Paylaş
Tam 17 yıldır Paris ile İstanbul arasında mekik dokuyorlar.
Paris’te Moliere’e adanmış bir apartmanın geniş avlulu zemin katında Ece deliler gibi kıyafet tasarlıyor, Ayşe Çin’den Amerika’ya tam 30 ülkeye Dice Kayek markasını pazarlıyor.
Modanın merkezi Paris’te hem birbirlerine hem de moda endüstrisine kafa tutuyorlar.
Minyon Japonlar da bayılıyor tasarımlarına, yapılı Ruslar da...
* * *
Fakat Paris-İstanbul hattında bu kez durum farklı...
Söz konusu olan ne tırnaklarıyla kazıyarak büyüttükleri Dice Kayek ne de Ayaydın Grup’la yarattıkları Machka...
Bu kez Paris’te Arts Decoratifs’in ihtişamlı salonunda “Istanbul Contrast” var.
Zıtlıklar Şehri İstanbul.
Türkiye Mevsimi, 2010 Avrupa Kültür Başkenti, İKSV, İHKİB hepsi el ele vermiş Parislilere zıtlığın büyüsünü anlatıyor...
* * *
Bu bir defile değil, sergi.
Modanın sanatla buluştuğu zıtlıklarla dolu bir koleksiyon...
Bir yanda Galata, diğer yanda Kanyon...
Bir yanda Ayasofya’nın duvarlarından fırlayan çift kanatlı melek Cebrail, diğer yanda siyah fırfırlı eteğiyle Karaköy yosması.
Burada hem geçmiş var, hem bugün, hem de gelecek.
Mesela Topkapı Sarayı’nın mücevherleri İstanbul gece hayatında yeniden dirilmiş.
Venedik, Bizans, Osmanlı, Cumhuriyet hepsi tüm zenginliği ve çelişkisiyle bir arada.
* * *
Peki gerçekten bir arada mı?
Ece kavramsal tasarımlara imza atan bir Modacı...
Yani öyle laf olsun estetik görünsün diye bir araya getirmemiş tüm bu zıtlıkları.
Bütün kutuplaşma teorilerine, politik gerilimlere rağmen o tüm bu zıtlıkların İstanbul’da bir arada gayet uyumlu yaşadığına inanıyor.
İnanmasa asla yapmaz.
* * *
“Acaba Paris’ten İstanbul size böyle görünüyor olmasın” diyorum.
“Biz Bursa’da bu zıtlıkların içinde büyüdük. Fatih’te Gaziosmanpaşa’da iş yaptığımız bir sürü atölye var. Türbanlıyla askılı elbise giyen kızlar evde, atölyede, sokakta sarmaş dolaş yürüyor. Türkiye bu uyumun farkında değil. Paris’te bu insanları yan yana göremezsiniz, herkes kendi mahallesinde yaşar...”
Bu yüzden olsa gerek “Istanbul Contrast” en çok Parislileri büyüledi.
Her bir kıyafeti sanat eseri gibi inceleyen bir Fransız kulağıma eğilip “Şahane bir uyum, öyle ki baktıkça bu zıtlığın yaşandığı şehre ışınlanmak istedim” dedi.
Sergi gün boyu adeta İstanbul tanıtım ofisi gibi çalıştı.
Birbirine taban tabana zıt iki kardeşin elinde İstanbul, zıtlıklarıyla Paris’i mest etti.
Hiç vakit kaybetmeden bu sergi Berlin’den Viyana’ya Avrupa başkentlerini dolaşmalı.
* * *
Fakat esas soru şu: Paris’i büyüleyen bize ait zıtlıklar bizi neden geriyor?
Ayşe ve Ece kardeşlere göre “Kutuplaşma elitler arasında, iktidar kavgası dünyanın her yerinde var. Toplumun geneli gayet güzel zıtlıklarıyla bir arada yaşıyor.
Fransa bu uyumun yarısına sahip olmak için nelerini vermez...”
Bu durumda “Istanbul Contrast”ın sadece Avrupa başkentleri değil İstanbul’a, hatta Ankara’ya uğraması şart.
* * *
Maalesef insan çoğu zaman elindekinin kıymetini bilmiyor.
Bilmek için zıtlıklarımıza dışarıdan bakmak gerekiyor.
Boğaz’ın en tezat ikilisi Ece ve Ayşe Paris’te hem bize, hem de Fransızlara İstanbul’da zıtlıkların nasıl bir arada uyumla yaşadığını gösterdi...
Darısı bu uyumu göremeyenlerin başına...
Paylaş