Kadınlar neden hep ‘yanlış erkeğe’ âşık olur

GEÇENLERDE 3.5 yaşındaki kızıma oğlumun oyuncak arabasını verdim, oğluma da kızımın oyuncak bebeğini.

Haberin Devamı

Sonra bir süre onları ayrı ayrı izlemeye koyuldum.

Emir 1.5 yaşında, ablasına ait bebeği eline aldığı gibi fırlattı.

İstemiyor zannettim, meğer oyun şekli buymuş...

Çünkü gidip bebeği yerden aldı, kol ve bacaklarını içeri doğru kıvırıp bir sağa bir sola durmaksızın topla oynar gibi vurmaya başladı...

¡¡¡

Bu arada Zelda diğer odada kardeşinin arabasıyla çoktan duygusal bir bağ kurmuş, battaniyenin altında ninni söyleyerek arabayı uyutmaya çalışıyordu.

“Ağlama arabacık anne şimdi gelecek...”

Benzer bir deney ikiz kız ve erkek kardeşler üzerinde de uygulanmış.

Sonuç aynı...

¡¡¡

Kadın ya da erkek, genetik kodumuzun % 99’u birebir aynı.

İnanması zor ama bizi biz yapan geride kalan o yüzde bir...

Haberin Devamı

Kadın beyni erkeğe göre yüzde 9 daha küçük.

The Female Brain kitabının yazarı Louann Brizendine “Bu yüzden 19. yüzyıl boyunca bilim adamları ‘Kadın aklı erkeğe göre daha geri’ tezini işlediler” diyor.

Bilim adamlarını bilemem ama Türkiye’de hâlâ birçok erkek söz konusu kadın beyni olunca “Saçı uzun aklı kısa” deyimine atıf yapabiliyor...

¡¡¡

Oysa büyüklük farkına rağmen kadın ve erkek beyni eşit sayıda hücreye sahip...

Yani ikisinin de kapasitesi aynı...

Biri daha yoğun, diğeri daha yaygın...

İşte kadın ve erkek arasındaki bütün fark bu biyolojik yapıdan kaynaklanıyor.

¡¡¡

Aslına bakarsanız her beyin hayata kadın beyni olarak başlıyormuş.

İlk sekiz hafta hepimiz kadın beynine sahibiz.

Ne zaman ki Y kromozomuna sahip erkek yoğun bir biçimde testosteron salgılamaya başlıyor, beyin de erkekleşiyor.

Beynin duygu, iletişim ve endişe merkezi gerileyip, aksiyon, agresyon ve seks merkezi büyüyor.

¡¡¡

Kızım bir aylıkken onunla göz iletişimi kurduğumu hatırlıyorum.

Oysa oğlum 1.5 yaşında daha yeni yeni gözlerimin içine bakıyor.

Çünkü kız ve erkeğin beyni inanılmaz farklı çalışıyor.

Yani kadın ve erkek beyni arasındaki tek fark yoğunluk ve yaygınlık değil, beynin belli departmanları da dişi ve erkek diye ayrılıyor.

Haberin Devamı

Mesela iletişim merkezi kadında erkeğin iki katından fazla.

Yani kadın beyni doğası gereği iletişime daha yatkın.

Erkekte ise aksiyon ve agresyon merkezleri kadının üç katı.

¡¡¡

Kız çocukları beyin yapıları ve salgıladıkları hormonlardan dolayı bir radar gibi karşısındakinin her hareketini gözlemler ve illa ki bir karşılık almak istermiş.

Louann Brizendine “Karşılıksız bırakmak bir kız çocuğuna yapılabilecek en büyük kötülük” diyor.

İfadesiz bir surat kız çocuğunun kâbusuymuş...

İlla ki bir karşılık alması, karşısındakini çözmesi gerekiyor.

Çözemezse yanlışı kendinde arıyor.

En ilginci çocukluğu karşılıksız-iletişimsiz-ifadesiz geçen kızlar büyüdüklerinde hep o karşılığı bulma umuduyla, asla bulamayacakları yanlış erkeklere âşık oluyormuş...

Haberin Devamı

Yani kızınızla kurduğunuz iletişim ya da iletişimsizlik onun tüm ilişkilerini belirliyor.

Oğlan çocukları ise neredeyse her şeyi kasları ile öğreniyor.

Mesela erkek “Koş” kelimesini okumayı öğrendiğinde beyni resmen bacaklarındaki kaslara mesaj gönderip o kelimeyi adeta kaslarında hissetmesini sağlıyormuş.

¡¡¡

Kitap tavsiye etmek âdetim değildir.

Fakat siz de benim gibi oğlunuz ya da kızınızın büyümesine şaşkınlıkla şahitlik ediyorsanız vakit kaybetmeden Brizendine’ın Kadın Beyni’ni okumanızı öneririm.

Brizendine, The Male Brain yani Erkek Beyni’ni de yazdı ama henüz çevrilmedi.

Açıkçası ben her iki kitabı okuyunca kızımın neden erkek kardeşinin oyuncak arabasıyla duygusal bağ kurduğunu ve oğlumun neden favori bebeğine top muamelesi yaptığını daha iyi anladım.

Haberin Devamı

Fakat sadece bununla sınırlı değil, aşkın neden bir kimyasal salgılamadan ibaret olduğunu da hayretle okuyacaksınız, seçtiğiniz erkeğin tek eşlilik geni taşıyıp taşımadığını da...

¡¡¡

Mevlana “Kadın yer, erkek gök gibidir” der.

Sadece iki ayrı cinsin birbirlerini tamamlaması değildir önemli olan...

Bir de nasıl tamamladıkları var, asıl anlatılması gereken.

Brizendine kızınız, sevgiliniz, karınız ya da anneniz, hepsi için bu nasılı anlatıyor...

Unutmayın kadınların işgücüne katılım oranının % 25 bile olmadığı bir ülke Türkiye.

Bu yüzden işe en baştan başlamak gerekiyor...

Yazarın Tüm Yazıları