Paylaş
Biri mimar...
Adı Kengo Kuma...
Ötekinin adı Tanabe Chikuunsai IV...
O da bir bambu sanatçısı...
Bütün eserlerini bambudan yapıyor.
İşte bu iki Japon, şu an Eskişehir’e yepyeni bir boyut getiriyor.
Ve Anadolu’nun bir zamanlar bozkır kasabası gibi duran şehrine, New York’takini aratmayacak bir siluet ve iç dünya hazırlıyor.
Sıkı durun, Eskişehir’de bir Guggenheim, bir MoMA doğuyor.
Geçen hafta Eskişehir’de bunun tanığı oldum ve gördüğümü bütün heyecanımla anlatacağım.
BÜYÜKERŞEN’İN ARZUSU İLE BAŞLAYAN SERÜVEN
Dün bu müzenin kuruluş hikâyesini Hürriyet’te Vahap Munyar’ın köşesinde bütün ayrıntıları ile okudunuz.
Ben de başka bir yanını yazayım.
Bu uzun yürüyüş, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in şehre bir modern sanat müzesi kazandırma arzusu ile başlıyor.
Eskişehir doğumlu iki işinsanı bunu yapmaya talip olur.
Bunlar Polimeks şirketinin iki ortağı Erol Tabanca ve Cem Sipahi’dir...
İlk iş mimarın belirlenmesidir.
Bütün dünyada modern sanat müzeleri artık binanın mimarları ile de tanınıyor.
Frank Gehry, Norman Foster gibi mimarlar artık modern sanatın dış mekânının tasarımcıları haline geldi.
Tabanca ve Sipahi önce işte esere damgasını vuracak böyle bir mimar olan Japon Kengo Kuma ile anlaşırlar.
Sonunda ortaya öyle bir eser çıkar ki...
UNESCO kültürel varlıklar envanterine giren Odunpazarı bölgesinin ortasında bir kontrast abidesi haline gelir.
POMPİDOU MERKEZİNİ HATIRLADIM
SEYRETMEYE doyamadığım binaya bakarken, öğrencilik yıllarımda Paris’te Georges Pompidou Modern Sanat Müzesi’nin yapılması sırasındaki tartışmaları hatırladım.
O gün itiraz edenler olmuştu ama bugün artık herkes geleneksel yapıların ortasındaki kontrast adalarını da sanatın envanterine alıyor.
BİNA YETMEZ, DAMGA VURACAK ESER DE LAZIM
Ama Tabanca ve ortağı Sipahi için sadece bina yetmemiş...
Bir de binanın içine kimlik verecek bir eser düşünmüşler...
Onu da yine Japonya’da bulmuşlar.
Tanabe Chikuunsai IV 1973 doğumlu Osakalı bir sanatçı.
Bambu üzerine çalışan bir ailenin dördüncü nesil çocuğu...
Bütün dünyada yaptığı bambu eserleri ile tanınıyor.
Tanabe, gelip binayı görüyor ve çok etkileniyor.
Sonra çok ilginç bir teklifte bulunuyor.
“Ben ekibimle gelip eseri burada yapayım” diyor...
Sonunda uzun bir süre Eskişehir’de kalıp müzenin en büyük salonlarından birine devasa bir bambu enstalasyon hazırlıyor...
Size burada fotoğrafını gösteriyorum.
Ama fotoğraf tam olarak yansıtamıyor...
OMM (Odunpazarı Modern Sanat Müzesi) 7 Eylül günü açılıyor.
Hepinize o tarihten sonra gidip gezmenizi tavsiye ederim.
Çünkü dünyanın sayılı modern müzelerinden biri olmaya şimdiden aday.
GÖRDÜĞÜM EN GÜZEL TASARIM OTELLERİNDEN BİRİ
Erol Tabanca ve Cem Sipahi, OMM ve çevresinin bir tür kültür ve eğlence merkezi haline gelmesini istiyor.
O nedenle müzenin hemen yanına bir de tasarım otel yapmışlar.
