Onun iki aşkı var: Su ve ateş

Sanırım bu özellik ailenin genlerinde var. Zira; merhum A. Cemal Dirin, çalışkanlığını ve iş disiplinini daha çocuk yaşlarında dört evladına da aşılamış. Öyle ki; bu haftaki konuğum Melih Dirin, daha 7 yaşında atıldığı iş hayatında tam 46 yılı geride bırakmış. Mithatpaşa’da torna tesviye okumuş ama babasının tesadüfen girdiği döküme aşık olunca 1982’de grubun üç ana şirketinden dökümün başına geçmiş. Geçiş o geçiş... Belki çok yorulmuş ama hiçbir zaman ‘Artık yeter’ dememiş. Belki hafta sonları hariç gönlündeki tatili yapamamış, spora ve hobiye çok zaman ayıramamış ama kendisine düstur edindiği yaşam felsefesiyle hayatı doya doya yaşayıp tadını çıkarmasını, eğlenmesini de bilmiş. “İşimi seviyorum ve büyük bir zevkle yapıyorum” diyor.

Zaten bunu siz de hemen hissedebiliyorsunuz. Ses rengi, vücut dili, duruşu, gözlerinin ışıltısı işine na kadar aşık olduğunu onun söylemesine fırsat tanımadan anlamanıza yetiyor da artıyor bile. Aynı enerjiyi bir de denize olan tutkusunu dinlerken anlıyorsunuz. Ki; gerek maviye duyulan, sevgi gerek aileye farklı bir iş kolu yaratmak isteği onu Levent Marina’nın işletme hakkını TSK Güçlendirme Vakfı’ndan kiralamaya kadar taşımış. Çiğli Atatürk OSB’deki Dirinler Döküm ile Üçkuyular Levent Marina arasında gün içinde sürekli mekik dokurken bir araya geldiğimiz Melih Dirin, özgüveni, kendinden çok karşısındakine verdiği önem, yüzünden eksik olmayan tatlı tebessümü, rahatlatan konuşma tarzı, insan sevgisiyle dolu yüreği, sevecenliği, dakikliği vs daha birçok özelliğiyle ‘İşte adam gibi adam’ dedirtiyor.

İşte ayrıntılar...

KİMDİR
Adı: Melih Dirin
İşi: Dirinler Döküm Yönetim Kurulu Başkanı
Eğitimi: Mithatpaşa EML
Doğum yeri ve yılı: İzmir, 1960
Medeni durumu: Eczacı Mahur Dirin’le evli. Ceren ve Kerem isimlerinde iki çocuk babası.

OTOMOBİL
Şahsımın değil şirketin

* Kazandığını hep işine yatıran bir aileyiz. Bu nedenle ne benim ne de ailenin başka bir ferdinin bugüne kadar hiç kendi arabası olmadı. Hep şirketin bize tahsis ettiği otomobilleri kullandık. Bu bağlamda ilk arabam 1985 model bej renginde bir Murat Şahin’di. Şu an ise siyah Mercedes CLS var.
* 1978’den beri ehliyetim var. Arabamı hep kendim kullanırım. Direksiyonda bir başkasının olmasından rahatsız olurum.
* Kurallara kesinlikle uyarım. Hızı severim ama yapmam. Temkinli, dikkatli bir sürücüyüm. Kendimden çok karşıdakini düşünürüm.
* Mütevazı aile yapımız var. Bir araba alırken öncelikle çok lüks olmamasına dikkat ederiz. Sonrasında ikinci elinin olmasına bakarız. Tabii güvenli ve sağlam olması da çok önemli.

