En son geçen sonbaharda yaptıkları ankette Türkiye’de orduya güven % 77’ye gerileyince epey konuşulmuştu.
Bu arada bu araştırma yapılırken ne Balyoz Operasyonu ne de tutuklamalar vardı.
* * *
AB ülkelerinde orduya güven ortalaması % 64.
Sonra bir süre onları ayrı ayrı izlemeye koyuldum.
Emir 1.5 yaşında, ablasına ait bebeği eline aldığı gibi fırlattı.
İstemiyor zannettim, meğer oyun şekli buymuş...
Çünkü gidip bebeği yerden aldı, kol ve bacaklarını içeri doğru kıvırıp bir sağa bir sola durmaksızın topla oynar gibi vurmaya başladı...
¡ ¡ ¡
Bu arada Zelda diğer odada kardeşinin arabasıyla çoktan duygusal bir bağ kurmuş, battaniyenin altında ninni söyleyerek arabayı uyutmaya çalışıyordu.
“Ağlama arabacık anne şimdi gelecek...”
Benzer bir deney ikiz kız ve erkek kardeşler üzerinde de uygulanmış.
Çünkü o içinde yaşadığı toplumu “önden” okumayı seviyor.
Her öncü gibi elbette bedelini ödüyor...
* * *
Doktora tezi Mühendisler ve İdeoloji’yi yayımladığında sağdan sola yemediği zılgıt kalmadı.
Tam 17 yıldır Paris ile İstanbul arasında mekik dokuyorlar.
Paris’te Moliere’e adanmış bir apartmanın geniş avlulu zemin katında Ece deliler gibi kıyafet tasarlıyor, Ayşe Çin’den Amerika’ya tam 30 ülkeye Dice Kayek markasını pazarlıyor.
Modanın merkezi Paris’te hem birbirlerine hem de moda endüstrisine kafa tutuyorlar.
Minyon Japonlar da bayılıyor tasarımlarına, yapılı Ruslar da...
Gelin isterseniz bugün minik bir “kutuplaşma testi” yapalım.
Çok basit, tek yapmanız gereken yakın çevreniz için minik bir davet organize etmek.
Ben kısa bir süre önce yaptım.
Emin değilim...
İster “nezaketten” deyin, ister “korkudan”...
İster Alman gazeteciler kadar “Cahil ve önyargılı değiliz” deyin, isterse Başbakan kendisine bu tarz sorular sorabilecek Türk gazetecilerin karşısına çıkmıyor ki...
Fark etmez...
Ona kalsa siyasala gidip önce “kaymakam” sonra da “vali” olacaktım.
Ticari risklerden yıldığı için kafayı devlet memurluğuna takmıştı.
Bütün itirazına rağmen ben “gazeteciliği” seçtim.
Futbolcu olmak istedim “Asla” dedi.
Okul takımından onun zoruyla ayrıldım...
Anne babaların en büyük kâbusudur...
“Acaba çocuğum hangi alanda daha yetenekli?”
Avrupa’nın en büyük TV üreticisiyken LCD teknolojisine zamanında yatırım yapmadığı için rekabet avantajını kaybetti.
On yıllık bir arayla şimdi aynı durumu otomotiv sanayi yaşıyor.
Otomotiv sanayi ya önündeki “elektrikli otomobil devrimini” değerlendirip uçuşa geçecek ya da 2020 yılına kâr marjı ve rekabet avantajını kaybetmiş montaj sektörü olarak girecek.
Neden mi? Gelin en baştan anlatayım...