ÇOK kutuplu dünyada düşman kamplar teröre para, silah ve hatta insan kaynağı sağlamakta yarışırdı. Ama 11 Eylül’den sonra koşullar çok değişti. Komşunun teröristi hálá diğerine özgürlük savaşçısı gibi gelebilir. Ancak artık para transferi, silah satışı, eğitim kampı vermek kolay iş değil.
Geriye kalıyor iç kaynaklar. Son bağımsız Türk devleti 2001 krizinde iflas bayrağı çekti. Trafik cezasını postalayacak pul parası dahi bulamıyor, değil ki Güneydoğu’da korucu, itirafçı beslesin, PKK’ya para kaptırsın. Değirmenin suyunun nereden geldiği belli:
Ülkenin batısı Avrupa Birliği rüzgárıyla gelişen ekonomilere kilitlendi.
Güneydoğu’daki ekonomi ise ABD eliyle zenginleşen Kürt otonom bölgesi sayesinde serpildi.
Şaka değil, Diyarbakır merkezli bölge ekonomisinin Kuzey Irak’la ticareti 1.5 milyar doları aştı. 4-5 milyon nüfuslu bölge için büyük para!
Ayrıca bu kaynağın devreye giriş zamanlaması da önemli. Batı’dan yeni yatırım, devlet yardımı kesildiği zaman can suyu gibi imdada yetişti Kuzey Irak pazarı.
Bunları neden anlatıyorum... Başlıktaki soruya yanıt olsun diye.
Çünkü terörün kaynağını bu kez bizzat teröristler kurutuyor bilesiniz.
Mesela Güneydoğu’daki olaylar tırmanırsa, yeni bir temizlik harekátı kaçınılmaz.
Bu harekát sırasında Kuzey Irak sınırının yani Habur’un kapatılması muhtemel.
Habur kapanırsa ne kamyon trafiği kalır Kuzey Irak’la, ne de ticaret. PKK haraç alamaz hale gelir. Bugün bölge işadamlarından, esnaftan duyulan cılız itirazlar isyana dönüşebilir.
Terörün kendi kanında boğulması zaman meselesidir. Üstelik Susurluk çetesini hortlatıp çat-pata soyunmaktan daha garantilidir.
Erken kalkanların ekonomisiYAKLAŞIK 7 yıldır TV’deki sabah programına yetişmek için yataktan kuşluk vakti kalkıyorum.
Her geçen gün etrafımdaki sabahçı nüfusun geometrik artışını şaşkınlıkla izliyorum.
Eskiden sadece okul servisleri ve afyonu patlamamış öğrencilerle paylaştığım sokaklar, artık sabah sporu için sahilde yürüyen çiftlerle dolu.
Gazete büfeleri yalnızca toptancı kapıcılara değil erkenci haber tiryakilerine de satış yapıyor. Semtin pastaneleri bile poğaçayı bir saat erkene aldı.
Güne erken başlama merakı bize özgü değil. WSJ haberine göre ABD’de çalar saatler artık 30 dakikayla 1 saat kadar erkene kuruluyor. Hayatın biyoritmi elektrik ve su kullanımına da yansıyor. 13 eyaletin elektriğini satan şirket verilerine göre tüketimde tepe noktası sabah 5 ile 7 arası. Su şirketi saat 5.30’da ilave yüzde 20 talebi karşılamakta zorlanıyor. Çünkü duş ve tuvaletlerin yanı sıra çamaşır/bulaşık makineleri artık yarım/bir saat erken devreye giriyor.
Erken kalkanların ekonomisi hizmet saatlerini de yeniden düzenliyor.
Ofis malzemesi satan dükkánlar sabah saat 7’de açılmaya başlıyor, Californialı psikolog yine aynı saatte hasta kabul ediyor. 25-54 yaş grubunda erken saatte TV izleyenlerin sayısının son 10 yılda ikiye katlandığını fark eden CNN, sabah programını saat 6’ya çekiyor, anchorlar işe sabahın 3’ünde gidiyor. (Bunu neden yazdım ki, inşallah bizimkiler okumaz!)
Eğer hayat küçük zevklerini biz istediğimiz zaman değil ancak fırsat bulabildiğimizde tatmamızı emrediyorsa; hizmet sektörü de buna ayak uydurmalı.
Devlet ibret-i álem hevesiyle rezil olduNEDENSE Ankara kafası arada sırada "şöyle bir ibret-i álem ceza vereyim de herkes korksun" hevesine kapılır.
Herhalde haberini okudunuz, 19 yaşındaki Beşiktaş taraftarı İstanbul Valisi’ne yolladığı fanatik elektronik postada terbiyesizlik etti, hakarette bulundu.
Devletin polisi de işini gücünü yani gaspçıyı, eroinciyi, hırsızı, uğursuzu bir yana bırakıp gencin peşine düştü, derdest etti. Gökhan Elçi isimli genç tutuklanıp 14 gün hapis yattı. Daha ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
Peki neden yargılanacak bu çocuk? Kamu görevlisine, görevi nedeniyle hakaretten...
Öyle mi, peki polisi kendi silahıyla vuran gaspçı kime hakaret etmiş oldu, İstanbul kara teslim olduğunda hangi kamu görevlisine beddua edildi? Eroinci babalara polis köstebeği haber uçururken hangi mesleğe ihanet edildi? Eğer devlet baba, valinin şahsında namus temizliğine niyetlendiyse öyle perakende olmaz, faturayı toptan kessin, çünkü milletçe suç ortağıyız.