×
İngiltere’nin finans, teknoloji, turizm, eğitim, sanat, spor, enerji gibi alanlarda sunduğu ticaret ve yatırım olanaklarını dünyaya duyuran kampanyanın 2012 yılından bu yana İngiliz ekonomisine katkısı 1.6 milyar pound. Londra bugün her yönüyle dünyanın en çekici başkentiyse bunda kampanyanın rolü de var.
Başbakan Cameron’un çalışmalarını yakından izlediği kampanyanın ortaklarından biri Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın İngiltere’deki muadili Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Ajansı UKTİ. İngiltere’de yatırım yapmış ya da ya yapacak olan Türk şirketleri mutlaka bir şekilde UKTİ’den destek alıyor. UKTİ’nin davetlisi olarak hem İngiltere’de yatırım yapan bazı Türk şirketlerini ziyaret ettik, hem Downing 10 numaradaki Başbakanlık ofisinden kampanya hakkında bilgi aldık. Kampanyanın Başkanı Clare Barnfather, katma değerleri yüksek şirketlere cazip gelmek istediklerini belirterek Beko’yu örnek veriyor ve “İngiltere’ye Yeni Beko’lar istiyoruz” diyor.
İki günlük Londra turunda ziyaret ettiğimiz, yerel markalar satın alarak büyüyen Vestel ile Beko’nun yanı sıra, Silk&Cashmere, WTR-Aster, Emre Arolat Mimarlık ile neler konuştuk?
“İklim Adaleti” son yıllarda ortaya çıkan bir kavram.
İklim değişikliği sorununu yaratan üretim, tüketim ve ticaret biçimlerinin üzerine gidilmesini talep ediyor.
Avustralya, Japonya, Bangladeş, Filipinler “iklim adaleti” diye sokaklara inen on binlerce kişinin gösterilerine sahne olan ülkeler.
Bangladeş’te 2050 yıllına kadar kıyılarda yaşayan 30 milyon kişinin iklim değişikliğine bağlı seller, erozyon ve içme sularının tuzlanması nedeniyle evlerini, topraklarını bırakmak zorunda kalacakları hesaplanmış.
Hausmann, daha birkaç gün önce düşük skorumuz nedeniyle yeniden gündeme gelen Dünya Ekonomik Forumu’nun Cinsiyet Uçurumu raporunun ilk günden beri metodolojisini hazırlayan isim.
Rapordaki verilere Türk yetkililerin karşı çıktığı söyleyince “Rapor şeffaf, açık bir biçimde hazırlanıyor. Ülkelerin bize iletmiş oldukları verileri değerlendiriyoruz” diyor. Memleketi Venezuela’da bir dönem Planlama Bakanlığı görevini üstlenmiş olan Ricardo Hausmann Türkiye’yi yakından izliyor.
“Ekonominiz yavaşladı, lira üzerindeki baskı çoğaldı. İhracatın düşmesi yeni ürünlere doğru yelken açmanız gerektiğinin işaretini veriyor. Gelecekteki büyümeyi yeni ürünlerden sağlayacaksınız” öngörüsünde bulunuyor.
“Toplumda ne kadar çok bilgi birikimi (know how) varsa ortaya o kadar farklı, yeni ürün çıkıyor” diye ekliyor.
Nitekim bu yıl Türkiye’yi 145 ülke arasında 130. sıraya yerleştiren DEF raporunu ilk kez gözden kaçırmışım.2015 Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda Ekonomik Katılım ve Fırsatlar bölümünde yerimiz 131.sırada.Raporun utanç verici verileri karşısında siyasilerin “kadını güçlendirmek” sözleri havada kalırken, alanda kadınlarla yapılan işler “altın değerinde”.İşte böyle “altın değerinde” bir işe imza atan B-Fit 10. yılını kutluyor.Hem kadın girişimciliği destekleyen, hem kadınlara spor ve sosyalleşme imkânı tanıyan B-Fit modeli tam 10 yıldır tıkır tıkır işliyor.Sadece kadınların işlettiği franchise usulüyle İstanbul’dan Şırnak’a 50 şehirde, sayıları 200’e ulaşan “Spor ve Yaşam Merkezleri” B-Fit’ler, 450 kadın antrenör ile bugüne kadar 370 bin kadına dokunmuş.B-Fit’in kurucusu Bedriye Hülya son yılların gözde trendi “sosyal girişimci” sıfatına en fazla yakışan isim.2009 yılında “Endeavor Girişimcisi”, 2013 yılında ise DEF’in “sosyal girişimcisi” seçilmiş.2012 yılından beri dünyanın en büyük sosyal girişimci ağı Ashoka üyesi.
