Ayçe Bükülmeyen

Hayatımın ilk salyangozunu L’Escargot’da yedim

2 Ağustos 2012

Hiç salyangoz yediniz mi? Ben geçen haftaya kadar yememiştim. Üstelik Giritli eşimle yaptığımız her yurt dışı seyahatte o iştahla yemesine rağmen... Ama ilk defa L’Escargot’da Pesto Sosuyla yapılmış nefis salyangozlara dayanamadım ve yedim. Daha doğrusu yuttum. Pişman değilim, hatta aynı yerde yine yiyebilirim.


Sevgili Bahar Akıncı, gazeteci arkadaşımız Mutlu Tönbekici ile harika bir yere gideceğini benim de katılmamı istediğini söyleyince onlarla birlikte olmak için gittim. Ama gece ilerledikçe odak noktam keyifli sohbetimizden çok, ‘daha güzel ne tadabilirim’ oldu. Daha önce Four Seasons Sultanahmet, Mövenpick İstanbul, Nars Ilıca gibi Türkiye’nin önde gelen otellerinin mutfaklarında çalışan Yılmaz Öztürk eşi Hande Öztürk ile açtığı L’Escargot’da kendisine özgü tasarımlarını, modern pişirme teknikleri ile birlikte Ege lezzetlerini harmanlayarak hazırlıyor. Üye olduğu “Chaine des Rotisseurs”ün, 2004 yılı Genç Aşçılar Yarışması’nda gümüş madalya alan Öztürk, www.iyiyemek.com’da her hafta tariflerini lezzet meraklıları ile paylaşıyor. Öztürk çiftinin bahar aylarında yöresel kasaplardan tedarik ettikleri kuzu ve oğlak etlerinin yanı sıra, sabah saatlerinde mezattan seçilen taze deniz mahsülleri ile hazırladıkları marmite ve karides enginar consome gibi sofistike lezzetler mönüde yer alan tatların bazıları... Bu yazın en farklı mekanlarından biri olan L’Escargot Restoran’ı mutlaka deneyin.  Tel: 0232 716 67 00.

Uluslararası cam sanatçısı Felekşan Onar’ın eserleri Alaçatı Fenix’deİzmirli cam sanatçısı Felekşan Onar ile Müge Çizgenakat’ın açtığı tasarım mağazası Fenix’de tanıştım. Eserleri Berlin, Helsinki, New York müzelerinde sergilenen Onar’ın ilginç bir hikayesi var. Yüksek öğrenimini ekonomi ve müzik dalında Cornell Üniversitesi, Ithaca’da tamamlayan Onar, bankacılıkla başlayan kariyerini 15 yıl boyunca tekstil-konfeksiyon sektöründeki çalışmalarıyla sürdürmüş. Harvard Üniversitesi, OPM programından mezun olduktan sonra aktif iş hayatından çekilerek, cam sanatı çalışmalarına başlayan Felekşan Onar bu konudaki eğitimini Cam Ocağı Vakfı’nda almış. Çok kısa zamanda kendi atölyesini kuran Felekşan Hanım “Cama heykel yaparak başladım ve kendimi ifade etmenin en güzel yollarından biri olduğunu düşünüyorum. Diğer taraftan cama dair herşeyi seven bir insan olarak dekoratif objeler de yapıyorum. Vazolar, abajurlar, bardaklar vs.. Camla ilgili bir çok tekniğe hakim olduğum için eserlerim diğer cam eserlere göre farklı. Ayrıca, ben cam ile kendimi veya kişiyi ifade ediyorum. Genelde özel sipariş ile çalışıyorum” diyor.
Sanatçının eserleri Asmalımescit’teki kendi stüdyosu dışında Assouline Bebek ve Fenix Alaçatı’da satışa sunuluyor.

