Şirketler devletlere örnek olabilir mi?

Borusan Holding CEO’su Agah Uğur’a göre bu sorunun cevabı evet.

Dün sabah, dünyanın önde gelen yönetici seçme ve değerlendirme şirketi Odgers Berndtson’ın Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği ile birlikte Borsa İstanbul’da düzenlediği Yönetim Kurulu Dinamikleri başlıklı toplantıdayız.

Agah Uğur, Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Odgers Berndtson Türkiye Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar’ın panelist olduğu toplantıda açılış konuşmasını Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff yapıyor.

G-20 Zirvesi nedeniyle Türkiye ziyaretinde olan Wulff, hatırlanacağı gibi aldığı bir ev kredisi yüzünden görevinden istifa etmiş, yolsuzluktan yargılandığı mahkemede beraat etmişti.

Böyle bir süreçten geçmiş olmasına rağmen Wulff şeffaflıktan ve üstüne basa basa, hesap verebilirlikten, yolsuzluktan söz ediyor “Volkswagen skandalını kimse görmezden gelemez. Denetim her şeyin üzerinde olmalıdır” diyor.

Agah Uğur’un da işaret ettiği tam bu nokta: İyi Yönetişim.

“İyi yönetişim dünyanın en büyük sıkıntısı. Keşke devletler bizim yaptıklarımızı izleseler. Dünyanın çok ihtiyacı var iyi yönetilmeye” diyor Uğur.

Yüksek performanslı şirketlerin başarısının yüksek performanslı yani “Yeni Nesil Yönetim Kurulu”dan geçtiğine kuşku yok…

“Yeni Nesil Yönetim Kurulu” deyince “bağımsız üye” kadar “çeşitlilik” üzerinde sıkça durulan bir kavram.

Dünyada yönetim kurullarında “cinsiyet eşitliği” kadar, başka coğrafyalardan, değişik sektörlerden üyelerin olması önem kazanıyor günümüzde.

Hindistan, Çin başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerden kültürel ve çoğrafi renk getirecek Yönetim Kurulu üyelerine talep artıyor.

Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı 12 yıl önce Yönetim Kurulu’nu oluştururken çoğrafi ve sektörel çeşitliliğin üzerinde durduklarının altını çiziyor.

Nitekim, Bildt Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann’ın Hürriyet Yönetim Kurulu’na girmesi “çeşitliliğe” verilen önemin göstergesi.

Ayşe Öztuna Bozoklar’ın söylediği gibi, “çeşitlilik” inovasyonu desteklediği, yeteneğe erişim olanaklarını arttırdığı ve en önemlisi bağımsız tartışmayı teşvik ettiği için yüksek performanslı şirketlerin üzerinde durdukları bir konu.

Şimdi bu yazıda iyi performanslı bir şirket için kullanılan bazı kavramları alt alta yazalım dilerseniz.

İyi yönetişim, şeffaflık, hesap verebilirlik, cinsiyet eşitliği, kültürel ve çoğrafi çeşitlilik, inovasyon, bağımsız tartışma ortamı.

Bu özellikleri olan bir devlet tarafından yönetilmeyi kim istemez?

Agah Uğur yerden göğe haklı değil mi?