İki taraftaki rıhtımlar gencecik insanlarla dolu...
Kıyıda ilerledikçe, kafelerden gelen bir şarkıdan ötekine geçiyoruz.
*
Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen, artık onun parçası haline gelen kasketi ile bana durmadan Eskişehir’i ve bu şehrin hikâyesini anlatıyor.
İki günden beri buradayım.
Hayretler içindeyim...
Bir insan bir şehri bu kadar kısa sürede nasıl olur da bir Orta Avrupa şehrinin yüzyıllar içinde oluşmuş güzelliği seviyesine getirebilir...
Yani bu şehrin hikâyesi, aynı zamanda onu dönüştüren bu büyük insanın da hikâyesi...
Biri mimar...
Adı Kengo Kuma...
Ötekinin adı Tanabe Chikuunsai IV...
O da bir bambu sanatçısı...
Bütün eserlerini bambudan yapıyor.
İşte bu iki Japon, şu an Eskişehir’e yepyeni bir boyut getiriyor.
- Seçimi erteletmek birçok AK Partilinin de vicdanına sığmadı.
Peki bunlar ortadayken...
- BİR: Ordu Valisi konusunu hâlâ zorlamaya ve bu yolla Ekrem İmamoğlu’nu indirmeye çalışmak makul bir siyaset midir?
- İKİ: Yetkilerini elinden alarak onu iş yapamaz hale getirmek iyi bir siyaset midir?
*
Benim fikrim şu:
AK Parti açısından çok ama çok yanlış bir politika...
Neden mi?
BBC Türkçe servisinden Mahmut Hamsici ve Neyran Elden tarafından yazılan yazının konusu, İstanbul’daki Başakşehir’di...
Daha doğrusu Başakşehir’deki değişim...
*
Başakşehir 1970’li yıllarda bir “Milli Selamet Partisi projesi” olarak doğdu.
Amaç şehir merkezi dışında İslami amaca uygun yaşanacak bir yerleşim birimi kurmaktı.
Yapılan konutların ilk satışları partinin organı olan Milli Gazete üzerinden yapıldı.
Ancak bu proje 12 Eylül askeri darbesi nedeniyle geri kaldı.
*
Şimdi önümüzdeki 4 yıla odaklanma zamanı. Bu 4 yılın sonunda ne olacak ona bakmanın sırası.
*
Geçen pazar günkü seçimin sonuçlarını en iyi tahmin eden iki araştırma şirketi KONDA ve Metropoll oldu.
Metropoll’ün 14-15 Haziran’da, yani seçimden bir hafta kadar önce, İstanbul’da 1613 kişi üzerinde yaptığı bu son ankette bana göre pazar günkü seçimden çok daha önemli 3 ayrıntı vardı.
AK Parti uzmanlarına naçizane tavsiyem şu.
Bu araştırmayı önlerine koyup oradaki alt bilgileri ve detayları dikkatle okumalarında büyük yarar var.
Şirket seçim sonuçlarını tam bildiğine göre aynı insanların öteki sorulara da doğru cevap verdiğine inanmak gerekir.
“İstanbul seçimini yaptı...”
Bu tercih edildiğine göre şimdilik bulunabilen yol “Bu seçimin önemini azaltmak” olmuş...
*
Oysa çok değil, 3 ay önceye dönerseniz, o günkü strateji neydi?
İstanbul ve Ankara seçiminin anlamını yukarılara değil, ülkenin bekası hizasına çekmekti...
Yani bu iki şehir kaybederse Türkiye’nin bekası tehlikeye girecekti.
“İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder”di...
Dönün o günlere bir de ben ne yazmışım ona bakın...
Dünyanın dört bir yanından gelmiş 8 gazeteciyiz.
*
Biraz sonra içeri Lady Gaga giriyor.
Üzerinde sade bir siyah takım elbise var.
İki gece üst üste izlediğimiz şovlarında, konserlerinde giydiği o rengârenk elbiselerle hiç ilgisi yok.
*
Şu an sanatının zirvesinde.
Bir yıl içinde 9 Grammy, bir Oscar almış ve bütün dünyanın konuştuğu bir film yapmış.
Benim dışımda 7 gazeteci daha vardı.
*
Bir-iki akşam üst üste onun iki konserini izlemiştik.
Özellikle “Jazz and Piano” adını verdiği caz konseri Las Vegas’ın en çok konuşulan konusuydu.
Çok yaşlı bir Las Vegas’lı yerel gazeteye bu konser için şunu söylemişti:
“İşte bildiğimiz klasik Las Vegas bu...”
Arkasından da şunu eklemişti:
“Ama eski değil...”