soşi’de 2014 Kış Olimpiyatlarını, 2018 de ise FİFA Futbol Şampiyonasını ağırlayacak olan Rusya Expo 2020’yi almayı başarırsa küresel spor ve kültür yaşamına damgasını atmış olacak.Yekaterinburg’un Davos’taki müthiş lobiciliğini görünce insanın aklına İzmir neden burada değil sorusu takılmıyor değil. Gerçekten birileri İzmir Expo 2020 yöneticilerine her şeyin uluslar arası arenalarda olup bittiğini söylemeli.

Yerinde oturarak lobicilik olmaz.

Yazık İzmir’e.

Davutoğlu: Marmaray, yeni İpek Yolu’nun önemli ayağı

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, kapalı kapılar ardında yaptığı ikili görüşmelerin yanı sıra Kongre Merkezi’nde katıldığı oturumların ilki yukarıda sözünü ettiğim “Orta Asya Ülkelerinin Yeni Şafağı”. Azerbaycan Başkanı İlham Aliyev’in de katıldığı toplantıda Orta Asya’nın dünya ekonomisine nasıl katkıda bulunacağı ele alınıyor. Azerbaycan’ın son yıllarda istikrarlı bir büyüme kaydettiğini belirten Aliyev, güçlü komşusu Rusya’nın şimdilik başaramadığı “ekonomiyi çeşitlendirmeyi” konusunda önemli adımlar atıldığını söylüyor. Azerbaycan enerji gelirinin önemli bir bölümünü bilişim teknolojilerin yatırmış. Önümüzdeki aylarda ise uzaya kendi uydusunu fırlatmaya hazırlanıyor. Ahmet Davutoğlu’na göre, Orta Asya’nın en önemli transit ülkeleri olan Azerbaycan ile Kazakistan önemli başarı hikayelerine imza atmış. Davutoğlu, Orta Asya tarihin eski parlak günlerine dönmek üzere olduğunu söylüyor. Bunun en önemli nedeni ise yeni petrol ve boru gaz hatlarının yanı sıra yeni İpek Yolu’nun canlanıyor olması. Dışişleri Bakanı, yeni İpek Yolu’nun önemli bir ayağının da Marmaray olacağını söylüyor.

Cameron’un çıkışı ve Avrupa’nın geleceği

İNGİLTERE Başbakanı David Cameron’un, Davos’a gelmeden önce “Seçimleri kazandığım takdirde İngiltere AB’de kalıp kalmamak konusunda referanduma gidecek” açıklaması buraya bomba gibi düştü. Bu yüzden dün sabah Davos’ta Cameron’u can kulağıyla dinledim. Cameron referandum çıkışına rağmen Avrupa’ya asla sırtlarını dönmeyeceklerini söylüyor. İddiasına göre, İngiltere ve diğer AB ülkeleri için bazı “yeni düzenlemeler” Avrupa’ya daha fazla esneklik getirecek.

Cameron bu “yeni düzenmelere” pek açıklık getirmiyor.

Ancak Davos’daki siyasi uzmanlar Cameron’un bu çıkışına fena içerlemiş durumdalar. “AB, kendi tepsinle gelip, istediğin zaman tepsini alıp çıkacağın bir kafetarya değil” diyorlar. Cameron da, Lagarde gibi Avrupa’nın geleceğinden umutlu olduğunu söylüyor. Ancak bu arada İngiltere’nin hem politikada, hem ekonomide kendi yolunu çizeceğinin de işaretlerini veriyor. İşin içinden çık çıkabilirsen.

Dün sabah “euro-bölgesi” toplantısına katılan Eczacıbaşı CEO’su Erdal Karamercan benim katılamadığım oturumla ilgili tuttuğu notları her zamanki gibi paylaşmış. İtalya Başbakanı Monti, euro bölgesinde büyüme için şeffaflık ve güven yaratacaklarını söylemiş. AB bütçesini hazırladıklarını, genç işsizler için şirketlere vergi indirimi uygulayacaklarını eklemiş. Danimarka Başbakanı Thorning Schmidt, Avrupa’yı Danimarka gibi bütçesini sıkılaştırmayı, yapısal reformları gerçekleştirmeye çağırmış. Erdal Karamercan şöyle bir not düşmüş: “Türkiye’de son 10 yıldır yaptığımız sıkı bütçe  uygulamaları, disiplini ve yapısal reformların AB içinde şimdi başlatılmış olması beni gülümsetti”.