Yaz esintilerinin hafiften hissedildiği bu günlerde eve girmek yerine dışarı çıkma fikrine daha çok kapılıyoruz. Doğal olarak da kesemize göre bir hedef belirleyip, yeme, içme ve eğlence mekanlarına yöneliyoruz. Peşinen söyleyeyim yaz gecelerine ev sahipliği yapacak işletmeler önümüzdeki sezon sayıca daha fazla ve dinamik...
Yeni yılda bitki temelli beslenme yine yükselişte olacak. Alkolsüz içki eşleşmelerini daha sık göreceğiz. Restoranlar karbon ayak izini ve atıkları azaltacak çözümlerini çoğaltmaya devam edecek. Beyaz çikolatanın hızla yükselen pazar payı daha da artacak. Arpa kahvesi, mantar çayı gibi temiz kafeinlerin sayısı çoğalacak. 2024’ün gümbür gümbür gelen trendlerine birlikte bakalım...
#GastronomiŞehirden uzaklaşamayanlara bir nefes tatil gibidir Adalar. İstanbul’un yanı başında bambaşka bir âleme götürür insanı, her gidildiğinde ‘Keşke daha sık gelsek’ dedirtir... Trafikten uzak, doğanın içinde, denize yakınken lezzete de doymak için Adalar’daki en iyi restoranları jürimize sorduk.
#Adaİki yıl önce şef Melih Demirel’le 97 günlük Güney Amerika seyahati üzerine konuşmuş, Cessna tipi uçağı bizzat kullanarak Ushuaia’dan Antarktika’ya gidip geldiği anları heyecanla dinlemiştim. Melih’in yaptığı o seyahat gerçekten her şeyiyle sıra dışıydı.
#Melih DemirelYıllardır tüplü dalış yapan biri olarak Eskişehir’de dalış yapıldığını biliyordum. Evet, bildiğimiz Eskişehir. Hani denizi olmayan! Çifteler ilçesindeki Sakaryabaşı, Sakarya Nehri’nin doğduğu yer. Burada beş tatlı su kaynağı yani ‘göze’ var. Yeraltı su kaynağına dalmak da eşsiz ve heyecan verici bir fikir değilse ne!
#EskişehirNormalleşme sürecinin başlaması ve havaların ısınmasıyla birlikte evlerinde sıkılanlar dışarı çıkmaya başladı. İstanbul’un Karadeniz kıyısındaki plajlar da yavaş yavaş açılırken, plajlarda cumartesi günü çok büyük kalabalıklar yoktu. Plajlarda koronavirüse karşı alınan önlemler dikkat çekerken, giriş ücretleri kişi başı 60-80 TL arasında değişiyor. Yeme-içme ücretleri de 25 TL’den başlıyor 400 TL’ye kadar çıkıyor.
#GazetehaberleriQueenstown, Güney Adası’nda, ülkenin üçüncü büyük gölünün kıyısında. Dünyanın ilk ticari bungee-jumping istasyonu 1988’de Kawarau Nehri’ne inşa edilmişti. Buradaki dört kayak merkezi haziran ayından eylüle, kayakçıların akınına uğruyor. Yılın geri kalanında Aspiring Dağı Ulusal Parkı’na gelenler buradan geçiyor. Fiordland Ulusal Parkı da batısında. Aspiring Parkı’nda Routeburn, Greenstone ve Caples gibi ünlü yürüyüş parkurları var. Mart ayında sonbahar başlarken kalabalıklar çekiliyor. Sıcaklık da bu dönemde açıkhava etkinlikleri açısından uygun hale geliyor.
#SeyahatBeslenme alışkanlıklarımız her yıl biraz daha değişiyor. Yepyeni ürünlerle tanışıyor, hep hayatımızda olanları daha fazla önemsemeye başlıyor ya da gerekiyorsa onlarla vedalaşıyoruz. Bu yılki en önemli trend, artan çevre hassasiyetiyle birlikte beslenirken artık sadece kendimizi düşünmememiz ve doğaya hiç olmadığı kadar önem vermemiz olacak.
#Mood-FoodArtık eskisi kadar ekonomik değil Lizbon. Evet, deniz ürünleri, şaraplar göreceli ucuz. Kanarya sarısı tarihi tramvaylar dik yokuşlara tırmanıyor eskisi gibi. Pasteis de nata, yani klasik Portekiz tatlılarının fiyatı hala 5 TL’nin altında. Fakat artık Portekiz’in başkenti restoranları, kültür kurumları, rıhtımdaki dünya çapındaki müzeleriyle tanınıyor. Eski Avrupa atmosferi varlığını korumakla birlikte Amerika’dan esinli pek çok projeyle şehrin popülerliği artıyor, yine eski parlak günlerine dönüyor.
#Lizbon GezisiGerçek bir geyşa ile tanışmak, sohbet etmek benim rüyamdı. O gizemli hayatın sırlarını bilmek... Nedir bu geyşa efsanesi?.. Bu soruların cevabını bulmalıydım. Nedense iki yıldır erteledim Japonya seyahatimi. Halbuki hayatı ertelemeyi hiç sevmemişimdir. Kısmet iki hafta öncesine imiş bir geyşanın dünyasına girmek. Hayalimi gerçekleştirdim. Ama öyle kolay olmadı...
#SeyahatJaponya’ya ilk seyahatiniz ise şimdiye kadar gördüklerinizi bir tarafa koymalısınız zira bu ada ülkesinin bambaşka bir dünya olduğunu belirtmekte fayda var. Başkent Tokyo’nun yanısıra Kyoto ve Osaka, her yıl milyonlarca turiste evsahipliği yapıyor. İşte bu iki şehirden bize kalanlar...
#JaponyaGalway muhtemelen İrlanda’nın en hoş kenti: Yürüyerek keşfedecek kadar küçük, derli toplu, küçük ve güzel dükkânlar, mağazalarla dolu. Samimi atmosferli barlar geleneği koruyor. Butik biralarda çeşit sürekli artıyor. Şefler İrlanda’nın doğusundan gelen malzemeleri yaratıcı yaklaşımla sunuyor. Asırlık binalar modern kafeler, sanat atölyeleriyle canlandırılmış.
#36 Saatte Galway'Yemeğe benim gibi eşofmanla gideceksin. Çünkü yemek yerken genişliyorum. Eşofman giyersen, pantolon kemerinin sıkıştırmasından kurtulursun. Daha çok yiyebilirsin.' Bu sözler, ünlü iş adamı Ali Sabancı'ya ait. Sabancı, mutfak sevdasını Beef&Fish dergisinin son sayısında Mehmet Yaşin'e anlattı.
#Beef & Fish