Sakız manzaralı nefis kahvaltı Dilaila’da

Yazının Devamını Oku

Huzurlu ve keyifli butik kitabevi; Keyfekeder

31 Temmuz 2012

Eski turizmci iki kardeş Ayşe ve Hakan Ergir’in Alaçatı’da açtığı “Keyfekeder Kitap vs.”de zevkle ve özgürce kitap karıştırırken çay ya da kahve içebilirsiniz. Çünkü, Keyfekeder aynı zamanda bir kafe.
Ayşe Ergir’in Avustralya’da yaşarken gördüğü kitap-kafe konseptini uyguladıkları mekanda sadece ‘çok satanlar’, ‘yeni çıkanlar’ değil sanat, yelken, denizcilik, balıkçılık, fotoğraf, film, grafik tasarım, müzecilik, gezi ve yemek konularında özenle seçilmiş Türkçe ve İngilizce kitaplar var. Kitapların yanında özel tasarım takı, longplay ve hediyelik eşya koleksiyonu da ilgi çekici.
Bir de genç sanatçılara öncelik verdikleri değişik etkinlikler yapıyorlar. Bunlardan bazıları; 1 Ağustos’ta Sualtı Fotoğraf Sergisi, 4 Ağustos’ta Ayşe Kulin İmza Günü ve 11 Ağustos’ta Kaan Baltacı ‘Kabalın Kaftanları’ Sergisi..

142 yıllık Girit Gelinliği kim bilir neler yaşadı
Keyfekeder’de en çok ilgimi çeken ise duvarda sergiledikleri 142 yıllık kırmızı Girit gelinliği oldu. Ergir kardeşlerin babalarının büyükannesinin 1870 yılında Girit’te evlenirken giydiği gelinlikmiş bu. Resmo’lu Hüsnü Bey, kapı komşuları Venizelos tarafından Hanya’lı İffet Hanım’la tanıştırılıyor ve düğününde bu gelinliği giyer. Hüsnü Bakioğlu daha sonra Resmo’nun son Türk Belediye Başkanı oluyor ve yine çocukluk arkadaşı Venizelos’un yardımıyla ailesini 1919’da İstanbul’a göndermeyi başarıyor. Girer girmez gözlerimin kilitlendiği 142 yıllık gelinlik Alaçatı’daki son durağına gelene kadar kim bilir sandığıyla ne yollar katetti, ne olaylara şahit oldu... Tel: 0532 677 79 88

Size özel bir yaşam alanı; Lanila Alaçatı

Yazının Devamını Oku

Karşıyaka en zorlu deplasmanlardandı

29 Temmuz 2012

NBA oyuncusu Hidayet Türkoğlu, Çeşme’de, özellikle çocuklara yönelik bir basketbol okulu açtı. Efes Pilsen’de oynadığı zamanlar Karşıyaka’nın seyircisine hayran olduğunu ve İzmir’i en zorlu deplasmanlardan biri gördüklerini anlatan Türkoğlu, burada basketbol okulları açmaktan mutlu. Görüşmeye gittiğimde müthiş bir sabırla onlarca çocukla tek tek fotoğraf çektiren Hido hiç sıkılmadan oğlum ve benimle de poz verdi. Fakat o kadar uzun olunca parmak uçlarıma kalkmam yetmedi, bir sandalyeye çıkmak zorunda kaldım.

ÇEŞME FLORİDA’DAN DAHA GÜZEL
- Neden yaz kampı için Çeşme’yi seçtiniz?
- Çeşme ve İzmir’de yaptığımız araştırmalarla buranın doğru bölge olduğuna karar verdik. Okul kapanınca bütün çocuklar aileleriyle tatile genellikle Ege’ye geliyor. Yazın çocukların spor yapmalarına devam etmelerini istiyoruz. O nedenle biz onların olduğu yere geldik.
- Çeşme de güzel?
Çeşme’ye uzun yıllar sonra geldim. Gerçekten çok hoşuma gitti. Çeşme Orlando, Florida’dan çok daha güzel. Ben ileride İstanbul’da yaşamayı düşünüyorum, ama yazları burada geçirebilirim.

KAMP İÇİN AMERİKALI ANTRENÖR HARVEY’İ GETİRDİK

Yazının Devamını Oku

Yakında balık, istakoz ve böceği rüyamızda görürüz

26 Temmuz 2012

Böcek ve istakoz deyince sadece Ege’de değil, tüm Türkiye’de hemen akla gelen yerlerden biri de Çiftlikköy’deki Can Baba. Uzun yıllar işi nedeniyle dünyayı gezen ve özellikle kabuklu yiyeceklere merak salan Esen Göksel, daha sonra bunu meslek haline getirmiş ve kendi yerini açmış. Babasının isim babalığı yaptığı Çiftlikköy’deki restoranda 12 yıldır dünyanın her yerinden konuk ağırlayan, kabuklu yemek kültürünün üstadı Can Baba Esen Göksel ile sohbet ederken bir dokunup bin ah işittim. Çünkü onlar da bilinçli birçok kişi gibi denizlerimizin hoyrat kullanılmasından çok rahatsız.
 