BESLENME
Bir tencere sarma yiyebilirim

* Kahvaltı en sevdiğim öğündür. Yapmadan işe başlayamam. Peynir, zeytin ve yumurta mutlaka olsun isterim. Bu üçlünün yanında domates de olursa değmeyin keyfime! Bu arada yumurtayı kendim pişiririm, kayısı severim. Yine kendi ellerimle yaptığım peynirli tost ve yanında ayran da hoşuma gider. Sonrasında çay ve kahve içerim.
* Öğlenleri hafif geçerim. Çorba ve sebze yerim. Ekmek tüketmem.
* Akşamları yine sebze ve yanında bir parça et alırım. Haftada 3 gün de balık yerim.
* Türk, Alman ve İtalyan mutfaklarından hoşlanırım.
* Patlıcan ve kabağı çok sevmem. Zeytinyağlı yaprak sarmasına bayılırım. Bir tencere dolusu yiyebilirim.
* Mutfakla aram tost ve yumurtadan ibaret. Çocukların kahvaltısını da ben hazırlarım.

MEKAN
Hijyen birinci önceliğim

* İzmir’de Loca, Sipari, Bizim Restoran, Yosun, Boğaziçi ve Kulüp Ali. İstanbul’da Nusret ile Kaşıbeyaz.
* Bir mekanda öncelikle hijyen ararım. Sunum, yemeğin kalitesi, mönünün zenginliği, ambiyans, işletme sahibi personelin ilgisine de bakarım.

SPOR
Şu sıralar biraz ara verdim

* Fırsat buldukça salona gidiyorum. Bantta yürüyüp kondüsyon çalışıyorum. Ama şu sıra biraz ara verdim. Zaman buldukça yüzüyorum. Masatenisi ve teniste iddialıyım. Eskiden arkadaşlarla halı sahada maç yapardık. Şimdi o da yok! İzmir’de Göztepe’yi, ulusalda ise Beşiktaş’ı destekliyorum.

TATİL
Bizde programı eşim hazırlar

* Çok nadir çıkabiliyorum. Yılda 10 günü geçmiyor. Yazın hafta sonları Çeşme, Antalya, Bodrum ya da Marmaris’e gideriz, kışın da daha çok Uludağ yaparız. Bizde tatil programını genelde eşim hazırlar.

HOBİ
Teknem var ama binemiyorum

* Biliyorum klasik olacak ama en büyük hobim çalışmak. Ondan arta kalan zamanlarda denize girmek, balık tutmak, tekneyle açılmak. İsmini, göçmeni olduğumuz Yugoslavya’dan alan ‘Drina’ diye spor bir teknem var. Ehliyet aldım, kendim de kullanıyorum. Genelde Çeşme ve Urla açıklarında dolaşırım. İlginçtir, Levent Marina’yı aldığımızdan beri yoğunluktan binemiyorum. Mesela bu sene hiç kısmet olmadı. Marinada bağlı bekliyor.
* Çok yapamasam da doğa yürüyüşleri hoşuma gidiyor.
* Her gün mutlaka iki gazete okurum. Toplamda 1 saate yakın zaman ayırırım. Müziği de severim. Kulağıma hoş gelen her tınıyı dinlerim. Ancak yerli ve yabancı pop daha hoşuma gider. Bateri ve darbuka sesine hastayım. Çalmayı çok istedim, bir arkadaşımdan ders de aldım ama devamını getiremedim.
* Resme ilgiliyim. Özellikle yurtdışında sokak sanatçılarının beğendiğim tablolarını alırım.

