Gila Benmayor

Liderlik de öğrenilir

19 Mart 2013
DELOİTTE Türkiye kurucu ortağı Levent Yaveroğlu ile sohbet Türkiye’nin 25 yılda nasıl yol aldığının kısa bir özeti gibi.

DPT kökenli Yaveroğlu, Ankara’da 1986 yılında Türkiye’nin en büyük danışmanlık, denetim şirketi Deloitte Türkiye’yi kurduğunda denetim, şirket yönetimi, iş yapma kültürü gibi kavramlar bizlere hayli yabancı.
Türkiye, serbest piyasa ekonomisinin henüz emekleme döneminde.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası yeni kurulmuş.
Yabancı yatırım derseniz varla yok arası.
Cumhuriyetin kurulmasından 1985 yılına kadar yabancı sermayenin tutarı sadece 99 milyon dolar.
1987 yılında Deloitte Türkiye, Hazine Müsteşarlığı’ndan bağımsız denetim lisansı alan ilk uluslar arası şirket.
Bugün ise yılda yüzde 20’lik bir oranla Avrupa’nın en hızlı büyüyen şirketlerinden.

Yazının Devamını Oku

Güney’in yükselişi açlığı azaltıyor

15 Mart 2013
BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) Kalkınma Programı’nın 2013 İnsanı Gelişme Raporu açıklandı. Ana teması ‘Güney’in Yükselişi’ olan raporda dünya çapında aşırı yoksulların oranının 1990’da yüzde 43 iken 2008’de yüzde 22’ye gerilediği ortaya konuyor.

BM Kalkınma Programı’nın ‘2013 İnsanı Gelişme Raporu’ dün Meksika’da açıklandı. İnsanların yaşam kalitesini ve standartlarını belirleyen rapor önemli.

UNDP’nin bu son raporunun ana teması ‘Güney’in Yükselişi’. Öteden beri ‘Zengin Kuzey’ ve “Yoksul Güney” ayırımı yapılırdı. İşte bu “Yoksul Güney” yani Afrika, Asya, Güney Amerika yoksulluğu azaltıyor, orta sınıfını güçlendiriyor. UNDP de zaten raporunda “Güney’in yükselişi, hızı ve kapsamı açısından daha önce görülmemiş düzeyde” diyor. Güney, yüzyıllardan beri ilk kez ekonomik büyümenin ve toplumsal değişimin itici gücü olmuş. Raporu kaleme alanlardan Khalid Malik “Sanayi devrimi belki 100 milyon kişiyi ilgilendiren bir gelişmeydi ama bu milyarlarca kişinin hikâyesi” diye yazmış.

500 MİLYON KİŞİ KURTULDU

Dünya çapında aşırı yoksulların oranı 1990’da yüzde 43 iken 2008’de yüzde 22’ye gerilemiş. Sadece Çin’de 500 milyon kişi yoksulluktan kurtulmuş. Güney’in gümbür gümbür geldiğinin bir başka kanıtı şu: 2020’den itibaren Güney’in en büyük üç ekonomisi Brezilya, Çin ve Hindistan’ın toplam üretimlerinin ABD, Almanya, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya’nın toplam üretimlerini geçeceği hesaplanıyor. Japonya’nın esamisi bile yok ve elveda G7’ler. Raporun en çarpıcı tespitlerinden biri ise şu:

Yazının Devamını Oku

Nükleer atıklar İstanbul Boğazı’ndan mı geçecek?

12 Mart 2013
PAZAR günü hiç üşenmedim Nükleer Karşıtı Platformu’nun Fukuşima felaketinin 2. yıldönümünde Galata Köprüsü üzerinde düzenlediği etkinliğine gittim.

Yaşasın Hayat” “Nükleer’e Hayır” gibi pankartları taşıyanların oluşturdukları “insan zinciri” oldukça cılızdı.

Türkiye gerçekten tuhaf bir ülke.

Daha iki yıl önce gerçekleştirilen bir kamuoyu yoklamasında halkın yüzde 64’ünün nükleere karşı oldukları ortaya çıkmamış mıydı?

Peki nerede bu insanlar?

Yazının Devamını Oku

Kadınların Kılıçdaroğlu’ndan talepleri var

9 Mart 2013
HALKLA İlişkilerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç dün 8 Mart vesilesiyle kadınları Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşturdu. Buluşmaya eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile gelen CHP Genel Başkanı tam 2 saat boyunca kadın örgüt temsilcilerine, kadın gazeteci, politikacı, akademisyene kulak verdi, notlarını aldı.
Dün bir kez daha şunu fark ettim, Türkiye’nin dağ gibi toplumsal sorunlarından en fazla kadınlar etkileniyor.
Namus cinayetlerine kurban giden, şiddetin her türlüsüne uğrayan, çocuk ve yaşlıların bakımı için evinde oturmak zorunda kalan, gözaltında öldürülen çocukları için adalet arayan, engelli çocuklarını sırtlarında taşıyan hep onlar./images/100/0x0/55ea3ad4f018fbb8f872c10c
İşin kötüsü seslerini duyuramıyorlar.
Kılıçdaroğlu’nu karşılarında bulunca peş peşe taleplerini sıraladılar:
· Kadınların yaşam haklarına sahip çıkın.
· Sığınma evlerindeki durumlara el atın.
· Kadınlara yüzde 33’lük kotayı yerel seçimlerde uygulayın. Kadın adayları şimdiden belirleyin.
· Barış sürecinde müzakerelere daha çok kadın katılmasını sağlayın.
· Partinin erkek siyasetçilerinin cinsiyetçi bir dil kullanmasına karşı çıkın.
· Kadınları güçlendirecek olan “aile sigortasını” gündemden düşürmeyin.
· Kürtaj yasasına karşı durun.
Çok özetle verdiğim taleplerin yanı sıra öneriler de vardı.
Adayları belirlerken “fermuar sistemi” yani bir kadın, bir erkek sisteminin kullanılması, adayların belirlenmesini kolaylaştıracak bir veri tabanının oluşturulması gibi pratik öneriler.
Kas Hastalıkları Derneği Başkanı Gülizar Resuloğlu ise CHP’nin toplumsal taleplere daha fazla kulak vermesi için bir “call center” kurulmasını öneriyor.
Kılıçdaroğlu’nun sahnedeki tüm erkek politikacılara göre, kadınlara daha çok önemseyen  bir politikacı olduğundan kuşkum yok.
Nitekim, “Bu ülkenin kadınları Türkiye’yi değiştirecek” derken buna gerçekten inandığı belli.
“CHP olarak bu taleplerinizin arkasındayız” derken de samimi.
Ama muhalefet lideri olarak fazlasını yapmak da elinde.
Eski KaDer Başkanı, kadın hakları savunucusu avukat Hülya Gülbahar’ın dediği gibi en azından yeni Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na üç erkek yerine bir kadın da atayabilirdi.
Neyse fazla şikâyet etmeyelim karşımızda kadınları dinleyen ve dikkate alan bir erkek politikacı var.
Yazının Devamını Oku