AMERİKAN BARO BİRLİĞİ BAŞKANI HAYRAN KALDI
“Proteini müthiş yüksek olan istakoz ve böcekler Gökçeada ve Bozcaada’dan geliyor. Aslında piyasada (Maine istakozu) denilen ithal bir çeşit de olmasına rağmen lezzeti Ege ürünlerinin yanında zayıf olduğundan tercih edilmiyor. Zaten Amerika’da kabuklu yiyecekler genellikle soslarla servis ediliyor” diyen Göksel, “Bizim farkımız, böcek ve istakozumuza, sossuz servis edebilecek kadar güvenmemiz. Onlar da bunu söylüyor zaten” diye devam ediyor. Hatta birkaç yıl önce Amerikan Barolar Birliği Başkanı, 25 kişilik grubuyla gelmiş. Yedikten sonra sossuz olmasına rağmen nasıl bu kadar lezzetli olabiliyor diye sormuş. Esen Hanım, “Sırrımız Ege Denizi ve ızgara diye yanıtlıyor.


 
TUNUS VE CEZAYİR OLTAYI BİLE YASAKLADI BİZDE TROL VAR

Yazının Devamını Oku

Mübadiller anıtı torunları buluşturdu

24 Temmuz 2012

İnsanın doğup büyüdüğü, çocukluğunun geçtiği topraklardan zorla ayrılması nasıl bir şey bilmiyoruz. Umarım öğrenmek durumunda da kalmayız, çünkü çocukluğunda mübadil olmuş aile büyüklerim aslında daha güzel yerlere göçmüş olsalar da bıraktıkları yerleri asla unutamamışlardı.


Bilmiyorum size de olur mu, ben sıkıntılı zamanlarımda, rüyalarımda kendimi çocukluğumun geçtiği sokaktaki   iki katlı evimizde görürüm. İnsanın doğup büyüdüğü topraklar her zaman limanıdır çünkü. Artık değişse bile benim aynı yere gitme imkanım var. Ama ya mecburen ayrıldıkları, doğup büyüdüğü yerleri bir daha göremeyenler.

Midilli’den 32 kişi anıt için Küçükkuyu’ya geldi
İşte onları unutmayan Çanakkale Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan, kasabalarını kuran Girit ve Midillili mübadillerin anısına bir Mübadele Anıtı yaptırdı. Heykelin araştırmaları sonucu buldukları 130 yıl öncesine ait Giritli mübadilleri gösteren bir fotoğraftan esinlenerek yapıldığını anlatan Balkan, heykelin masraflarını karşılayan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğine minnettar olduğunu anlatıyor.
Heykelin açılışına başta Midilli eski Valisi, şimdi Milletvekili Pavlos Vogiatzis, eski Ege Bakanı şimdi Milletvekili Nikos Sifounakis, Ticaret Odası Başkanı Thrasos Kalogridis, Mandomato eski Belediye Başkanı Stefanos Apostolou olmak üzere 32 kişilik Yunan grubu da anıtın açılışı için Küçükkuyu’ya gelmiş. Zamanında topraklarından ve birbirinden ayrı düşenleri simgeleyen Mübadil Anıtı bu kez onların torunlarını bir araya getirdi.

Yazının Devamını Oku

7’den 70’e herkes yapabilir

22 Temmuz 2012

 

 

Burnumuzun dibindeki Alaçatı’nın sörf cenneti olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama kaçımız sörf yapmayı denemiştir bugüne kadar? ‘Ooo, benden geçti, bu yaştan sonra ne sörfü?’ diyenlere en güzel yanıtı 70 yaşında gençlere taş çıkarırcasına sörf yapan Beyin Cerrahı Prof. Dr. Nurcan Özdamar veriyor. Ameliyatlarını bile 8 yıl önce başladığı sörfte planlayan Özdamar bir doktor olarak da sörfü tavsiye ediyor. Aynı şekilde 50 yaşındaki işadamı Hakkı Attaroğlu da 3 yıl önce başladığı sörfe koşa koşa gidiyor. Bu ikiliyle eğitmen Salih Rende sörfü anlattı.