JP MORGAN’DAN KADINLAR İÇİN FON
Bu bağlantılar Bedriye Hülya’nın vizyonunu iyi besliyor, yaratıcılığını arttırıyor.Öyle ki her sohbetimizde değişik bir projeyle karşımızda.En son kadınların güçlenmesi için özel programı olan JP Morgan’dan kazandığı 100 bin dolarlık bir fonla kadınlara girişimcilik eğitimi vermek, yönlendirmek, kadın KOBİ’lere mentorluk yapmak için kolları sıvamış durumda.Doktora sınavına hazırlanan Bedriye Hülya için bilimsellik olmazsa olmaz.10. yılında hazırlanan “Sosyal Etki” Raporu B-Fit’in kadınlara nasıl bir değer kattığını ölçmüş.Rapora göre, B-Fit üyelerinin yüzde 70’i daha fazla sosyal faaliyete katıldığını belirtmiş.Yüzde 63’ü toplumsal sorunlara duyarlılığının arttığını söylemiş.Rapor kadınlarda özsaygının arttığını, önyargıların kırıldığını da ortaya koymuş.Şimdi gelelim işin eğlenceli kısmına.
Borusan Holding CEO’su Agah Uğur’a göre bu sorunun cevabı evet.
Dün sabah, dünyanın önde gelen yönetici seçme ve değerlendirme şirketi Odgers Berndtson’ın Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği ile birlikte Borsa İstanbul’da düzenlediği Yönetim Kurulu Dinamikleri başlıklı toplantıdayız.
Agah Uğur, Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Odgers Berndtson Türkiye Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar’ın panelist olduğu toplantıda açılış konuşmasını Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff yapıyor.
G-20 Zirvesi nedeniyle Türkiye ziyaretinde olan Wulff, hatırlanacağı gibi aldığı bir ev kredisi yüzünden görevinden istifa etmiş, yolsuzluktan yargılandığı mahkemede beraat etmişti.
İyi de oldu zira dünyada nicedir gündemde olan konu nihayet bizim medyanın dikkatini çekti.
Eşitsizlik her boyutuyla (gelir, cinsiyet vesaire) günümüzün en sıcak konularından biri.
Geçen hafta sonu Boğaziçi Üniversitesi’nde sohbet imkânı bulduğumuz Columbia Üniversitesi Earth İnstitute Direktörü Profesör Jeffrey Sachs yıllardır bu mesele üzerinde çalışıyor. Aynı şekilde “Kapital”in yazarı Fransız ekonomist Thomas Picketty, Nobel ödüllü Joseph Stiglitz, Nobel’i yeni kazanan Angus Deaton gibi isimlerde her fırsatta “eşitsizliğe” vurgu yapan isimler.
Hafızam yanıltmıyorsa eğer kapitalizmin günümüz sorunlarına çare olmadığı 2012 yılında Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda etraflıca ele alınmıştı.
DEF’in kurucusu ve CEO’su Klaus Schwab’ın “üretimde sermayenin yerini yaratıcılık, inovasyon gibi şeylerin aldığı” sözleri aklımda kalmış.
Ali Koç uzun yıllardan beri Davos’un müdavimleri arasında.
Uyarıların ne kadar işe yarayacaklarını G20 deklarasyonunda hep birlikte göreceğiz.
“Sürdürülebilir Kalkınma” ve “İklim” konferanslarının en önemli isimlerinden biri Amerikalı ünlü ekonomist Columbia Üniversitesi Earth İnstitute Direktörü Jeffrey Sachs idi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un ekibinde, özel danışman sıfatıyla Antalya’ya gidecek olan Sachs’ın bir şapkası daha var:
BM’nin tüm dünyada sürdürülebilir kalkınmaya katkı yapması için akademi, iş dünyası ve sivil toplumu bir araya getirerek oluşturduğu Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDNS) Küresel Başkanı.
Akbank’ın dokuz yıldır ana sponsorluğunu üstlendiği Contemporary İstanbul ev sahipliğini yaptığımız G20’lerin “sanat ruhunu” yansıtıyor.
10 yılını kutlanan Contemporary İstanbul’un açılışında sohbet ettiğimiz Suzan Sabancı Dinçer, Akbank’ın aynı anda üç önemli sanat etkinliğinin sponsorluğunu (Sabancı Müzesi Zero, Akbank Sanat- Louise Bourgeois ve Cİ) üstlendiğini hatırlatıyor.
Contemporary İstanbul’un açılışında rastladığı yabancı koleksiyonerlerin fuarı, Dubai, Basel gibi çağdaş sanat fuarlarından daha etkileyici bulmaları Suzan Sabancı Dinçer’i hayli sevindirmiş.