Bugün ona ‘başarısızlık hakkı’ tanımazsan, yarın...

- Seçimi erteletmek birçok AK Partilinin de vicdanına sığmadı.

Peki bunlar ortadayken...

- BİR: Ordu Valisi konusunu hâlâ zorlamaya ve bu yolla Ekrem İmamoğlu’nu indirmeye çalışmak makul bir siyaset midir?

- İKİ: Yetkilerini elinden alarak onu iş yapamaz hale getirmek iyi bir siyaset midir?

*

Benim fikrim şu:

AK Parti açısından çok ama çok yanlış bir politika...

Neden mi?

*

Seçime daha 4 yıl var...

Ekrem İmamoğlu’na tam yetkiyle “başarısız olma” fırsatı tanımak için yetip de artacak bir süre...

Eğer ona 4 yıl boyunca “başarısız olma hakkı” tanımazsanız...

2023 yılında hiç yıpranmadan Cumhurbaşkanlığı seçimine girer...

*

Ve yüzde 54’le gelir...

*

O zaman hazır yeri gelmişken son sorumu da sorayım...

Ey AK Partili...

2023 yılında, bir CHP’linin bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahip olduğu bütün yetkilerle, Adalet ve yargı üzerindeki bütün gücü ile, isterse bu ülkeyi tek başına savaşa sokabilecek bir kudretle Külliye’de oturmasına razı mısın...

*

O yakın tarih bize gösterdi ki...

Bir lider adayı ancak kendi kendini başarısız hale getirir...

Dıştan müdahalelerle siz onu başarısız hale getirmeye kalkarsanız...

Cevabını sandıkta alırsınız...

*

Bir zamanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hapse atarak, başarısız kılmaya ve önünü kesmeye çalışanlar bu tarihi gerçeği çok iyi öğrendi.

PEKİ BEYAZ SEKÜLERLERİN MAHALLESİNDE NE OLUYOR

DÜN size Başakşehir’in “beyaz muhafazakâr mahallelerindeki” yeni nesli anlattım.

Bugün de “beyaz seküler mahallelerin” yeni neslinde ne oluyor onu anlatayım.

Bunu da kendi ailemden çıkarak hikâyeleştireyim.

*

Ben ve Tansu, kızım Gülümsün ve iki torunumuzla birlikte yaşıyoruz.

Kız torunum Zeynep üniversiteye gidiyor.

Erkek torunum Sinan Ali bu yıl liseye başlıyor.

Anlayacağınız evimde üç nesil yaşıyor ve ben üçüncü nesille de sık sık konuşuyor, onlardan öğreniyorum.

*

Dün demiştim ki...

Başakşehir’in “beyaz muhafazakârlarının” üçüncü nesli, büyükanne ve büyükbabalarının “türban destanından” artık etkilenmiyorlar.

*

Bakın aynı şey bizim evde de var.

Benim torunlarım, büyükanne ve büyükbabalarının “türban endişesini” zerre kadar anlamıyorlar.

*

Neden mi?

Çünkü bu çocukların zihniyet paradigmaları artık çok farklı...

Onların kafalarında, başörtüsünün şu veya bu biçimde bir sorun olması fikri dahi yok.

*

Bazıları bunu apolitik bir davranış olarak görebilir.

Ama unutmayın... Seküler çevrelerin bizim nesillerinin geçmişte aptalca itiraz ederek politize ettiği şeyler yanında bu çok daha akıllı bir politik tavırdır.

ARTIK YÜZDE 50-YÜZDE 50 BİR İLÇEDE OTURUYORUM

YAŞADIĞIM Beykoz’un belediye başkanı AK Partili Murat Aydın...

Zeytinburnu’nda başarılı işler yapmış bir belediye başkanı.

Yüzde 49.04 oyla seçilmişti.

*

Geçen pazar yapılan seçimde ise durum değişti.

Beykoz’da sandıktan yüzde 49.73 oyla Ekrem İmamoğlu çıktı...

Yüzde 49.23 Binali Yıldırım.

*

Buraya geldiğimden beri ilk defa CHP ağırlığına geçmiş bir ilçede oturuyorum diyebilir miyim?

Hayır “ağırlıklı” kelimesi yanlış...

Yüzde 50-yüzde 50 bir Beykoz’da...

Çünkü 31 Mart’ta seçilen AK Partili başkan Murat Aydın, aldığı AK Parti oyunu 23 Haziran’da da burada aynen korudu...