PROF. DR. NURCAN ÖZDAMAR (70) – BEYİN CERRAHI
AMELİYATLARIMI BURADA PLANLIYORUM

Yazının Devamını Oku

İzmirli rock grubu dünyada ilk 10'a kaldı

19 Temmuz 2012

İzmirli müzisyenler Ömer Kapancıoğulları ve Nitsa Çukurel Kapancıoğulları tarafından kurulan Blue Monkey (Mavi Maymun) adlı müzik grubu, uluslararası Rode Rocks yarışmasında ilk 10’a kaldı. Rode mikrofon firmasının düzenlediği ve 43 ülkeden 500’ü aşkın katılımcı arasında finale kalan tek Türk grup olduklarını söyleyen Nitsa Çukurel ‘Bu noktadan sonra kazananlar oylarla belirlenecek, bu yüzden herkesin oyuna ihtiyacımız var. Şarkımız “60 Seconds” ile dereceye girebilirsek İzmir ve Türkiye adına da çok büyük bir başarı olacak. Oy vermek için 31 Temmuz’a kadar http://rockro.de/bluemonkey adresinden, kalp işaretinin yanındaki ‘click to vote’ yazan yerden, facebook hesabınız ile ya da email adresiniz ile kayıt olarak yapabilirsiniz’ diyor...


Bu arada İzmirli gençlerimizi ilk 10’a seçen jüri içerisinde eski Guns N’ Roses davulcusu Matt Sorum, Queens of The Stone Age gitaristlerinden David Catching, Grammy adayı müzik mühendisi John Merchant, tanınmış prodüktör Alain Johannes gibi isimler de var. Sonbaharda yeni albümleri de çıkacak grup desteklerinizi bekliyor.


İNGİLİZ KRALİYET DİPLOMALI AŞÇIDAN BAY BALIK

İşletme Fakültesi’ni bitirdikten sonra küçüklüğünden beri meraklı olduğu yemek üzerine yoğunlaşmaya karar veren Selim Baylav İstanbul’da Milli Eğitim Bakanlığı’ndan aşçılık diploması almış. Bununla da yetinmeyen Baylav İngiliz Kraliyet Ailesi’nin 100 yıldan fazla verdiği uluslararası mesleki yeterlilik ve kalite belgesi City & Guild sertifikası almış.
Farklı bir kuru fasulye pilav yorumu

Yazının Devamını Oku

Alaçatı Avlu'su özel tatlarla birleşirse

17 Temmuz 2012

ALAÇATI evlerinin bazıları taş görüntüsünün ardında harika bir avluyu saklar. Bu sessiz sakin ve güzel avlulardan biri, çok özel ve lezzetli yemek ve şaraplarla birleştiğinde doyumsuz bir yaz akşamı yaşayabileceğiniz harika bir mekan çıkar ortaya: AVLU... Önder ve Derya Türkkanı’nın İbrahim Yavuzaygen işletmeciliğinde açtığı Avlu, sizi kalabalık Alaçatı sokaklarından alıp huzurun ve lezzetin kollarına bırakacak...


- Avlu’nun hikayesı nasıl gelişti?
- Önder Türkkanı: Üç yıl önce, arkadaşım Avni Yurtseven’le birlikte satın aldığımız eski Alaçatı evi, dingin mimarisi, yaşanmışlığın izlerini taşıyan ferforje kapısı, meyve ağaçlarıyla çevrili serin avlusu, Alaçatı bahçelerini manzara yapmış terasıyla çok etkileyeci idi. Burada ne yapabiliriz diye düşünürken, yolumuz Urla’da mükemmel yemeklerini yediğimiz eski turizmci İbrahim Yavuzaygen’le çakıştı. Biz mekanı tasarlayıp yaptık. İbrahim Yavuzaygen işletiyor.

- Avlu’nun diğer mekanlardan farklılığı nedir?
- Ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğum LA Şarapçılık’ta dikkatimi çeken bir husus, şarabın uygun tatlar eşliğinde ve makul fiyatla sunulduğu restoranların azlığı olmuştur. Yine Egeli şarap üreticilerinin LA Şarapçılık, Prodom, Urla Şarap ve Sevilen’in ödüllü ürünlerinin aynı çatı altında tüketiciyle buluşturulması projem vardı. Geçmişte bu konuda  toplantılar yaptık ama somut bir gelişme olamadı. Avlu, bu konuda bir prototip oluşturma iddiasında. Ege’nin şarapları yanında, Vedat Milor’un seçtiği İtalyan ve Fransız şarapları da bu mekanda bulunacak.

Yazının Devamını Oku