Bugüne kadar gördüğüm en güzel tasarım otellerinden biri...
Müzenin ahşap esprisi aynen buraya da yansımış.
Ama aynı zamanda çok modern.
Bu ilkbaharda Erol Tabanca ve eşi Rana Tabanca’nın Alaçatı’da yaptığı Alavya Oteli’ni ziyaret etmiştim.
Otelin her köşesindeki ayrıntı güzelliğine hayran olmuştum.
Öyle anlıyorum ki Rana Tabanca’nın eli Eskişehir’deki otele de epey değmiş...
BEN Mİ YANILIYORUM, SİZCE BU FOTOĞRAF NORMAL BİR ŞEY Mİ
Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı bazı birlikler bir tatbikat yapıyor.
Tatbikat da şu.
Şehirde gösteri yürüyüşü yapan gençler oraya buraya saldırıyor.
Güvenlik güçleri de onları coplayıp kargatulumba zırhlı araçlara alıyor ve olayı bastırıyor.
*
Normaldir...
Güvenlik kuvvetleri zaman zaman sosyal olaylara karşı da tatbikat yapar.
Ancak garipsediğim şey, tatbikatın yapıldığı yerde tam karşıdaki duvara asılmış dev Atatürk ve Tayyip Erdoğan fotoğrafları...
Bakakaldım...
*
Böyle bir tatbikatta böyle bir sahne düzenlemesi yapılmış ve bir de bu tatbikatın görüntüleri medyaya açılmışsa bu demektir ki...
Bir yerlere, birilerine mesaj verilmek isteniyor. Ben işte o mesajı anlamadım.
*
Atatürk ve Erdoğan fotoğrafları ile “devlet” mi anlatılmak isteniyor...
Ve gençlere de “Bakın devlete karşı gösteri yaparsanız sonunuz bu olur” mu denmek isteniyor.
*
Ben ne Atatürk’ün ne de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir gençlik olayını bastırma tatbikatının duvar dekoru olmaktan hoşnut olacağını sanmıyorum...
YEREL GİYSİLİ ‘DÜŞMAN BİRLİK’ OLAYINI HATIRLAYIN
Bundan 25 yıl kadar önce Türk ordusunun yaptığı bir tatbikat çok tartışılmıştı.
Bu tatbikatta askeri üniforma giyenler “dost birlik”, Güneydoğu’da yerel halkın elbiselerini giyenler de “düşman birlik” olarak nitelenmişti.
O günlerde ortalık ayağa kalkmış, insanlar bu tatbikatı çok eleştirmişti.
Ve bu tatbikat anlayışına da son verilmişti.
Önceki gün bu görüntüleri izlerken o olayı da hatırladım.
DÜNYANIN BİR NUMARALI RESTORANINDA TÜRK BARDAĞI
Dünyanın en iyi 50 restoranı listesi 25 Haziran günü açıklandı. Bu yıl Fransa’nın güney sahilindeki Mirazur, dünyanın en iyi restoranı seçildi.
*
Epeydir gastronomi dünyasında dillerde olan restoranın şefi Mauro Colagreco da artık efsane şeflerden biri haline geldi.
*
Haberi okurken birden hatırladım.
Bu restoran bir süre önce masalarında Türk bardakları kullanmaya karar vermişti. Paşabahçe’nin üst ürünü olan Nude’un su, şarap, şampanya ve viski bardakları şimdi artık dünyanın 1 numaralı şefinin ve restoranının masasında.
*
Son üç yıldır durmadan ve gururla yazıyorum. Paşabahçe ve onun Nude markası gastronomi dünyasında efsaneleşiyor. Bugüne kadar dünyanın rakipsiz sayılan çok ünlü markalarını artık işte bu masalarda bir bir geçiyor.
*
İş Bankası’nı, Paşabahçe’yi ve Nude markasını yaratıp bu seviyeye getirenleri hem kutluyor, hem de ülkem adına gurur duyuyorum.
Paylaş