KARİYER
Torna okudum, döküme aşık oldum

* Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye Bölümü mezunuyum.
* Üç ağabeyim gibi ben de 7-8 yaşlarında babamın Çankaya’daki o küçük atölyesinde çalışarak iş hayatına atıldım. Kamyonların kova tamiri ve kaynak işleri yapardı. Dükkandan içeri adım attığımız anda babalık biterdi. O terbiyeyle yetiştik.
* Babamın yanında torna tesviye öğrendim. Bu arada babam işyerini Çamdibi’ne taşıdı, makine imalatına başladı. 1974’te de hiç bilmediği halde bir dökümhane açtı. Döküm işi çok hoşuma gitti. Hem tornada, hem de dökümde çalışmaya başladım. 1982’de asker dönüşü ileriyi düşünerek dökümün başına geçmeye karar verdim. O günden beri de zevkle yapıyorum. Tek kelimeyle işime aşığım. Rüzgar enerji, gemi inşaat ve ağır makine sanayi için büyük ve ağır parçalar, otomotiv sanayi için pres kalıpları ile valf ve pompa üretiyoruz.
* Dirinler çatısı altında ayrıca başında abim Mustafa Dirin’in bulunduğu Dirinler Sanayi Makineleri ile diğer abim Nihat Dirin’in kaptanlığında Lupamat markasıyla üretim yapan Maksaş Makine var. Bu çatıya son olarak 2010’da Dirinler Döküm tarafından alınan Levent Marina eklendi.
* Marina bizim için uç bir sektör. Peki, neden girdik? 4 kardeşiz, toplamda 9 çocuk var. Ailemiz büyüyor, genişliyor. Evlatlarımızın hepsi sanayici olacak diye bir kural yok. Daha önce de söylediğim gibi denizi seviyorum. Teknem var. Birçok marinaya girip çıktım. Az da olsa bilgi sahibiyim. Aileye farklı bir iş kolu yaratmak istedim. Küçük bir marina. Tabir yerindeyse bu işin henüz çıraklığını yapıyoruz. İleride daha büyüklerine de talip olabiliriz.
* 53 yaşındayım. Şartlar izin verirse birkaç yıl sonra kendimi emekliye ayırmak istiyorum. O zaman yatıma atlayıp bol bol gezmeye planlıyorum.

GÜNE BAŞLANGIÇ
15 dakika yatak keyfim var

* Saat 23.00 gibi yatar, 06.00’da kalkarım. 08.00’de de işte olurum. Uyanır uyanmaz yataktan kalkanlardan değilim. Saatim 2-3 kez çalar. 10-15 dakika da yatak keyfi yaparım. Kendimi yavaş yavaş toparlar, güne hazırlarım. O gün ne giyeceğimi düşünürüm. Gardırobumu gözümün önünden geçiririm. İş planımı yeniden kafamda canlandırır, çoğu kez de işe gelmeden bitirmiş olurum.

MODA
Benim rengim siyah ve beyaz

* Giyim kuşamı çok severim, özen gösteririm. Daha çok spor kıyafetleri tercih ederim. Misafirim ya da önemli bir toplantım varsa ancak o zaman takım giyerim. Kravatı sevmem.
* Benim iki rengim var. Siyah ve beyaz. Onların dışında bir de mavi.
* Hazır alırım, Ruba’dan giyinirim. Çok kolay bir müşteriyim. Ama hemen girip almam. Gezer, bakar, görür, beğenir, üstüme olur ve hoşuma da giderse alırım. Alışverişe yalnız çıkarım.

SOSYAL MEDYA
Gücü tamam ama kontrolsüz

* Gücüne inanıyorum ama ne Facebook’ta, ne de Twitter’da varım. Hem zamanım yok, hem de özelimi paylaşmak çok hoşuma gitmiyor. Doğrusu kontrolsüz buluyorum. Bu da beni korkutup ürkütüyor.

ASTROLOJİ
Özgürlüğüme çok düşkünüm

* Yay burcuyum. Özgürlüğüne düşkün, sevecen, eğlenmekten hoşlanan insanlar oldukları söylenir. Bana da uyuyor.

SEVİMLİ DOSTLAR
Kurt köpeğim var, adı Zilli

* Fabrikada bir kurt köpeğim var. Adı, ‘Zilli’. Odamda da mini bir akvaryumum mevcut. Karşısına oturduğumda beni rahatlatıyor, ferahlık veriyor.

HAYAT FELSEFESİ

Hayat çok güzel. Doya doya yaşamak, tadını çıkarmak gerek.