8 Mart’ta yıldız verdiğim şirketler

8 Mart 2013
BU yıl 8 Mart’a çalışma hayatı penceresinden bakacağım.

İş hayatında ‘kadınları’ kollayan şirketlere, zamanında ilkokul karnelerinde yapıldığı gibi ‘yıldız’ vereceğim.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in son verilerine göre kadın istihdamı ilk kez yüzde 30’ları yakalamış.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi BETAM’a göre, kadınların şehirlerdeki iş gücüne katılımı artıyor.
TEPAV’ın mayıs 2012 araştırmasına göre ise her iki kadından biri tekstil ya da gıda sektöründe çalışıyor.
Bu arada her iki kadından birinin sigortasız çalıştığı gerçeği de var.
Her neyse, kadın istihdamının artışına katkıda bulunduklarına inandığım ve dolayısıyla ‘yıldızı’ hak eden şirketler şöyle: Eczacıbaşı, Borusan, Suteks.
Mutlaka başka şirketler de vardır ancak benim radarıma takılanlar bunlar.

Yazının Devamını Oku

Windsor Şatosu’ndaki enerji zirvesi

5 Mart 2013
İNGİLTERE Kraliçesi 2. Elizabeth’in zaman zaman hafta sonlarını geçirdiği Windsor Şatosu bu hafta sonu önemli bir enerji zirvesine ev sahipliği yaptı.

Yılda bir kez kraliçenin şatosunda, dünyanın önde gelen enerji şirketlerinin CEO’larını, hükümet yetkililerini, uzmanlarını bir araya getiren platform Windsor Enerji Grubu.
İki gün boyunca enerjideki küresel eğilimler, yatırım ve finansın nereye kayacağı, jeopolitik dengeler ele alınıyor.
Windsor Enerji Grubu’nun önde gelen isimlerinden biri ise bize yabancı değil.
Eski diplomat, Uluslar arası Enerji Ajansı yöneticisi, BG Group Direktörü ve şimdi de Global Resources Corporation Başkanı Mehmet Öğütçü.
Öğütçü’ye iki gün boyunca şatoda neler konuşulduğunu sordum.
Özetle şunları söyledi:
· Enerjide, oyun ve oyuncuların hızlı değişmesi nedeniyle, İngiltere dahil birçok hükümetin kafası karışık ve uzun vadeli bakamıyor.

Yazının Devamını Oku

Beğendin mi yaptığını şimdi Yahoo?

1 Mart 2013
YAHOO’nun CEO’su Marissa Mayer’in evde çalışmaya yasak getirmesine en büyük tepki Virgin Grubu’nun patronu Richard Branson’dan gelmiş.

Bransn’a göre, Mayer’in kararını “çağdışı”.

Önceki gece CNN İnternational’de, Mayer’in kararıyla ilgili ilginç tartışmalar vardı.

Ekrana gelen Yahoo çalışanları ve özellikle kadınlar kararı fena eleştiriyordu.

Mayer çok zengindi,  dolayısıyla “çocuk bakımı” sorunundan bihaberdi.

Yazının Devamını Oku

Vehbi Koç ödülünü kazanan Profesör Hotamışlıgil sordu

27 Şubat 2013
VEHBİ Koç ödülü bir kez daha “en isabetli seçim” dedirtecek kişiye gitti.

Dünya çapında bir bilim insanı, Harvard Üniversitesi, Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölüm Başkanı Profesör Dr. Gökhan Hotamışlıgil 12. Vehbi Koç ödülünün sahibi oldu.

Her yıl sırasıyla kültür, eğitim ve sağlık alanlarında verilen Vehbi Koç ödüllerinde bu yıl sıra sağlığa gelmişti.

Harvard’daki ekibiyle “şişmanlık ve diyabet mekanizmalarıyla” ilgili çalışmaları tıp dünyasında büyük ses getiren Hotamışlıgil, 2007 yılında Amerikan Diyabet Birliği’nin Olağanüstü Bilimsel Başarı ödülünü almıştı.

İstanbul’da önceki geceki ödül töreninde, grafiği, çocuk filmi, ekrana yansıttığı Lucien Freud’un bir tablosuyla, bilimsellikten mümkün olduğunca uzak, eğlenceli bir konuşma yapan Profesör Hotamışlıgil bir ara bizlere “filin saçı var mı?” sorusunu yöneltti.

Yazının Devamını Oku