ALİ BABACAN’IN LİDERLİK KUMAŞI

CUMHURBAŞKANLIĞI İstişare Kurulu Başkanı Bülent Arınç, Ali Babacan’da liderlik kumaşının bulunmadığını söyledi.

Evet bugünün “liderlik profiline” bakıp bir değerlendirme yaparsanız yok diyebilirsiniz.

Ama unutmayın, siyasette bazı insanlar öyle bir konjonktürde öyle farklı bir aura ile gelirler ki...

Bir bakarsınız o ülkenin “hançere belagatini” yıkmış, yerine sükûneti en önemli liderlik özelliği haline getirmiş...

Rahmetli Özal’ı unutmayın...

Elinde bir kalemle, hiç bağırmadan çağırmadan bu ülkenin lideri olmuş...

Ve bugün hâlâ ayakta tutan liberal ekonomik devrimi yapmıştı...

Yani öyle bugünden bakıp “Ondan lider olmaz” diyenlere şunu hatırlatmak isterim.

DOĞMAMIŞ LİDERE KAFTAN BİÇİLİR Mİ

- BUNDAN 4 ay önce hangimiz Ekrem İmamoğlu gibi bir insanın çıkacağını tahmin edebilirdik... Diyeceğim şu...

Rahmetli Demirel’in deyişini biraz değiştirerek biz de şöyle diyebiliriz..

“Doğmamış çocuğa don, yola çıkmamış lidere kaftan biçilmez...”

O 7 KİŞİNİN EVİNDE ACABA BUGÜN NE KONUŞULUYOR

YÜKSEK Seçim Kurulu’nun “seçimi iptal oyu” kullanan 7 üyesinin evinde acaba bugün neler konuşuluyor?

Acaba o kişilerin İstanbul’da yaşayan yakınlarının evinden kime oy çıkmıştır?

Bir de şu var...

O gün alınan kararlarda kim AK Parti’nin kuyusunu kazmıştır?

Ret oyu veren 4 kişi mi...

Yoksa iptal oyu veren 7 kişi mi...

AKŞENER’İN DANIŞMANI KİM MERAK EDİYORUM

MERAL Akşener giderek daha genç bir dil kullanmaya başladı.

Dikkat ediyorum her konuşmasından en az bir cümle sosyal medyada çok yoğun paylaşıma yol açıyor.

Son olarak “Game of Thrones” dizisinden esinlenerek söylediği “Winter is coming” (Kış geliyor) cümlesi bana en az 25 kişi tarafından yönlendirildi.

Belli ki etrafında genç bir danışman çevresi var.

Biliyorum bazıları hemen fırlayıp “Halk bundan ne anlar” diye ahkâm kesmeye başlayacak.

Tabii “halk” diye sadece kendi kafalarındaki klişeyi görenler, hâlâ halkı “cami cemaati” diye tarif edenler böyle düşünecek.

Ama unutmayın ki bugün bu ülkede 25 yaşın altındaki insanlardan oluşan bambaşka bir halk daha var...

‘AİLE MÜCEVHERLERİ’Nİ NASIL KORUYABİLİRSİNİZ

ÖNCEDEN uyarayım...

Buradaki mücevher biraz farklı bir mücevher...

Haberi dün ABD’nin en yaygın haber kanallarından biri olan Huffington Post’ta okudum.

Başlığı şöyle:

“Terleyen testislerle nasıl mücadele edilir...”

Onlara göre tam bir yaz haberi...

Haber sitesi testislere çok da ilginç bir isim takmış:

“Aile mücevherleri” diyor.

Yazın en büyük sorunlarından biri onların terlemesiymiş. İşte haberde bu terlemenin nedeni anlatılmış.

EN BÜYÜK KABAHAT MÜCEVHER KILIFININ

CALIFORNIA’daki Irvine Üniversitesi Dermatoloji Bölümü öğretim üyesi profesör Janellen Smith’e göre testis terlemesinin en büyük nedeni testislerdeki derinin plilileri, yani kıvrımlarıymış.

Siz buna kılıfı da diyebilirsiniz.

Oradaki derinin birbiri üzerine katlanmış olması nedeniyle bu kıvrımlar yazın sıcağıyla, birbirine sürttükçe ölü deri hücreleri düşermiş. Bu da bakterilerin yerleşmesine neden olurmuş.

Anlayacağınız “aile mücevherleri”nin terlemesi öyle basit bir şey değil. Aman kılıfını temiz tutun.